Küresel Çatışmalara Göre 3. Dünya Savaşı Başladı

Emekli Büyükelçi Uluç Özülker, dünyadaki son gelişmeler ve ülkelerin davranışlarını değerlendirerek, 3. Dünya Savaşının başladığını söyledi. Dünyanın güçlü ülkelerinin silahlanma yarışları, yeraltı zanginliklerini paylaşma mücadeleleri, kendilerinden uzak bölgelerde egemenlik kurma ve yönetme girişimleri, zayıf ülkelerin darbe girişimleriyle ele geçirilme çalışmaları ve dünyanın onlarca bölgesindeki iç çatışmalara bakıldığında esasen 3. Dünya Savaşının çoktan başladığını görebilmek mümkündür. Afganistan, Irak,Suriye gibi ülkelere ABD ve küresel aktörlük mücadelesi yapan ülkelerin müdaheleleri zaten büyük ölçekli savaşlardır. Doğu Akdeniz'de yaşanacak olanların Suriye'de yaşananların çok ilerisinde bir mücadeleye dönüşmesi öngörülmeye başlanıldı. İşte tam bu noktada Emekli Büyükelçi Uluç Özülker kendi analizini sunarak, ''Devletlerin elindeki nükleer silahların 10'da birini dahi kullanmaları halinde dünya yok olabilir. Fiziki tehlikeler olarak baktığınızda bugün 3'üncü Dünya Savaşı başladı diye düşünebiliriz" dedi. VEKALET SAVAŞLARIYLA ÜLKELERE HAKİM OLMA STRATEJİSİ İstanbul Aydın Üniversitesi Ulusal Güvenlik ve Strateji Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin düzenlediği, Türkiye'nin Ulusal Güvenliği ve Interpol başlıklı panelde konuşan Emekli Büyükelçi Uluç Özülker, ''Devletlerin elindeki nükleer silahların 10'da birini dahi kullanmaları halinde dünya yok olabilir. Fiziki tehlikeler olarak baktığınızda bugün 3'üncü Dünya Savaşı başladı diye düşünebiliriz. Ordular artık karşı karşıya gelip de savaşmıyorlar. İndirim anlaşmalarına rağmen ABD'nin elinde 7 bin 390, Rusya'nın elinde ise 7 bin 300 nükleer başlık var. 9 tane ülkenin elinde nükleer başlık var. Bugün bir nükleer savaş çıkacak olsa ve bu silahların 10'da 1'i bile kullanılsa bu dünya yok olur. Dolayısıyla yukarıdaki başat güçler kendi aralarında bir savaşa girmek durumunda değiller. Onun yerine mikro milliyetçiliği teşvik ediyorlar. Mikro milliyetçilik yolu ile bir devletleşme politikasına giriyorlar ve vekalet savaşları yolu ile yukardan kendileri hakim pozisyonda olarak bu savaşları sürdürüyorlar. Başka bir deyişle burada kuklaları oynatıyorlar. Bu da kendi politikaları kapsamında dünya çapında çok ciddi sorunları da beraberinde getiriyor. Bizim Güneydoğu'da yaşamış olduğumuz sorun da aslında doğrudan doğruya bunun bir uzantısıdır.'' dedi.