PKK Açılımları çerçevesinde PKK liderinin talebiyle kurulan AKil Adamlar Heyetine ve AKP-PKK Koalisyonuna karşı dik duran MHP’yi sindirip durdurmak için Koalisyon Hükümeti döneminin inceleneceğini söyleyen AKP Yönetimi, MHP’nin resti karşısında ürkmeye başladı.
AKP Hükümeti ve AKP Yönetimi, Koalisyon döneminden dolayı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi köşeye sıkıştıracaklarını sandılar. AKP Yandaşı medyalar, Koalisyon dönemi ile ilgili iddiaları manşetlere taşıdılar. Milli Duruş sergileyen Bahçeli’ye linç kampanyası başlamıştı. Ancak, yandaş medyaların geç farkına vardığı bir şey vardı.
İmralı canisine teslim olma rezilliğini Türk milletine hazmettirebilmek için MHP’ye yapılan saldırı, AKP’nin kirlerini ortaya dökmeye başladı. Devlet Bahçeli gibi Türk siyasetinin dürüstlük simgesi bir liderine çamur atmaya çalışanlar, Ofer ve Oger sicillerinin, millet sırtından damada sağlanan milyar dolarlık kredilerin, gemiciliklerle İsrail’e yapılan yüksek ticaret seferlerinin de gündeme gelme ihtimali karşısında kara kara düşünmeye başladılar.
İddialarla ilgili hiçbir bakanlığın MHP’ye ait olmaması fark edilince “Bahçeli’yi değil, o dönemi araştıracağız” gibi komik açıklamalar yapılırken, bugün hepsi AKP yanaşması olan gazete patronları telaşa düştüler. Bankaların içini boşaltanların en başında bu medya patronları geliyor. Başbakan’ın dolduruşuyla attıkları manşetleri ertesi gün geri almak zorunda kaldılar. AKP sözcüleri ise kendi talanlarının ortaya çıkma ihtimalini karşısında, bir taraftan ne yapacaklarını araştırıyor, diğer taraftan Yüce Divan masalları anlatıyor.
MHP’li yöneticiler, Koalisyon Hükümeti tartışmasını başlatan AKP Hükümetine ve bilumum yandaşlarına, peş peşe açıklamalar yaparak, meydan okudu. Bu meydan okumalarla kendisine güvenini bir kez daha gösteren MHP yönetiminin tavrı, AKP ve yandaşlarını ürkütmeye yetmişti.
MHP GRUP BAŞKANVEKİLİ OKTAY VURAL : KOALİSYON DÖNEMİNİ İNCELETMEZSEN NAMERTSİN
MHP dimdik ayakta ya, Devlet Bahçeli ayakta ya başladılar hemen. Bu savcılar ne yapar dediler. Bursa mitingi korkuttu bunları tabi. Fezlekeyi gönderdiler savcılar ne yapar. Yok işte soruyorlar MHP’nin kapatılması filan. Enver paşalar bizimle baş edemedi de, senin gibi Recep paşalar mı bizimle baş edecek? Sen kendini ne zannediyorsun. Bizim tankımız yok, silahımız yok, ama Allah’a şükür iman dolu sıhhatimiz var bizim. Ne yapacaksın, bizi hapse mi attıracaksın?
Başlamış Bahçeli dönemini de inceletecekmiş. İnceletmezsen namertsin! Zaten sen hesap vereceksin, hesaptan korktuğu için bu, karanlıkta ıslık çalıyor. Recep Tayip Erdoğan’ı MHP ve Devlet Bahçeli korkusu sarmış. PKK terör örgütüyle iş birliği yaparak MHP’ye saldırıyorsun. Maalesef PKK terör örgütü aklanıyor, MHP’nin üzerine savcıları gönderiyorlar. Başbakan milliyetçiliği ayaklar altına alıyor, bölücülüğü başının üstüne alıyor.
Binlerce yıldır var olan milletin adına ‘Türk’ demekten utanan hükümetin ülkeyi yönettiğini belirten Vural, sözlerini şöyle tamamladı: “Erzurum ve Sivas kongrelerinde kurduğumuz Türkiye Cumhuriyetinin ibareleri kamu kurumlarının tabelalarından kaldırılmak isteniyor. Elimizi vicdanımıza koyalım. Adımızla, cumhuriyetimizle ve bayrağımızla oynuyorlar.
Manevi değerlerimizin içini boşaltıyorlar. Bizi millet yapan milli ve manevi ne varsa adına ‘muhafazakar demokrat’ denilen bir iktidar tarafından yozlaştırılıyor. Bir ülke ve devlet topla, tüfekle yıkılmaz. Bugün maalesef AKP iktidarının uygulamalarıyla kendisini millet ve bu coğrafyayı vatan yapan her türlü değerimiz tartışılır hale gelmiştir.
İçeriden Türkiye’yi çökerten bu zihniyet aslında milletimiz gibi gözüküyor ama arkadan hançerliyor. Siyasi Lawrence görevi yapıyor. O bakımdan bugün tehlike çok daha büyüktür.
MHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ŞEFKAT ÇETİN : KOALİSYON DÖNEMİ İNCELEMESİNİ 11 YILDIR NEDEN YAPMADINIZ?
Genel Başkanımız Bahçeli, geçenlerde grup toplantısında Başbakan’a çağrıda bulunmuştu, ‘Hükümetsiniz, Meclis’te çoğunluktasınız. Elinizde ne kadar bilgi, belge var ise komisyon mu kuracaksınız, yargıya mı başvuracaksınız, hepsini yapın’çağrısı yapmıştı. MHP’nin yetkili ve sorumlu olduğu dönemde hesabını veremeyeceği hiçbir icraatı yoktur. 11 yıldır ülkede hem Meclis çoğunluğu, hem de devletin kurumlarının amiri konumunda olan bir hükümet var. Varsa 11 yıldır niçin bekledi? MHP’nin, Türk milleti nezdinde kabul görmesi ve mevcut hükümetin paniklemesi, yanlışlarının milletimiz tarafından görülmesi neticesinde başta Sayın Başbakan olmak üzere, kabinenin diğer üyeleri ve diğer yetkililer, peş peşe ipe sapa gelmez açıklamalar yapmaya başladılar.
Milletimizin güvenini kaybeden, yaptığı hizmetlerle milletimizi ikna etmekte güçlük çeken bu iktidar, artık tehditle, iş adamını maliye tehdidiyle, siyasileri geçmişteki birtakım imalarla, toplumumuzun diğer kesimini de ‘Bana oy vermezseniz başınıza neler gelir’sorusunu zihinlere yerleştirmekle iktidarını sürdürmeye çalışıyor.
Akil insanlar diye isimlendirilen yapı, Türk milletini seven, Türk devletinin bekasını düşünen toplumumuzun her ferdi tarafından, devletimizin bekasını, vatan topraklarının bölünmezliğini, milletimizin birliğini, dirliğini savunan bütün milletimiz tarafından nasıl algılandıysa milliyetçi, ülkücü hareket tarafından da bu şekilde algılanmıştır. Akil insanlar örtüsü altında milletimizi aldatma ve kandırma operasyonunda konu mankeni olan, mayın tarlasına sürülen kişiler, daha önce hatırlarsınız, Türkiye’deki küresel güçlerin sosyal kargaşa programlarında aktif olarakyer almış kişilerdir.
MHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI E. SEMİH YALÇIN : HODRİ MEYDAN !
AKP Lideri siyaset batağına öylesine saplanmıştır ki, rakiplerine yönelik dolaylı tenkitlerini haklı kılmak için Kur’an-ı Kerim’in mübarek ayetlerini delil göstermeye cüret etmiştir. Konuşmasında Kevser Suresi’ni okuyan ve aklınca tefsir-i şeriflerini sıralayan Başbakan, surenin neden indirildiği konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığını ele vermiştir.
Kevser suresi; soy üstünlüğü meselesiyle değil, soyun devamıyla ilgilidir. Bu meselenin asabiyetle, ırkçılıkla doğrudan bir ilgisi bulunmamaktadır. Aynen AKP Genel Başkan Yardımcısı’nın, ” Sayın Devlet Bahçeli için evladı yok, çocuk sevgisini ve acısını bilmez ” dediği gibi, müşrikler de Peygamber Efendimizin erkek çocuklarının ölmesinden kendilerine çıkar ve gelecek ummuşlardır.
Tayyip Erdoğan da bilmektedir ki İslam’da ırkıyla, kavmiyle övünüp böbürlenme yoktur. Ancak milletini sevme, onun bir ferdi olmakla iftihar etme ve mensubiyet şuuru vardır. Kişi, milletini sevmekle kınanamaz. Yeter ki bu sevgi, başka milletlere zulmetmeye, üstünlük taslamaya götürmesin. Kaldı ki Kuran-ı Kerim’de Yüce Allah ” Birbirinizle tanışasınız diye sizleri kavimlere ve kabilelere ayırdık ” buyurmuştur.
Aslında Erdoğan’ın konuşmasına en güzel cevabı, Kutlu Doğum Haftası dolayısıyla düzenlenen etkinlikte MHP Lideri Devlet Bahçeli vermiştir. Sayın Devlet Bahçeli, itidal ve olgunluk mesajları içeren konuşmasında, Müslümanlar nezdinde üstünlüğün takvada olduğunu açıklamıştır.
Buna rağmen, Ayet-i Kerime’leri bilerek veya bilmeyerek yanlış yorumlayıp mevhum bir ırkçılığa ve asabiyete saldırması, Başbakan’ın siyasi rakiplerini alt etmek için bilgisizce başvurduğu tehlikeli simsarlık yöntemlerinden biri olarak siyasi tarihimize kaydedilmiştir.
Siyasi hesaplarını tutturmak ve bölücülüğü meşrulaştırmak için ayetlerin arkasına saklanarak Müslümanlara küfür isnadında bulunmak; veballerin, günahların en büyüğüdür. Tarih; sahte barış havariliğine, yalancı peygamberliğe soyunanların acı sonunu anlatan kıssalarla doludur.
Ne yazık ki dümeni Tayyip Erdoğan’ın elinde bulunan AKP iktidarı, artık ülkeyi ve insanlarımızı selamete götürecek yoldan çıkmıştır. Bu iktidarın freni patlamış, tam gaz İmralı Ayrışma Sürecine sapmıştır. Aşırı derecede barış sarhoşu olmuş Tayyip Erdoğan; Türkiye’yi Kandil istikametine, federasyon uçurumuna doğru götürmektedir.
Aslında Kevser Suresi’nde geçen ve soyu kesilmiş anlamına gelen ” ebter ” kelimesi, AKP’nin siyasi geleceğini özetlemekte, haber vermektedir. Bir gün AKP politika hayatımızdan silinip gidecek, buna karşılık milletin gözbebeği olan MHP faaliyet göstermeye devam edecektir.
Devr-i sabık yaratılarak 57. Hükümet döneminin defterlerini açmak isteyen Başbakana bir defa daha hodri meydan diyoruz.