Seyfettin Yılmaz: AKP'nin Hedefi Federalizm ve Eyaletleri mi?

MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz TBMM’de MHP grubu adına söz alarak yaptığı konuşmada mevcut büyükşehirler bu haliyle hizmet üretemediğini iddia ederek Adana metrosu beklerken, Ankara metrosunun Ulaştırma Bakanlığına devir alınmasını eleştirdi. Yeni yasa tasarısının 1991 yılından bu yana devam eden planlı bir sürecin neticesi olduğunu söyledi. Pergel yasasında birtakım köylerin büyükşehir sınırları içerisinde alındığını ancak köylerin sıkıntılarının çözülemediğini hatırlatan MHP’li Yılmaz, “Pergel yasasıyla beraber birtakım köyler büyükşehir sınırları içerisine alındı. ASKİGenel Müdürlüğüm sırası içerisinde bu alınan köylerden de biliyorsunuz köy tüzel kişilikleri kaldırılmadığı için -orman köylerinde- onlar da durumlarınımuhafaza etti. Ona rağmen bu köylerin sıkıntılarını çözmekte zorlandık. Bu sadece Adana'ya has bir şey değil.” dedi. MHP’li Yılmaz TBMM konuşmasında metro problemine de değinerek, “Sayın Ulaştırma Bakanıburada, Adana Büyükşehir Belediyesi dâhil olmak üzere Ankara Büyükşehir Belediyesi, diğer belediyeler "Metroyu devralın, biz bunun altında kalkamıyoruz." diye günlerce kapınızı çaldı mı, çalmadı mı Sayın Bakan? Ankara Belediyesinin metrosunu 900 milyon borcuyla beraber, 4 milyar masrafıyla beraber aldınız mı almadınız mı? Yani pergel yasasıyla olan bir yerde bile problemleri çözemeyen bir büyükşehir belediyesi, mevcut belediyeler, Adana için söylüyorum, Tufanbeyli'de, Saimbeyli'de, Feke'de-ben orman bölge müdürlüğü yaptım altı yıl- o dağ köylerindeki hangi problemi çözecek Allah rızası için? Mersin'de, Antalya'da, Muğla'da dağ köylerinde, dağilçelerinde, mevcut yerdeki problemleri çözemeyen bir büyükşehir belediyesi hangi problemleri çözecek? Türkiye’nin Büyükşehir yasasına ihtiyacı olmadığını bu yasanın başka amaçlar için çıkarıldığını iddia eden MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, “Bu yasa bir ihtiyacın neticesi değildir. Daha büyükşehir belediyelerinin mevcut hâlleriyle kendilerini yenilemesi ve revize etmesi gerekirken siz il mülki hudutlarını büyükşehir hudutları hâline getiriyorsunuz. Ya, Allah rızası için Bakan açıklasın hepsi Bakanın kapısının peşinde, metroların altından kalkmışlar. Ankara Büyükşehir Belediyesinin ne kadar borcu var? 6 milyar lira. Yani bunu şunun için söylüyorum: Bu bir ihtiyaçtan doğmamıştır, bu planlı bir sürecin sonudur. MHP’li Yılmaz konuşmasının devamında bazı hatırlatmalarda bulunarak, “ Bugün Mehmet Metiner AKP Milletvekili, Sayın Erdoğan’da Başbakan. Sayın Başbakan1991'deİstanbul İl Başkanıyken bir rapor hazırlatıyor Orada bugünün mesajlarıveriliyor, Orada söylediği bugün gelinen federalizm ve eyaletleri. Hadi onu bırakın, bakın, İsrail'in Dışişleri Müsteşarı eski Ankara Büyükelçisi aynı şeyi söylüyor. Diyor ki:"Kürt eyaletlerinin kurulması için -Ne zaman söylüyor bunu? Eylül 2010'da- Recep Tayyip Erdoğan'ın Adalet ve Kalkınma Partisinin Kürt politikasını gerçekleştirebilmesi için bir döneme daha iktidara ihtiyacıvar." Diyor Recep Tayyip Erdoğan'ın soruya verdiği cevabı aynen söylüyorum: "Kürtler ayrı yaşamak istiyoruz derlerse ne olacak?" diyor. "Osmanlı eyalet sistemine geçebiliriz." diyor. Meclis kütüphanesine gidin, Recep Tayyip Erdoğan'ın oradaki söyleşisinde bunu bulursunuz. Niye söylüyorum? Bunlar planlı bir sürecin sonucu. Ya, siz bunları yapmak niyetindesiniz de bizim bu dağ köylerinden, orman köylerinden ne istiyorsunuz? Yani, bu hedeflerinizi gerçekleştirmek isterken bu köylüleri niye mağdur ediyorsunuz? Eğer bunların haklarını nasıl ödeyeceksiniz? Ya bugün şu olabilir. Ben inanıyorum siz istediğiniz kadar söyleyin, içinizde yüreği kan ağlaya ağlaya buna evet diyecek milletvekilleri olacak, Allah şahittir yukarıda. Çünkü birebir konuştuğumuzda içinizde bunu söyleyen birçok milletvekili oldu ama şunu söyleyeceğim, Mehmet Metiner gibi birtakım milletvekilleri, onun gibi düşünen milletvekilleri bu süreci hazırlayabilirler ama tek dil, tek devlet, tek bayrak diye milletvekilleri hangi usulle buna oy verecekler ve bunun hesabını kendi vicdanlarına nasıl verecekler, sormak istiyorum. Allah büyük, herkesin bir hesabı varsa, Cenabı Allah'ın da, yüce Türk milletinin de hesabı vardır.