Bahçeli: Bazı Siyasetçiler Türkiye Dağılsa Zil Takıp Oynayacak

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye dağılıp parçalansa, yanıp kül olsa zil takıp oynayacak olan siyasetçilerin olduğunu söyledi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkgün Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Orhan Karataş’a verdiği röportajda ''Bakın ne CHP’den, ne İP’ten S-400 konusunda milli ve ahlaki bir duruş görülmedi. Görülemez de. Hatta niye S-400 aldığımızı tartıştılar, eleştirdiler. Ne gerek vardı diyorlar. Türkiye’nin kendini müdafaa etmemesi için sanki siyasi ortam oluşturmaya çalışıyorlar. Zillet işte budur. Hiç utanmaları kalmamış. Milli onurları kağıt gibi yırtılmış! Türkiye dağılıp parçalansa, yanıp kül olsa zil takıp oynayacaklar. Adeta ülkemize karşı beşinci kol faaliyeti içindeler.'' dedi. FETÖ’NÜN BÜTÜN UZANTILARI HATTA SİYASİ AYAĞI TEMİZLENMELİ MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, FETÖ ile yapılan mücadeleyi değerlendirerek, ''Samimi bir mücadele sürüyor. Bir düşünün, sadece TSK’dan 150’si general olmak üzere 17 bin 866 ihraç gerçekleşmiştir. 3 bin 926 hakim ve savcı meslekten çıkarılmıştır. Kolay bir süreç değil. Pensilvanya’daki hainin ABD tarafından korunması, halen ülkemize iade edilmemesi büyük bir açmaz ve yanlış. Fakat zaman zaman bazı açıklamalar kafaları karıştırıyor. Bunlardan birisi de Bülent Arınç’ın sözleri. Kuyruk acısı varmış gibi konuşuyor, pompacı olarak vicdan edebiyatı yaptıklarının bir ara bombacı olduğunu unutmuşa benziyor. Arınç ağzını kapatsa iyi olacak, fazla konuşması kendisine zarar veriyor. Tartışmaya açıyor, maşeri vicdan rahatsız oluyor. FETÖ’nün bütün uzantıları elbette temizlenecek, ama biraz zaman alacak. Bu arada siyasi ayağı ihmal etmemek gerekiyor.'' dedi. EYT VE CEZA İNDİRİMİ MESELESİ MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, EYT ve Ceza İndirimi konularında yapılan tartışmaları değerlendirerek, ''EYT konusunda ki görüşümüz bellidir, daha önce açıklanmıştır. Bir mağduriyet vardır, fakat ekonomik imkan ve şartları da hesaba katmak lazımdır. Türkiye bir beka mücadelesi veriyor. Teröre amansız ve tavizsiz bir karşı duruş sergileniyor. 24 Ağustos 2016’da Fırat Kalkanı Harekatı başladı, 29 Mart 2017’de sonlandı. 3 binden fazla DEAŞ’lı terörist etkisiz hale getirildi. Sınırlarımıza paralel şekilde kurulmak istenen terör koridorunu baltalamak için 20 Ocak 2018’de Zeytin Dalı Harekatı başladı ve 18 Mart 2018’de Afrin merkez kontrol altına alındı. Cerablus, Afrin, El Bab temizlendi, huzura ve güvenliğe kavuştu. Bunu Türkiye tek nefes olarak başardı. İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nde çalışmalar devam ediyor. 12 Gözlem noktasında Türkiye teröre karşı, Suriye halkının istikrarı için elini taşın altına koymuş durumda. Suriye’de barış ve çatışmasızlık ortamının inşası için her türlü fedakarlık yapılıyor. Bunu takdirle izliyor ve destekliyoruz. Barış Pınarı’nda sağlanan başarı ortadadır. Kıran 1-2-3-4-5-6-7; Pençe operasyonları muazzam bir inançla icra edilmiştir. Terörle mücadele yüksek maliyetli bir süreç. Mesela Fırtına Obüsleri dakikada 6 ile 8 mermi atma kapasitesine sahip. Bir saatte yaklaşık 240-250 mermi atabiliyorlar. Obüsler günde 2 saat kullanılıyor, bu da ortalama 500 obüs mermisinin kullanıldığı anlamına geliyor. Bu mermilerin ortalama fiyatı 1000 dolar. Günde 500 mermi 500 bin dolar eder. Tek bir fırtına obüsünün sadece atıştaki mermi maliyeti yılda 50 milyon dolara yaklaşıyor. Bir harekatta 100 obüs topu kullanıldığını düşünürsek yılda sadece 5 milyar dolar obüs maliyeti karşımıza çıkar. Bir savaş uçağının attığı sıradan bir bombanın fiyatı 2500 dolar. F-16’ların attığı bombanın ortalama fiyatı da yaklaşık 3000 bin dolar. Bu bombaların laser güdümlüsü var, sığınak delicisi var, var da var. Türkiye bunları iki yıldır Kırıkkale’de üretiyor. TSK’nın yerli malı olarak geliştirilen Roketsan’ın ürettiği Cirit Füzelerinin maliyeti de epey fazla. Bu işler kolay olmuyor derken kast ettiğim bu. Nasıl olsa ezbere konuşmak maliyetsiz. Bir F-16, hiç ateş açmadan 1 saat havada uçmasının maliyeti 14 bin dolar. Sadece Zeytin Dalı Harekatı’nın ilk gününde uçan savaş uçaklarımızın yakıt bedeli 1 milyon dolar. Bomba ve mühimmat bedelinden bakınız hiç bahsetmiyorum bile. Söylemek istediğim şudur. Fedakarlık olmadan bekamız ve bağımsızlığımız muhafaza ve müdafaa edilemez. Terörle mücadelenin bir bedeli var. Bu bedele var olmak için katlanmak zorundayız. Ekonomide spekülasyon yapanlar ne kurşunun, ne bombanın maliyetini bilenlerdir. Bunlar boş boş konuşmaktadır. Bütçemiz elverir, ekonomik imkanlar artar, o zaman her ihtiyaç anında telafi edilir. Biraz sabır gerekiyor. Biraz tahammül gerekiyor. Biraz da milli hedefleri anlamak gerekiyor. EYT konusunda Sayın Cumhurbaşkanı’nın açıklamaları isabetlidir. Ceza indiriminin bir an önce kanunlaşması, cezaevinde gün sayanların sevdikleriyle buluşmaları kaçınılmaz bir adalet ihtiyacıdır. Genel Başkan Yardımcımız Sayın Feti Yıldız’ın verdiği kanun teklifinin arkasındayız. Yasalaşmasını bekliyor ve istiyoruz.'' dedi. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN ABD ZİYARETİ DEĞERLENDİRMESİ MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı’nın 13 Kasım’da ABD’ye yaptığı ziyaret konusunda yaptığı değerlendirmede, ''Son derece başarılı. Türkiye’de ne söylemişse ABD’de aynısını söyledi. Duruşu tutarlı ve milliydi. Türkiye’nin tezlerini hakkıyla savundu. Kendisine teşekkür ediyoruz. Dünyanın gözü önünde teröriste terörist dedi, hiç alttan almadı. Cumhur İttifakı’nın iradesini cihana gösterdi. S-400 Hava ve Füze Savunma Sistemiyle ilgili çok şeyler söylendi. Bir yanda ABD diğer yanda Rusya… Yaptırım tehditleri de peş peşe geldi. Türkiye Cumhuriyeti bağımsız ve egemen bir devlet. Mevzu vatan savunması ve milletimizin güvenliği olduktan sonra yaptırım tehditlerinin hiçbir hükmü ve geçerliliği olamaz. Türkiye kimden neyi alacağına, nasıl alacağına, hangi şartlarla alacağına bizzat kendisi karar verir. S-400 Hava ve Savunma Sistemi milli güvenlik ihtiyacıdır. Saldırı değil savunma amaçlıdır. ABD, S-400 konusunda çarpık ve yanlış bir çizgidedir. Kullanmayın, depoda çürümeye terk edin diyorlar. Niye kullanmayacağız? Türkiye bir saldırıya maruz kalırsa ne yapacağız, teslim mi olacağız? Boynumuzu mu uzatacağız? ABD’nin gizli hedefi yoksa Anadolu coğrafyasını işgal mi? 1920’li yıllarda yapamadılar, şimdi mi yapmaya niyetliler? Alınan silah sistemi yeri ve zamanı geldiğinde kullanılır. Ankara’da S-400’lerin uçaklarla arasındaki radar bağlantısının test edilmesi maksadıyla test uçuşları yapıldı. Anlaşılan bu uçuşlar S-400 Hava ve Füze Savunma Sistemi’nin test ve eğitim faaliyetleri kapsamına gerçekleşti. ABD Dışişleri Bakanı S-400’lerin test edilmesinden kaygılanmış. Ya Türk milletinin kaygılarına ne diyecekler? Kaygılanacak onca konu varken bula bula savunma amaçlı satın altığımız hava ve füze savunma sisteminden rahatsız olmaları tam bir çelişkidir. Bizim kaygılarımızı biraz anlasalar, ülkemizle empati kursalar sanıyorum daha makul ve mantıklı bir çizgide olurlar. Bize göre depoda çürümeye terk edilmesi gereken aslı astarı olmayan, inandırıcılığı zerre kalmamış sözde dostluklar, sözde müttefiklik anlayışıdır. Bakın ne CHP’den, ne İP’ten S-400 konusunda milli ve ahlaki bir duruş görülmedi. Görülemez de. Hatta niye S-400 aldığımızı tartıştılar, eleştirdiler. Ne gerek vardı diyorlar. Türkiye’nin kendini müdafaa etmemesi için sanki siyasi ortam oluşturmaya çalışıyorlar. Zillet işte budur. Hiç utanmaları kalmamış. Milli onurları kağıt gibi yırtılmış! Türkiye dağılıp parçalansa, yanıp kül olsa zil takıp oynayacaklar. Adeta ülkemize karşı beşinci kol faaliyeti içindeler!'' dedi. TÜRKİYE F-35’E MAHKUM DEĞİL MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''F-35 satışını da askıya aldılar. ABD ne yapacağını şaşırdı. S-400 aldık, F-35’de fren yaptılar. Türkiye’nin F-35 projesine ortak olduğunu bilmeyen yok. F-35’lerin paraları da ödenmiş. Fakat bize şantaj yapıyorlar. F-35’leri koz olarak kullanıyorlar. Parası ödemiş uçakları vermiyorlar. Tıpkı 1910’lu yıllarda Birleşik Krallığın yaptığı gibi! Alırsak ne ala, alamazsak mutlaka yeni ve mantıki seçenekler değerlendirilmelidir. Bizi yabana atmasınlar. Tehditlerle sineceğimizi, susacağımızı zannetmesinler.'' dedi. NATO'NUN BEYİN ÖLÜMÜ GERÇEKLEŞTİYSE MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''NATO’da bu süreçte sorgulandı. Fransa Cumhurbaşkanı NATO’nun beyin ölümünden bahsetti. Macron tam bir hayal kırıklığı. Nereye ulaşmak istediği belli. Türkiye aleyhtarı tavrı billurlaştı. Artık dikiş tutmuyor. NATO’nun beyin ölümü gerçekleştiyse ayrılsın, biz yokuz desin. Yüreği varsa rest çeksin. Barış Pınarı Harekatı’na en çok tepki gösteren ülkelerin başında Fransa geldi. Macron ezbere konuşuyor, maksatlı ve marazi bir duruş gösteriyor. NATO elbette sorgulanmalı. Bugüne kadar ne kazandık, ne kaybettik, bunların muhasebesi önyargılardan uzak biçimde yapılmalı. İşlevleri, NATO üyesi ülkeler arasındaki ilişkiler dürüst bir şekilde ele alınmalı. Bizim dünyaya bakışımız Türkçe’dir. Başkent Ankara vizyonu ve Türk-İslam Jeopolitiği görüş açımızdır. Milletimize yarar sağlamayan, ülkemizin hayati ve güvenlik çıkarlarıyla bağdaşmayan her oluşumun karşısında cesaretle durur ve tepkimizi dile getiririz.'' dedi.