Erdoğan ve Arınç’ın Farklı Düşündüğüne İnanmıyoruz
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, PKK’nın siyasi uzantısı BDP’li kadın milletvekilini savunurcasına,’’Ben de olsam dağa çıkardım’’ sözlerine, Başbakan Erdoğan ‘’Bizim yolumuz bu değil, ben dağa çıkmam’’ cevabını verdi.
AKP yandaşı bir TV kanalında AKP yandaşı Faruk Mercan, adeta pas verircesine Başbakan Bülent Arınç’a, PKK’nın siyasi uzantısı BDP’li Milletvekili kadın hakkında, bir soru soruyor.
Arınç,’ın verdiği cevap şöyle:
‘’Bugüne kadar hala Mecliste bulunan bir kadın BDP’li vekile çok kızıp beddua ettiğini ancak Diyarbakır cezaevinde yaşadıklarını öğrenince kızmaktan vazgeçtim. 17 yaşında genç bir kız iken Diyarbakır Cezevi'nde o kadar ahlaksızca işkenceye maruz kalmış ki o kadar kendisini zorlamışlar ki ben de aklıma gelse dağa çıkardım'
Başbakan Erdoğan’a başka bir yandaş TV’de yandaş bir gazeteci bu konuyu soruyor. Başbakan’ın verdiği cevap şöyle:
‘’Burada bir kan varsa kanı kanla temizlenmez. Pislik pislikle yıkanmaz. Bu tür işkenceleri ben de gördüm ama bunları hiç bir zaman anlatmadım. Partim kapatılma tehlikesi atlattı. Neler yaşadık. Bunlar çıkış yolu değil. Bütün yolunuzu parlamentoda aramalısınız. Parlamentodakilerle müzakere ederiz dedik. Oslo'ydu İmralı'ydı buralarda devletin eli ayağı vardı. Teröristle kucaklaşanlarla görüşüp şehidimin annesini ağlatamam. Diyarbakır'da cezaevinde işkence görseydim dağa çıkardım falan.. Hayır, ben dağa çıkmam, bizim yolumuz bu değil. Bizim değerlerimizin içerisinde bu yok'
Başbakan ve Başbakan Yardımcısı arasındaki görüş farklılıklarından bir tanesinin örneği gibi sunulan bu tiyatrovari sahneye inanmamız bekleniyor. Bu tiyatroyu Türk Milletimiz kaçıncı defa izledi?
Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven, ‘’Ölen PKK’lı teröriste ağlamayan insan değildir’’ açıklamasına en büyük desteği kendisini Ağlamaktan Sorumlu Başbakan Yardımcısı olarak gören Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç verdi.
Başbakan Erdoğan, Yardımcısı Arınç’ı azarlarcasına, TBMM Grup toplantısında ‘’Ölen terörist için ağlamayız biz’’ diyerek cevap veriyor.
BAŞBAKAN’A TERS DÜŞENLERİN UĞRADIĞI GAZAP PKK AÇILIMCISI EKİBİNE HİÇ UĞRAMIYOR
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Başbakan ile defalarca ters düşmesine rağmen, hala görevinin başındadır. İkisinin ters düştüğü durumları burada anlatmaya kalksak destan olur. Ancak, Arınç hala kabinede görev yapıyor.
PKK açılımları konusunda, Başbakan’a ters düşen hiçbir Bakan hatta hiçbir bürokrat görevinden alınmadı. Başbakan’a ters düşen herkes ya işinden oluyor ya görevinden oluyor ama; PKK açılımları konusunda ayrı düştüğü hiç kimse görevinden olmuyor.
PKK’nın eski partilerinden HADEP’in Genel Başkan Yardımcılığını yapan Mehmet Metiner ile Başbakan Erdoğan kaç defa ayrı düştüler. Hatta, Mehmet Metiner, eskiden Erdoğan için hakaret edici sözleri söylediği halde, hala AKP’de Milletvekilliği yapıyor. AKP de olduğu süre içerisinde de ters düştüler ama o hala AKP Milletvekilidir.
BU İŞİN SIRRI NEDİR?
Başbakan Erdoğan ve ekibi arasında, PKK açılımları konusunda farklılıklar var gibi sunulmasına, Müslüman Türk Milletimizin inanması bekleniyor. AKP yandaşı medyalar, büyük bir manipülasyonla AKP’de çatlak olmadığını üfürüyorlar.
AKP’li 60 Milletvekili Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu öncülüğünde, PKK’nın siyasi uzantısı BDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına hayır diyeceklerini deklare ediyorlar. AKP lideri hiç üzerine alınmayıp onları iknaya çalışıyor.
AKP’de çatlağın en büyüğü mevcuttur. Ancak SÖZ KONUSU PKK AÇILIMLARIYSA GERİSİ TEFERRUATTIR anlayışıyla, bir şekilde anlaşıyorlar.
Teröriste ağlayan ve ağlamayan iki kişi, Başbakan ve Başbakan Yardımcısı olarak görevine devam edebilirler mi? Dağa çıkacak olan ile dağa çıkmam diyen iki kişi, Başbakan ve Başbakan Yardımcısı olarak birlikte ülkeyi yönetebilir mi?
Vallahi de Billahi de bal gibi yönetiyorlar. Hem de aralarında hiçbir görüş ayrılığı yokmuşcasına birlikte çalışıyorlar. Aralarında hiç bir şey yokmuşcasına birlikte çalışıyorlarsa o zaman gerçekten aralarında bir şey yoktur.
Netice itibariyle, Başbakan ve Başbakan Yardımcısı arasında PKK açılımları konusunda hiçbir ihtilaf yoktur. İyi de nasıl oluyor? Medya önünde birbirine tamamen zıt söylemlerle görüş bildiriliyor bazen de azarlamalar bile oluyor.
Bunun cevabı çok nettir. Başbakan Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve atadıkları bürokratlar, PKK açılımları konusunda tamamen aynı düşünüp aynı politikayı uyguluyorlar.
Kamuoyu önünde bir taraf PKK’lı teröristten yana taraf olarak siyasi Kürtçülere selam çakarken, diğer taraf PKK açılımlarına sanki karşıymış gibi açıklamalar yaparak Türk Milliyetçilerine selam çakıyor.
Bu bağlamda esas amaç, hem siyasi Kürtçülerin hem de Türk Milliyetçilerin oylarını AKP’ye kanalize etmekten başka bir şey değildir.
Ancak, her iki kesimden farklı düşüncelerden dolayı AKP’ye oy verenler, oy verdikleri konu hakkında icraat istiyor. AKP, hangi tarafa verdiği sözü yerine getirecek? İşte burada, dananın kuyruğunun kopması gerekmez mi?
Türkiye Cumhuriyeti Devletimizdeki vatandaşlar, bu iki politikayı da uyuyarak yutarak izlemeye devam ediyor. Bir taraf PKK açılımcısı diğer taraf da Türk Milliyetçisi olarak gördüğü AKP’ye oy vererek yola devam ediyor.
Ya vatandaşlar uyanırsa? Ya vatandaşlar kendilerinin aldatıldığını anlarsa? Ya AKP'de kalmaya, herşeye rağmen devam eden bu karşıt fikirli gibi görünenlerin, hepsininde PKK açılımcısı olduğunu Müslüman Türk Milletimiz anlarsa?
Bugüne kadar aldatıldıklarını anlamayan, aldatıldığını anlamamakta ısrar eden ve aldatılmayı anladığı halde anlamamışlığa vurmayı tercih eden vatandaşlar, önümüzdeki üç seçimde uyanacaklar mı?
Bekleyip göreceğiz…