Arap Medyası Arap Birliği Kararlarını Sorguluyor

Arap gazeteciler, Türkiye-ABD anlaşmasından sonra sürekli yanlış kararlar veren Arap Birliği kararlarını sorgulamaya başladı. Barış Pınarı Harekatı sonrası Türkiye'nin bölgedeki gücünün artması nedeniyle, Arap Birliği'nin yanlış kararlarını nihayet sorgulamaya başlayan Arap medyası, Türkiye'ye övgüler yağdırdı. Mısırlı deneyimli gazeteci Ahmed Mansur mutabakata ilişkin sosyal medya hesabı Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "Türkiye'nin, ABD ile yaptığı anlaşmadaki büyük zafer 32 kilometrelik bir derinlikte güvenli bölgenin oluşması değil bilakis büyük zafer dünyadaki süper güç olan ABD'ye şartlarını kabul ettirmesi ve tüm dünya ülkelerinin Türkiye'yi artık küresel bir güç olarak görmesidir."dedi. Gazeteci Raşid bin en-Nuaymi de sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında, anlaşmayı Türkiye'nin hem siyasi hem askeri zaferi olarak değerlendirdi. ARAP BİRLİĞİ NE ZAMAN AKILLANACAK? Katar'ın Lusail gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Muhammed Hacci, Türkiye-ABD arasında varılan mutabakatla, Türkiye'nin istediğini elde ettiğini belirtti. Hacci paylaşımında, "Arap Birliği, Türkiye aleyhindeki açıklamalarından sonra ne yapacak? Arap Birliği, ne zamana kadar bu akılla yönetilecek? Biz üzerinde düşünülmesi ve gözden geçirilmesi gereken tarihi bir dönemden geçiyoruz." dedi. Katarlı gazetecilerden İlhan Bedr de Twitter'daki paylaşımında Barış Pınarı Harekatı'nın hedeflerine ulaştığını vurgulayarak, "İsrail tarafından desteklenen bir terör devleti projesini boşa çıkardığı için güçlü ve cesur lider Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye'yi içtenlikle tebrik ediyorum."dedi. Meşail bint Hamad bin Sahim, "Cumhurbaşkanı Erdoğan en zor şartlarda da en iyi sonuçları alabilen başarılı bir siyasetçi"dedi. Kuveyt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah eş-Şayci ise ABD Başkanı Donald Trump'ın açıklamalarına değinerek, "Trump, Erdoğan'a yönelik kaba açıklamalarının ardından tamamen geri adım attı. Operasyona ara verilmesinin ardından da Erdoğan'a övgüler yağdırmaya başlayarak teşekkür etti."dedi. ARAP BİRLİĞİ KARARLARI ARAP HALKININ DÜŞÜNCELERİ DEĞİL Kurulduğu tarihten bu yana Arap dünyasında yaşanan sorunlarla ilgili ortak bir tavır sergileyemeyen ve bu sorunlara çözüm bulamayan Arap Birliği, Türkiye'nin başlattığı Barış Pınarı Harekatı'na yönelik aldığı "düşmanca" tavırla tepki çekti. Harekatı Türkiye'nin Suriye topraklarında gerçekleştirdiği bir "işgal" ve "saldırı" olarak nitelendiren Arap Birliği kararlarının halk nezdinde karşılığı bulunmuyor. Birliğin kararı Arap halklarının değil sadece bazı ülkelerin düşmanca tavrını yansıtıyor. Filistin sorunundan, Irak'ın işgaline, Suriye, Yemen ve Libya'ya yönelik dış müdahalelere kadar pek çok sorunun yaşandığı Arap dünyasında ortak bir tavır sergileyemeyen ve 70 yıllık tarihinde bu sorunlara çözüm bulamayan Arap Birliğinin aldığı kararlar bu yüzden önemli bulunmuyor. Birliğe üye pek çok ülke, Arap Birliğinin saygınlığını kaybettiğini, kararların ülkeler arasındaki nezaket kuralları doğrultusunda alındığını, bunların bir bağlayıcılığının bulunmadığını ve uygulama mekanizmasından da yoksun olduğunu biliyor. Bu nedenle bazı ülkeler birliğin kararları ve bildirilerini imzalamıyor ve resmi tavırlarını dışişleri bakanlıkları aracılığıyla yaptıkları açıklamalarla ortaya koyuyor. Birliğin Barış Pınarı Harekatı konusunda aldığı kararda da buna benzer bir durum yaşandı. Arap ülkeleri dışişleri bakanları düzeyinde olması gereken toplantıya üye ülkelerin büyük kısmının Arap Birliği temsilcileri düzeyinde katılmış olması, bazı hükümetlerin içinde bulunduğu sıkıntılı pozisyonu yansıtırken, bazılarının da bu gibi toplantılara ve alınan kararlara ehemmiyet vermediğini gösterdi. Toplantı ayrıca Arap Birliği ile üye ülkelerin halkları arasındaki derin uçurumu ortaya çıkardı. İster askeri güç ister silahlı gruplar aracılığıyla olsun, Suriye'ye müdahalede bulunan ülkeler ile Arap Birliğinin, geçen yıllar boyunca Suriye'deki bu müdahalelere yönelik aldığı tavır onu halklar nezdinde zora soktu.