Gazeteci Yazar Ali Bulaç, İmralı tutanaklarının sızdırılmasıyla ilgili olarak, ''Bu sızdırma dışardan yapılmıyor. Hükümete, AKP'ye çok yakın olan, onunla ilişkili, iç içe bir çevre tarafından sızdırma yapıldı. Eğer arıyorsak çok yakınlarda aramak gerekir.'' dedi.
Zaman yazarı Ali Bulaç, hükümetin "İmralı tutanaklarıını kim sızdırdı" sorusuna cevap bulmak için kendi içine bakması gerekir. Sızdırılan metin ile Milliyet'in yayınladığı metin aynı değildir. Gazetede yayınlanan metin önemli bazı ilaveler ile andıçlandığı anlaşılıyor. Tepki çeken provaktif bölümler bu ilavelerdir. BDP-PKK tarafı kadar hükümet içinde de çözüm karşıtı odaklar vardır.
AKP bünyesindeki çevreler İmralı tutanaklarını sızdırmıştır. AKP Hükümetinin imralı tutanaklarını sızdıranları başka yerde arayacağına kendi çevresine bakmalıdır.
AKP BDP-PKK TARAFINI SUÇLARKEN SIZDIRMANIN KENDİ İÇLERİNDEN YAPILMASINA NE DİYECEK?
AKP Hükümeti İmralı tutanaklarının basına sızdırılmasını çözüm sürecini baltalayıcı bir eylem olarak nitelendirmişti. İmralı tutanaklarını sızdıran taraf olarak da BDP-PKK tarafını işaret ediyorlardı. Ali Bulaç'a göre, sızdırmayı AKP tarafı yaptıysa, o zaman çözüm sürecini baltalayan AKP tarafı olmuş olmuyor mu?
Bu nasıl bir kirli oyundur?
Hem İmralı'da 50 bin kişinin katili ile görüşmeler yapacaksınız, hem bu tutanakları medyaya servis edeceksiniz hem de kim sızdırıyorsa çözüm sürecini baltalayan taraftır diyeceksiniz? AKP sözcüleri Türk Milletimizin aklıyla alay mı ediyor? AKP Hükümeti, Ali Bulaç'ın tespitlerine acilen cevap vermelidir.
Binlerce Asker, Polis ve masum vatandaşlarımızı şehit eden PKK ile görüşen AKP Hükümetinin yetkilileri ve yakın çevresi nasıl bir oyunun içerisine girmiştir? Çözüm dediğiniz katiller ile ortaklaşa Türk Milletimizin değerlerini ayaklar altına almaktır. Katillerle ortaklık yaparak iz azdırmanın başkalarını suçlamanın kafa karıştırmanın sebebi nedir?