Erdoğan Başbuğ Türkeş Diye Bağırsa da Hesap Sorulacak

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Erdoğan'ın hakaretler savurduğu Ülkücülere işine gelince Kardeşim diye hitap etmesi zikzaklarının ardından yine Ülkücülere şirin görünme taktikleri izlemesini eleştirerek,''Erdoğan yakında Başbuğ Türkeş diye slogan atmaya başlar. 9 ışığı ezbere okusan da bu millet Erdoğan'a ihanetin bedelini soracaktır" dedi. Oktay Vural, "Analar ağlamasın" diye çıkılan yolda, Anadolu'nun, vatan toprağının ağlatıldığı, Öcalan'ın AKP sayesinde politik lider gibi olduğu, çözüm süreci denilerek sözde Kuzey Kürdistan'ın kurulmaya çalışıldığı ortamda, Ülkücülerin Erdoğan'a tepkilerinin dozu her geçen gün daha da artarken, Erdoğan'ın Ülkücülere yanaşmasının beyhude olduğunun altını çizdi.   MHP GRUP BAŞKANVEKİLİ OKTAY VURAL'IN KONUŞMASI TÜSİAD' çözüm sürecini destekleyici beyanlarda bulunuyor. Çözüm nedir? Bu çözümün sonunda nereye varılacaktır? Çıkın bunu millete anlatın. Çözümün sonunda milletin nereye götürülmek istendiğini görmüyor musunuz? Gelinen tablo utanç verici. AKP ve PKK, çözüm ortakları olarak bu süreçte topraklarımızın bir kısmını 'KuzeyKürdistan'olarak tanımlıyorlar ve 'kendi kaderini tayin hakkından'bahsediliyor. Türkiye'ye bu süreç olumlu olarak pazarlanıyor. Bu nasıl aymazlık, gaflettir? PKK, vergi adı altında haraç topluyor. PKK'ya katılımlar artıyor. Çözüm, bu milleti bölmek midir? Bu vatanı 'Kürdistan'diye parçalamak mıdır? Çözüm, PKK çözümü olarak sunulmaktadır. Benim topraklarımı 'Kürdistan'diye tanımlayanlara bir sözünüz yok mu? Kimsenin gıkı çıkmıyor. 'Analar ağlamasın'diye çıktığınız yolda, Anadolu'yu, vatan toprağını ağlatıyorsunuz. Kürdistan'a özerklik, Öcalan'a özgürlük'söylemlerine niye cevap verilmiyor? Kendi kaderini tayinden bahsedilirken nerede bu Başbakan? Süt dökmüş kedi gibi. Başbakan bıraksın milletin tava tenceresini, 'Öcalan'a özgürlük'diyenlerle mücadele etsin. Taksim'de destan yazdığını söyleyen Erdoğan Doğu ve Güneydoğu'yu PKK'ya teslim etti. PKK da orada destan yazıyor. Bu ne rezalettir? Cizre'de PKK'nın polis gücü oluşturması hakkında görüntülere bakınız. Bu yapılanlar karşısında sözcüler nerede? Çözümün adı PKK'ya teslimiyettir. AKP, PKK'ya teslim olmuştur. Bölge, PKK'ya teslim edilmiştir. Başbakan Erdoğan, grup konuşmasında fitneye ve fesada devam ediyor. MHP'nin Erzurum mitingini karalamaya çalışıyor. Dadaşlar Başbakan'a gerekli cevabı vermiştir. AKP mitinglerine belediyelerde çalışan taşeron firma çalışanları zorla götürüldü. MHP mitinglerine basın yeterince ilgi göstermedi. Nereye kadar? Burası tayyiban cumhuriyeti değil. Hepimiz alabildiğine özgürlüğümüzü kullanmak istiyoruz.   Başbakan ancak halkına horozlanır, PKK'ya karşı süt dökmüş kedi gibidir. Gezi Parkında olanlarının çoğunun yatı olduğunu söylüyor. İyi ama senin çocuklarının da gemicikleri var. Başbakan PKK'yı terör örgüt olmaktan çıkardı. Başbakan'a göre asıl teröristler kendi dışındaki 'onlar ve bunlar terör örgütü'olan OTÖ ve BTÖ'dür. Başbakan, MHP'ye yönelik "kafatasçı" söyleminin ardından "MHP'li kardeşlerim" demeye başladı. Samsun mitinginde "Çırpınırdı Karadeniz" şarkısını söyletiyor. Gazetecilere bu türküyü dinletti. Sen biliyor musunuz bunu? Yakında 'Başbuğ Türkeş'diye slogan atmaya başlar. Bütün bu amacı PKK'ya teslimiyetin cızırtılarını örtmektir ama bu milleti kandıramayacaksın. 9 ışığı ezbere okusan da bu millet Erdoğan'a ihanetin bedelini soracaktır. Ne kadar çırpınırsan çırpın, bu millet bu gaflet ve ihanetin hesabını senden soracaktır. Hangi elbiseyi giyersin giy, bu milleti 36 etnik gruba bölmenin, milliyetçileri ayaklar altına almanın, PKK paçavralarıyla sözde polis gücü oluşturmalarının hesabını senden soracaktır. Aslında bu şiiri besteleyip okusan sana uyun bir marş olur: Beraber yürüdün sen Bush ve Obama ile, bana her şey BOP'u hatırlatıyor, beraber icat ettiniz ampulü, bana İsrail'in yedi başlı şamdanını hatırlatıyor. Beraber hançerledin sen bu milleti, bana Yahudi cesaret madalyasını hatırlatıyor, beraber yedirdin bu milletin kaynaklarını, bana sıcak paracıları hatırlatıyor. Beraber bölmeyi planladın PKK ile, bana Habur'u, Oslo'yu hatırlatıyor, beraber pazarladın ihaneti akillerle, bana Sevr'in nasihatçilerini hatırlatıyor. Her şey bana Erdoğan'ı hatırlatıyor.