MHP'li Ersoy'dan Kadına Şiddete Karşı Çarpıcı Açıklama
25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle MHP'li Kadın Milletvekilleri Filiz Kılıç, Pelin Yılık ve Zuhal Karakoç Dora ile birlikte TBMM'de basın toplantısı düzenleyen MHP Adana Milletvekili Ayşe Sibel Ersoy, MHP'nin kadına uygulanan şiddete karşı her daim kadınların yanında olacağını belirterek, Türk Milletinin özüne sağdık kalarak kadına şiddeti sonlandırıp hak ettiği değeri vereceğini söyledi.
MHP'Lİ KADIN MİLLETVEKİLLERİ BASIN TOPLANTISI DÜZENLEDİ
MHP'nin Kadın Milletvekilleri, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararı ile ilan edilen 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde TBMM'de basın toplantısı düzenledi. MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çankırı Milletvekili Pelin Yılık, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Nevşehir Milletvekili Filiz Kılıç, MHP Kahramanmaraş Milletvekili Zuhal Karakoç Dora ile birlikte açıklamalarda bulunan MHP Adana Milletvekili Ayşe Sibel Ersoy, var oluşlarından beri Türklerin hiçbir topluluğun vermediği kadar kadına önem verdiğini belirterek, MHP'nin kadına uygulanan şiddete karşı her daim kadınların yanında olacağını söyledi.
MHP'Lİ AYŞE SİBEL ERSOY'UN BASIN TOPLANTISINDA YAPTIĞI KONUŞMA
1993 yılında, şiddet eyleminin tanımının yapıldığı “Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması Bildirgesi” Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilmiş ve bu bildirgeyi perçinlemek ve kadına yönelik şiddete karşı toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla 17 Aralık 1999 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurul kararı ile 25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan edilmiştir. Kadına yönelik şiddetin küresel çapta tanınması ve bu konuda bilinirliğin oluşturulması hedefiyle bu tarihten itibaren Mücadele Günü, Avusturalya ve Filipinler, ABD, İngiltere ve ülkemizin de aralarında olduğu birçok ülkede her yıl 25 Kasım tarihinde Kadına yönelik şiddete karşı çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Bu vesile ile MHP Milletvekilleri olarak bu basın toplantısını düzenlemiş bulunmaktayız.
Son yıllarda yapılan çalışmalara göre; Türkiye'de kadına yönelik şiddeti düzenleyen ana hukuki kavram aile içi şiddettir. Ülkemizde kadına şiddete karşı koruyucu ve önleyici tedbirler ile ilgili farkındalık okuryazarlık seviyeleri ve coğrafi bölgelere göre değişiklik göstermektedir. Kadına yönelik şiddetle mücadele etmek için; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız başta olmak üzere bütün kurumlarımız çalışmaları yürütmekte, yasal düzenlemeler yapılmaktadır.
Örneğin; şiddeti; “ev içi şiddet” ve “kadına yönelik şiddet” olmak üzere iki ayrı başlık altında ele alan “6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”, kasten öldürme, kasten yaralama, tehdit, işkence ve eziyet suçunun kadına karşı işlenmesi halinde cezanın artırılmasına karar verilen “7406 sayılı Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” kadına karşı şiddetin önlenmesine dair son yasal düzenlemeler kapsamındadır. Ayrıca, TBMM’de 2009 yılında 5840 sayılı Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Kanunu ile Türkiye'de kadın erkek fırsat eşitliğinin sağlanması ve cinsiyete dayalı ayrımcılıkla mücadele etmek amacıyla ve benim de üyesi olduğum Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) kurulmuştur.
Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK “Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir” sözüyle kadının toplum ve medeniyet içindeki yerini takdir etmektedir. Türk kültür ve devlet geleneğinde kadın sadece sosyal hayatta değil siyasi hayatta da önemli rol oynamıştır. Eski çağ ve Orta Çağ’da Türk kadını belli bir mekana hapsolmaktan ziyade Avrupa da yaşayan diğer kadınlara göre toplum içerisinde ve devlet yönetiminde oldukça aktif bir rol oynamıştır.
Tarihte birçok toplum güçlü bir aile yapısına sahip olmadıklarından ötürü tarih sahnesinden yok olup gitmiştir. Ancak Türk Devlet geleneğinde durum tam tersidir, eski tarihte Türklerin kadına verdiği önemi o dönemde başka hiçbir topluluğun vermediğini ifade etmek abartı olmayacaktır. Bilinen en eski Türkçe kaynak olan Orhun Abideleri’nden Kültigin Abidesi’nde, Allah'ın Türk milleti yok olmasın diye yarattığı kişiler arasında ikinci Göktürk devletinde Kağanın eşi İlbilge Hatun’a yer verilmiştir. Türk devlet geleneğinde kadının siyasi konumunu gösteren bu durum, kadına verilen değerin bir kanıtıdır.
Kadının mevkiine dair bir örnek vermek gerekirse; Bilge Kağan kitabesinde: “Allah Türk milleti yok olmasın diye babam İl-teriş Kağan ile anam İl-bilge Hatun’u yükseltti” ifadesi, Türk kültüründe kadının siyasi ve toplumsal değerinin ne kadar yüksek olduğunu göstermektedir. Yine, Kurtuluş Savaşı’nda büyük varlık göstermiş olan kadınlarımızdan Fatma Bacı’yı, Şerife Bacı’yı, Halime Çavuş’u, Nezahat Onbaşıyı da bu vesile ile anmak istiyorum. Ruhları şad olsun!
İnanıyoruz ki bundan sonra da Türk toplumu özüne sağdık kalarak kadına şiddeti sonlandıracak ve hak ettiği değeri verecektir! Bir kez daha belirtmek isterim ki; MHP kadına uygulanan şiddete karşı her daim kadınlarımızın yanında olacaktır!
Ayrıca bugün 24 Kasım Öğretmenler Günü başta başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatatürk’ü ve şehit öğretmenlerimizi rahmetle ve minnetle anıyor, geleceğimizin mimarı tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü kutluyorum. Değerli basın mensupları sözlerime burada son verirken sizleri saygıyla selamlıyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.