''Yunus Emre Şiirleri Küfürdür'' Denilmesi Densizliği

Muhteşem Yüzyıl dizisinde, Müslüman Türk Milletimizin tarihindeki önemli hadiseleri, çok değiştirerek anlatılması tepkilere yol açıyordu. Ömrü savaşlar yaparak geçmiş Kanuni Sultan Süleyman'ı, ömrünü haremde geçmiş gibi gösterilmesi affedilecek bir şey değildi. Dizinin bu haftaki bölümünde Yunus Emre Şiirlerini okumanın küfür olduğunun anlatılması Müslüman Türk Milletimizi derinden yaralamıştır. Muhteşem Yüzyıl'a henüz yeni katılan karakterlerden Ebu's Suud,  Pargalı ile yaptığı bir konuşmasıyla dün geceki bölüme de damgasını vurdu. Ebu's Suud'a Yunus Emre şiirleri hakkındaki düşüncesini soran Pargalı, Ebu's Suud'dan "Yunus Emre şiirleri okumak küfürdür" cevabını aldı. Türk halk şairlerinin öncülerinden olan Yunus Emre için böyle bir söz söylenmesi tepkilere yol açtı. YUNUS EMRE'NİN MÜSLÜMAN TÜRK MİLLETİ İÇİN ÖNEMİ Hem şairlik gücü hem de şiirlerindeki sevgi ve hoşgörü derinliğiyle Türk tasavvuf edebiyatının doğup gelişmesinde en büyük payı olan Yûnus Emre, her dem taze ve yeni kalmayı başarabilmiş ölümsüz bir şâirdir. O âdeta üç zamanın, yani geçmişin, bugünün ve geleceğin şâiridir. O, yalnızca gönüllerin değil, Türkçenin ve Türk edebiyatının da sultanıdır. Yaşadığı 13 ve 14. yüzyıllar Anadolu’sunda, Türkçenin Arapça ve Farsça ile giriştiği devlet ve edebiyat dili olma mücadelesindeki zaferinde onun payı büyüktür. Yûnus, üstün sanat gücü ve şahsiyetiyle bugün de bütün Türk illerinde, hatta dünyada bilinmekte ve çok sevilip okunmaktadır. Kısacası o, çağlar üstü kimliği ve Türkçesiyle milletimizin gönül dili olmaya devam etmektedir. Bu yazıda, Yûnus’un bu kimliği ve Türkçesi üzerinde durulmaktadır.   ARAŞTIRMA YAPILDIĞINDA NELERİ BULDUK Şeyhulİslam Ebu 's Suud Efend'nin, Yunus Emre'nin Şiirine Küfür Fetvası (İskilip 30.12.1490 – İstanbul 22.08.1574) / H.638 (M.1240) - H.720 (1320) “İkinci Ebu Hanife” namıyla anılan alim, hukukçu ve tefsirci. / Tasavvuf, felseve Şairi . . . Bu kanunlar ve fetvalarla ehl-i sünnet inancına ve Hanefi fıkhına dayalı bir devlet ve toplum düzeni oluşturulmuştur. Bu inanç ve düzene ters düşen her tür davranış ve düşünce akımlarına Ebussud Efendi şiddetle karşı çıkmıştır. Tüm batıni (içrek) inanç ve davranışların yanı sıra vahdet-i vucud (varlık birliği) inancına dayalı bir tasavvuf (gizemcilik) anlayışını bile zındıklık (dinsizlik) ve ilhad (dinden çıkma) saymış, bu inanç sahiplerinin şer’an öldürülmelerinin gerektiği yolunda fetvalar vermiştir. Ebu's Suud Efendi, Oğlanşeyhi diye anılan İsmail Mâşuki’nin katli için İbn Kemal’in verdiği fetvayı desteklediği gibi, şeyhulislamken kendisi de Melâmi Bayrami tarikatından şeyh Husameddin Ankaravî’nin halifesi Bosnalı şeyh Hamza Bali’nin ve Halvetiye tarikatının Gülşeni kolundan şeyh Karamani’nin öldürülmeleri yolunda fetva vermiştir. Yunus Emre'nin Şiirine Küfür Fetvası Bunda o kadar ileri gitmiş ki Yunus Emre’nin kimi şiirlerini açıkça dinden çıkma (kufr-i sarih) saymış, okuyanların öldürülmelerinin şer’an mubah olduğu yolunda fetva vermiştir. (İstanbul Millet Kütüphanesi şeriye no. 80’de kayıtlı Fetâvâ-yi Ebu's Suud adlı esrin 217a ve 217 b’de kayıtlı bulunan bu fetvanın metni şudur) Mesele: “Bir zaviyenin mescidinde eşhâs-ı muhtelife ile oğlanlar muhtelit olup envâı teganniyat ile tevhid ederler iken kelime-i tehvidi tağyir edip gâh dil men, gâh canmen ve gâh Sen bir ulu sultansın Canlar içinde cansın çün âyan gördüm seni Pinhan kayusu değil Deyüp ve gâh Cennet cennet dedikleri Bir ev ile birkaç hûri İsteyene ver sen anı Bana seni gerek seni Deyü göğüslerini döğüp evzâ-ı garibe ettiklerinde ahâli-i mahalleden bazı kimesneler zâviye-i mezbûrede şeyh olan Zeyd’e; - Bu makule evzâa niçün râzı olursun? Dediklerinde, Zeyd: - Ne lazım gelir? Ve mâ haleket-el cinne vel inse illa liyabudün demekle cevap verse şer’an Zeyd’e ne lazım gelir? El cevap: Evza ve akval-i mezbure kemal mertebe fuhuş olduğundan gayri, cennet hakkında söyledikleri kelime-i şenia küfr-i sarihtir. Katilleri mübahtır. şeyhleri olan bi-din hikâyet olan ef’al ve akvâl men’e mübaşeret olunmazsa dahi ne lazım gelür demekle kâfir olduğundan gayrı o kabayihi ibadet kabilinden addedüp âyet-i kerimeyi ana delil getirmekle tekrar kâfir olur. Ve bu itikattan rücu etmezse katilleri vâcip olur.” GÜNÜMÜZDE YUNUS EMRE ŞİİRLERİNİ OKUMANIN KÜFÜR OLUP OLMADIĞINA FETVA VERECEK OLAN VAR MI? Günümüzde Yunus Emre şiirlerini okumanın küfür olup olmadığına fetva verecek bir alim bir hoca bir yetkili kurum var mı? Bu konuda Müslüman Türk Milletimize bir açıklama yapılması gerekiyor. Tarihteki Ebu's Suud Efendi yukarıda alıntı yaptığımız gibi bu sözleri demiş midir? Tarihçilerinde bunu açıklaması gerekmektedir.