Bahçeli Yeniden Tarih Yazan Teşkilatlara Teşekkür Etti

TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, hafta sonu düzenlenen Türk Gençliği Büyük Kurultayı ve Analar Bacılar Kurultayı'nın önemi hakkında değerlendirmelerde bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, muazzam bir katılama sahne olan iki kurultayın manevi olarak birbiriyle pekişip örtüştüğünü belirterek, Milliyetçi Ülkücü gençliğin mümtaz neferlerine, muhterem analar ve bacılara teşekkür ettiğini söyledi.

 

GÖZ KAMAŞTIRICI İKİ KURULTAY MUAZZAM BİR KATILIMA SAHNE OLDU

 

Ankara, geçtiğimiz hafta sonu göz kamaştırıcı iki toplantıya ev sahipliği yaptı. Bunlardan birisi “Türk Gençliği Büyük Kurultayı”, diğeri de “Analar Bacılar Kurultayı”dır. Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından düzenlenen “Türk Gençliği Büyük Kurultayı” ile partimizin Aile, Kadın ve Engellilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı tarafından gerçekleştirilen “Analar-Bacılar Kurultayı” muazzam bir katılama sahne olmuştur. 

 

TÜRK GENÇLİĞİ YENİ BİR TARİH YAZARAK ALMASINI BİLENE GÖRKEMLİ MESAJ VERDİ

 

Türk gençliği diri umuduyla, yüksek ufkuyla, heyecan ve hedef dolu tutumuyla yeni bir tarih yazmış, almasını bilenlere mesajların en görkemlisini kararlılıkla vermiştir. Gençlerimiz milletimizin gelecek özlemidir. Bu özlem Allah’ın izniyle büyük Türkiye ülküsünün gerçekleşmesiyle vuslata erecektir. Merhum şairimiz Arif Nihat Asya, Türk gençliğine bakınca neler gördüğünü nasıl da güzel, nasıl da özlü anlatmıştı: Delikanlım! İşaret aldığın gün atandan! Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan! Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan’dan! Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştansın; Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın! İşte o gençlik, işte o diriliş ve yükseliş ruhundan mülhem asil duruş 9 Ekim günü Ankara’da tecessüm etmiştir. Merhum Cemil Meriç’in söylediği üzere; “Dava irfanımızı yeniden fetheden, bugünümüzü düne bağlayan” bir gençlikle önümüze çekilen kalın perdeler birer birer yırtılıp atılacak, Türkiye büyüyüp Turan olacaktır.

 

GENÇLERİMİZ MİLLİ VARLIĞIN ŞUURU, TÜRK MİLLETİNİN GURURUDUR

 

Türk tarihi, hasretini çektiğimiz eski ve ölümsüz bir eserdir. Bu eseri tekrar kaleme alacak, geleceğin tertemiz ve yaşanmamış ortamına inançla taşıyacak Türk gençliğidir. Gençlik aydınlık çehremiz, ahlaklı çağrımız, en çevik mizacımızdır. Bir derviş sabrıyla kozasını ören onlardır. Açık sözlülüğün ve kalender meşrebin omurgası onlardır. Akıl ve irade anıtı, yine merhum Cemil Meriç’in dediği gibi, tefekkür okyanusunun Barbarosları, Türk milli varlığının aşılmaz dağları onlardır. İstifhamların kafalarda kök salmasına engel olan, kin ve nefretin kalplerde yuva yapmasına müsaade etmeyen asil Türk gençliği, bu gençliği temsilen de Milliyetçi-Ülkücü gençliktir. Gençlerimiz milli varlığın şuuru, Türk milletinin gururudur. Aynı şekilde Türk gençliği, ruh köküne bağlanarak zirve kulelerine çıkmayı gözüne kestiren, tevazuu elden bırakmayan, sevgi ve saygıyı kılavuz edinen, kendine has bir üslupla büyük bir irade hamulesi, yüksek bir idrak haysiyetidir.

 

MİLLİYETÇİ ÜLKÜCÜ GENÇLİK, TÜRK GENÇLİĞİNİN KALPGAHIDIR

 

Kim ki Türk gençliğini yok sayıyorsa, adını anmıyorsa, siyasi ve ideolojik istismarın konusu yapıyorsa, biliniz ki, karanlık, kabalık, kuraklık ve küstahlık içindedir. Onlar soysuz bir çağdaşlığın fevkinde çağlar üstüdür. Dönemlere hapsolanların aksine devirler üstüdür. Bildiğiniz gibi, şöhret, şehvet ve servet kör bir labirenttir. Burada elinde bir kandil bile olmadan dolaşmaya kalkışanlar aynısıyla dibi görünmeyen uçurumlara kanat çırpanlardır. Gençlerimiz yeri geldi mi, sağduyu ve sorumlulukla uçurumların önüne göğsünü geren, yeri geldi mi de milli geleceği kötürüm hale sokmak için fırsat kollayan odaklara hak ettikleri şamarı indiren soylu duruştur. Gençliğimiz yüz akımız, önü arkası kesilmeyecek akınımızdır. Onların ihtiyaç ve taleplerini karşılamak, sitem ve şikâyetlerini çözümle kesiştirmek siyaset kurumunun ana görevidir. Milliyetçi-Ülkücü gençlik, Türk gençliğinin kalpgahıdır. Kökü Ötüken’de, kaynağı Issık Gölü’nde, kavgası da Türk ve İslam düşmanlarıyladır. Bu gençlik bizim baş tacımız, medarı iftiharımızdır.

 

ANALARIMIZA BACILARIMIZA MÜTEŞEKKİRİM

 

Aynı zamanda analarımız-bacılarımız dua, huzur, güven, sevgi ve saygı bağlarımızdır. Ana hakkı iman ve insanlık hakkıdır. Gençlerimizle birlikte yurdumun dört bir yanından teşrif ederek kurultayımıza can ve kan veren analarımıza, bacılarımıza müteşekkirim. Biz analarımıza bakınca, bacılarımızı görünce gelecek Türk nesillerinin ayak sesini duyuyoruz. Bu kapsamda Türk gençliği varsa analarımızın ve bacılarımızın sayesinde vardır. İki kurultayımız da manevi olarak birbiriyle pekişmiş ve örtüşmüştür. Dikkatlerinizi çekmek isterim ki, bugün batı dünyasına hakim olan sosyal ve ekonomik mimari, bunun yanında değerler sistemi büyük çapta tatminsizlik ve huzursuzluklara yol açmaktadır. İnsan gün geçtikçe sadece yiyip içen, sadece diğer temel ihtiyaçların peşinden koşan, insani ve vicdani felaketlere tamamıyla sessiz kalan, niçin var olduğunu, neden yaşadığını düşünmeye fırsat bulamayacak şekilde sürüklenip giden bir felaket döngüsünün pençesindedir. Analarımızın, bacılarımızın, gençlerimizin fedakarane mücadele ve çabasıyla bu döngü bizim semtimize bile uğramayacak, Türk-İslam medeniyeti yeni bir yükseliş hamlesiyle ayağına geçirilmek istenen prangaları kırıp atacaktır. Bu vesileyle Milliyetçi-ülkücü gençliğinin mümtaz neferlerine, muhterem analarımıza, bacılarımıza bir kez daha teşekkür ediyor; hepsine şükranlarımı sunuyorum.