MHP'li Ersoy: İş İstihdamında Liyakat Esas Alınmalı
MHP Adana Milletvekili Ayşe Sibel Ersoy, TBMM Genel Kurulu'nda 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Mesleki Yeterlilik Kurumu üzerine MHP Grubu adına yaptığı konuşmada, çalışma hayatının iyileştirilmesi için reform yapılması gerektiğini belirterek, hizmet kalitesinin arttırılması için Mesleki Yeterlilik Kurumu'na gereken önemin verilmesini ve iş istihdamında liyakat sisteminin tesis edilmesini istedi.
BEŞERİ VE SOSYAL SERMAYEYE YAPILAN YATIRIMLAR ARTTIRILMALIDIR
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ilgi alanı olarak çalışanlar, emekliler, kadınlar, çocuklar, engelliler ve aile gibi çok geniş bir alanda, toplumun her kesimini ilgilendiren sorunlarla mücadele etmekte ve çözüm önerileri, projeler geliştirmektedir. Genç ve dinamik yapısıyla ülkemizin kalkınmasında itici güç olan nüfusumuz, 2017 yılı itibarıyla 80 milyonun üzerine çıkmış, nüfus artışıyla birlikte karşımıza ülkemizi ihtiyaçlarını karşılaması için beşerî ve sosyal sermayeye yapılan yatırımların artırılması da zorunlu hâle gelmiştir. Toplumun her kesimindeki bireyin güçlendirilmesi, ülkemizin kalkınmasında potansiyel bir güç olması bakımından önem arz etmektedir.
TAM KARANTİNA UYGULANMAMASI EKONOMİDEKİ DARALMAYI SINIRLANDIRDI
Bu nedenle, çocuk, genç, yaşlı, toplumun her kesiminin ihtiyaçlarına cevap verebilmek ve onları destekleyebilmek de ayrı bir önem kazanmıştır. Bilhassa iş gücü piyasası ve çalışma hayatı coronavirüs salgınından olumsuz etkilenmiş, salgına karşı alınan ekonomik ve sosyal hareketliliği kısıtlayıcı tedbirlerin etkisiyle ekonomik etkinlik belirgin bir şekilde daralmıştır. Türkiye'de genel anlamda bir karantina uygulanmaması ve firmaların önemli bir kısmının tam kapasite olamasa bile üretimlerine ve ihracata devam etmiş olması ekonomideki ve istihdamdaki daralmayı da sınırlandırmıştır. Atılan adımların etkisi ve kademeli normalleşme süreciyle ekonomik etkinlikler haziran ayından itibaren de kısmen toparlanmaya başlamıştır. Yaşadığımız 2'nci dalganın sona ermesi, aşı ve ilaç çalışmalarıyla birlikte baharın ülkemiz ve tüm dünya için yeniden doğuşa vesile olmasını umut ediyoruz.
YENİ YATIRIM VE İŞ SAHASI AÇILMASI DESTEKLENMELİDİR
İşsizlikle mücadelenin temel faktörü istihdam dostu büyüme ve girişimcilik kapasitesidir. Girişimcilik kapasitesinin geliştirilmesi ve güçlendirilmesi için girişimcinin yatırım yapma, iş sahası açma, katma değer, üretim, ihracat, gelir yaratma hususundaki her türlü çabası desteklenmelidir. Bu nedenle iş, yatırım ve girişimci odaklı yaklaşım, istihdam stratejisinin esasını oluşturmalıdır.
MHP ÇALIŞMA HAYATININ İYİLEŞTİRİLMESİ İÇİN REFORM YAPILMASINI İSTİYOR
Ülkemizde iş gücü piyasası ve çalışma hayatıyla ilgili çözüm bekleyen sorunlar bulunmaktadır. MHP olarak gerekli gördüğümüz yapısal reform alanlarının birisi de iş gücü piyasası ve çalışma hayatının iyileştirilmesi için yapılması gereken reformlardır. Katılımcı bir anlayış ve titizlikle çalışılması gereken bu reformlar, iş gücü piyasası ve çalışma hayatına ilişkin eğitim, istihdam planlaması, mesleki eğitimin güçlendirilmesi ve aktif iş gücü programlarının etkinleştirilmesi gibi iş gücünün niteliğinin yükseltilmesine yönelik yapılması beklenen reformlardır. Bu reformlar, istihdamı caydırmayan bir sosyal yardım sisteminin kurulması, istihdam vergilerinin azaltılması, işçilerimizin kazanılmış haklarının güvence altına alındığı bir kıdem tazminatı sisteminin geliştirilmesi, iş kazalarının önlenmesi, iş güvenliğinin ve iş sağlığının ön planda tutulması, sendikal hakların çağdaş normlara uygun hâle getirilmesinin sağlanması olarak sıralanabilir.
BİREY İHTİYAÇLARININ EN İYİ CEVAP BULDUĞU YER AİLEDİR
Bilindiği gibi çocuk, genç, kadın, erkek, yaşlı, engelli her bireyin ihtiyaçlarının en iyi cevap bulduğu yer ise ailedir. Bir kimlik ve kurum olarak ailenin en önemli özelliği farklı şekillerde de olsa bütün toplumlarda var olmasıdır ancak geleneksel toplumların vazgeçilmez bir değeri olarak görülen aile, modern yaşama geçişle birlikte yapısal bir değişime uğramıştır. He ne kadar bu değişim toplumdan topluma farklılık gösterse de nihayetinde sosyal bilimcilerin büyük bir çoğunluğu aile kurumunun her geçen gün daha fazla yıpranmaya ve çözülmeye başladığını ve geleceğinin kestirilemeyeceğinin hususunda hemfikirdirler. Aslında ailenin çözülüşü demek toplumun doğal birliğini ve düzenini oluşturan temel yapı taşının yok olması demektir ki bu da bireyin varlığının güvenliğini tehdit eden ve yaşamsal kaygılarını artıran en önemli nedenlerden biridir.
AİLE KURUMUNUN KORUNMASI GEREKMEKTEDİR
Yaşama ilişkin derin bir güvensizlik ve kaygının yaşandığı günümüz modern toplumlarında özellikle bireyselciliğin özendirilmesi beraberinde kültürel bir yozlaşmayı veya yabancılaşmayı da getirmiştir. Bundan dolayıdır ki önceden öngörerek aile kurumu mutlaka korunmalıdır. Değişen toplum yapısı içinde aile sadece ekonomik değer üretmekle kalmamaktadır. İnsan aile içinde doğmakta, aile içinde büyümekte ve aile içinde yaşamaktadır. Bu noktada aile inanç, kültür ve medeniyetimizin gelecek nesillere aktarılmasında da önemli bir görev icra etmektedir.
ENGELLİ VATANDAŞLARIMIZIN SORUNLARINI ÇÖZMEK ZORUNDAYIZ
Bakanlığımızın belki de en hassas görevi engelli vatandaşlarımızın günlük hayatta karşılaştıkları tüm sorunları çözmek zorunda olmasıdır. Unutulmaması gerekir ki tohum nasıl toprağa emanetse engelli vatandaşlarımız da topluma emanettir ve toplumun aynasıdır. Onların günlük hayatın içerisinde aktif olarak yaşamlarını idame etmesi gerekmektedir. Parti olarak samimiyetle engelli vatandaşlarımızın önüne çıkarılan engellerin kaldırılması için çıkarılacak olan yasalara elimizden gelen tüm katkıyı sağlayacağımızı belirtmek isterim. Engelli bireylerin haklarını geliştirmek, eşit fırsatlara sahip olmalarını güvence altına almak, engellilerin yetenekleri ve potansiyelleri doğrultusunda gelişmelerini, onların ekonomik ve sosyal refahını sağlamak devletin görevlerinden biridir. Engellilere yönelik bugüne kadar birçok hizmet uygulamaya konulmuş olmakla birlikte hâlen engellilerin sorunları bulunmaktadır.
ENGELLİ AYLIKLARININ ARTTIRILMASI GEREKİR
Bugün, muhtaç engelli aylıkları yetersiz durumdadır, muhtaç engelli aylıkları mutlaka artırılmalıdır. Diğer taraftan engellilerin muhtaçlık durumlarının belirlenmesinde ailelerinin gelirinin dikkate alınması da doğru değildir. Bu durum mutlaka çözülmeli, gelir testi yapılırken aile geliri yerine engellilerin kendi gelirleri esas alınmalıdır. Ayrıca doğuştan ya da işe girmeden önce engelli olanların malul sayılabilmesi de sağlanmalıdır. Engelli vatandaşların istihdamını artırmak amacıyla yürütülen kamuda engelli kontenjan programı kapsamında engelli memur sayısında artış sağlansa da engellilerin yine en önemli sorunlarından biri işsizliktir. Engellilerin iş gücüne katılımı ve istihdamı da artırılmalıdır.
MESLEKİ YETERLİLİĞİN ÖNEMİ ÜLKEMİZDE GEÇ ANLAŞILDI
Hayat boyu öğrenme ilkesiyle, paydaşlarıyla birlikte yeterlilikleri tanımlayan ve tanıyan uluslararası düzeyde kalite güvencesi sağlanmış ulusal yeterlilik sistemini kurmak ve işletmek amacıyla kurulan Mesleki Yeterlilik Kurumu günlük hayatımızın her aşamasında aldığımız hizmetlerin ve yapılan işlerin kalitesinin artırılması ve belirli bir standart kazandırılması açısından da önemli bir kurumdur. Verilen hizmetler ve yapılan işler bazında kalitesinin artırılması ve standartlarının yükseltilmesi ülke ekonomisine katma değer sağlayabileceği gibi verimliliği de artıracaktır. Kurum tarafından çeşitli sektörler için verilen eğitimlerin istihdamla uyumunu güvence altına alarak nitelikli insan kaynağının oluşmasına öncülük etmesi beklenmektedir. Mesleki yeterliliğin önemi, ne yazık ki ülkemizde çok geç anlaşılmıştır. Verilen eğitimlerin, getirilen standartların yalnızca bir prosedür, ayrıntı veyahut tamamlanması gereken bir ön şart hâline gelmemesi gerekmektedir.
HİZMET KALİTESİNİN ARTTIRILMASI İÇİN LİYAKAT SİSTEMİ TESİS EDİLMELİ
Kamu çalışanlarının hizmet kalitesinin artırılması ve vatandaşlarımızın kamuda istihdam edilmesi noktasında kritik görevi olan Kurumun atama, nakil ve yükselmelerde liyakat sisteminin tesisi, çalışanla çalışmayan, bilenle bilmeyenin ayırt edileceği performans sisteminin tesisi gibi önemli konularda sorunlar bulunmaktadır. Kurumun gerekli siyasi destekle amacına ulaşacağını düşünüyoruz. Liyakat ve performans sisteminin sağlıklı bir şekilde tesis edilmesi için gerekli kanuni düzenlemelerin de yapılması bizlerin yani yüce Meclisinin sorumluluğundadır. 15 Temmuz ihanetinin gerçekleşmesinde var olan performans ve liyakat sisteminin istismar edilmesi ve yanıltılmasının etkisi de göz ardı edilmemelidir diyor, yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.