MHP'li Hayati Arkaz'dan Her Şeye Hayır Diyenlere Tepki
Coronavirüs salgını sürecinde dünyanın birçok ülkesinde Sağlık sistemi çökerken Türkiye'nin süreci iyi idare ettiğine ve bu süreçte eskiden ithal edilen cihazların bile üretilmeye başlandığına dikkat çeken MHP İstanbul Milletvekili Hayati Arkaz, TBMM Genel Kurulu'nda 2021 yılı Bütçesi üzerine MHP Grubu adına yaptığı konuşmada, Türkiye'de yapılan her şeye hayır diyen zihniyetin Coronavirüs aşısına neden hayır dediğini anlamakta güçlük çektiğini belirterek, gelecek olan aşının Türk Milletinin genlerine uygun olduğunu ve yaptırılması gerektiğini söyledi.
SALGINLAR VE SAVAŞLAR TARİH BOYUNCA ÖLÜMLERE SEBEP OLDU
Salgınlar ve savaşlar tarih boyunca toplu ölümlere sebep olmuştur. Dünyanın en büyük kara savaşı olan Birinci Dünya Savaşı'nda 16 milyon insan vefat etmiştir, ölmüştür. Yalnız savaştan hemen sonra "İspanyol gribi" diye bir bulaşıcı hastalık, salgın bir grip çıktı. İspanyol gribi 100 milyona yakın insanın ölümüne sebep oldu. Bu şunu gösteriyor ki salgın hastalıklar, bulaşıcı hastalıklar, savaşlardan çok daha tehlikeli. Biz bu sürede, aşağı yukarı yüz yıldır, bulaşıcı hastalıklarla ve salgınlarla mücadele ediyoruz. Bu mücadelede başarılı olunmuştur, Türkiye Cumhuriyeti devleti köklü bir devlettir, güçlü bir devlettir.
MHP OLARAK ÜLKEMİZİN FAYDASINA İNSANLIĞIN LEHİNE OLAN OLUMLU HERŞEYİN YANINDAYIZ
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyetin kurulmasından itibaren ilk iş olarak sistemli bir sağlık kurmuştur. Şöyle ki sağlıkta bulaşıcı ve salgın hastalıklarla nasıl mücadele edileceğinin kararlarını almıştır. Bu kararlarda Tevfik Sağlam Hocamız, Sadi Irmak, Refik Saydam gibi bilim insanları büyük mücadele vermiştir -rahmet diliyorum- ve başarılı olmuşlardır. Sağlık hizmetlerinde Türkiye çok büyük yol katetmiştir. Kullanılan ilaçların şu anda yüzde 88'ini yerli ve millî imkânlarla yapıyoruz. Şunu da söylemem lazım, çok önemli: Dünyada 159 ülkeye tıbbi araç gereç, sarf malzeme ihraç ediyoruz; ihtiyacı olan ülkelere de hibe ediyoruz. Bizler MHP olarak, ülkemizin faydasına ve insanlığımızın lehine olan olumlu her şeyin yanındayız.
TÜRKİYE CORONAVİRÜSE KARŞI DÜNYADA İLK TEDBİRLERİ ALAN ÜLKEDİR
Ülkemizde son yıllarda sağlığa büyük yatırımlar yapıldı. 13 tane büyük, şehir hastanesi yapıldı. Şu anda yurdumuzda 14 binin üzerinde irili ufaklı sağlık merkezleri var ve hizmet veriyor. Türkiye Covid-19'a karşı dünyada ilk tedbirleri alan ülkedir. Derhâl Bilim Kurulu oluşturuldu. Bilim Kurulunda olan tüm bilim adamlarına, hocalarımıza buradan büyük Türk milleti adına teşekkür ediyorum. Aylardır büyük hizmet veriyorlar, kendilerine teşekkür ediyoruz. Lider Devlet Bahçeli Bey'in dediği gibi bu hastalığı aklın, bilimin ve duanın gücüyle yeneceğiz inşallah ve yenmek üzereyiz.
DÜNYANIN BİR ÇOK ÜLKESİNDE SAĞLIK SİSTEMİ ÇÖKERKEN TÜRKİYE'DE ÇÖKMEDİ
Bugün dünyanın pek çok ülkesinde sağlık sistemi çökmüştür. Örneğin, Avrupa'da ve ABD'de hasta ayrımları yapılıyor. Hastalar sokaklara terkedildi. Doktorlar ve sağlık çalışanları isyan etti ve vazifelerine gitmediler. Birilerin başına atom bombası yağdırarak, insanlara katliam yaparak büyük devlet olunmaz. Bugün ABD'de en az 50 milyon işsiz ve 6 milyon evsiz var. New York'un sokaklarında, bahçelerinde ve parklarında her taraf geceleri evsiz insanlarla dolu. Kimin büyük devlet olduğu bu küresel salgında görüldü. Türkiye Cumhuriyeti Devleti köklü bir devlettir. Köklü ve güçlü bir sağlık sistemimiz var. Biz hastalarımıza asla hiçbir ayrım yapmadan eşit hizmet verdik, hastalarımızı sokaklarda terk etmedik.
FRANSA'DAKİ DURUM
Fransa'da hekimlik yapan -benim de tanıdığım olan- bir doktor arkadaşıma sordum "Şu anda Avrupa'da coronavirüse karşı nasıl bir hizmet veriliyor? Ne yapıyorsunuz, ne durumdasınız?" dedim. Bana söylediği aynen şu: "Burada doğru dürüst bir sağlık sistemi yoktur, binalar çok eski, yetersiz; örneğin biz hastalarımızı Fransa'dan İngiltere'ye ve Almanya'ya sevk ediyoruz." dedi. Bu konuda Avrupa'nın durumu bu, ben bir hekim olarak buna da üzüldüm.
TÜRK DOKTORLARI HER ZAMAN VATANININ VE MİLLETİNİN YANINDADIR
Türkiye'de hastane binalarımız mükemmel, tıbbi malzemelerimiz son derece modern, doktorlarımız, sağlık personelimiz bilgileri, becerileri ve çalışkanlıklarıyla şu anda çok büyük mücadele veriyorlar ve çok başarılı oldular. Hepsine buradan TBMM adına teşekkür ediyorum. Bütün dünya bizi bu konuda, coronayla ilgili yaptığımız büyük mücadelede hayranlıkla izliyor ve takdir ediyor. Çünkü Türk milleti vefalıdır, fedakârdır, yardımseverdir, hayırseverdir. Egosu ve kompleksi olmayan bir milletiz. Biz seferberlik yapmış, Kurtuluş Savaşı yapmış büyük bir ecdadın çocuklarıyız. Türk doktorları her zaman vatanın ve milletin yanındadır; cephededir, sınır boyundadır, deprem bölgesindedir, Afrin'dedir, El Bab'tadır, Karabağ'dadır. Çanakkale'de -Çanakkale savaşlarında- Sakarya'da, Kocatepe'de Mekteb-i Tıbbiyenin tamamı şehit olmuştur. Allah rahmet eylesin diyorum, nur içinde yatsınlar.
BU SÜREÇTE ESKİDEN İTHAL ETTİĞİMİZ CİHAZLARI BİLE ÜRETTİK
İstanbul'a iki ay gibi kısa bir sürede 2 tane çok büyük pandemi hastanesi yaptık, bu bir mucizedir. Yıllardan beri ithal olarak kullandığımız ventilatör yani solunum cihazını on beş günde yaptık. Buradan tüm bilim adamlarına ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Ayrıca, coronavirüs tedavisinde olmazsa olmaz olan "high flow" cihazı vardır, bu cihaz yüksek akımlı oksijen cihazıdır. Bu cihazı da bu sürede yerli ve millî imkanlarla yaptık, şu anda kullanılıyor. Yalnız, bu cihazın tüm hastanelerimizde ve sağlık merkezlerinde mutlaka bulunması lazım. Ne yazık ki bu mücadelede 130 bine yakın sağlık çalışanımız coronavirüsten hastalandı veya coronavirüs bulaştı. Yalnız, şöyle ki 225 arkadaşımızı, sağlık çalışanımızı -içinde doktorlar, hemşireler, sağlık çalışanlar, yardımcı personeller var- bu süreçte kaybettik.
TÜRKİYE'YE GELECEK OLAN AŞI GENLERİMİZE UYGUNDUR
Coronavirüse karşı en güçlü silahımız aşıdır. Sağlık Bakanımızın verdiği bilgilere göre Çinli Sinovac şirketinin "Coronovac" isimli aşısı 20 milyon doz civarındadır, an itibarıyla her an yurdumuza gelmek üzeredir; süre veremiyorum, her an olabilir. Yalnız bizim hedefimiz, Sağlık Bakanlığının hedefi aralık ayı sonu itibarıyla... Aşılara başlanacaktır inşallah. Ben, buradan şunu söylüyorum bir hekim olarak: Doğru aşıdır, bizim genlerimize uygundur. Bunun aşılanması lazım, inşallah bütün milletimize ikna yoluyla anlatarak aşılayacağız. Bunun yanında, şu an on altı merkezde bizim bilim insanlarımız gecesini gündüzünü birbirine katarak çalışmaktadırlar. Yerli aşılarımız da nisan ayı itibarıyla inşallah bitecektir o işlem, aşılanmaya başlayacağız; onun da hayırlı olmasını diliyorum.
HERŞEYE HAYIR DİYENLER AŞIYA DA HAYIR DEMEYE BAŞLADI
Türkiye'de şunu da söylemek istiyorum: Her şeye "hayır" diyen bir kesim var, her şeye "hayır"; yollara, tünellere, kanallara, işte efendim, yatırımlara "hayır". Yalnız bu "hayır"cı kesimden şunu rica etmek istiyorum: Allah aşkına sağlığa yapılan yatırımlara, yapılan hastanelere, aşıya, insan sağlığı için yapılacak herhangi bir işleme "hayır" demeyelim. Bunu özellikle bir hekim olarak çok rica ediyorum.
CORONAVİRÜS MESLEK HASTALIĞI OLMALI VEFAT EDEN İSE ŞEHİT SAYILMALIDIR
Sağlıkçıların özlük haklarının iyileştirilmesini istiyoruz, coronavirüsün meslek hastalığı olmasını istiyoruz. Ayrıca bu konuda şehit olan sağlıkçıların mutlaka şehit sayılmasını -ben şehit olarak söylüyorum- istiyoruz. Sağlık personelinin seyyanen ve adil olarak ek ödenekten faydalanmasını istiyoruz. Bir de benim çok önem verdiğim bir iki cümle... Obezite bizim çağımızın hastalığı, obezite çağımızın hastalığı. Şimdi, her ailenin aile hekimi olduğuna göre her ailenin ve her kişinin mutlaka ama bir spor danışmanı ve de bir diyet danışmanı olması lazım. Tekrarlıyorum: Bir spor danışmanı ve diyet danışmanı, bunun da devlet tarafından yapılması gerekiyor. Bu konuda hastalık gelmeden tedbirimizi almış oluruz.