Bahçeli'den Davutoğlu'na Doğu Türkistan Cevabı
Aynı yöntem ve taktiklerle farklı bölgelerde karışıklık çıkarıldığını ve Doğu Türkistan meselesinin yeniden gündeme getirildiğini belirten MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, birileri Moskova yolu gözlerken Ülkücülerin esir Türklerin davasıyla nefes aldığını söyledi. Doğu Türkistan’ın kaça satıldığını soran Ahmet Davutoğlu'na tepki gösteren MHP Lideri Bahçeli, satmanın ve pazarlamanın Davutoğlu'nun mesleği olduğunu söyledi.
FARKLI BÖLGELERDE ÇIKAN KARIŞIKLIKLAR
Dağlık Karabağ’da yaşanan sıcak çatışma ve gerilim ortamının yankıları ve yansımaları sırasıyla gün yüzüne çıkmaktadır. Kırgızistan’da 4 Ekim seçimlerinin hemen ardından alevlenen siyasi ihtilaflar ve sertleşen toplumsal istikrarsızlık sarmalı zamanlama itibariyle hem manidar hem de kaygı vericidir. Bu ülkedeki sokak eylemleri, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın basılması ve seçimleri iptale kadar götüren şiddet olayları bölgesel huzur ve barış arayışlarını zedelemektedir. FETÖ’cülerin Kırgızistan’a yuvalanmış faaliyetleri hesaba katıldığında Bişkek’in karışmasında destekleyici ellerin, yönlendirici emellerin kim ya da kimler olabileceği de az çok belirginlik kazanmaktadır.
HEP AYNI YÖNTEMLER VE TAKTİKLERLE ORTALIK KARIŞTIRILIYOR
Orta Asya’ya genişleyen kutuplaşma bir demokrasi arayışından veya adaletli seçim taleplerinden öte anlamlar içermektedir. Anlaşılmaktadır ki, Ermenistan’ı kafesleyen, Dağlık Karabağ’ı karanlığa iten, Azerbaycan’ın ana ekseninde yer aldığı enerji jeopolitiğinde oyun kuran güçler Kırgızistan’da da faaldir. Hep aynı yöntemler, hep aynı taktikler, malum ezberler yine devrededir. Sponsoru Soros ve batılı güçler olan renkli devrimler kuşağının fay hatlarında yaşanan kırılmaların demokratik ve siyasal tepkimeyle taban bulması kanaatimce gizli ve gizil bir amaçtır.
BU SÜREÇTE DOĞU TÜRKİSTAN MESELESİ TEKRAR GÜNDEME GELDİ
Paşinyan’ı finanse edip kukla gibi oynatanlarla Orta Asya coğrafyasını piyonları eliyle kaosa sokmak isteyenlerin eşkâlleri ve zulüm repertuarları tanıdık ve bildiktir. Mısır’da sokağa çıkan göstericiler ile Belarus ve Kırgızistan’da seçim sonuçlarına itiraz edip ayağa kalkanların dış momentleri ve motivasyon dinamikleri benzerdir. Bu süreçte Doğu Türkistan meselesinin tekrar gündeme getirilmesi tesadüf değildir. Uygur Türklüğü’nün sorunu kuşkusuz sorunumuzdur. Hak gaspları, hukuk ihlalleri, insani trajediler hiçbir zaman onaylamayacağımız zorbalıklardır.
ONLAR MOSKOVA YOLU GÖZLERKEN BİZLER ESİR TÜRKLERİN DAVASIYLA NEFES ALIYORDUK
Fakat MHP karanlık mahfillerde hazırlanıp servis edilen kirli senaryoların zehirli akıntısına kapılmayacak, hiçbir telkine alet olmayacaktır. CHP bize Uygur Türklüğü konusunda parmak sallayamaz, istikamet çizemez, dikte edemez, tavsiye ve tembihte bulunamaz. Onlar Moskova yolu gözlerken, biz esir Türklerin davasıyla nefes alıyorduk, Turan ülküsüyle, Türklüğün muzaffer günlerine ulaşma heyecanıyla fikir ve siyaset mücadelesi veriyorduk. Çizgimizde kırıklık yoktur, halen bu azimdeyiz, bu ahlaktayız, bu düşünce namusuna sahibiz. CHP kim, Doğu Türkistan’ı savunmak kimdir?
AHMET DAVUTOĞLU'NA SERT ELEŞTİRİLER
Hele bir de Serok Ahmet var ki, gürültü patırdı çıkarmakta üstüne yoktur. Kalkmış bize soru sormuş: Doğu Türkistan’da yapılan zulme niye sessiz kalıyormuşuz? Hızını alamamış olacak ki, Doğu Türkistan’ı kaça sattığımızı da sorularının arasına iliştirmiş. Be hey Serok, söylesem anlamazsın, göstersem algılayamazsın, sussam gönül razı değil, yine de şunu bilmelisin ki, satmak senin işindir, pazarlamak seninle anılan bir meslektir. Sen Doğu Türkistan’ın haritada yerini bilmiyorken Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in kalbi bu sevdayla çarpıyordu. Sen git Kobanici yoldaşlarınla kucaklaş, ecdadımızın geride kalan türbelerini boşaltmak için sözler ver, gücün yeterse kamyonlara yükleyip kaçabildiğin kadar kaç, belki kurtulur, belki yakayı kurtarırsın. Aklının ermediği konularda yorum yapma, masken düşer; çamurlu yollarda yürüme, üstün başın batar.
NE OLDU DA SEÇİM DİYE TUTTURDUNUZ?
Ne tuhaf bir haldir ki, zilletin ortakları hiç bilmedikleri, uğruna hiç mücadele etmedikleri Doğu Türkistan meselesini gündeme taşıyorlar, istismarla oyalanıyorlar. Çünkü bunların kulaklarına fısıldayan, önlerine talimatname koyan dış mihraklar görev başındadır. CHP Genel Başkanı’nın seçim isteği de sipariştir, aynı zamanda hezeyandır. Kaçış sendromu yaşayan Kılıçdaroğlu düne kadar erken seçime karşı olduğunu söylüyordu. CHP’ye oy veren kardeşlerim bile şaşkınlıkla soruyor: Ne oldu da birden seçim diye tutturdu? Kim aklına girdi? Kimin dolduruşuna geldi?
SEÇİME GİDİP NE YAPACAKSIN? NEREYE ULAŞACAKSIN?
CHP Genel Başkanı bir televizyon programına çıkmış ve demiş ki: “Bu ülkenin kurtuluşu bir an önce seçime gitmektir. Bunu Sayın Bahçeli’ye söylüyorum. Eğer sen bu ülkeyi seviyorsan, bu ülkenin bekasını düşünüyorsan, bu ülkede insanların huzur içinde yaşamasını istiyorsan çık kardeşim yarın sabah deki, yeter artık ya, yeter artık de, seçime git, Türkiye’yi seçime götür.” Sayın Kılıçdaroğlu ülkemi ve milletimi canımdan aziz biliyor, her şeyden çok seviyorum. Bunu senin teyit ve tayin etmen ne haddindir, ne hakkındır. Ancak senden ve zihniyetinden hiç mi hiç hazmetmiyorum. Seçime gidip ne yapacaksın, nereye ulaşacaksın, sana kimler ne söyledi? Neyi vaat ettiler? Ankara’dan bir Bişkek mi çıkarmayı düşünüyorsun? Buna mı hazırlanıyorsun? Osman Kavala’ya duyduğun sempatinin altında yatan asıl neden Sorosçuların desteğini mi almak? Biz erken seçim talebini söyleyenden daha çok söyletenleri yani sahibinin sesini ve kimliğini merak ediyoruz.
TERAZİ VAR TARTI VAR HER ŞEYİN BİR VAKTİ VAR
Sayın Kılıçdaroğlu, sen ki, KKTC’deki Kapalı Maraş bölgesine bile yabancısın, sanki ilk kez duymuş gibisin, sana bakıp bakıp üzülüyorum, hep çalışmadığın yerlerden sorularla karşılaşıyorsun. Kılıçdaroğlu’na diyorum ki, seçimi falan boşver, altının para ettiği bir dönemdeyiz, söz gümüşse sukut altındır, sükût et de biraz kazan. Terazi var tartı var, her şeyin bir vakti var, beklemesini bil. Sakın ha tedbiri elden bırakma, davetsiz gelen döşeksiz oturur. Kulağına küpe olsun, elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde gelmez. Hele biraz sabret; gurkun cücüğü güzün sayılır. Bu işlere kafa yorma, seçim meçim derdine düşme; işin yoksa şahit ol, paran çoksa kefil ol.
SEÇİM 2023'TE YAPILACAK BOŞUNA NEFES TÜKETMEYİN
Göz var izan vardır, bizim görüşümüz açıktır, değişmemiştir. Milliyetçi Hareket Partisi 28.Dönem Milletvekili Genel Seçimlerinin zamanında yapılmasından, sandığın 2023 yılının Haziran ayında kurulmasından yanadır. Bu tutarlılığımızı ve kararlılığımızı muhafaza edeceğiz. Erken seçim tartışması boşuna emek ve nefes israfıdır. Türkiye 2023 hedeflerine, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bütün kurum ve kurallarını inşa ederek, yapısal reformları hayata geçirerek ulaşacaktır. Anket aldatmalarını milletin iradesi yıkıp geçecektir. Cumhur İttifakı; inanmış gönüllerin mecmuuyla, yüksek ülkülerin muazzam heyecanıyla, millete adanmış milli ve yerli duruşun manevi hikmetiyle yoluna ve yolculuğuna sonuna kadar devam edecektir.
MHP SÖZÜNÜN ERİDİR ADAYIMIZ ERDOĞAN'DIR
Kim aday olursa olsun, hangi partiler zilletin çatısı altına sığınırsa sığınsın, parlamenter sisteme dönmenin hesabını hangi siyasi defolar yaparsa yapsın, nafiledir, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yaşayacak, geleceğin rotası Cumhur İttifakı’nın fedakârlıklarıyla çizilecektir. Milliyetçi Hareket Partisi sözünün eridir. 2023’de Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır, Türk milleti Cumhur İttifakı’yla kutlu yarınlara yürüyecektir. Hiç kimse ülkemizin hızını kesemeyecek, ekonomide yıkım ve kriz çığırtkanlığı yapanlara, yalan ve umutsuzluk aşılayanlara aziz millet varlığı icazet vermeyecektir. Türkiye salgını da bertaraf edecek, etrafındaki çemberi de yaracaktır.