Bahçeli: Ne Yaparlarsa Yapsınlar Yolumuzdan Dönmeyiz
Türkiye'nin terörle mücadelesini küçümsemeye çalışanların Suriye'de yaşanan iç savaş trajedisinden ders almadığına dikkat çeken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, terör örgütleri hakkında süren mahkeme sürecinin biran önce karara bağlanmasını isteyerek, mutfakta yangın çıkarsa söndürülebileceğini ama vatanın yanması halinde doyacak sofra bulunamayacağını söyledi.
TERÖRLE MÜCADELEDE GÖSTERİLEN BAŞARILAR TÜRK MİLLETİMİZİ SEVİNDİRMEKTEDİR
Terörle mücadele alanında gösterilen başarılar milletimizi haklı olarak sevindirmektedir. 1 Ocak 2021’den bugüne kadar yapılan 181 operasyonda toplam bin 162 terörist etkisiz hale getirilmiştir. İhanetin bedeli taksit taksit hainlere ödettirilmektedir. Bu ülkeye kast etmek, milli güvenliğimize suikast düzenlemek için elleri tetikte gezen canilerin sonu hüsrandır. PKK/YPG’nin beli kırılmıştır. Hem vatan topraklarımızdan hem de mücavir bölgelerden teröristlerin temizlenmesi konusunda üstün ve fedakârca bir mücadele yürütülmektedir. Türk milletini terör musibetiyle yaşamaya hiçbir güç odağı alıştıramayacaktır. Diken battığı yerden battığı zaman çıkarılacak, bununla birlikte terör örgütlerinin kaynak ve üreme alanları yerle bir edilecektir. Çok şükür yapılan ve daha da cesaretle yapılması planlanan budur.
KAHRAMAN TÜRK ASKERİMİZ VE GÜVENLİK GÜÇLERİMİZLE GURUR DUYUYORUZ
Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimizle ve diğer tüm güvenlik güçlerimizle gurur duymak, sonuna kadar destek verip dua etmek milli ve manevi bir vecibedir. PKK’nın ihanetle açtığı kanlı sayfa muhakkak surette kapatılacak, FETÖ’nün kalıntıları, elebaşları ve kripto elemanları inşallah yakalanıp cezalandırılacaktır. Bu devran böyle gitmemelidir, gitmeyecektir. Hain teröristbaşı Gülen’in yeğeni olduğu iddia edilen Selahaddin Gülen, başarılı bir operasyonla yurt dışından Türkiye’ye getirilmiştir. Vakit adaletin karşısında hesap verme vaktidir. Bu aşamada, darısı diğer FETÖ’cülerle PKK’lı alçakların başına olsun demek boynumuzun borcudur.
TERÖR ÖRGÜTLERİ HAKKINDA SÜREN MAHKEME SÜRECİ KARARA BAĞLANMALIDIR
Özellikle beklentimiz, FETÖ’cülerle birlikte PKK’lılar hakkında süren mahkeme süreçlerinin derhal karara bağlanarak nihayete erdirilmesidir. Şu anda, FETÖ’yle ilgili görülmekte olan soruşturma dosya sayısı 58 bin 720, kişi sayısı da 112 bin 124’dür. Kovuşturma safhasında olan dosya sayısı 33 bin 232, kişi sayısı da 44 bin 413’dür. PKK’yla ilgili devam eden soruşturma dosyalarının sayısı 33 bin 817 iken, kovuşturmaya esas olan dosya sayısı 65 bin 618’dir. Bağımsız ve tarafsız Türk mahkemeleri davaları bir an önce sonlandırmalıdır. Yaklaşık bin 780 gündür süren mahkemelerin maşeri vicdanı rahatsız ettiğini açıklıkla ve ikazen söylemek isterim. Adalet kurumları son kararlarını vermekte geciktikçe dipsiz tartışmalar, ipe sapa gelmez polemikler, bilhassa dış tahrikler artış göstermektedir. Yargı reformlarının konuşulduğu, dördüncü yargı paketinin gündeme geldiği bir dönemde, FETÖ ve PKK’yı kapsamına alan adli süreçlerin bitirilmesi, kimin suçlu kimin masum olduğunun tayin ve tefriki süratle temin edilmelidir.
HUKUK DEVLETİNİN İLKE VE ESASLARI HIZLI BİR ŞEKİLDE İŞLETİLMELİDİR
Türkiye bir yanda güvenlik mülahazalarıyla terörü bitirme noktasına getirmişken, diğer yanda hukuk devletinin ilke ve esaslarını hızlı bir şekilde işletmek zorundadır. FETÖ’nün de PKK’nın da kökü kazınmalı, kaynağı kurutulmalıdır. Şayet mahkemeler uzamaya devam ederse, ülkemizin uluslararası çevrelerce istismarına zımnen göz yumulmuş olacaktır. Takdir edeceğiniz üzere, buna da hiç birimizin, hiç kimsenin hakkı yoktur. Terörle mücadele hukuk sınırlarına bağlı kalarak icra edilmektedir. Bir devletin hükmü adaletidir. Bu itibarla geciken adalet sadra şifa olmayacak, hakkaniyete ve adil yargılama esaslarına hizmet etmeyecektir. Toplumsal huzurumuzun, ekonomik gelişmişliğimizin, iç barış ve sükûnet ortamımızın kalıcılığı ve devamlılığı terörün hayatımızdan tamamen çıkarılmasına bağlıdır. Bunu da Allah’ın izniyle başaracağız.
MUTFAK YANARSA YANGINI SÖNDÜRÜRÜZ AMA VATAN YANARSA DOYACAK SOFRA DA BULAMAYIZ
Bugün mutfak yanıyorsa, yarın söndürürüz, daha çok iş, daha çok aş üretiriz. El birliği yaparız, güç birliği yaparız, bir çalışıyorsak yüz çalışırız, ekonomideki ağırlıkları birer birer söküp atarız. Dün yaptık, gene altından kalkarız. Ancak vatan yanarsa, ülke ateşe verilirse, ne yanmış veya dolmuş bir mutfak, ne de karnımızı doyuracak bir sofra bulabiliriz. Amacımız bellidir, Türkiye aç hürler, tok esirler ülkesi olmayacaktır. Terörle mücadele cephesini sağlam tuttuğumuz kadar, sosyal ve ekonomik kalkınmışlığı da hedeflemeliyiz. Fakat salgın döneminde dünyanın bile içine gömüldüğü ekonomik şikayetleri siyasal itiraza dönüştürüp kara propagandaların garsonluğunu yapmak doğru değildir, samimi değildir, vatan ve millet sevgisiyle de bağdaşmayacaktır. Mesela domates, patlıcan, soğan yiyemiyoruz itirazını seslendirirken, birden bire hain kurşunları yersek, ülkemizi yemeye çalışanlara gözümüzü ve vicdanımızı kapatırsak tarihi varlığımızı nasıl koruyabiliriz? CHP yönetimi, bağımsızlık ve bekamız risk ve tehdit altındayken, hangi yangından, neyin yenilip yenilmediğinden söz açıyor?
SURİYE'DE İÇ SAVAŞIN MALİYETİ 1,2 TRİLYON DOLAR. BU PARA HİZMETE HARCANSAYDI
Bakınız, Suriye yaklaşık 10 yıldır iç savaş tünelindedir. Ülke topraklarının üçte biri kontrol dışıdır. Üstelik geçen hafta traji komik demokrasi ihlallerinin tescillendiği bir başkanlık seçimine sahne olmuştur. Esad 2014’de yüzde 88 olan oyunu, seçimlerin yapıldığı coğrafi alanlarda yüzde 95,1’e çıkarmıştır. Şam’da halk sabaha kadar kutlama yapmıştır. Göstermelik diğer iki başkan adayı da beklendiği üzere havalarını almıştır. İç savaşın Suriye ekonomisine maliyeti 1 trilyon 200 milyar dolardır. Halk yoksul ve açtır, sefalet diz boyudur. İç savaş olmasaydı, Suriye barış ve huzur içinde yaşasaydı, dahası 1 trilyon 200 milyar dolar da Suriyelilerin hizmetine harcansaydı, bugünkü kara tabloya mahkum olurlar mıydı?
MUHALEFET SURİYE TRAJEDİSİNDEN HİÇ Mİ DERS ÇIKARMIYOR?
YPG terör örgütünün kendi vatanını koruduğunu, bize de saldırmayacağını acayip ve acıklı çürük bir mantıkla açıklayan Kılıçdaroğlu ve yakın ekibi, Suriye trajedisinden hiç mi ders çıkarmıyorlar? Türkiye’yi Suriye’ye çevirmek için yazılan ve uygulanması için fırsat kollanan rezil senaryoları da mı görmüyorlar? Ülkesine yabancılaşmış, milletiyle gece gündüz misali ters düşmüş bir CHP zihniyetinin yatıp kalkıp mutfak demesi, yaygınlaşan tehlikeleri hafife alması nasıl bir körlük, nasıl bir kütüklüktür? Yabancı gazeteleri okuyun, sivil toplum kuruluşlarının ve düşünce kuruluşlarının raporlarını inceleyin, CHP’nin siyasi üslubuyla benzerliği hemen fark edeceksiniz.
TÜRKİYE'NİN TERÖRLE MÜCADELESİ SİZİN İÇİN KÜÇÜK BİR AYRINTI MI?
ABD Başkanı olmadan önce Joe Biden’in, 17 Ocak 2020’de, The Newyork Times Gazetesi’ne verdiği demeçte, Türkiye’deki muhalefeti desteklemeleri gerektiğini ifade etmesi, zillet ittifakına atılmış pastır. Kılıçdaroğlu bu pası almış, Türkiye’nin kalesine gol atmak için sahaya inmiştir. Onun için Türkiye’nin terörle mücadelesi, sınır ötesindeki kahramanca faaliyetleri önemsiz, ihmal edilmesi gereken küçük bir ayrıntıdır. ABD’nin 2022 bütçesinde, savunma harcamaları kaleminde, terör örgütü PKK/YPG’nin dahil olduğu eğit-donat programı için 522 milyon dolarlık fon ayrılması müttefiklik hukukuna, geçen hafta bu ülkenin Dışişleri Bakan Yardımcısıyla teyidi yapılan stratejik ilişkiye müzahir şerefli bir tavır mıdır? Bize göre şerefli bir tavır değildir, ama Kılıçdaroğlu’na sorsanız, yalnızca sönmeye yüz tutmuş mutfaktaki yangını söyler, takılmış plak gibi ezberlerini tekrar eder.
NE YAPARSANIZ YAPIN TÜRKİYE YOLUNDAN DÖNMEYECEK, ZULME BOYUN EĞMEYECEK
Bizim kaygımız vardır, bizim sorumluluklarımız vardır, bizim tarihe ve millete karşı görevlerimiz tartışmasız seviyededir. Zillet ittifakına göre devletin ve milletin hakkını savunmak gibi bir gündem söz konusu değildir. Ama biz öyle değiliz, olamayız; çünkü bu devlet bizimdir, bu ülke bizimdir, bu millet de doğudan batıya, güneyden kuzeye hepimizdir. Herkes eşittir Türkiye’dir. Konuşmanın bu kısmında, terörle mücadele esnasında şehit olan kahramanlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmetler dilerken, hala tedavi altındaki kahramanlarımıza şifalar temenni ediyorum. Biden’in zillet masasında elinde tuttuğu yedili kozu ne yaparsa yapsın, Türkiye yolundan dönmeyecek, zulme boyun eğmeyecek, ite çakala da eyvallah etmeyecektir.