Bahçeli: Karar Arifesinde MHP Üzerine Düşeni Yapacak

Terör örgütü PKK'nın Gara katliamı hakkında çok yönlü değerlendirmelerde bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 37 yıldır teröre karşı mücadele eden Türkiye'nin ve Türk Milletinin bir karar arifesinde olduğunu ve herkesin tercihini yapmak zorunda olduğunu belirterek, bu kanlı sayfanın açılmamak üzere kapatılması gerektiğini ve MHP'nin üzerine düşeni yapacağını söyledi.

 

TÜRKİYE 37 YILDIR TERÖR EYLEMLERİNE KARŞI MÜCADELE ETMEKTEDİR

 

Türkiye, terörün insanlık dışı hunhar eylemleriyle 37 yıldır mücadele halindedir. PKK, ihanet yoldaşları FETÖ ve YPG, seferberlikle ele alınması gereken milli güvenlik sorunudur. Ağzı süt kokan bebeklerimizi öldürdüler. Analara, bacılara, babalara, dedelere, ninelere kıydılar. Asker demediler, polis demediler, korucu demediler, hepsine en küçük tereddüt geçirmeden saldırıp kurşun sıktılar. Çocukları yetim, gelinleri dul bıraktılar. Şehirlerimizde canlı-cansız bomba patlattılar, silah ve uyuşturucu kaçaklığı yapıp asayişsizliği ve güvensizliği derinleştirmeyi amaçladılar. Yine şehirlerimizde çeteler kurup haraç toplamayı denediler. Ya pusu kurdular ya da sırttan vurdular. Arkasından insan hakları dediler, özgürlük masalına sığındılar.

 

ÜLKEMİZİ SEVENİ SEVERİZ SEVMEYENE CEHENNEME KADAR YOLUN VAR DERİZ

 

Öyle bir noktaya gelinmiştir ki, Türkiye’miz ne pahasına olursa olsun bölücülükle ve PKK terör örgütüyle yüzleşmek, hesaplaşmak, bu kanlı sayfayı açılmamak üzere kapatmak zorundadır. Ön şartsız bir şekilde devletimize ve hükümetimize bu mücadelede desteğimiz tamdır ve tartışmasızdır. Şayet huzur istiyorsak, güvenliğimiz kusursuz olsun diyorsak, terörizmin kumpaslarını boşa çıkarmakla kalmamalı, bu vatandan, bu ülkeden hainlerin tamamını söküp atmalıyız. Bunun yanında sınırlarımızda ve mücavir alanlarımızda tek bir örgütün tutunmasına izin vermemeliyiz. Bu ülkeyi seveni severiz, sevmeyeni cehenneme kadar yolun var deriz.

 

ARTIK BİR KARAR ARİFESİNDEYİZ. ARTIK BİR KAVŞAK NOKTASINDAYIZ

 

Artık bir karar arifesindeyiz. Artık bir kavşak noktasındayız. Cumhuriyet’in yüzüncü yıldönümüne terörü bitirmiş, bölücülüğü yenmiş, milli birlik ve kardeşlik bağlarını tahkim ve tescil etmiş şekilde ulaşmak durumundayız. Bu amaç tarihe boyun borcumuzdur. Şühedaya vefamız, ecdada bağlılık irademizdir. Biliyorum, bu zor ve zahmetli bir süreçtir. Ancak Gara’da yaşanan barbarlık bir kırılma anıdır. Evlatlarımızın kurşun yediği mahalde, terörün elebaşları birer birer sallandırılmazsa yüreklerimiz soğumayacak, öfkemiz sönmeyecektir. 

 

HERKES TARAFINI VE TERCİHİNİ YAPMAK MECBURİYETİNDEDİR

 

Herkes tarafını ve tercihi yapmak mecburiyetindedir. Bölücülüğe ve teröre sessiz kalarak her gün bir yerimizden mi koparılacağız, yoksa kansızların, soysuzların kökünü mü kazıyacağız? Şehit olan evlatlarımıza ağlaya ağlaya göz pınarlarımızı mı kurutacağız, yoksa milletimize silah çekenlerin elini mi kıracağız? Anaların bağırlarını yumruklamasını mı izleyeceğiz, yoksa analarımızın evlatlarıyla kucaklaşmalarını mı sağlayacağız? Teröre siyasi ve ideolojik ikmal yapan, lojistik imkan sunan Türkiye düşmanlarının suyunu mu keseceğiz, yoksa onlara basit ve sıradan oy kaygılarıyla göz mü yumacağız? Ne yapalım, talihimiz buymuş, terörle yaşamaya alışalım mı diyeceğiz? Yoksa terörün bütün şirretliklerini ve habis kamburlarını hayatımızdan çekip çıkarmaya mı odaklanacağız?

 

HERKES NEREDE DURDUĞUNU GÖZDEN GEÇİRMELİDİR

 

Herkes nerede durduğunu gözden geçirmelidir. Pozisyonunu, niyetini, düşüncesini, ilişki ağlarını yeni baştan kontrol etmelidir. Demokrasiyi yozlaştıranlara sessiz mi kalacağız? Yoksa hakkın ve hukukun safında toplanarak milletin çelikten iradesiyle günahkar bölücüleri doğduklarına pişman mı edeceğiz? Bilinmelidir ki, dağda elde edilen stratejik ve mukayeseli üstünlüğü TBMM’de kaybetmeye, TBMM’de eritmeye ne sabrımız ne de tahammülümüz kalmıştır. Türk devletinin ekmeğini yiyip havasını soluyan, hazinesinden geçinip imkânlarından yararlanan, sonra da dönüp bu devletin varlığına diş bileyen, nifak saçan, suikast düzenleyen teröristlere güzellemeler yapan siyasi terör safralarının yakasından tutmak millet vekaletinin iffetini taşıyan her muhterem milletvekili için namus meselesidir.

 

İP İNCELDİĞİ KADAR İNCELDİ KOPACAĞI VARSA ZATEN KOPACAKTIR

 

Bebek katiline sayın diyen milletvekilleri istemiyoruz. Teröriste gerilla diyen milletvekillerine katlanamıyoruz. Sırtını PKK’ya, YPG’ye dayayan, terörist cenazelerine katılan, icazeti Kandil ve İmralı’dan alan hainlere milletvekilliği haramdır görüşündeyiz. Yeter artık, sabır taşı çatladı, bıçak kemiğe dayandı. Bu mesele var oluş yok oluş meselesidir. İp inceldiği kadar incelmiştir, kopacağı varsa zaten kopacaktır. Gözümüzün içine baka baka hala provokasyonlarını devam ettiren mazbatalı teröristlerin bulundukları mekan; dualarla, Kuran-ı Kerim tilavetleriyle, kurbanlarla ve bir Cuma günü açılan Gazi Meclis olamaz, olmamalıdır.

 

ONLAR SİYASET YAPIYORSA BİZİM YAPTIĞIMIZA NE DEMEK LAZIM?

 

Ordular kurup ordular yöneten, Milli Mücadele’den yüz akıyla çıkıp Cumhuriyet’i ilan eden bu kutlu çatı altında düşmana methiyeler düzen suçluların ne işi vardır? Gara’da, savunmasız evlatlarımızın kafalarına kurşun sıkan şerefsizlere sempati besleyenlerle, tasmaları Kandil tarafından tutulan günahkar müptezellerle aynı yerde nasıl bulunacağız? Hak mıdır bu? Reva mıdır bu? Adalet midir bu? Eğer onların demokrasi mücadelesi içinde oldukları iddia ediliyorsa, sorarım sizlere bizim yaptığımız nedir? Onlar siyaset yapıyorsa bizim yaptığımıza ne demek lazımdır?

 

TÜRKİYE'NİN KENDİ EVLATLARINI BOMBALADIĞINI NASIL SÖYLEBİLDİNİZ?

 

Gara vahşetiyle ilgili bir HDP Milletvekili, üstelik bayan, aynen şöyle diyor: “Biz barış dedikçe saldırdılar. Esir kampını Türkiye bombaladı ve öldükleri anlaşılınca durdular. Savaş tezkerelerine evet diyenler şimdi ağıt yakıyor.” Be hey milletvekili müsveddesi, siz kimsiniz? Saldıran kim? Neyin barışından bahsediyorsun? Esir kampı nerede? Esir ne demek? Türkiye’nin kendi evlatlarını bombaladığını nasıl söyleyebildin? Hiç mi vicdan yok sende? Hiç mi insan sevgisi kalmadı yüreğinde? Bu kadar mı insanlıktan koptunuz? Bu kadarda mı esfele safilinliğe talip oldunuz? Bir başka HDP Milletvekili de şu namert ifadeleri kamuoyuyla paylaşmış: “Mesele kim olursa olsun insanı yaşatmak olmalıydı, ölümle çözüm olmaz, insanlarımızı yaşatmalıyız.” Bu sözlerde PKK’ya bir tepki var mı? Hangi insanı yaşatalım diyor? Özne kim ya da kimlerdir? Çözüm olarak görülen nedir?

 

GARA KATLİAMINI KINAYAMADILAR

 

HDP’li bir yöneticiden Gara katliamını kınayan; hadi bunu geçtik, insanlık namına eleştiren cılız da olsa bir itiraz duyanınız oldu mu? Ben duymadım, duyacağımı da hiç zannetmem. HDP Merkez Yönetim Kurulu’nun açıklaması ise tam bir ikiyüzlülük, çirkeflik ve suçluluk telaşıdır. Şu ifadelere lütfen dikkat ediniz: “Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın gece yarısı yaptığı açıklamada 13 vatandaşın naaşına ulaşıldığı ifade edilmiştir. Operasyon sırasında bu kişilerden ayrı olarak 50’yi aşkın insanın hayatını kaybettiği de verilen bilgiler arasındadır.” Bunların insan dedikleri teröristtir, ayak takımıdır, emperyalizmin uşaklarıdır, katildir, canidir, haindir. Elbette imhaları vaciptir. Hala suya sabuna dokunmayan, gevşek ve her yere çekilen beyanatlarla milletimizin sabrını test etmenin hesabını yapıyorlar.

 

GEÇMİŞTEKİ SÖZDE DİPLOMATİK ÇABALARDAN BAHSEDİLİYOR. NEYİN DİPLOMASİSİ?

 

HDP, geçmişteki sözde diplomatik çabalardan bahsediyor. Neyin diplomasisi, kiminle diplomasi, Allah için söyleyiniz, terör örgütüyle diplomasi ne zamandan beri söz konusudur? HDP diyor ki, “İktidar kayıpların ailelerine ve topluma hesap verme konumundadır.” Utanmazlar, yüzsüzler, PKK’nın değil, iktidarın hesap vermesi gerektiğini ileri sürüyorlar. HDP PKK’nın giriş kapısı, bagaj kapağıdır. HDP, PKK’nın mekapı çıkarıp kundura giymiş halidir. Yani HDP, PKK’nın ta kendisi, aynadaki akisidir. Kaldı ki seri bir katilin işlediği cinayetleri lanetlemesi abesle iştigaldir. HDP’nin ipi ve iradesi Kandil’dedir. Peki tüm bu olan bitenler karşısında HDP’nin kapatılmasına yönelik kısa metrajlı üç maymun oyunu sahne almaya inat ve ısrarla devam edecek midir?

 

KARA KATLİAMIYLA İLGİLİ TÜRKİYE'Yİ SUÇLAYANLAR

 

HDP kapatılmadan, PKK’nın ayağını TBMM’den kesmenin bir başka formülünü bilen ve bizi de bilgilendirmeye hazır olan aslan parçası bir demokrat var mıdır? Gara katliamıyla ilgili Türkiye’yi suçlayan, mağaranın bombalandığını ileri süren bölücü milletvekillerinin Gazi Meclis’ten tasfiyesi bugün değilse ne zaman yapılacaktır? Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu kapsamda açtığı soruşturmayı hayırlı bir gelişme olarak değerlendiriyor, taviz verilmeden alayının üstüne gidilmesini temenni ediyorum. Bu milletvekillerinin ve diğer HDP’lilerin milletin vergileriyle aldığı maaş haramdır, zıkkımdır. Ve bu HDP’nin kapatılması için zaman kaybetmek devletimizin egemenlik haklarına ileri düzeyde zarardır.

 

HALK TV'NİN SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMLARI

 

Sipariş haberciliğin önde gideni, bölücülüğün amigosu Halk TV’nin sosyal medyadan Gara’yla ilgili yaptığı şu paylaşıma lütfen kulak veriniz: “Başlarından vurulmuşlar: Irak’ta bir mağarada 13 vatandaşın naaşı bulundu.” Bir başka paylaşımı da şu şekildedir: “PKK’nın öldürdüğü 13 esirle ilgili kimlik tespitleri başladı.” Bölücü terör örgütünün kaçırıp alıkoyduğu vatan evlatlarına esir demek halkın ağzı değil, hıyanetin, hüsranın, husumetin ağzıdır. Halk TV, tıpkısının aynısıyla PKK TV’si haline gelmiştir.

 

AKILLARINCA İTTİFAK ORTAKLARINI RAHATSIZ ETMEK İSTEMİYORLAR

 

Ya HDP’nin dostu olan CHP’ye ne demeli, bu partinin yönetimine musallat olan HDP lobisini nasıl değerlendirmeli? CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu başta olmak üzere, kes kopyala yapıştır türünden taziye mesajı yayımlayan CHP’li yöneticilerin PKK’yı açıkça, dosdoğru biçimde ve ismini zikrederek lanetlemediği anlaşılmıştır. PKK’yı afişe etmeden, yalnızca terör örgütü sözleriyle melanet terör saldırısını kınamak kirli ve kurnaz bir taktiktir. Akıllarınca ittifak ortaklarını rahatsız etmek istemiyorlar, ama şehitlerimizin kemiklerini sızlatmaktan da gocunmuyorlar. Böylelikle dostlar birbirlerini yalnızca alışverişte görürken, alınganlık gösteren, darılan, kırılan veya küsen de akıllarınca olmayacaktır. Hesap budur, plan budur, danışıklı dövüş açıklamalar buna hizmettir.

 

GARA'YA NE DİYORSUNUZ? HİÇ GIKINIZ ÇIKMIYOR.

 

CHP yönetimine sesleniyorum; Gara katliamcısı PKK’yı saklamak ne size ne de gayri meşru dostunuza hiçbir şey kazandırmayacak, bilakis aziz milletimizin gözünden ve gönlünden daha da düşürecektir. Korkmayın, çekinmeyin, HDP’ye ve bölücü terör örgütüne verilmiş bir sözünüz yoksa PKK’ya katil demek, eşkıya demek, terörist demek, cani demek size ancak onur, ancak şeref, millet nezdinde de itibar kazandıracaktır. Fakat arkadan dolanarak, kapı kapı dolaşarak ne kızı vereyim ne de dünürü küstüreyim havasındaysanız, biliniz ki, ya nal toplarsınız ya da yal paklarsınız. Türk milleti böylesi bayat numaraları yutmaz. Ucuz etin yahnisinin yavan olacağını gayet iyi bilir. CHP’yle birlikte terörist Demirtaş’ı neredeyse demokrasi kahramanı haline getiren sözde aydınlar, merak içindeyiz, Gara’ya ne diyorsunuz? Bakıyorum da hiç gıgınız çıkmıyor, ortaklıkta görünmüyorsunuz.

 

GARA KATLİAMINA BOĞAZ'IN MUTLU AZINLIĞI NASIL YAKLAŞIYOR?

 

Hiçbir zaman unutulmayacak Gara katliamına Boğaz’ın iki yanına yuvalanmış kaymak tabaka, ayrıcalıklı kesim, mutlu azınlık nasıl yaklaşıyor? Beyzadelere soruyorum, nasıl, manzara güzel mi oralarda? Martılar uçuşuyor mu ortamlarınızda? Boğaz’a bakıp bakıp demlenirken insan hakları ve özgürlük edebiyatını da meze yapıyor musunuz? Salgından dolayı yaşanan ekonomik zorlukları siyasi faturaya tahvil etmek için fellik fellik ortalıkta gezen, partimizde görev yaparken tek bir esnafın dahi elini sıkmadan duvar diplerinden gidip gelen İP’in başkanı terörist Demirtaş ile kahvaltı programında buluşmanın hala hevesinde midir? Kalemlerini zehire batırıp kullanan kiralık yazarlar, dönem dönem insan hakları ve özgürlük nöbetine tutulup ellerine tutuşturulan zillet metinlerine toplu imza atanlar geldiğimiz bu aşamada Türkiye’nin yanında duracak fikri ve milli namusu gösterebilecekler mi? Terörizmi telin edebilecek yürekliliği sergileyebilecekler mi?

 

GARA KATLİAMINA 2023 SENARYOSU DİYEN EMEKLİ ASKERİN HER YERİ SENARYO

 

Teröriste ve terör örgütlerine karşı tavır alamayanlar ihanete teslim olmuş, rezalete omuz vermiş, kanlı eylemlere koltuk çıkmıştır. Gara katliamına 2023 senaryosu diyen emekli asker, senin her yerin senaryo, her tarafın zehir, her sözün zelil, her şeyin sahtedir. Önemle altı çizilmesi gereken bir husus vardır: PKK’nın Kürt kökenli kardeşlerimle ilişkilendirilmesi ayıp ve skandal bir yanlıştır. Türk milletinin asil ve onurlu mensubu olan Kürt kökenli kardeşlerim, kalleşliğe onay vermez, ihanete olur vermez, evlatlarını dağa sürükleyen canilere tamam demez, devletine ve milletine cephe alan vampirlere asla dayanak olmaz. HDP, Kürt kökenli kardeşlerimin değil, PKK’nın suç ortağı, hıyanet temsilciliğidir. 

 

DİYARBAKIR ANNELERİ TASVİP ETMEZ

 

Gara’da savunmasız 13 vatan evladının kafalarına kurşun sıkılması, mesela Diyarbakır annelerinin asla tasvip edeceği bir olay değildir. Onlar HDP’den evlatlarını istiyorlar. Onlar HDP’nin bina içinde kaybolan evlatlarıyla ilgili büyük bir mücadele veriyorlar. Bu HDP insan kaçakçısıdır, terörist devşirme ve dağa sevk zincirinin kumanda odasıdır. HDP’yle hesaplaşmadan, PKK’yı bitirdik, yok ettik, mahvettik diyemeyiz. Bu itibarla HDP’nin kapatılması elzemdir, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı inanıyorum ki gereğini yapacaktır. Ve tarih önünde yapmak durumundadır.

 

MHP ÜZERİNE DÜŞENİ EKSİKSİZ YERİNE GETİRECEKTİR

 

İP’in başkanı, HDP’nin kapatılması konusunda avam bir dil kullanarak üçkâğıt yapıldığını iddia etmiş. Üslubu beyan, ayniyle insandır. Biz kimin üçkâğıt yaptığını, kimin sinsi sinsi siyasi film setlerinde figüranlığa özendiğini geçmiş tecrübelerimize istinaden iyi biliyoruz. İP’in başkanı, HDP’yi Kürt siyasi hareketi olarak değerlendiriyor. Kapatılmasının da kendileriyle alakalı olmadığını söylüyor. Öyle ya, ittifak ortakları birbirinin ayağına hiç basar mı? Birbirlerinin tavuğuna hiç kış der mi? Bu şahıs, cehaletine yanmıyor da, bize ne yapacağımızı anlatıyor. Hiç merak buyurulmasın, CHP ile İP rahat olsunlar, olacaklar da zorlarına gitmesin. Şayet bize bir görev düşerse, ki bu zaman yakındır, MHP Siyasi Partiler Kanunun 100’üncü maddesinden kaynaklanan hakkını tam ve eksiksiz kullanarak tarihi müracaatını mutlaka yerine getirecektir.