Bahçeli: Ülkücü Doğduk Ülkücü Öleceğiz

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, uzun süre ara verdiği TBMM Grup Toplantılarına yeniden başlayarak, iç ve dış siyasi gelişmeleri değerlendirdi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, tedavi sürecinden dolayı uzun süre ara verdiği TBMM Grup Toplantılarına yeniden başlayarak, Türkiye'nin iç siyasi konuları ve dış politika konularında değerlendirmelerde bulundu. Bahçeli, tedavi sürecinde kendisine dua edenlere teşekkür ederken, tedavi sürecinde olumsuz beyanatlar vererek, rahatsızlığından nemalanmak isteyenlere, ''Düşmemizi bekleyen daha çok bekler'' dedi. GECEYE SABREDENE GÜNDÜZÜ BAHŞEDEN ALLAH'A ŞÜKÜRLER OLSUN MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, ''Geceye sabredene gündüzü bahşeden Allah’a şükürler olsun. Hasret buzlarının vuslat sıcaklığıyla eritilmesini nasip eden Allah’a hamdüsenalar olsun. Muhabbet deryasına dalan, sadakat diyarından taşan, vatan ve millet sevdasıyla yanan kocaman yüreklere bin selam olsun. Yunus’un dediği gibi, bizi bilmeyen ne bilsin, bilenlere selam olsun. Selam kelamdan öncedir, irfan ilimden öncedir, irade iddiadan öncedir, ilke ilerlemeden öncedir, o halde aziz milletime selam olsun.'' diyerek Türk Milletimizi selamladı. SON NEFESİMİZE KADAR BURADA SİZLERLE BİRLİKTE OLACAĞIZ MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Uzun bir aradan sonra Meclis Grup Toplantımıza katılan her kardeşime, her dava ve yol arkadaşıma taşkın bir sel gibi kalbimden kopup gelen en içten sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Yeni yılın bu ilk Grup Toplantısı’nın nice güzelliklere kapı aralamasını Rabbim’den niyaz ediyorum. Tedavi sürecim boyunca arayan, soran, dua eden, şifa dileyen, mesaj gönderen, halisane duygularla iyi niyetlerini paylaşan herkese en kalbi teşekkürlerimi iletiyorum. Ne mutlu bizlere ki, duanın gücüyle, doktorlarımızın güvenli dokunuş ve müdahaleleriyle buradayız, son nefesimize kadar da burada sizlerle birlikte olacağız.'' dedi. DERDİ VEREN ALLAH ŞAFİ SIFATIYLA ŞİFAYI DA VERMİŞTİR MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Derdi veren Allah Şafi sıfatıyla şifayı da vermiştir. İmanımız budur, inancımız budur, ihtiramla bekleyip itinayla gözlediğimiz de bu şekildedir. Hiç şüphesiz en iyisini bilen Allah’tır. İlk nefesimizle son nefesimiz arasında geçen hayat serüveninin her safhası onurla yazılmışsa, şerefle mühürlenmişse, dürüstlükle müjdelenmişse, ahlakla süslenmişse bizden daha bahtiyarı, daha bahadırı olmayacaktır. Derler ki, kader gayrete âşıktır. Gayret edeceğiz, garaz ve gaileleri birlikte aşacağız. Sabredeceğiz, musallat olan musibetleri beraberce alaşağı edeceğiz. Akledeceğiz, adımlarımızı isabetle atıp yürüyüşümüzü ağız birliği ve ahenk içinde sürdüreceğiz.'' dedi. DÜŞMEMİZİ BEKLEYENLER DAHA ÇOK BEKLEYECEKLER MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Gazali diyor ki; aklı bir kenara itip sırf eskileri taklitle yetinmeye çağıran kimse cahildir. Yalnızca akılla iktifa edip maneviyatı ve maşeri vicdanı dışlayan da yanılmıştır. Çok şükür ne cahiliz, ne de yanılanlar arasındayız. Nehri tersinden akıtmaya çalışanlarla akıntıya karşı kürek çekenlerden olmayacağız. İçtenlik ile nezaket birleşmedikçe zarafet, yetenek ile çaba birleşmedikçe de marifetin yeşermeyeceğini bileceğiz. Vaad ile vaid arasında sıkışmış sessiz milyonların umut pırıltısıyız, ufuk ışığıyız, bu mücadelemizi de kararlılıkla devam ettireceğiz. Demir tavında dövülür, toprak tava gelince ekilir, zamanı okuyan, çağı yorumlayan, tohumu çatlatan, filiz filiz büyüyüp, dalga dalga yayılan bir fikrin önünde de hiçbir muzır ve muhalif güç duramaz. Düşmemizi bekleyenler Allah’ın izniyle kurumuş ağaca dönecekler, daha çok bekleyeceklerdir.''dedi. ALLAH TUZAK KURANLARIN EN HAYIRLISIDIR MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Tuzak kuranlar bilmelidir ki, tuzakçılara tuzak kuran vardır, Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır. Kulisçilerin, komplocuların, kumpasçıların, kurnazların, kundakçıların, kuduzların, kuralsızların, kuklacıların, sahte kurtarıcıların hevesleri kursaklarında kalmaya mahkumdur. Bunlar ya bizi tanımıyorlar ya da tanıma ve tarif etme yanlışına kapılıyorlar. Eğer yürek yemedilerse, eğer meydanı boş zannetmedilerse kesinlikle yiyecekleri kurt pençesiyle titreyip kendilerine gelecekler, arkalarına bakmadan da kuytu yerlere saklanmak zorunda kalacaklardır. Şehit ve gazi yuvası Milliyetçi Hareket Partisi üzerinde hesap yapılmaz. Yarım asrı aşan bir millet şaheseri üzerinde karalama ve kurcalama yapılamaz.'' dedi. ÜLKÜCÜ DOĞDUK ÜLKÜCÜ YAŞADIK ÜLKÜCÜ OLARAK ÖLECEĞİZ MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Sağlığım üstünden spekülasyona yeltenenler, kötü dilek ve temennilerini açıktan veya şifreli mesajlarla servis edenler bilmelidir ki, biz şer ve şekavet kişilere değil er kişilere, edepli ve erdemli gönüllere bakarız. Daha önce de söyledim, dua edenler bela okuyanlardan fazla olduktan sonra ne fırtınalardan korkarız ne de felaketlerden kaçarız. Ecel aman verdiği müddetçe alayı gelsin, bu cepheyi yıkamazlar, millet ve vatan sevgimize gölge edemezler. Çünkü biz Ülkücü doğduk, Ülkücü yaşadık, vakti saati geldiğinde de Ülkücü olarak öleceğiz. Alın yazımız budur, bu kader çizgisi ezelden ebede Türklüğün bekasına başını koyan her mümtaz ve muhterem insanın şaşmaz ve sapmaz istikametidir.'' dedi. UTANACAK SIKILACAK YÜZÜMÜZÜ KIZARTACAK BİR AÇIĞIMIZ YOKTUR Milliyetçi Hareket Partisi inanmış dava insanlarının elden ele, nesilden nesile kahramanlıkla taşıdığı muazzam yadigardır. O kahramanlık ki, merhum Hüseyin Nihal Atsız’ın dizelerinde anlamını bulmuş, destan olup satır satır okunmuştur: Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir, Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir. Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir; Kahramanlık; saldırıp bir daha dönmemektir. Haklı bir mücadeleden dönmeyi aklından geçirenlerin akıbeti uçurumdur. Bizim mumdan kanatlarımız yoktur ki güneşten korkalım. Suçumuz, suç ortaklığımız, karanlık ilişkilerimiz yoktur ki başımızı öne eğelim, mahcup ve mağlup olalım. Utanacak, sıkılacak, yüzümüzü kızartacak bir açığımız yoktur ki minderden kaçalım. HİÇ KİMSE BİZE BİZİ ANLATMASIN KARANLIĞA GİZLENİP SOYSUZLUK YAPMASIN Milliyetçi Hareket Partisi bedeli kanla, canla ödenmiş, kaynağını Türk-İslam Ülküsünde bulmuş Türk milliyetçiliğinin, Türk milliyetçilerinin anıtıdır, andıdır, ahdidir. Kötü sözler muhataplarına aittir. Kaldı ki iftira ve isnatları onların alınlarına çıkmayacak derecede kazınacaktır. Hiç kimse bize bizi anlatmasın, karanlığa gizlenip soysuzluk yapmasın. Biz birbirimizi biliriz, aynı zamanda hasım ve hayâsızları da bilir, hafızamıza tek tek not ederiz. Özellikle belirtmek isterim ki, kötü düşünceler, kötürüm niyetler, köksüz hedefler sahiplerine aynen dönecek, insan içine çıkamaz hale getirecektir. Milliyetçi Hareket Partisi’ne ölüm fermanı yazanlara unuttukları bir hususu hatırlatayım: Davamız dualıdır. Davamız hak davasıdır, hakikat davasıdır, İlay-ı Kelimetullah davasıdır. Cihan yıkılsa emin olun çatımız sarsılmayacaktır. Biz Milliyetçi Hareket Partisi’yiz. Biz Türkiye sevdalısı cesur yürekleriz. Biz Türk milletine mensubiyeti şerefyap gören muazzez ve müstesna dava insanlarıyız. Allah birliğimizi bozmasın. Allah ülküdaşlık ve dava hukukumuzu zedeletmesin. BUGÜN 49 KİŞİYİZ YARIN BU SALONLARDAN TAŞACAK KADAR ÇOK OLACAĞIZ TBMM’de yüksek bir şuurla sorumluluklarını yerine getiren her milletvekili arkadaşımı bu vesileyle kutluyorum. Düzen, disiplin ve dengeli şekilde gerek komisyon çalışmalarında gerekse de genel kurul faaliyetlerinde tavsamadan, taviz vermeden, tahriklere kapılmadan duruş gösteren her milletvekili arkadaşımla iftihar ediyorum. Milliyetçi Hareket Partisi’ne yakışan bir vakarla demokrasi ve millet görevinizi yaptınız, buna da devam ediyorsunuz. Sağın solun menfi telkinlerine aldırış etmeden, sosyal medya oyunlarına kulak asmadan, sataşmalara ve saldırılara soğukkanlı kalarak karşılıklı hürmet ve dikkatle davamızı temsil ediyorsunuz. Şahsen sizlerden razıyım, Allah da razı olsun diyorum. Hepinize ayrı ayrı başarılar diliyor, Milliyetçi Hareket Partisi’nin neleri hangi sınır ve ölçüler içinde yapacağını göstermeye devam etmenizi samimiyetle rica ediyorum. Bugün 49 kişiyiz. Ne gam ne tasa. Gün gelecek, hesap dönecek, kaldı ki millet tamam diyecek, inanıyorum ki salonlardan taşacağız, parmakla bile sayılmamız mümkün olmayacaktır. Yorulmadık ki yarıştan düşelim. Kaybetmedik ki mücadeleden vazgeçelim. Yapacağız, başaracağız, ülkülerimizin peşinden ayrılmadan zorluğa, zorbalara, zillete, hıyanete ve rezaletlere karşı harbilikle, hasbilikle mücadele edeceğiz. Bu yolda da hep birlikte ve kucaklaşma hasletiyle yürüyeceğiz.