AKP Hükümeti, Diyanet İşleri Bürokratları aracılığıyla PKK'lı Baydemir'in elinden üzerinde Amed yazılı tabak alarak Diyarbakır'a jest yaparken, milli düşünenlerin çok olduğu İzmir'den sonra, ''Adana'da Muhammed eksikliği var'' denilerek Adana'da dindarları aşağılamaya çalıştı.
Diyanet işleri Başkanı Mehmet Görmez, ‘’İzmir dindarlığının, irfana ihtiyacı var. İzmir’in dini ve manevi hayatını yeniden ayağa kaldıracak, ehil bir müftü atadık.'' sözleriyle Milli düşünenlerin çok olduğu İzmirlilerin dini inancını sorgulayıp dini açıdan aşağılamaya kalkmıştı. Aynı Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, PKK'lı bir Belediye Başkanının yönettiği Diyarbakır'da üzerinde Amed yazılı bir porselen tabağı hediye alarak, PKK'ya jest yapabiliyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Adana'daki temsilcisi olan Adana Müftüsü Arif Gökçe ise ''Adana'da Muhammed eksikliği var'' diyerek Adanalıların dini inancının zayıflığından dem vuruyor ve aşağılıyor.
ADANA MÜFTÜSÜ ARİF GÖKÇE'NİN ADANALILARA HAKARETİ
Adana'da Kutlu Doğum Haftası dolayısıyla düzenlenen etkinlikler çerçevesinde TUYAP Fuar alanında bir proğram yapıldı. Bu proğramda bir konuşma yapan Adana Müftüsü Arif Gökçe, AKP Hükümetinin milli düşünenlerin çok olduğu şehirlerde yaşayan halkı dini yönden aşağılama politikasının bir örneğini daha sergiledi.
Adana Müftüsü Arif Gökçe şöyle dedi:
2013 yılı Mart ayında Adana’da gerçekleşen olumsuzlukların listesi şu an elimdedir. Mart ayı içerisinde Askerimiz ve Polisimiz tam 5 bin 5 yüz 57 kişiyi tutuklamıştır. Bu ne demektir biliyor musunuz? Adana’da muhabbet eksikliği var, Adana’da Muhammed eksikliği var. Adana’ya Muhammed’imizi getireceğiz. Onun olduğu yerde muhabbet olacak, sevgi olacak, kardeşlik olacak insanların onur ve şerefi ayağı kalkacak. İnşallah Adana’mızı güzelleştireceğiz hep beraber. Muhammed olmadan muhabbet olmaz. Muhammed’i Adana da ihya etmedikçe muhabbeti Adana’ya getiremeyiz.
Adana Müftüsü Arif Gökçe, Akdeniz TV'de Yüksel Mert'in sunduğu proğrama katılarak kendisini şöyle savundu:
Şimdi tabi biraz üzülmedim değil. Sağlamadan çıkartılarak yapılmış bir haber olmuş. Beninim söylemim Adana’da hoş olmayan hepimizi huzursuz rahatsız eden olaylarla karşı karşıyayız. Bu da Adana’nın imajını yanlış yansıtıyor. Ben bu şehrin nacizane bir müftüsüyüm. Adanalılar bizi tanırlar. Biz bu şehre her olumsuzluğun bizim üzerimizde nasıl bir yıkım meydana getirdiğini bilirler. Ben Adana müftüsü olduğum içim bu fikri zikrettim. Adana ölçeğinde gördüğümüz sıkıntıları 5 bin 5 yüz kişi çoğu hırsızlık, terör, kapkaç gibi suçlar var. Eğer biz Muhammed’i öğretiyi şehrimize, caddelerimize, sokaklarımıza öğretebilseydik böyle olmazdı.
Evet muhabbet eksikliğimiz var onun için bu kadar olay oluyor Muhabbet eksikliği de Muhammed öğretisinin eksikliğinden kaynaklanıyor. Biz Muhammed’i öğretiyi öncelemeliyiz. Herkese bu öğretiyi öğretmeliyiz. Benim asıl söylemem gereken buydu.
Adana’da Muhammed eksikliği var. Adanalılar Muhammed’i sevmiyor, Adanalılar Muhammed’e yan çiziyor. Onu şehirlerinden kovmuşlar demek ve bunu başka şehirlerle biçimleştirmek ve örneklendirmek üzücü bir şey. Bu benim konuşmamın 10 dakikalık kısmından 3 dakikalık kısım. Bu da hiçbir kardeşimizin dostumuzun anlayış biçimine uygun düşmeyen bir kışkırtma. Burada hadi Adanalılar kalkın taşlayın müftünüzü şeklinde bir kışkırtma var.
Adana bizi tanıyor artık bizim bu şehrin insanlarına nasıl baktığımızı nasıl gece gündüz çalışıyor biliyor. Şimdi arz ettiğim gibi bu tür konuşmalar yazılı metin olmadığı için buradaki salonun heyecanını cümle düşmelerini anlayışla karşılamak gerekli burada hep beraber Muhammedi öğretiye sarılalım.
AKP HÜKÜMETİNİN MİLLİ DÜŞÜNENLERİN ÇOK OLDUĞU ŞEHİRLERE DİNİ YÖNDEN AŞAĞILAMA KAMPANYASI
AKP Hükümetinin atadığı Diyanet İşleri Başkanı'nın, AKP'nin bir türlü kazanamadığı bir şehir olan İzmir'e Müftü ataması yaparken söylediği sözlerle İzmirlileri dini açıdan sorgulayıp aşağılamasının bir tesadüf olduğunu söylemek saf dillik olur.
AKP Hükümetinin atadığı Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Adana İl Müftüsü'nün, siyaseten istediği noktaya getiremediği Adanalıları aşağılayarak ''Adana'da Muhammed eksikliği var'' demesinin bir tesadüf olduğunu söylemek zekamıza hakaret olur.
AKP Hükümeti, bir türlü ele geçiremediği milli düşünenlerin çok olduğu şehirlerde yaşayanlara Diyanet İşleri aracılığıyla hakaretler yağdırıyor. Adeta, ''Siz AKP'ye oy vermezseniz biz de bürokratlar aracılığıyla sizlerle böyle dalga geçeriz'' dercesine bir tavır sergileniliyor.
Aynı Diyanet İşleri yöneticileri ise PKK'lıların siyaseten yönettiği Diyarbakır'da PKK'lıların hayali olan Diyarbakır isminin Amed'e çevrilmesini sembolize eden bir porselen tabağı hediye alarak PKK'lılara jest yapıyorlar. Bu da AKP-PKK arasındaki sözde barış sürecinin bir neticesi olsa gerek.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'e soruyorum:
Diyarbakır'daki konuşmanızda İzmirlilere söylediğiniz gibi ''Diyarbakır dindarlığının, irfana ihtiyacı var. Diyarbakır'ın dini ve manevi hayatını yeniden ayağa kaldıralım'' sözünü neden diyemediniz? Ya da ''Diyarbakırlıların dini ve manevi hayatındaki zayıflıktan dolayı dağa çıkıp PKK militanı oluyor'' sözünü neden diyemediniz? Asıl demeniz gereken bu değil mi?
Adana'da yakalanan suçlu sayısından yola çıkarak ''Adana'da Muhammed eksikliği var'' deme cüretini gösteren Diyanet zihniyeti, PKK'lıların askerimizi, polisimizi ve masum vatandaşlarımızı öldürmesini suç sayıp Diyarbakırlılara neden laf söyleyemiyor?
''Adana’ya Muhammed’imizi getireceğiz'' diyen Adana Müftüsü Arif Gökçe'nin bu sözüyle haddini aştığını düşünmüyor musunuz? Lafın nereye gittiğinin farkında mısın Ey Müftü? Sen kim, Peygamber Efendimizi(s.a.v) getirmek kim? Söylemek istediğiniz Peygamber Efendimizin(s.a.v) kendisi değil tabi ki. Ancak, bunu söylemenin başka yolu yok mu?
Adana Müftüsü Peygamber Efendimizin(s.a.v) adını anarken, ''Sallallahu aleyhi ve sellem'' deme zahmetine bile katlanmayan bir Müftü olabilir mi?
Ey Müftü ! Adana'ya İslamiyet gelmemiş mi ki, sen Adana'ya İslamiyet gelsin deme hatasına düşüyorsun? Bu nasıl bir sözdür?
Lafı fazla uzatmadan söyleyeyim. Özrün kabahatinden büyük. En iyisi, istifa edin. O makamlarda kalmak size yakışmıyor.