MHP'li Kalaycı'dan Bölge Toplantısında Önemli Açıklama
MHP'nin 9 İlde düzenleyeceği Bölgesel İstişare Toplantılarının dördüncüsü, Antalya, Burdur, Isparta, Aksaray ve Karaman İl Teşkilatlarının katılımlarıyla Konya İl Teşkilatının ev sahipliğinde Selçuklu Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilirken, toplantıda konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, iç siyasi gelişmelere yönelik önemli açıklamalarda bulundu.
TÜRKİYE ZOR ŞARTLARDA DİRİLİŞ VE YÜKSELİŞ AZMİYLE ÖNE ÇIKTI
MHP'nin ''Güçlü Siyaset, Lider Türkiye, Hedef 2023, Siyasette Yeni Dönem Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Stratejik Hedefler'' konsepti ile Bursa, Manisa ve Erzincan'dan sonra Konya'da düzenlediği Bölge İstişare Toplantısına MHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kalaycı, MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, Aksaray Milletvekili Ramazan Kaşlı, MHP Konya Milletvekili Esin Kara ve MYK Üyeleri Ahmet Selim Yurdakul, Hüseyin Yıldız, Akif Çapraz, MHP Konya İl Başkanı Remzi Karaarslan Divan Kurulu olarak katıldı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kalaycı, Türkiye'nin son yıllarda dünyanın ve içinde bulunduğu bölgenin çetin ve zorlu şartlarında olağanüstü bir diriliş ve yükseliş azmiyle öne çıktığını söyledi.
TÜRKİYE PLANLI BİR ŞEKİLDE İŞGAL GİRİŞİMİNE MARUZ KALDI
Ülkemiz ve milletimiz planlı ve sonuç odaklı pek çok kalkışmaya, işgal girişimine, hain teşebbüse alenen maruz kalmıştır. 2013 yılında Gezi Parkı şiddeti, 2014 yılında 6-8 Ekim olayları, 2015 yılında hendek terörü ve 15 Temmuz 2016’da FETÖ işgal denemesi ülkemizin mahvı için kurgulanan iç ve dış düşman saldırılarıdır. Hamdolsun, Türk milleti bu teşebbüslerin hepsini boşa çıkarmıştır. Emperyalizmin saldırılarına boyun eğmeyen, ekonomik ve siyasi baskı, dayatma ve tehditlerine aldırış etmeyen ülkemiz istiklal ve istikbaline en küçük gölgenin düşmesine müsaade etmeden tarihsel yolculuğunu sürdürmektedir. Cumhur İttifakı üstlendiği tarihi misyonuyla Türkiye’nin egemenlik haklarına, tarihi çıkarlarına, beka ve güvenlik hassasiyetlerine cesaretle sahip çıkmaktadır.
BİR TARAFTAN ŞEYTAN TAŞLAYAN TÜRKİYE HEDEFİNE DOĞRU İLERLEMEKTEDİR
Türkiye bir taraftan şeytan taşlarken, bir taraftan da Lider Ülke Türkiye hedefine doğru kararlı ve emin adımlarla ilerlemektedir. Geleceğimizin temeli Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle atılmıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi ile devlet yönetiminde çift başlılık, hükûmet krizleri, yönetim sisteminde tıkanıklıklar ve siyasi istikrarsızlıklar dönemi sona ermiştir. Türkiye, ayak bağlarından kurtulmuş, özgüvene kavuşmuştur. Türkiye çok yönlü ve insani dış politika anlayışı ile bölgesel gelişmelerin belirleyicisi, küresel düzeyde etkili bir aktör durumuna gelmiştir. Bölgesel ve küresel ilişki ağlarında sesi daha çok duyulan, iradesi daha çok hissedilen, müdahalesi daha çok görülen Türkiye, elbette malum çevreleri ürkütmektedir.
MUHASIM ÇEVRELER TÜRKİYE'NİN BAŞARILI HAMLELERİNİ HAZMEDEMEDİ
Güney sınırlarımız boyunca hayalini kurdukları terör devletinin belini kırmamızı, Mavi vatanımıza sahip çıkmamızı, Doğu Akdeniz’deki oyunlarını boşa çıkarmamızı, Libya’daki müessir varlığımızı, Son iki yılda 540 milyar metreküp doğal gaz keşfimizi, S 400 hava savunma ve füze sistemini almamızı, Milli davamız Kıbrıs’taki mukavemetimizi, eşit ve egemen iki devlet kararlılığımızı, 46 yıl sonra Maraş'ın açılmasını, Türk yurdu Karabağ’ın 28 yıl sonra Ermenistan’ın işgalinden kurtarılmasını, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’in 86 yıl sonra ibadete açılmasını, kabullenemiyorlar ve küstahça hesabını sormaya kalkıyorlar. Terör örgütlerine büyük darbe vurmamızdan, terörist elebaşlarını bir bir imha etmemizden dolayı ileri düzeyde gocunuyorlar. 2015 Temmuz ayından bugüne 18.500, bu yılın başından beri 1.900 civarında terörist etkisiz hale getirilmiştir.
TÜRKİYE'NİN YÜRÜYÜŞÜNÜ ASLA DURDURAMAYACAKLAR
Savunma sanayindeki şahlanışımızı, dünyanın ilk üç ülkesi arasına girmemizi, milletimizin gururu İHA, SİHA ve TİHA’larımızı hazmedemiyorlar, korkuyorlar ve SİHA üretiminin durdurulmasını bile istiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, Türkiye’nin yürüyüşünü asla durduramayacaklar. Türkiye üçüncü yılını dolduran Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle karşısına çıkan musibetleri göğüsleyecek kuvvettedir. Cumhur İttifakı’nın ahlaklı ve milli mücadelesinin öncülüğüyle sömürge akınlarını durduracak güç imkânlarına sahiptir. Cumhur İttifakı Türkiye’dir, Türk milletinin duası, şükür nişanesidir.
ORALARDA NE İŞİMİZ VAR DİYENLER?
Dün, ne işimiz var Libya’da, ne işimiz var Suriye’de diyenler bugün de Türkiye’nin Afganistan’da ne işi var diyorlar. Afganistan’ın iç barışa, toplumsal huzura ve siyasi istikrara kavuşması Türkiye için vazgeçilmez önemdedir. Kaldı ki, bizim orada din kardeşlerimiz ve soydaşlarımız vardır. Doğu Türkistan’daki soydaşlarımız ne ise Afganistan’daki kardeşlerimiz de aynısıdır. Bu konu bir milli şuur, bir tarih şuuru konusudur. Türkiye uzun süredir düzensiz göç sorunuyla karşı karşıyadır. Ülkemizde 2018 yılında 268 bin, 2019 yılında 454 bin, 2020 yılında 122 bin, yılbaşından beri de 95 bin düzensiz göçmen yakalanmıştır. Ülkemiz düzensiz göçü engellemek için mücadele etmektedir. Sınır güvenlik önlemleri arttırılmakta, sınır dışı ve geri gönderme kapasiteleri yükseltilmektedir. Düzensiz göçü kaynağında önlemek için uluslararası mekanizmalar çalıştırılmaktadır.
TÜRK MİLLETİ MAZLUMLARA HER FIRSATTA KUCAK AÇMIŞTIR
Türk milleti mazlumlara her fırsatta kucak açmış, sofrasına buyur etmiştir. Ama Türk milletinin ve Türkiye’nin geleceğini yabana atmayız, atamayız, atmayacağız. Türkiye sığınmacı deposu, mülteci toplama kampı, göçmen barınma alanı değildir. Milletimizin şikayetlerini ve haklı taleplerini biliyoruz. Gettolaşmaya, şiddet ve asayişsizlik olaylarının yayılmasına müsaade edilmemelidir. Sığınmacıların kontrol ve denetimden uzak şekilde istedikleri yerlere gidip yerleşmeleri engellenmelidir. Bayram münasebetiyle veya başka vesilelerle kendi ülkelerine gidebilenlerin, geri dönüşlerine de izin verilmemelidir. MHP ülkemizde bulunan sığınmacıların, ülkelerine gönderilmesinden yanadır. Türkiye insani sorumluluğunu yeterince yerine getirmiştir. İlanihaye burada kalmaları mümkün değildir. Ülkelerine geri gönderilmeleri için bölge ülkeleri ve Birleşmiş Milletler nezdinde yürütülen çalışmalardan olumlu sonuç alınacağına inanıyoruz.
MUHALİFLERİN GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM TALEBİ
CHP, İP, HDP, SP, DP, Deva ve Gelecek partileri, 7’si bir ağızdan, güçlendirilmiş parlamenter sistemi dillendirmektedir. Önerdikleri sistemin eskiye dönüşü içerdiği, ülkemizde daha önce uygulanan Parlamenter Sistemin tanımlandığı açıktır. Türkiye'nin geriye gitmesini, eski sisteme dönülmesini isteyenler samimi ve iyi niyetli değildir. Türkiye, parlamenter sistem döneminde, siyasi istikrarsızlıklar, hükûmet kurma krizleri, kısa süreli hükûmetler, demokrasi dışı müdahaleler ve yürütmedeki çift başlılık sorunlarıyla sürekli karşı karşıya kalmıştır. Çok partili parlamenter sistemin uygulandığı 72 yılda 51 hükûmet göreve gelmiştir. Bu dönemde 17 koalisyon hükûmeti, 6 azınlık hükûmeti, 3 darbe hükûmeti, 2 geçici hükûmet görev yapmıştır. Koalisyon ve azınlık hükûmetlerinin ortalama görev süresi yaklaşık bir yıldır. Türk milleti 25 gün görev yapan hükûmetleri dahi görmüştür. Parlamenter sistemde yaşanan sıkıntılar Türk tipi başkanlık sistemiyle ortadan kaldırılmıştır. Yönetimde istikrarın yolu açılmış; hızlı işleyen, çabuk karar alan, sorunların çözümüne ve Türkiye'nin gelişmesine odaklı bir yönetim yapısı tesis edilmiştir.
MUHALİFLER SÜREKLİ OLARAK KRİZE OYNAMAKTADIR
Zillet ittifakı sürekli krize oynamaktadır. Gündemde tartışılan her konuyu krize çevirmeye ve toplumsal tabana yayarak suni bir halk hareketi oluşturmaya çalışmaktadır. Her konuda aslı astarı olmayan iftira ve isnatları, propaganda malzemesi olarak kullanmaktadır. Esasta Milletimizin yararına hiçbir şey üretmezler, milli meselelerde bile Türkiye’nin önüne takoz koymaya çalışırlar, çok konuşurlar ama aslında hiçbir şey söylemezler. Yalanda ve iftirada sınır tanımazlar, gerçeklere gelince arkalarını dönerler. Demokrasiyi milletin iradesinde değil yurt dışından gelen sinyallerde ararlar. İspanya’da terörü kınamadığı için bir siyasî parti kapatılırken, ülkemizde PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin kapatılması CHP ve İP tarafından demokrasi kılıfıyla maskelenmeye çalışılıyor. Sürekli seçimi dillendiriyorlar. Gizli kapılar ardında birlikte anayasa çalışması yaptıkları HDP ile bakanlık pazarlığı yapıyorlar, vicdan kardeşliğinden söz ediyorlar. FETÖ’cülere af sözü veriyorlar.
MUHALİFLER AYLARDIR CUMHURBAŞKANI ADAYININ KİM OLACAĞINI TARTIŞIYOR
Aylardır zillet ittifakının cumhurbaşkanı adayının kim olacağını tartıştırıyorlar, akılları sıra isim parlatıyorlar. Öyle görünüyor ki, HDP kime onay verirse Cumhurbaşkanı adayları o olacak. İktidar için okyanus ötesinden medet umuyorlar. Bilinmelidir ki, Türkiye’de iktidar ruhsatını büyük Türk milleti vermektedir. İcazetli kamuoyu araştırma şirket sahiplerinin MHP’ye karşı olan tavırlarını ve iftira kampanyalarını öteden beri hep biliyoruz. Hatırlarsanız, 24 Haziran 2018 seçimlerinden sonra bunları ilan vererek gazetelerde yayınladık, ama hiç utanmadılar, milletimizden özür de dilemediler. Demokrasi kundakçıları, milli irade dolandırıcıları şimdi yine aynı oyunu oynuyorlar. Önemli bir demokratikleşme adımı olan seçim barajının yüzde 7’ye düşürülmesi çalışmasını dahi alçakça saptırıyorlar.
KİRLİ HESAPLARIN FARKINDA OLAN TÜRK MİLLETİ OYUNA GELMEZ
Ne yapsalar başaramayacaklar. Türk milleti sağduyulu, asil ve alicenap bir millettir. MHP ve Liderimiz Devlet Bahçeli milletimizin gönlündedir, duasındadır. Kirli hesapların, karanlık senaryoların farkında olan milletimiz oyuna gelmez, müfterilere inanmaz, algı operasyonlarına prim vermez. Allah’ın inayetiyle, milletimizin emsalsiz iradesiyle, zillet ittifakı 2023 Haziran ayında boyunun ölçüsünü alacak, zafer Cumhur İttifakı’nın olacak, Cumhuriyet’in yüzüncü yıldönümünde yeni bir tarih yazılacaktır. Küresel pandemi nedeniyle bütün dünya zorlu bir süreçten geçmektedir. Türkiye, genel ekonomik toparlanma ve büyüme konusunda diğer ülkelerden pozitif olarak ayrışmıştır.
TÜRKİYE'NİN EKONOMİK DURUMU
2020 yılında dünya ekonomisi yüzde 3,2 daralırken Türkiye ekonomisi yüzde 1,8 oranında büyümüştür. Türkiye, 2021 yılı birinci çeyreğinde yüzde 7,2, ikinci çeyreğinde ise yüzde 21,7 oranında güçlü bir büyüme kaydetmiştir. Türkiye OECD ülkeleri içinde en çok büyüyen ikinci ekonomi olmuştur. Ekonomimizin 2021 yılı genelinde yüzde 9’un üzerinde büyümesi beklenmektedir. Zorlu bir dönemde sanayicimiz ve ihracatçımız gerçekten destan yazmaktadır. Yatırım, üretim ve ihracattaki artış sağlıklı ve nitelikli bir büyümeye delalet etmektedir. Elbette, ekonomide sorunlarımız vardır. Bugün en önemli sorunumuz da enflasyon, hayat pahalılığıdır. Salgın döneminde artan enflasyon, hedeflendiği üzere önümüzdeki aylarda inşallah düşüş trendine girecektir. Bu süreçte fahiş fiyat artışı yapanlara aman verilmemelidir.
ESNAFLARA VERİLECEK HER DESTEK PİYASAYA OLUMLU YANSIR
Ülkemizde istihdam düzeyi, pandemi öncesi seviyesine gelmekle birlikte Temmuz ayı itibariyle genelde yüzde 12, gençlerde yüzde 23,1 düzeyinde olan işsizlik bir diğer önemli sorunumuzdur. Yatırım ve üretimdeki artış, işsizliğin azalması konusunda umut vermektedir. Pandemi en büyük darbeyi turizm sektörüne vurmuştur. Turizm ekosistemindeki işletmelerin ayakta kalması için etkin önlemler alınmakla birlikte toparlanma zaman alacaktır. Geleceğe yönelik daha güçlü, daha sürdürülebilir bir turizm ekonomisi inşa etmek için koordineli bir şekilde çalışmalar yapılmalı, gerekli tedbirler alınmalıdır. Esnafımıza yönelik destek sürdürülmelidir. Ekonominin barometresi olan esnafa verilecek her türlü destek piyasaya olumlu yansıyacak, hem esnafa hem de ekonomiye katkı sağlayacaktır.
ÇİFTÇİLERİMİZİN KURAKLIK SORUNU
Pandeminin yanı sıra, kuraklık, su sorunu, yüksek girdi fiyatları, ürünlerin pazarlanmasında yaşanan sıkıntılar nedeniyle çiftçimizin önemli sorunları bulunmaktadır. Kuraklıktan etkilenen çiftçilerimize verim kaybına göre dekar başına 100 liraya kadar kuraklık desteği öngörülmüş, ayrıca yüzde 75’i hibe tohum desteği verilmektedir. Kuraklık desteği tüm alanları kapsamalı ve artırılmalı, tohum desteği de yaygınlaştırılmalıdır. Ayrıca daha fazla üretmesi için çiftçimiz daha fazla desteklenmeli, ithalatın önüne geçilmelidir. Çiftçimizin, fiyatları yüksek oranda artan mazot, gübre, ilaç, yem gibi girdilerini uygun fiyatla alabilmeleri mutlaka sağlanmalıdır. Tarımda kullanılan elektrik için daha düşük tarife belirlenmeli ya da elektrik desteği verilmelidir. Allah’ın izniyle bugünler geçecektir. Ekonomide yaşanan canlanma ve toparlanma vatandaşlarımızın gelirine ve refahına da mutlaka yansıyacaktır. Gelecek güzel günler için biraz daha sabırlı olmalıyız.
MHP'NİN STRATEJİK HEDEFLERİ
MHP'nin olarak, 2023 ve sonraki yılları kapsayan stratejik hedeflerimizin ilki, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne sahip çıkmak; ilke, kural ve kurumlarıyla kökleşmesine hizmet etmektir. İkinci stratejik hedefimiz; sivil, geniş katılımlı, herkesi kapsayan, yeni yönetim sisteminin ruhuna ve dokusuna müzahir bir anayasadır. Üçüncü stratejik hedefimiz; çalışan, üreten, ruh kökümüzden beslenen, manevi ve moral değerlerimizle eklemlenen yerli ve milli bir ekonomik sistemin ihyası ve inşasıdır. Dördüncü stratejik hedefimiz; terörle amansız mücadeleye desteğimizi sürdürmek, Türk milletini bu şiddet ve dehşet sarmalından çekip çıkarmaktır. Beşinci stratejik hedefimiz de; hem ülkemizde, hem de küresel ve bölgesel zeminde diyalog, barış, huzur, sükûnet ve istikrar ortamının tesisidir.
İLAY-I KELİMETULLAH MÜHRÜNÜ TÜM CİHANA VURACAĞIZ
MHP Türk milletinin istiklal ve istikbal güvencesidir. İşimiz çok, görevimiz kutlu, hedeflerimiz büyüktür. MHP'nin kadro ve teşkilat yapısı dinamik, donanımlı ve her şeye de hazırlıklıdır. Mücadelemiz Türk milleti, büyük ve muasır Türkiye Cumhuriyeti içindir. Aklımızda hep Türkiye vardır. Gönlümüzde Türk ve İslam coğrafyalarının barış, huzur, güvenlik ve selametine duyduğumuz özlem yer almaktadır. Gelecek Türk asrı, geleceğin gücü Türkiye’dir. Türk-İslam ülküsü Türkiye’nin ve komşu coğrafyaların bayraktarlığı göreviyle İlay-ı Kelimetullah mührünü cihana vuracaktır. İşte Kızılelma o zaman cevabını bulacak, amacına ulaşacaktır. Ne Mutlu Türk’üm Diyene!