Bahçeli, TBMM Başkanı seçimleri ardından özellikle basın ve yayın organlarında kendisini ve partisini eleştirenlere cevap verdi.
İşte Bahçeli'nin sözleri:
Hepinize hayırlı iftarlar.
Bir kısım köşe yazarını ve ekran yorumcusunu hayretle izliyorum; sanki dünya çevrelerinde dönüyor, sanki Türkiye onlarsız bir hiç!
Siyaset allameleri, siyasi bilirkişiler sabah yalanla yüzlerini yıkadıktan sonra akşama kadar harman yeri dişliyorlar Ne çıkarsa bahtlarına!
Bakıyorum da herkesin dilinde MHP var. Bu güzel bir gelişme. Demek ki 7 Haziran’da verilen milli emanet hakkıyla ve layıkıyla taşınıyor.
Şahsım manşetlerden inmiyor. Bundan rahatsız değilim, sadece karikatürlerin üzerinde biraz daha çalışmak lazım; Sözcü dikkat etsin!
Doğrularını dayatmayı matah bir şey sayanlar 46 yıllık bir siyaset çınarının tecrübesini şahsiyetsizlikleriyle karartacaklarını düşünüyorlar
Kimse kusura bakmasın; dünya tersinden bile dönse durduğumuz yerden, geldiğimiz kaynaktan, doğduğumuz kutlu sineden taviz vermeyiz.
Yusuf Has Hacip’in şu güzel sözü her daim kulağımızda çınlar: “Doğrunun eğrildiği gün kıyamet kopar.” Bükülmediğimiz gibi hiç eğrilmedik.
Biz yolumuzdan yürüyoruz, birileri yanlış diyor. Biz bir karar alıyoruz, birileri itiraz ediyor. Bir davası olan entrikacı ve eyyamcı olmaz.
Fikir namusunun şerefesine tırmanmış, inandığı ülkülerinin zirvesine kanatlanmış birisi için sağın solun taşlaması sadece sinek vızıltısıdır
İyinin hür olması için kötünün tutsak olması şarttır Soluk renklerini çıkarların solgun zeminine yansıtanlar manen, zihnen esir düşmüşlerdir
Mücadelemizi bir kaç gazete beğensin, üç-beş yazar-çizer övsün diye yapmıyoruz Allah bilsin, millet görsün yeter. Gerisi teneke gürültüsüdür
Doğruyu yapmak ve uygulamak yetmiyor, aynı zamanda doğru bir nedene de dayandırmak gerekiyor. Doğru olan diktir, dik olan kambursuzdur.
Büyük âlim ve düşünürümüz Yusuf Has Hacip, bakın doğru olmayla, doğrulukla ilgili neler diyor:
“Doğruluk Allah’ın sevgisine giden yoldur. Gök ayakta doğrulukla durur. Yer sabit durduğu için üzerinde ekin biter.”
“Sağa sola meyletme, doğru dur, gönlünü dürüst tut.”
Tarihin yanlış tarafında duranlar, doğru yanında yürüyenlerle aşık atamaz. Millete ve milli değerlere nefret duyanlara da asla laf düşmez.
Dili olan konuşur derler; velâkin yılanda da dil vardır, ama zehir akıtır. Söz vardır ruha dokunur, söz vardır rezaleti dokur.
Bu akşamki sözlerimi yine Yusuf Has Hacip’le bitiyorum:
“Nasihat insana yarar sağlar. Nasihati lokma ver, isterse yesin. O lokmaları yemeyi bilmezse karışma bırak, kor yesin.”
Gönül ve vicdan gözü açık olanlar ne demek istediğimi sanıyorum iyi anlamışlardır.