AKP’nin Amerikan Balyozu Deniz’de Komutan Bırakmadı

AKP'nin TSK'da Amerikan karşıtı Komutanları bertaraf etme operasyonu çerçevesinde Amerikan Balyozu vurulan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda Oramiral olacak Komutan bırakılmadı. AKP ile ABD'nin stratejik ortaklığı gereğince TSK'da ''Ne Mutlu Türküm Diyene'' sözünü söyleyip de Amerikan karşıtı olan ne kadar Komutan varsa tamamı bir şekilde tasfiye edildi. Amerikan Balyozu, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nı öyle vurdu ki, Deniz Kuvvetlerinde Oramiral rütbesi verilecek Komutan kalmadı. Başbakan Erdoğan'ın, ''Böyle şey olur mu? Deniz Kuvvetlerinde Komutan kalmadı.'' diye itiraz ediyormuş gibi yapması ise timsah gözyaşları dökmekten başka bir şey değildi. Türk Milliyetçiliğini ayakları altına aldığını söyleyip de ''Kahrolsun Türkçülük'' sloganı atan bir Başbakan'ın, TSK'da Türk oluşundan gurur duyan Komutanları görevde bırakması zaten eşyanın tabiatına aykırı bir davranış olurdu.     AMERİKAN BALYOZU DENİZ'DE KOMUTAN BIRAKMADI 2016'da oramiral olabilecek tek isim Koramiral Atilla Kezek de istifa edince Deniz Kuvvetleri Komutanı Bülent Bostanoğlu'nun Bostanoğlu'nun yerine kimse kalmadı. Kriz ancak general - amiral rütbe bekleme süresinin 4 yıldan 3 yıla indirilmesi ile çözülebilecek. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na, bu yıl oramiral rütbesine yükselerek atanan Bülent Bostanoğlu'nun ardından, bu makama getirilecek isim kalmadı. Balyoz davasından hüküm giyen 237 kişiden 38'i karacılardan oluşurken 134 kişi yani yüzde 56'sı denizcilerden oluştu. Cumhuriyet'in haberinei göre Balyoz davası ile ilgili Yargıtay'ın kararından sonra Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanlığı görevinden istifa eden Koramiral Atilla Kezek, 2016 yılında oramiral olabilecek tek isimdi. Bostanoğlu'nun 3 yıl Deniz Kuvvetleri Komutanlığı yapmasının ardından Kezek'in bu makama getirilerek, "Balyoz Krizi"nin aşılması planlanıyordu. Ancak Kezek istifa ederek TSK'den ayrıldı.     Donanma Komutanı Koramiral Veysel Kösele ise İzmir'deki 'Casusluk' davasından tutuklanıp daha sonraserbest bırakıldığı için terfi şansı bulunmuyor. Deniz Kuvvetleri'ndeki diğer iki koramiral Hasan Uşaklıoğlu ve Serdar Dülger ise bu yıl terfi ettikleri için rütbe bekleme sürelerini 2017 yılında dolduracaklar. Kriz ancak general - amiral rütbe bekleme süresinin 4 yıldan 3 yıla indirilmesi ile çözülebilecek. Yargıtay tarafından onanan Balyoz davası kararları ile en çok mahkûmiyet kararı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personeli hakkında verildi. Yargıtay, 2 muvazzaf denizcinin beraatını onaylarken 15 denizcinin beraat ettirilmesine hükmetti.3 denizcinin ise"suç için anlaşma suçundan dolayı haklarında ceza verilmesine yer olmadığına" kanaat getirdi. 134 denizcinin mahkûmiyet kararı ise onadı. Haklarında mahkûmiyet kararı verilen denizcilerin yüzde 70'i muvazzaf personelden oluştu.     Mahkûmiyet kararlarında Deniz Kuvvetleri'ni sırasıyla 41 mahkûmiyetle Hava Kuvvetleri, 38 mahkûmiyetle Kara Kuvvetleri ve 24 mahkûmiyetle Jandarma Genel Komutanlığı izledi. 2003 yılında Kara Harp Akademisi'nde öğrenci subayı ve öğretim elemanı olarak bulunan 60 karacı subay hakkında "ceza verilmesine yer olmadığına" meden Yargıtay, aynı dönemde Kara Harp Akademisi'nde eğitim gören 1 deniz piyade ile jandarma sınıfından 12 kişinin cezalarını ise onayladı. Aynı durum Deniz ve Hava akademilerinde okuyanlar için de gerçekleşti. Karacılar arasında hüküm giyen ve tutukluluğu devam eden tek isim Tümgeneral Gürbüz Kaya oldu. Kaya, 2010 yılındaki şurada korgeneralliğe terfi ettirilmiş ancak terfi kararnamesi hükümet tarafından onaylanmamıştı.     BALYOZ'DA 41'DE 41 Balyoz davasında yargılanan 41 havacıdan 41'inin de cezası Yargıtay tarafından onaylandı. Haklarında tek bir beraat veya tahliye kararı çıkmayan havacıların 18'i muvazzaf, 23'ü ise emekli isimlerden oluştu. 5-7 Mart 2003 tarihinde 1. Ordu Komutanlığı'nda düzenlenen seminere katılan 162 kişiden ise yalnızca 52'si yargılandı ve sadece 32'si mahkûm oldu. 205 kişi ise seminere katılmadıklarını belgelemelerine karşın mahkûmiyetleri onandı. Balyoz davasıyla ilgili diğer istatistikler şöyle: Balyoz davasındaki 237 hükümlünün 134'ü yani yüzde 56'sı denizcilerden oluştu. 134 kişinin 94'ü muvazzaf subaylardan meydana geldi. Hükmü onanan 131 muvazzaf subay arasında yalnızca 1 karacı yer aldı. Hüküm giyen 38 karacının 37'si emeklilerden oluştu. Hakkında beraat kararı verilmesi istenen isimlerden biri sivil bayan memur Güllü Salkaya, diğeri ise eski HAVELSAN Genel Müdürü Faruk Ağa Yarman oldu.