Yüz Yıl Önce Karşımıza Çıkanlar Doğu Akdeniz'de Yine Karşımızda

Türkiye'nin son Başbakanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, yüz yıl önce karşımıza çıkanların günümüzde Doğu Akdeniz'de karşımıza çıktığını söyledi. Doğu Akdeniz'deki enerjinin varlığı küresel güçlerin iştahını kabartıyor. Türkiye, Doğu Akdenizde sondaj faaliyetlerini sürdürürken batılı ülkelerin hakları olmadığı halde burada sondaj faliyetleri yürütmesinin gerginliği devam ediyor. Avrupa Birliği, sondaj faaliyetlerini durdurması için Türkiye'ye yaptırım uygulanması tehdidini yapmıştı. Kıbrıs ve Doğu Akdeniz'deki son durumun analizini yapan Binali Yıldırım, Onbeş Kasım Kıbrıs Üniversitesi 2019-2020 Akademik Yılı Açılış Töreni’nde bir konuşma yaptı. YÜZ YIL ÖNCE KARŞIMIZA ÇIKANLAR YİNE KARŞIMIZDA Türkiye'nin son Başbakanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, ''100 yıl önce karşımıza çıkan kimlerse, bugün Doğu Akdeniz’de karşımıza çıkanlar ayni tipler. Bunlar değişmiyor. Rumlar uluslararası hukuku yok sayarak, Ada’nın tamamının hakkı ve hukukunu kendinde görüyor. Bu, kabul edilemez. Kıbrıs meselesi diye bir şey yoktur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vardır. Bu kadar basit. KKTC, Akdeniz’in teminatıdır. Arkasında da dağ gibi Türkiye Cumhuriyeti vardır. Türkiye olarak, Kıbrıs Türk halkının haklı mücadelesini sonuna kadar savunacağız” dedi. TÜRKİYE'NİN VERDİĞİ MÜCADELE KONUŞULURKEN DİKKAT EDİLMELİ Binali Yıldırım, ''Kim ne derse desin, Kıbrıs’ta artık federatif bir yapı pek gerçekçi değildir. Tek gerçek var, iki tane kurucu millet vardır. Bu iki kurucu millet kendi kararını verdi, yoluna devam edecektir. Kalıcı barışın başka yolu yoktur. 12 yıl bakanlık yaptığımda, bütün arkadaşlarıma verdiğim talimat açıktır. Türkiye’de ne varsa, Kıbrıs’ta da aynısı olacak demiştim. Kıbrıs’ta yapılan bazı konuşmalar bizleri üzmüştür. Türkiye’nin verdiği mücadele hakkında konuşurken, mutlaka söylemlerin iyi seçilmesi gerekir.'' dedi. GENÇLER TARİHİMİZİ ÖĞRENMELİDİR Binali Yıldırım, ''Türkiye ile KKTC bir ve beraberdir. Fitneye, fesata fırsat vermeyeceğiz. Şimdi ‘Z Kuşağı’ gençler var. Gençler geleceğimiz. Gençlerimiz ne yazık ki, 1960’lı 70’li yılları yaşamadılar. Onlara daha çok anlatacağız geçmişi. Geçmişi öğrenmeden, acıları bilmeden geleceği inşa etmek imkansızdır.'' dedi.