MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, AKP Lideri Erdoğan'ı sert bir dille eleştirirken, ''Ezel, ebet deyip gaza gelip kendini bulunmaz Hint kumaşı sanan sensin, ama sen Hint kumaşı değil Amerikan çaputusun.'' dedi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:
Bakalım bugün söylediğim sözlerin ne kadarını yazacaksınız?
Demokrasiyi hazmedememiş Başbakan ve AKP’nin baskıları artırmaya devam etmektedir. Bildiğim tek şey vardır: susma sustukça sıra sana gelecektir. Bu millet ve devletin varlığı namus ve şerefi üzerine yemin etmiş ve bu uğurda da 44 yıldır siyaset yapan MHP’nin bir temsilcisi olarak konuşuyorum. Ama görülüyor ki, bu darbeci zihniyet doymuyor.
Kim nasıl bir yayın yapıyorsa yapsın, ama unutulmasın ki biz bu ülkede varız, bu milletin hakkını, hukukunu savunacağız. Bugün, bu darbeci zihniyetin eli ve dili kimliğimize özgürlüğümüze demokrasiye uzanmıştır. Bu tehditlere pabuç bırakmayın. Darbeci zihniyete teslim olmayın, teslim etmeyelim özgürlüğümüzü.
SEN HİNT KUMAŞI DEĞİL AMERİKAN ÇAPUTUSUN
Başbakanın PKK ile muhabbeti koyulaştıkça, milletle sohbeti kesilmiştir. Başbakan, milletin değerlerine, gaziye, şehide, MHP’ye saldırarak PKK muhibbiliğinin zirvesine ulaşmıştır. Başbakan Erdoğan kendisini Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’le ve milli kahramanlarla aynı kefeye koyuyor. Sen kimsin, kendini ne zannediyorsun? Aklını başına devşir, ayakların yerden kesilmiş.
Sana birileri ezel ebed diye gazı, pompayı veriyor, kendini bulunmaz Hint kumaşı zannediyorsun. Ama biliyoruz ki sen Amerikan çaputusun. ‘Sifonu çekip bir kenara atmayın’ denilmiş birisisin sen. Kendine tarihten örnekler vermeye kalkışacaksan; Damat Ferit’leri Ali Kemal’leri örnek ver. Mustafa Kemal bir devlet adamı olarak kendisine barış diye dayatılan Sevr’i yırttı attı. Seni gidi yeni Sevr’ci. Sense dün denize döktüklerimizin, dört parçalı Kürdistan’ı kurmak isteyenlerin kucağına oturmuşsun.
SEN HANGİ DEVLETLE SAVAŞ İÇİNDESİN DE BARIŞ İLAN EDİYORSUN?
Başbakan Erdoğan’a sesleniyorum. Sen hangi devletle savaş içindesin de barış ilan ediyorsun? Terör örgütünü ne zamandan beri devlet olarak görüyorsun sen? Hülyasında iki devlet var, iki millet var. PKK, Kürtlerin temsilcisi değildir, emperyalizmin maşasıdır. Bu kafa nasıl bir kafa? Yenilen kim? Terör örgütü elebaşının taleplerini yerine getirmek için dizinin dibinden ayrılmayan sensin. Başbakan bir de utanmadan milli duruştan söz ediyor. PKK’ya boyun eğmek milli duruş oldu.
“Başbakan, ‘Barış zor, savaş kolaydır’ diyor. Doğrular zor, yalan kolaydır. Mücadele zor, müzakere kolaydır. Dik durmak zor, teslimiyet kolaydır. Ey Recep Tayyip Erdoğan ahlakı savunmak rahmani, haksızlıkta susmak ise şeytanidir. Bugün bu yapılan haksızlıklar karşısında dut yemiş bülbül gibi susuyorlar. Biz malum medya ile değil ana muhalefetle değil milletimizle yürüyoruz diyor.
SEN İMRALI İLE YÜRÜYORSUN. MHP LE YÜRÜYEMEZSİN.
Sen PKK ile İmralı ile yürüyorsun. Sen MHP ile yürüyebilir misin? Senin tıynetin buna müsaade etmez. Sen ancak bebek katili ile yürür yol arkadaşlığı yaparsın, sana da bu yakışır. Senin terörle mücadele edecek yüreğin yok. Sen oynamak istemeyen bir gelin gibi ‘yerim dar’ diyorsun. Yerini genişletiyoruz “yenim de dar” diyorsun. Çünkü senin terörle mücadele gibi bir niyetin yok, senin siyasi çözüm arayışın var. PKK’nın silahını Türkiye’ye çözüm adı altında dayatmak istiyorsun.
BAŞBAKAN İLE TERÖRİST BAŞI ARASINDAKİ AŞK-I MEMNU TUTANAKLARI DEŞİFRE EDİLDİ
Başbakanla terörist başı arasındaki Aşk-ı Memnu tutanakları deşifre edildi. Bu Aşk-ı Memnu’nun gayrı meşru çocuğu, siyasi çözümdür. PKK insanımızı öldürüyor Başbakan bizi suçluyor. Bu kadar insafsızlık olur mu? Bugün Erdoğan ve AKP tetikçilik yapıyor, bizi suçluyor. Bu milletin birliğini, bütünlüğünü korumak suç oldu. Şu kalleşliğe bakın ya.
Bu vicdansız sözlere karşı MHP’ye ve ülkücülere suç isnat eden bu zihniyete karşı hiç mi oynayacak kalem, söz getirecek ağız yok. Bu mektuplar millet için kahır mektuplarıdır. Mektuplarda millete ihanet edenlerin cilveleşmeleri vardır. Konuşacak yüz mü kaldı sende? Nerenden tutacağız? Sabun gibi ele avuca gelmiyorsun.”
TÜRK ASKERİNİ VE POLİSİNİ İĞRENÇ İMRALI MÜZAKERESİ SÜRECİNDE PAZARLIK MALZEMESİ YAPAMAZSIN
PKK’nın elindeki kişileri bırakması için BDP’nin komisyon oluşturma önerisini utanç vericidir. BDP’den tarihi çağrı manşetleri atanlara sesleniyorum. Yeter artık. Sen kimsin de askerimizi, polisimizi bu iğrenç müzakere sürecinin kirli pazarlığın malzemesi olarak kullanma cüreti gösteriyorsun?
Bu millete kurşun sıkanlar, şimdi de askerlerimizin serbest bırakılmasını siyasi malzeme haline getiriyorlar. Utanmadan sıkılmadan bir de Meclis’teki partilere ‘Komisyonla gidelim’ deniyor. İmralı, PKK ve KCK’nın aklanması için benim kamu görevlilerimi kalkan olarak kullanıyorlar. Kaçırılan kamu görevlilerini bulup getirmesi gereken devlet yetkilileri olmalıdır. Bu milletin izzeti nefsiyle şeref ve haysiyetiyle oynanan bu teklifler karşısında basının da dik durmasını bekliyorum.
Başbakan'ın çözümü ''zehire tat, katile kıymet'' oldu. AKP için çözüm bahane bölücülük şahanedir.