İşte Bahçeli’nin konuşmasından satır başları:
TÜBİTAK gibi bir kurumun ahlaksızlığın izlerini silmeye mahkum edilmesi büyük bir ayıptır.
Yerlerden toplanarak görevlendirilmiş AKP’li memurlar ülkemize yazık etmişlerdir.
Rüşvet hattının nöbetçileri temizlik işine soyunmuşlar ve menfaat uğruna doğruları satmışlardır.
İnternete düşen konuşmaları aklamaya çalışanlar, varsa vicdanlarını başbakanın kullanıma devretmişlerdir.
BAŞBAKAN’IN PARLAK ZEKALI OĞLU
Son hamleyi TÜBİTAK yapmıştır. Başbakan parlak zekalı oğluyla konuşmasını montaj diyerek kıyamet koparmıştı.
Telefonda konuştuğu gazeteci arkadaşı özür dilemiştir. Gerçekler elbet bir gün mahkemede ortaya çıkacaktır. İşte o zaman el mi yaman bey mi yaman herkes anlayacaktır.
VATAN ÇOK TEHLİKELİ BİR SÜREÇTE!
Başbakan’ın bakalım o zaman TÜBİTAK mı kurtaracak. Türk vatanı çok tehlikeli bir süreçte can çekişmektedir.
Bütün şartlara peşinen mahkum haldedir. Saygınlığını, saadetini deşmektedir. Bölücülük yayılmaktadır. Ağrı’da milli mücadele kahramanımızın ismi silinmiştir. Aydınlara tillo denilirse, TC ifadesi bile sökülürse en sonunda sıra Kazım Karabekir’e kadar gelecektir.
İHANET SÜRECİ!
Hükümetin tutumu PKK’yı yüreklendirmektedir. İhanet süreci PKK’ya silah vermiş, bomba sunmuş ve öldürmeye teşvik etmiştir.
Hükümetin yanlış tercihleri vahim neticeler doğurmuştur. Erdoğan çözüm dedikçe PKK Türkiye’yi çökmeye yöneltmiştir. Süreç ihaneti Oslo, PKK, AKP arasındaki trafiği hızlandırmıştır.
“MAĞARALARDA VAMPİR ÜRETİMİ YAPILMAK İSTENMİŞTİR”
Dağa gidenler çiçek toplamak yerine silaha sarılmıştır.
Dağ yolu öylesine sıkışmıştır ki PKK’ya yönlendirilmiştir.
Kanlı planların yapıldığı mağaralarda vampir üretimi yapılmak istenmiştir.
Çocukları dağa kaçırılan bir ülkenin iyi yönetildiğini kimse söyleyemez.
“SÜREÇ İHANETİNİN TEK KAZANANI PKK OLMUŞTUR”
Başbakan’a inansan çözüm süreci umut yolculuğuydu.
Dayanışmamış pekişiyordu, annelerimiz kazançlı çıkacaktı.
Süreç ihanetinin tek kazananı PKK olmuştur.
Başbakan’ın hanesine de boş kovanlar işlemiştir.
Terörist piranhanaları beslenmiştir.
“ŞEHİDİMİZİN EMANETİNİ ŞEREFSİZCE İNDİRMİŞTİR”
Ay yıldızlı bayrağımız gönderden indirilmektedir.
PKK’lı grup hava sahamızı koruyan komutanlığın etrafını sarmıştır.
Bahçesine girmiş ve ne acıdır ki şehidimizin emanetini şerefsizce indirmiştir
17.25 Erdoğan soruyorum sana bu olaydan en ufak bir rahatsızlık duydun mu?
Bugün grup kürsüsüne çıkıp eften püften konuşmaktan başka ne planlıyorsun
Yoksa oturduğun yerden sinsi sinsi gülerek hadi oğlum biraz daha gayret diyerek o alçaklara sempati mi gösteriyorsun?
“BİR ASKER ÇIKIP DA ŞEREFSİZE GÜNÜNÜ GÖSTERMEMİŞTİR”
Yerlerde tekmelenen bayrağımız güpegündüz gasp edilen sancağımızdır.
Bu oluyorken komutanlıkta hiç mi duyarlı, helal lokma yemiş bir asker çıkıp da şerefsize gününü göstermemiştir.
O personel nerededir o sıra, pilotlar nereye uçmuştur, askerler o sıra nerededir?
Silahlar tek kurşun atmadan teslim mi edilecektir.
“İSTİFA EDECEK KADAR ONURU OLMAYI DENEYECEKLER MİDİR”
Hava sahamızın güvenliği kimdedir?
Bi haber komutanlar silah çeken terörist olunca ne yapacaklardır.
Pısırıklığı, pasifliği devam mı ettireceklerdir.
Genelkurmay başkanı istifa edecek kadar onurlu olmayı deneyecekler midir?
“24 SAAT SONRA AKLI BAŞINA GELİYOR”
Genelkurmay Başkanlığı açıklamasının sonunda şaka gibi, komedi gibi bir ifade kullanmıştır
“Hiçbir kişi veya grubun şanlı Türk bayrağının gönderinden indiremez” denilmiştir.
Teröristler bayrağımızı indirdikten 24 saat sonra aklı başına geliyor.
Sayın başkan geçiniz bunları, paylaştığınız görüşleri milletimize değil, hain direkteyken anında yapacak mertliği göstereceksiniz.
“ALNI ÇATINDAN DEVRİLMESİ DE HAKTIR”
Sayın paşa sizler başbakanın peşinden sürüklenirken vatan elden gidiyor farkında mısınız?
Şayet devlet yaşayacaksa, bayrak direğine çıkan had bilmezinde, alnı çatından devrilmesi de haktır, hukuktur, şaşmaz adalettir.
“17.25 RUMUZLU…”
Bayrak iniyorsa işgal var demektir. Bayrak indirilirken sessiz kalan varsa işgal var demektir.
Vatan esaret altına girmiş demektir. 17.25 rumuzlu, ey Oslo hayranı, Kandil aşığı senin çözümün barışın açılımın bu mudur?
“ERDOĞAN’IN CUMHURBAŞKANI OLAMAYACAĞINI ALLAH AŞKINA GÖSTERİN”
Batsın senin çözümün, barışın batsın. Yere batsın senin barışın. Kahrolsun sizin süreç fitneniz!
Bayrağımızın indirilmesi çok travmatiktir. Ne kadar elem vericidir ki Mehmetçik koğuşuna kapatılmıştır.
“ALLAH AŞKINA GÖSTERİN…”
‘Aman çözüme bir şey olmasın, aman PKK incinmesin’ diye halkın kalbine ateş alınmıştır.
AKP hükümeti devletin elini tutmuş polisin başına bizzat müzakere çuvalı geçirmiştir.
Muhterem vatandaşlarıma sesleniyorum artık tehlikeyi görün ve tavır alın, bayrak düşmanlarıyla haşır neşir olan Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olamayacağını Allah aşkına gösterin. PKK başbakanın ruhunu ele geçirmiştir.
Bu yıkım mimarıdır. Sen önce kendinle karanlık geçmişinle hesaplaş. Sen vicdanınla yüzleş.
CAMBAZ İPTEN DÜŞMÜŞ, TAKKE UÇMUŞ, BOYA DÖKÜLMÜŞTÜR
Vicdan kişinin kendi kendini gözden geçirmesidir. Başbakan’ın en büyük özelliği takkiyede sinir ve sınırı zorlamasıdır. Algı operasyonlarıyla halkı kandırmaya çalışan hükümetin bütün kirlilikleri ortaya çıkarmıştır. Cambaz ipten düşmüş, takke uçmuş, boya dökülmüştür.
Bunlar arasındaki alışveriş şöyledir:
Al Güneydoğuyu ver Çankaya’yı, Al şerefi ver şerefsizliği. Şerefli bir kişi bayrağını koruma güdüsüne sahip olandır.