Adana’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 92. yıldönümü kutlamaları yapılacaktı. Fransızların Çukurova’yı işgalinde Ermenilerin halka yaptığı zulümler, işkenceler ve katliamlar gözler önüne geldi. Adanalıların, Fransız-Ermeni birlikteliğiyle oluşan düşmana karşı verdiği milli mücadele tekrar hatırlandı.
5 Ocak günü düşmandan kurtuluş sevincini yaşamak isteyen Adanalılar, tören alanında yaşanan gerginliklerden dolayı bayramını doyasıya yaşayamadı. Son yılların gelenekselleşen, olaylı resmi törenlerinden bir tanesi daha yaşanmıştı.
Atatürk Anıtı önünde çelenk konulması töreni öncesi anıtın çevresi polis barikatıyla kapatıldı. Çevik kuvvet polisleri de barikatta sırayla dizildi. Parkın çevresindeki binaların çatılarına polisler konuşlandırıldı. Polis helikopteri de tören boyunca havada tur attı.Görevli polisler, törene alınacak kişilerin isimlerini listelerden kontrol edip, üst aramasından geçirerek anıt önüne aldı. Listede ismi olmayanlar alana sokulmadı. Belediye bürokratlarının tören alanına girmesinde bile sıkıntı yaşandı.
Bir grup gazi, listede isimleri olmadığı için tören alanına alınmayınca tepki göstererek tören alanından ayrıldı. Bu duruma tepki gösteren vatandaşlar, ellerinde Türk Bayraklarını sallayıp ’Hırsız var’, ’Kahrolsun AKP diktatörlüğü’, ’AKP’nin Valisi Adana’dan defol’,’Mustafa Kemal’in askerleriyiz’, ’Gaziye değil, hırsızlara barikat’ sloganlarını attılar.
Nihayetinde arbedeler, ezilmeler, gözaltına alınmalar derken Adana’nın düşman işgalinden kurtuluşu bayramı, Adanalılara zehir oldu. Devlet erkanına bütün bu olanların nedenlerini sorsanız, muhtemelen protestocuları suçlayarak işin içinden çıkmaya gayret ederler. Acaba suç protestocu vatandaşlarda mı?
Adana Valisi Hüseyin Avni Coş’un Adana’da yapılan resmi törenlerdeki tutum ve davranışlarına bakıldığında, söz konusu törenlerde çıkan hadiselerin kabahatlisinin Adanalılar olduğunu söylemek mümkün mü? Adanalılar, geçmişte hiçbir Vali’ye bu denli protesto eylemi yapmadı. Eğer, Vali Coş’u sürekli olarak protesto ediyorlar ise Adanalıların bir bildiği vardır diye düşünüyorum.
Adana Valisi Coş, Adanalı vatandaşa küfrettiğinde bile Başbakan Erdoğan tarafından sahip çıkılmıştı. ‘’Valimi yedirtmem’’ mantığı, ‘’Müdürümü yedirtmem’’ şeklinde sürdürüldü. Yedirtmeme mantığı ‘’Müsteşarımı yedirtmem’’ sözüyle ünlenmişti. İşin garip tarafı ise bir kişinin suçlu olup olunmamasına bakılmaksızın ‘’yedirtmem’’ diye savunulması, AKP’nin kurulurken taahhüt ettiği Hz. Ömer adaletinin neresinde var?
Ayakkabı kutucularını, evlerdeki kasacılarını da yedirtmeyecekler de şükürler olsun ki, yiğit Savcı ve Polis Müdürleri adaleti tesis etmeye çalışıyorlar. Ancak adaletin tesis edilmesi AKP yönetimini rahatsız etmiş olacak ki, adaleti tesis eden yetkililer birer birer görevden alınmaya başlandı.
Başbakan Erdoğan, kendisinin her dediğini yapan bürokratları, AKP İl Başkanı gibi davranan Valileri ‘’Yedirtmem’’ diye savunuyor da suçluları yakalamak için görev yapan Polis Müdürlerini neden yedirtiyor?
İslamı ön plana çıkaran bir siyaset izleyen AKP’nin, adalet anlayışı bu mu olmalıydı? Kuran-ı Kerim’in hangi ayetinde suçlu olduğu düşünülen bir kişiyi yakalayan görevli müdürleri görevinden alınması yazıyor? Ya da Anayasa ve Kanun metinlerinin hangisinde böyle bir rezalet emri var?
Adanalı vatandaşların protestolarına geri dönecek olursak, bu kadar protesto edilen bir Vali hala nasıl görevinde kalabiliyor? İktidar partisinin Adana Milletvekili tarafından bile görevinden alınması gerektiği vurgulanan bir Vali görevini hala sürdürebiliyor?
Adanalılara yapılan bu zulüm nereye kadar sürecek? Adanalılara yapılan bürokratik zulümler bir şekilde sona erdirilmelidir. Hiç kimse yanlış anlamasın ki, ben Vali Coş’un yerel seçimlere kadar görevde kalmasını isteyenlerdenim. İktidar partisi Adana Valisi Hüseyin Avni Coş’u siyaseten görevde tutuyorsa, ben de siyaseten görevinde kalmasını istiyorum.
Adana Valisi Coş, görevinde kaldığı sürece AKP kan kaybetmeye devam edecektir. Adana Valisi Coş, MHP’nin Belediye Başkan Adaylarının seçim kazanması için arayıp da bulunamayan ortamları hazırlamaktadır. Adana’da AKP Hükümetinin atadığı bürokratlar, Adanalılara ne kadar zulmederlerse AKP’nin seçimleri kazanma ihtimali o kadar azalmaktadır.
Netice itibariyle, Adanalılar, memleketlerinin düşman işgalinden kurtuluşunu kutlayarak belki de bir kez daha işgalden kurtuldu ama Vali Coş’tan hala kurtulamadı. Dayan Adanalım kurtuluşun 30 Mart günü gerçekleşecektir. AKP, 30 Mart günü Adana’da başarılı olamayınca, hezimetin faturasını gölge AKP İl Başkanlarına kesecektir.