AKP PKK’nın Anadil Taleplerini Karşılamakla Görevli mi?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AKP Hükümeti’nin anadil konusunda PKK taleplerini yerine getirme aceleciliğini ve bu talepleri yerine getirmesinin sebebini sorgulayarak şöyle demişti:
Cinayet örgütü PKK, AKP'den ne istediyse almış, neyi umduysa elde etmiştir. PKK sözde Kürt sorununun kabul edilmesini ve bu çerçevede adımlar atılmasını beklemiş, amacına ulaşmıştır. PKK, devlet eliyle anadilde televizyon kanalı açılmasını ısmarlamış, emeline muvaffak olmuştur. PKK, anadilde savunma için bastırmış, istediğini almıştır. PKK, anadilde eğitim için zorlamış, büyük oranda hedefine ulaşmıştır.
Beklentimiz, Başbakan Erdoğan'ın ağzındaki baklayı daha fazla ıslatmadan çıkarmasıdır. Başbakan'ı böylesine yalpalatan, ülkemizin hassasiyetleriyle oynamaya sevk eden acaba batılı çevreler tarafından deliğe süpürülme korkusu mudur?
Başbakan'ı acele ettiren, kendisine biçilen vadenin, tanınan sürenin yaklaşmış olması mıdır? Samimiyetle ifade etmek isterim ki, gidilen yol mantıklı ve doğru değildir. Başbakan Erdoğan'ın, sonunu iyi hesap etmeden gündeme getirdiği uyumsuz ve uygunsuz sözleri, çelişki yumağına dönmüş mesajları kendisi ve partisi için hayırlı sonuçlar doğurmayacaktır.
Kurumuş yaprak rüzgârla nasıl savruluyorsa, sel akıntısı kütüğü nasıl sürüklüyorsa, büyük milletimizin şaşmaz ve sapmaz iradesi de BOP'çuları, müzakerecileri, PKK büyüsüyle kendinden geçen bölücülük lobisini ve her nevinden kötü niyetlileri Allah'ın izniyle silip süpürecektir.
Anadilde savunma densizliğinin hükümet nezdinde makul ve meşru görülmesi ve bu konuda gerekli girişimlerin yapılması Kandil, İmralı ve Barzani ittifakının elde ettiği bir mevzi olarak değerlendirilmelidir. Bunun yanında, şu an itibariyle taşıdıkları görev ve sorumluluk ne olursa olsun, peşmerge reisi sıfatından çıkamayan Barzani ve Talabani’nin malum köhnemiş kalemler aracılığıyla hiçbir ahlaki ve insani yönü olmayan görüşlerini servis etmeleri Türkiye’nin nasıl bir zillete muhatap kaldığını göstermektedir.
ANADİLDE SAVUNMA HAKKI İHANETLE EŞDEĞERDİR.
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep milletvekili Semih Yalçın, ana dilde savunma hakkının verilmesini ihanetle eş değerde gördüklerini belirterek bu kararın Türkiye;de yaşayan ve Türk toplumuyla kaynaşmış bazı küçük alt kültür gruplarını da tahrik edeceğini ve tamiri imkansız sosyal yaraların açılmasına yol açacağını savundu.
Yalçın, ''Anadilde savunma hakkını düzenleyen yasa teklifi'' ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada, ''Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla birlikte inşa edilen "Türk Milleti" düsturunun ifade ettiği yalın ve evrensel hakikati yok sayan kadrolar, devletin iliklerine kadar nüfuz etmiştir. Bu işbirlikçi kadrolar eliyle millî varlığımızın, bağımsızlığımızın ortak paydası ve timsali olan ses bayrağımız Türkçe, ilk defa tartışma konusu yapılmıştır'' görüşünü ifade etti.
TBMM ADALET KOMİSYONU’NDA ANADİL KONUSUNDA MHP MİLLETVEKİLLERİ NE DEDİ?
MHP İstanbul Milletvekili Murat Başesgioğlu, tasarını tümünün Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasında olduklarını belirterek, "Anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemez 3. maddesine aykırı. Bu tasarı ne savunma hakkı, ne adil yargılama hakkı içinde mütalaa edilemez. Bu siyasi içerikli bir taleptir ve Anayasamız 'Türkçenin resmi dil olduğunu ve bu maddenin değiştirilemez olduğunu belirmiştir. Öyleyse bu komisyonun bu tasarıyla ilgili yetkisi yoktur. Görüşmeleri burada kesmemiz gerekir. Anayasaya aykırılık gerekçesiyle, tasarının maddelerine geçmeden bu tasarıyı reddetmemiz gerekir. Bu bir Anayasa değişiklik tasarısıdır ve anayasa aykırıdır, bu yüzden reddedilmelidir" dedi.
MHP İstanbul Milletvekili Celal Adan da, "Bu, ana dilde savunma değil, ana dilde yargılanma talebidir. Ana dilde yargılamayı getirdiğiniz anda resmi dil olarak Kürtçeyi de kabul etmiş olursunuz. Bu Anayasaya aykırıdır" dedi.
MHP Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk, " Bunlar da bir zamanlar hayaldi ama getirdiniz "diye konuştu.