Bahçeli'den Atatürk'e Saldıran Ayasofya İmamına Tepki

Mustafa Kemal Atatürk’e Kafirlik ve zalimlikle yaftalamaya kalkışan Ayasofya Cami İmamına tepki gösteren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’nin huzuruyla oynama provokasyonuna dahil olup Atatürk'e saldıranların soy kütüklerinde karanlık bir noktanın olduğuna dikkat çekerek, vatanın kurtuluşuna önderlik yapan Atatürk'e düşmanlık etmenin hıyanete hizmet olduğunu söyledi.

 

ATATÜRK'Ü SORGULAMAYA KALKANLARA NET CEVAP

 

Merhum Hocamız Prof. Dr. Bahaeddin Ögel’in yüksek lisans talebesi olan bir gazeteci, onunla ilgili bir hatırasını şu şekilde nakletmişti: “Bir gün derste bir arkadaşımız Atatürk’ümüzü sorgular gibi konuşmuştu. Sevgili Hocam Bahaeddin Ögel, Kaşgarlı Mahmud’dan bir öyküyle cevap verdi. Öykü şöyleydi: Bir kervan yolunda giderken bir kartal kervancının börküne pençe atar. Kervancı börkünü sıkıca tutar ama kartal kervancıyı börküyle havaya kaldırırken kervancıyla beraber kervancının bacaklarıyla sıktığı altında ki eşekte havaya kalkar. Bu kez eşeğe bağlı develer de bir sıra halinde havaya kalktığı anda en arkadaki deve Allah’a şöyle yalvarır. Allah’ım, kervancının bileğine güç ver de börkünü sıkı tutsun.” Bu öyküyü anlattıktan sonra Hocamız sözlerini şu tarihi hükümle bağlamıştır: “Atatürk bizim börkümüzdür, birliğimizin simgesidir, ona laf yoktur.” Baş giderse börk gider, börk giderse il gider, iffet gider. Allah muhafaza bir daha da geri gelmez.

 

ATATÜRK DÜŞMANLIĞI YAPMAK HIYANETE HİZMETTİR

 

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e tahammülsüzlük, lamı cimi yok Türkiye Cumhuriyeti’ne tahammülsüzlüktür. Bugün varsak, bugün hayattaysak, bunun şeref payesi Türk tarih silsilesinde müstesna bir yeri olan aziz Atatürk’ündür. İdeolojik dogmalarla, ilkel bir taassupla, keskin önyargılarla Atatürk düşmanlığı yapmak, millete değil hıyanete hizmettir. Ayasofya-i Kebir Camii Şerif açılmışken, büyük bir özlem olan Taksim Camii’nin manevi hayatımıza kazandırılması, Müslüman gönüllerle buluşturulması sağlanmışken nükseden Atatürk alerjinin esas gerekçesini nasıl okumalı, nasıl anlamalıyız? İktidarın millete mal olmuş muhterem eserlerini gölgelemeye, kutuplaşmayı teşvik etmeye kimin ne hakkı vardır?

 

TÜRKİYE'NİN HUZURUYLA OYNAMA PROVOKASYONU

 

Her güzel ve memnuniyet verici gelişmelerin yaşandığı bir dönemde, suyu bulandıran, ortamı kızıştıran, bunu da Müslüman kisvesi altında yapan kişilerin Türkiye’nin huzuruyla oynamaları provokasyondur. Bunlar iyi araştırılmalıdır, maksatları derinlemesine tahlil edilmelidir. Gizli FETÖ’cü olup olmadıkları mutlaka incelenmelidir. Vaazlarıyla milli birliğimizi yaralamaya, tarihi şahsiyetlerimizi kötülemeye hiç kimse cüret etmemelidir. İnanç sahibi insanlarımızı üzmek, özellikte de bugünkü Ak Parti hükümetini töhmet altında bırakmak, yapılan muhteşem hizmetleri söz ve fiillerle karalamak temiz bir mizacın, ihlaslı bir kalbin sonucu değildir. Herkes uyanık olmak zorundadır.

 

KİM ATATÜRK'E SALDIRIYORSA SOY KÜTÜĞÜNDE KARANLIK NOKTA VARDIR

 

İslam adına İslam’ın temel değerlerini, kutlu çağrılarını hamasetle tartışmaya açmak ahlaken sorunludur. Sorumsuz ve şuursuz konuşmaların, temelsiz ve mesnetsiz ithamların hiç kimseye faydası yoktur. Atatürk’e bühtan edenlerin milletimizin gözünde zerre değeri olmayacaktır. Zira Atatürk milli birliğimizin ortak paydasıdır. Kim Gazi Paşa’ya saldırıyorsa, kimin Gazi Paşa’ya kötü sözü dokunmuşsa, ya soy kütüğünde bir karanlık nokta ya da mazisinde yüzünü kara çıkaracak bir mahcubiyeti vardır. Atatürk’ün manevi hatırasını hezeyanla ilzam etmek İslam’a katkı mıdır? Mukaddesatımıza sahip çıkmak, ona refik olanlara, ona refakat edenlere sahip çıkmaktır. Atatürk’e hakaret mukadderatımıza da husumettir. Allah için söyleyiniz, Atatürk’e dil uzatanlar daha iyi Müslüman olduklarını mı sanıyorlar? Atatürk’e en ağır sözleri reva görenler, Türk milletinin ruhunu okşadıklarını mı düşünüyorlar? Ey kendini bilmez akılsızlar, Atatürk’ümüzden ne istiyorsunuz?

 

O MÜCADELE ETMESEYDİ KULAĞINIZA EZAN MI OKUNURDU YOKSA VAFTİZ Mİ EDİLİRDİNİZ?

 

O tarih sahnesine çıkmasaydı, Türklüğün kıvancı, İslam’ın bekçisi olmasaydı, doğduğunuzda kulağınıza ezan mı okunur, yoksa bir kilise de vaftiz mi edilirdiniz? Atatürk’ün hatıralarına ve heykellerine saldıran zavallılar, sizin yel değirmenlerine savaş açan Donkişot’tan, yancısı Sanço Panço’dan ne farkınız vardır? Yüce dinimizde, açıkça haram işleyen bir günahkara bile hakaret uygun bulunmamıştır. Dirilere olduğu gibi ölülere sövmek de Hz. Peygamber tarafından kesinlikle yasaklanmıştır. Bu yüzden ölülerin arkasından kötü konuşmamak ve onları hayırla yâd etmek Müslümanların yaşattığı güzel geleneklerden birisidir. Bu konuda Sevgili Peygamberimiz, “Ölülere sövmeyin. Çünkü onlar, önden göndermiş olduklarının yani amellerinin karşılıklarına ulaşmışlardır.” 

 

KAFİRLİK VE ZALİMLİK HİÇBİR VATAN VE MİLLET KAHRAMANINA LAYIK GÖRÜLEMEZ

 

Kafirlik ve zalimlik Türk milletinin sinesinden çıkan hiçbir vatan ve millet kahramanına layık görülemez. Herkes bilsin ki, Gazi Mustafa Kemal Atatürk bizim ve milletimizin kırmızıçizgisidir. İlk Cumhurbaşkanımız ve Milli Mücadelenin yol başçısıdır. İman ve insaf sahibi herkes ona hürmetle mükelleftir. Yüce Allah’ın Bakara Suresi’nin 204’üncü ayetinde tıpkısının aynısıyla buyurduğu şudur: “İnsanlardan öylesi vardır ki, onun dünya hayatına dair sözleri senin hoşuna gider. O, kalbinde olmayana Allah’ı şahit tutar. Oysaki,  düşmanların en amansızıdır.”

 

ATATÜRK'TEN ELİNİZİ ÇEKİN, İSNATLARINIZI KESİN, DİLİNİZİ SUSTURUN

 

Atatürk Türkiye’dir. Atatürk Cumhuriyettir. Atatürk maşeri vicdana altın harflerle kazınmış Ne Mutlu Türküm Diyene seslenişinin mimar başıdır. Onu rahmetle anmak, ana saygı duymak, onun eserlerine sadık kalmak her nesil, her Türk evladı için ödevdir. Emel sahiplerini uyarıyorum, Atatürk’ten elinizi çekin, isnatlarınızı kesin, dilinizi susturun. Fani bedeni olmasa da, müstesna hatıralarını ve yüksek fikirlerini cesaretle savunacak büyük Türk milleti vardır ve kötü niyetlilerin alayını karşılamaya gücü yetecektir. Anıtkabir ile Kocatepe arasına çekilmiş çelikten bir halat olan MHP Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e sonuna kadar sahip çıkacaktır.