Dokuz Işık Doktrini Türkiye’nin ve Dünyanın Kalkınma Reçetesidir

  Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Adana İl Kadın Kolları Başkanlığı, “Dokuz Işık Doktrini ve Günümüz Dünya Düzeni” konulu bir konferans düzenledi.   YOĞUN KATILIM OLDU Parti il binasında düzenlenen konferansı, Çukurova Üniversitesi (Ç.Ü) öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Hakkı Çiftçi verdi. Yoğun katılımın olduğu konferansta Hakkı Çiftçi, MHP’nin Kurucu Genel Başkanı Başbuğ Alparslan Türkeş’in yabancı ideolojilerin dayatılmaya çalışıldığı bir dönemde Türk milletini ve Türkiye Cumhuriyeti’ni içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtarmak, milli ve manevi değerler üzerinde yükselen çağdaş, güçlü bir Türkiye inşa etmek  ülküsüyle Dokuz Işık Doktrini’ni oluşturduğunu söyledi.     9 IŞIK HER DAİM GÜNCELLİĞİNİ KORUYACAK VE VAZGEÇİLMEZİMİZ OLACAKTIR Çiftçi, “Milliyetçilik, Ülkücülük, Ahlakçılık, İlimcilik, Toplumculuk, Köycülük, Hürriyetçilik ve Şahsiyetçilik, Gelişmecilik ve Halkçılık, Endüstricilik ve Teknikçilik” başlıklarıyla ortaya konan ana ilkelerin, özellikle içinde bulunduğumuz buhranlı süreçten çıkış için çok güçlü şekilde güncelliğini koruduğuna dikkat çekerek “Dokuz Işık Doktrini Türkiye’nin ve dünyanın başvurması gereken kalkınma reçetesi” ifadesini kullandı.   Hakkı Çiftçi, bununla birlikte, ilkesiz ve ülküsüz hareket tarzının, güveni azalttığını, güvenin azalması neticesinde ise denetimin artıp kurumsallaşmanın azaldığını ve toplumun kutuplaşması neticesinde de gergin bir ortamla beraber kavram kargaşasına yol açtığını ifade etti. Çiftçi şunları söyledi: “Bugün merhum Başbuğ Alparslan Türkeş'in; dünyanın nizamını tesis etmek gayesiyle ‘nizamı alem’ diye ortaya attığı ideali; batılı ve yandaşları globalleşme, küreselleşme kavramı adı altında düzenlemeye çalışmaktadır. Bunun yanı sıra  Dokuz Işık doktrininde yer alan ahlakçılık ilkesinin yerine  empatiyi, toplumculuk ilkesi yerine katılımcılığı, ülkücülük yerine strateji kavramını, milliyetçilik ilkesi yerine bireyciliği, gelişmecilik ilkesi yerine inovasyonu, ilimcilik ilkesi yerine otomasyon ve  teknolojiyi,  köycülük ilkesi yerine kırsal kalkınmayı; fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller kavramını içeren hürriyetçilik ilkesi yerine özgürlükçülüğü, endüstri ve teknikçilik ilkesi yerine ileri teknolojiyi, sibernetik alanı yerleştirmişlerdir.”   Çiftçi “Bundan dolayı, insani ve İslami değerleri ön planda tutan herkesin muhtaçlığı olan Dokuz Işık Doktrini; her Müslüman Türk'ün dünya nizamına yol ve yön verebilmesi, dünya lideri olabilmesi,  özgün ve asil bir duruş sergilemesi açısından, milletini birinci sınıf standartta necip ve soylu bir millet yapabilme hedefinde tavizsiz uygulaması gereken parolasıdır” diye konuştu.     DÜNYADAKİ UYGULAMALARDA GÖRÜLEN BENZERLİKLER VE AYRILDIĞI YERLER Yrd. Doç. Dr. Hakkı Çiftçi şöyle devam etti: “Benzer şekilde bir kısmını Atatürk ilke ve inkılaplarının içerdiği dokuz ışık doktrini diye adlandırdığımız ülkü ve ilke yolunu ‘olmazsa olmaz’ adı altında dünyadaki kurum ve kuruluşlar; iyi yönetişim ilkeleri, katılımcılık, açıklık, şeffaflık, hesap verebilirlik, hukuka uygunluk gibi başlıklarda pratiğe dökmektedirler.  Her ne kadar Dünyadaki uygulamalarla bu tip benzerlikler mevcut olsa da, dokuz ışık doktrinin mimarının temel lafzında ve ruhunda hem insanlık hem de İslam ahlak ve faziletiyle kortekslerimizin dolduğu ve nöronlarımıza bunların bir bir işletildiği yüksek bir bilinç düzeyi ve ulvi bir gaye ile Türklük gurur ve şuuruna, İslam ahlak ve faziletine, yoksullukla savaşa,  adalette yarışa, birliğe, kardeşliğe, kısacası Hak yolu, hakikat yolu, Allah yoluna çağırısı ile imanlı ve ahlaklı bir nesil oluşturma maksadı yatmaktadır.  Mazlumların yanında, şerle mücadelede zalimlerin karşısında dimdik durmayı yeğleyen bir davanın manifestosu olan Dokuz Işık’la Başbuğ Türkeş, maddenin, materyalist anlayışın, nefsani ve hevasi duyguların, paranın, makamın ve mevkiinin ve şöhretin esiri olmayan, mukaddes değerler uğrunda ömrünü harcayacak nesillere; ‘Tanrı dağı kadar Türk, Hıra dağı kadar Müslümanız’  mesajını vererek; kimliksiz, benliksiz, şahsiyetsiz, ülküsüz ve ilkesiz bir Müslüman tipine set çekti. Söz konusu para ise gerisi teferruattır anlayışına karşı söz konusu dinse, vatansa, hukuksa, ahlaksa, adaletse, bilgi ise, uyuşma ise, bayraksa gerisi teferruattır anlayışını yerleştirmiş, yaşamış ve yaşatmaya gayret göstermiştir”     EMRAHOĞLU: KONFERANSLAR DEVAM EDECEK İlçe kadın kolları başkanlarının da katıldığı konferansta MHP Adana İl Kadın Kolları Başkanı Ayla Emrahoğlu, bilginin en güçlü silah olduğu çağda bu tür eğitim faaliyetlerini çok önemsediklerini, kendileri için bu önemin hiç bitmeyeceğini söyledi. Emrahoğlu, önümüzdeki günlerde eğitim faaliyetlerine “İslam ve Kadın” konulu bir konferansla devam edeceklerini bildirdi.