Osman Diyadin: Türk Tarihi Böyle Bir İhaneti Görmedi
Cumhur İttifakı'nı yıpratıp iktidardan indirmek için birlikte hareket eden yedi birbirine benzemez siyasi partinin izlediği stratejiler hakkında değerlendirmelerde bulunan Gazeteci yazar Osman Diyadin, iktidarı devirmek için Türkiye'ye zarar verici politikaları izlemekten imtina etmeyen muhaliflerin, topyekün saldırılarına karşı MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin varlığının önemine dikkat çekti.
TARİH BÖYLE BİR İHANETİ GÖRMEDİ
Cumhur İttifakı'nı yıpratıp iktidardan indirmek için birlikte hareket eden CHP, İyi Parti, HDP, SP, Deva Partisi, Gelecek Partisi ve DP'den oluşan yedi birbirine benzemez siyasi partinin, izlediği strateji hakkında değerlendirmelerde bulunan Gazeteci yazar Osman Diyadin, sosyal medyadan yaptığı açıklamalarda, ''Ülkesinin başarısızlığı üzerine mutluluk inşa etmeye çalışan, başarısı üzerine ise karaları bağlayan bir muhalefeti dünyanın bir başka ülkesinde bulamazsınız! Ne yazık ki bu sadece Türkiye'ye has bir özelliktir! Öyle bir akıl tutulması ki bu; Tayyip Erdoğan gitsin diye; Türkiye’ye düşman ülkeleri alkışlıyorlar. Yakınlaşan ülkelere 'Türkiye batacaktı, niye destek verdiniz' diye saldırıyorlar. ABD ve Avrupa’ya 'Türkiye’yi cezalandırın' çağrı yapıyorlar. Tarih böyle bir ihanet görmedi.'' dedi.
TÜRKİYE'NİN BAŞARISINA ORTAK OLMAK YERİNE, TÜRKİYE'NİN AÇIĞINI ARIYORLAR
Türkiye'yi 2023 hedefleriyle bölgesinde Lider ülke yapmaya gayret eden Cumhur İttifakı'na destek olacakları yerde, Türkiye’nin açığını ve zayıflığını yakalayıp oradan saldırıya geçen muhaliflere tepki gösteren Gazeteci yazar Osman Diyadin, ''Türkiye; Katar, S. Arabistan, Mısır, BAE. Ortadoğu güç dengesini, Türk Devletler Teşkilatı ile Pakistan, Afganistan.Orta Asya güç dengesini, Cezayir, Libya, Somali, Sudan, Afrika haritasını şekillendirirken, İHA’sı SİHA’sı ile Savunma Sanayiinde dünyanın gözdesi olurken, Muhalefet partileri ne yapıyor? Muhalifler, Türkiye’ye inanmak, dışarıya karşı yönetenlere destek vermek, başarılarla birlikte gururlanmak ve yabancılara karşı birlikte meydan okumak yerine, Türkiye’nin açığını ve zayıflığını yakalayıp oradan saldırıya geçiyor. Küresel güçlerin amacına hizmet edercesine çakallığa ve sırtlanlığa dönüşmek, ne utanç vericidir. Öyle bir Erdoğan düşmanlığı ki; Parti Merkezleri bölücülerin karargahına dönmüş! Belediyeleri PKK'nın kadrolaşma sahası olmuş! PKK, FETÖ tezleri siyaset diye yutturulur edilmiş! ABD talimatlı bir ittifak oluşturulmuş! Türkiye batarsa batsın yeter ki RTE gitsin der olunmuş! Bu büyük bir utançtır.'' dedi.
MUHALİFLERE PİRE İÇİN DEVLETİ YAKMAYIN ÇAĞRISI
Cumhur İttifakı yıkılsın, Cumhurbaşkanı Erdoğan iktidardan düşsün de ne olursa olsun anlayışıyla harekete edenlere, muhalif ittifakın seçimleri kazanması halinde neler olabileceği konusunda uyarılarda bulunan Gazeteci yazar Osman Diyadin, ''Kendi devletlerinin milli konularında bile başarısızlığı için dua edecek kadar mutlu olup, devleti başarılı olduğunda ağıt yakacak kadar karaları bağlayan bir muhalefet, güzel ülkemize yakışıyor mu? Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı devirebilmek için; Ülkesinin milli ve manevi değerlerini hiçe sayan, Türk Devletine düşmanlık besleyenlerle iş birliği yapan, 'Türkiye batarsa batsın yeter ki Erdoğan gitsin' diyecek kadar gözlerini düşmanlık bürümüş muhalefete Türkiye teslim edilebilir mi? Muhalefet tabanı, elini vicdanına koyup, pire için devleti yakmamalıdır. Bugün yaşananları yarın seçimleri CHP, İP, HDP ittifakının kazanmasını halinde düşünün! Bunlara diğer muhalefet partilerini ve FETO sosunu ekleyin. HDP'nin bakanlık heyecanını ekleyin! Ve de; Demirtaş için kahvaltı özlemini! Paylaşımı düşünün! Bugün Belediyeleri HDP'ye diyet borcu olarak peş keş çektirenin yarın neler yapabileceğini düşünün! Bunlar seçim kazandığında, hükümet kurmadan patlayacak büyük siyasi krizi düşünün. Son pişmanlık fayda etmez!'' dedi.
TÜRK SİYASİ TARİHİ BÖYLE BİR İHANETİ VE SİYASİ NANKÖRLÜĞÜ GÖRMEDİ
Siyasi hayatlarını ve elde ettikleri makamları Erdoğan ve Bahçeli'ye borçlu olanların, Cumhur İttifakı'na karşı konumlanmaları hakkında değerlendirmelerde bulunan Gazeteci yazar Osman Diyadin, ''Siyasi hayatlarını ve elde ettikleri makamları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a borçlu olan Abdullah Gül, Bülent Arınç, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan, CHP saflarında Ak Parti'yi iktidardan indirme derdinde. Siyasi hayatının büyük çoğunluğunu ve elde ettiği bazı makamları MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye borçlu olan Meral Akşener, HDP'yi meşrulaştırma gayretini güdüp CHP saflarında yer alarak Ülkücülerin partisi MHP'nin içinde olduğu Cumhur İttifakı'nı iktidardan indirme derdinde. Türk siyasi tarihi böyle bir ihaneti ve siyasi nankörlüğü görmedi.'' dedi.
ALAYI BİRDEN SALDIRIYA GEÇTİ. YA DEVLET BAHÇELİ OLMASAYDI?
Cumhur İttifakı'nı yıkmak için Türkiye'ye zarar verici politikaları izlemekten imtina etmeyen muhaliflerin, topyekün saldırılarına karşı MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin varlığının önemine dikkat çeken Gazeteci yazar Osman Diyadin, ''Siyasetin bütün dengeleri değiştirip Milli raya oturtan adam hiç tartışmasız MHP lideri Devlet Bahçeli'dir. 15 Temmuz FETÖ darbe girişimine karşı dik duruşu ve mücadelesi, Türk Milletini ve Devletini cesaretlendirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verdiği büyük destek o kadar çok önemli ki 'ya olmasaydı' diye bir düşünmek gerekir! MHP lideri Devlet Bahçeli'nin desteğiyle Türkiye tam bağımsız yerli ve milli politikalar izlemeyi arttırınca küresel güçlerle birlikte içerdeki muhalifler de saldırmaya başladı. Türkmen Beyi Devlet Bahçeli'ye saldıranlar, Türkiye'nin izlediği yerli ve milli politikalara destek veren, çözüm sürecini çöpe attıran, PKK'yı bitirilmesinin önünü açan, HDP'den tamamen uzaklaştırılmasını sağlayan Devlet Bahçeli'den daha fazla mı Türk Milliyetçisi? Siyasi hırs ve koltuk uğruna partisini ve liderini satıp yeni bir siyasi parti kuran, iktidar olabilmek için HDP ile birlikte aynı düzlemde siyaset yapan Meral Akşener; makam, ünvan ve koltukları elinin tersiyle iten, devletin bekası için her şeyi göze alıp mücadele eden, ömrünü Türk milleti ve Türk Devletine adayan Devlet Bahçeli'den daha fazla Türk Milliyetçisi olamaz. Bu kapsamda, Devlet Bahçeli'yi Meral Akşener ile kıyaslamak, Devlet Bahçeli'ye hakarettir.'' dedi.