MHP Lideri Devlet Bahçeli, bugün (17 Mayıs 2014, Cumartesi) saat 19.00 sıralarında takipçileriyle paylaştığı görüşlerinde özellikle birlik ve beraberlik vurgusu yaptı.
İşte Bahçeli’nin mesajları…
Hepinize iyi akşamlar.
Soma; sel oldu umutlarımızı götürdü, ateş oldu heyecanlarımızı eritti, duman oldu bedenlerimizi devirdi, yaşama sevinçlerimizi savurdu.
Soma’daki maden faciası acının her rengini tattırdı, hüzünlerin her tonunu yaşattı, feryatların her türünü hatırlattı.
Şimdiye kadar 301 vatan evladı ruhunu Allah’a teslim etti. Arkada bıraktıkları ise bizlere miras kaldı.
Kömürden ekmek çıkarmak için yerin yüzlerce metre altında can verenler, inanıyorum ki, manevi makam itibariyle gıpta edilecek yerdedir.
Onlar; taş kayaları delerken inanç oldular, küçük dar koridorları geçerken sabır kesildiler, zehirli hava karşısında iman vahasına döndüler.
Kömür karasına tertemiz ümitlerinin resmini çizdiler, karanlık dehlizleri sevdalarıyla süslediler, toprak altını alın terleriyle suladılar.
Helalden ayrılmayan kardeşlerimiz arkalarında gözyaşları bırakarak kömürün siyahında nurun fidanını diktiler, rahmet denizine daldılar.
Soma’da, bir maden ocağında, ebediyetin kollarına ışıklar saçarak giden kardeşlerime Yüce Allah’tan rahmet diliyorum.
Ailelerine, milletimize sabır ve başsağlığı temenni ediyorum.
Yaslıyız, ama bunu da aşacağız. Soma’daki acıya hep birlikte göğüs gereceğiz, kayıplara hep birlikte dayanacağız.
Bir başka üzüntüm ise, kederli günleri istismar ederek felaketten fayda devşirme arayışına giren çamurlu vicdanlıların yaygınlığıdır.
Herkes şu sorununun cevabını aramalıdır: Acıda buluşamıyorsak, mutlu anlarda bir araya gelemiyorsak nasıl var olacağız?
Ortak paydası eksilmiş, ortak hassasiyet ve hissiyatı aşınmış bir toplum nasıl ve hangi yolla ayakta kalacaktır?
Unutmayalım matemini tutamayan bir millet, müşterek acısını paylaşamayan bir ülke yavaş yavaş, içten içe zehirlenir.
Bu zehir, karbonmonoksitten daha tesirli, daha tehlikeli, daha mahvedicidir.
Soma’daki dehşet ve felaket hepimizi acıya boğdu, omuzlarda son yolculuklarına uğurlanan madenci kardeşlerim hepimizin başını öne eğdi.
Karanlık geceyi dayanışma ve yardımlaşmayla aydınlatmalıyız, birbirimizin nefesi olmalı, yaşam odasını vicdanlarımızda kurmalıyız.
Kömürün isi geçer, karası da temizlenir; acının açtığı derin yaranın, kalpleri taşlaştıran kasvetin kalın tortusu ancak paylaşarak giderilir