Bahçeli'den Türk Düşmanlarına ve İşbirlikçilere Gözdağı
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle TBMM Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, işgal güçlerine ve işbirlikçilere karşı Samsun’dan atılan ilk adımın Türkiye'nin yol haritası olduğunu belirterek, gerektiğinde 102 yıl önce atılan adımı bir kez daha atacaklarını söyledi.
19 MAYIS TAM BAĞIMSIZLIĞA GİDEN SÜRECİN İLK HALKASIDIR
Yarın 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı KOVİD-19 şartlarının kısıdı altında kutlayacağız. Aziz Atatürk'ün doğumunun 140’ıncı, Türk milletinin tarihinde dönüm noktası olarak Samsun'da atılan ilk adımın 102’inci yıl dönümü olan 19 Mayıs, aynı zamanda tam bağımsızlığa giden sürecin ilk halkasıdır. Bu tarih dönemin sömürgeci güçlerince dayatılan bir geleceği reddederek "milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararının kurtaracağına" inanan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyetle sonuçlanacak kutlu mücadelesine başladığı gündür. Bu yolculuk, sönmek üzere olan umutları canlandırmış ve milletimizin bir ülkü etrafında toplanmasına varan sürece hız ve anlam katmıştır.
19 MAYIS RUHU, MİLLİ ONURUN DİRİLİŞİ VE MİLLİ DEVLETİN DOĞUŞUNUN ADIDIR
19 Mayıs ruhu, milli onurun dirilişi, teslimiyetçi, tavizkâr yönetimlere karşı milli devletin doğuşu; çağın stratejik dengelerini ve zayıflıklarını gözeten akıl, sağduyu ve vizyonun adıdır. Tarihte her şey ilk adımla başlamıştır. Adımlar birleşip yürüyüş olmuştur. Yürüyüşler gönüllerde yükselip mücadeleyle buluşmuştur. Mücadeleler genişleyip tarihin sayfalarını mühürlemiştir. Ve bir an gelmiş, o tarih Türk diye okunmuştur. Gün olmuş, o tarih Türk milletinin kahramanlıklarını insanlığın idrakine şakır şakır söyletmiştir. Tam 102 yıl önce Samsun’dan; Milli Mücadele’nin ilk adımı atılmıştır. İşgal ve esarete karşı ilk hamle yapılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk harcı karılmıştır. Türk milleti, Samsun’dan İzmir’e kadar inançla yürümüştür.
İLK ADIM, MÜSTEVLİLERE VE İŞBİRLİKÇİLERE KARŞI TÜRK MİLLETİNİN İMANLI CEVABIDIR
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları Samsun’dan başlattıkları yürüyüşle yorgunluğu ve yılgınlığı ezip geçmişlerdir. Vatanımıza göz diken, varlığımıza ömür biçen emperyalist vahşilik ilk cevabını Samsun’dan almıştır. 19 Mayıs; milliyetçi şuurun millet iradesine döndüğü ilk merhaledir. 19 Mayıs; zalime, haine, alçağa, işbirlikçiye yıldırım gibi çarpan Türk’ün kudretli yüzüdür. 102 yıl önce Türk milleti zafere doğru harekete geçmiştir. 102 yıl önce durup teslim olanlara karşı kıyama geçilmiştir. İlk adım; vatanı sahipsiz, milleti çaresiz sanan bedhahlara karşı var oluş haysiyetidir. İlk adım; bölünmemizi, parçalanmamızı, tarihten silinip gitmemizi amaçlayan müstevlilere ve işbirlikçilere karşı Türk milletinin imanlı cevabıdır. İlk adım; bitmemizi, tükenmemizi, yersiz yurtsuz kalmamızı projelendiren zalimleri İzmir’e kadar kovalayan kahramanlığın şahlanışıdır.
TÜRK MİLLETİNİN KARARLILIĞI BİZE MİLLİ BİR DEVLET KAZANDIRDI
Bu şahlanışa hürmet ve hayranlık duyuyoruz. Buna leke sürdürmemek için biz de adımlarımızı sıklaştırıyoruz, biz de 19 Mayıs’ın ruhuyla zillete, rezalete, ihanete, yerli ve yabancı çıkar gruplarına cephe açıyoruz. 30 Ekim 1918’den itibaren önümüze kefen koydular. Tarihsel ve kültürel haklarımızı hedef aldılar. Türk düşmanları kazan kaldırmıştı. Haçlı emelleri karşımıza geçmişti. Teslimiyetçiler kaybımıza umut bağlamıştı. Hıyanete ortak olanlar saf saf karşımızda toplanmıştı. Batı hayranları, manda ve himaye yandaşları kuyumuzu kazıyorlardı. Kısaca dünya alem üzerimize gelmişti. Ancak Türk milleti tıpkı bugünkü gibi, yine pes etmedi, yine geri çekilmedi, asla vazgeçmedi. Nihayetinde bu kararlılık bize milli bir devlet kazandırdı. Bu azim ve dirayet bize bağımsızlık hediye etti.
GEREKİRSE 102 YIL ÖNCE ATTIĞIMIZ ADIMI BİR KEZ DAHA ATARIZ
Samsun’dan atılan ilk adım devletimizin yol haritası, aziz milletimizin kahramanlık beratıdır. Ne yaparlarsa yapsınlar, Türkiye’yi tarihin gerisine düşürmeye kimsenin gücü de, nefesi de yetmeyecektir. Çünkü ilk adımın ruhu maşeri vicdanda hala kor gibi durmaktadır. Gerekirse 102 yıl önceki adımı bir kez daha atarız, yeniden Kocatepe’ye karargah kurarız. Gerekirse Dumlupınar’a kadar aşkla koşar, namertlere kafa tutarız. Yetmezse soluğu İzmir’de alırız, önümüze kattığımız ne kadar hain, bölünmemizi bekleyen ne kadar şiddet ve şekavet yuvası varsa denize dökeriz. Dün yaptık, yine yaparız. Dün başardık, bir kez daha başarırız. Kendimize güveniyoruz. Türk milletinin varlığını sonsuza kadar yaşatmaya and içiyoruz.
AYNI RUH VE DURUŞUN TÜRK GENÇLİĞİNE KAZANDIRILMASI HAYATİDİR
19 Mayıs 1919'da başlayan süreç, umutsuzluk ve yılgınlık içindeki millet varlığına olan yüksek inancın ifadesi olması bakımından örnek almamız gereken bir mücadele yöntemi olarak önümüzü aydınlatmaktadır. En az dün kadar bugün de lazım olan aynı ruh ve duruşun Türk gençliğine kazandırılması milli geleceğimiz açısından hayati derecede önemlidir. Gençlik, yeni fikirler, parlak düşünceler, taze güç ve dinamik bir kuvvetin karşılığı olarak, yaşlanması mukadder olan bir toplum yapısına giren zindeliği, heyecanı, enerjiyi ve umudu ifade etmektedir. Ancak, geleneksel bağların hızla koptuğu, yerine yeni değerlerin ikame edilemediği, dilini, tarihini, kültürünü ve çağı yeterince benimsememiş bir gençliğin milletimizin geleceğine katkı sağlamasını beklemek fazla iyimserlik olacaktır.
TÜRK GENÇLİĞİNİN İYİ YETİŞMESİ HEPİMİZ İÇİN MİLLİ BİR GÖREVDİR
Yüreği millet sevgisi ile dolu, erdemli; insanlığa, ülkesine, ailesine ve kendisine karşı sorumluluklarının bilincinde olan ve yüksek ülküleri hedeflemiş gençliğin yetişmesi halinde Cumhuriyetimizin bekası güvenceye kavuşabilecektir. Bu sayede Cumhuriyet’in yüzüncü yıl dönümünde lider ülke Türkiye gayesine ulaşılmış olacaktır. Cumhuriyetimizi emanet ettiğimiz Türk gençliğinin bizden daha iyi ve daha sorumlu yetişmesi, hepimiz için vazgeçilmez milli bir görev, aynı zamanda vatan borcudur. Bu borç dünya gözüyle ödenecektir.
TÜRK GENÇLİĞİ OY KAYGISI DEĞİL, MİLLİ ŞEREFİN İSTİKBAL MEŞALESİDİR
Türk gençliği oy kaygısı değil, milli şerefin istikbal meşalesidir. Gençlerimizin her birisi başımızı tacı, geleceğimizin mihmandarıdır. Onlardan esirgeyeceğimiz hiçbir şey olmaz, olmamalıdır. Onları mahrum bırakacağımız ne varsa günü geldiğinde ufkumuzu perdeleyecektir. Bu vesileyle büyük Türk milletinin ve geleceğimizin teminatı sevgili gençlerimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını bütün içtenliğimle kutluyorum. Türkiye Cumhuriyet’i Samsun’dan Ankara’ya uzanan tek bilek, tek nefestir. İlk adımın mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, silah arkadaşlarını, kurucu kahramanları ve aziz şehitlerimizi şükran, minnet ve rahmetle anıyorum. Allah hepsinden razı olsun diyorum.