İmamlar AKP’nin Suriye Politikası Memuru mu?

  Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez; “Kış geldi… Suriye için bir ekmek, bir battaniye…” kampanyasının tanıtımını, Cuma Hutbesi metnine Suriye’ye yardım konusunu ekleterek sürdürdü.   Diyanet İşleri Başkanı, kampanya tanıtımıyla ilgili yaptığı konuşmada, Suriye’de bir insan ölürken, bütün yeryüzünde insanlığın öldüğünü, Suriye’de ekmek kuyruğunda 90 insan katledilirken, tüm dünyada 90 kez insanlığın katledildiğini ifade etti. Görmez, “İnsanlığımız rehin alındı. Yardım seferberliği ile sadece dost, kardeş, komşu, akraba Suriye halkına yardım etmeyeceğiz, millet olarak insanlığı rehin olmaktan kurtaracağız. Milletin ortak vicdanının kamu kurumlarından erken davranarak, kurumlara baskı uyguladı. Hiçbir kampanya, bugünkü kampanya gibi acı ve hüzün vermedi.” dedi.   Diyanet İşleri Başkanı Görmez’e sormak isteriz. Türkiye’de yaşanan birçok doğal afet ve benzeri olaylar için Müslüman Türk Milletimizin başlattığı, Müslüman Türk Milletimiz için yapılan kampanyalar sizi etkilemedi de Suriye’ye yapılacak olan yardım kampanyası etkiledi? Bunun sırrını açıklayabilir misiniz?   Afganistan, Irak, Mısır, Tunus ve Libya gibi ülkelerde küresel güçlerin yaptığı Müslüman katliamına neden bu kadar tepki gösterilmedi? Irak’ta AKP’nin stratejik ortağı ABD 1,5 milyon Müslümanı katlederken, tecavüz ederken ve organları bir ticarî mal gibi sökülüp pazarlanırken neden sesiniz çıkmıyordu? Müslüman lider Kaddafi, AKP Hükûmetinin de katkıda bulunduğu küresel operasyonlarla kiralık katiller tarafından adeta köpek gibi linç edilirken sesiniz neden çıkmıyordu?   Cuma hutbesinde yılbaşı konusuna da değinildi. Hristiyan geleneklerini uygulamayınız denildi. Tamam uygulanmasın.   AKP Hükûmeti’nin emriyle imamlara gönderilen genelge ile Cuma Hutbelerinde okunması yasaklanan “Allah indinde Hak Din İslam’dır” ayeti, Müslüman Türk Milletimizin tepki göstermesiyle iptal edilmişti. Ancak görüyoruz ki, bazı imamlar hâlâ bu ayeti Cuma Hutbelerinde okumuyor.   Bu ayetin okunması neden yasaklanmıştı? Hristiyan ve Yahudilerin alınmaması kızmaması için AB’ye yaranmak için kaldırmışlardı. Hristiyanların yılbaşı geleneğini uygulamayın diye talimat veren sizler, Hristiyanlara yaranmak için “Allah indinde Hak Din İslam’dır” ayetini okumayan imamları neden denetlemiyorsunuz?   İMAMLARIN SURİYE KAMPANYASI   Diyanet İşleri Başkanlığının talimatıyla İmamlar, Suriye’ye yardım kampanyası reklâmı yapıyor. Bu kampanyanın vatandaşlarımızın baskısıyla yapıldığını söylüyorsunuz. Günümüzde AKP’ye oy verenlerin bile AKP Hükümetinin Suriye politikasını eleştirdiği ortamda ve Müslüman Türk Milletimizin çoğunluğunun tepkili olduğu Suriye politikasını sanki bütün millet destekliyormuş havası oluşturmanızın sebebi nedir?   Açık ve net soruyoruz. Diyanet İşleri ve İmamlar, AKP Hükümetinin Suriye politikalarının reklâm memuru mu?   Bugün bazı imamların, kendilerine gönderilen Hutbe metninin de gazına gelerek, namazdan önceki vaazlarda “Zalim Esad kahrolsun. Müslümanları katlediyor. Yardım toplayalım ve dua edelim” sözlerini sarf edebiliyor. Ve cemaate topluca Esad’a karşı savaşanlar için dua ettiriyorlar.   Kimse yanlış anlamasın. Evet, Esad zalimdir. Ancak AKP lideri bu zalim ile kankalık, kardeşlik ve aile dostu ilişkisindeyken Diyanet İşleri ve İmamlar, AKP Hükûmetine bu zalimle kardeş olmayınız uyarısında bulundular mı? Diyanet ve imamlar, AKP lideri Esad ile dost ise kendileri de dost oluyor. AKP lideri Esad’a düşman ise kendileri de düşman oluyor.   Ey Diyanet İşleri Başkanı ve imamlar, Müslümanlık bu mudur? Sizlerin insanlara dostluğunuz ya da düşmanlığınız siyasi liderin bakış açısına göre mi belirleniyor? Olması gereken İslamî ölçülere göre tavır almak değil midir? Sizlerin görevi İslâmı yaymak, halka İslâm’ı öğretmek ve namaz kıldırmak mıdır? Yoksa AKP Hükûmetinin uyguladığı, Hristiyan ve Yahudilerin yönetiminde olan küresel güçlerin politikalarının doğruluğuna halkı inandırmak mıdır? Bu neye göre doğrudur? İslâm’a göre mi AKP Hükûmetine göre mi?   KENDİ VATANDAŞI AÇKEN SURİYE İÇİN YARDIM İSTEYENLER   Cuma günü namaz kılmaya gidiyorsunuz. İmam, Suriyeliler için para ve giyecek yardımı talebinde bulunuyor. Acındıra acındıra anlatıyor.   Müslüman Türk Milletimiz, Türkiye’de açlıkla yoksullukla boğuşurken, kaç kere yardım kampanyası yaptınız? Asgarî ücretin, ailelerin karnını bile doyurmadığı, 3 milyon insanın işsiz olduğu, açlık sınırı altında milyonlarca vatandaşlarımızın olduğu ortamda, AKP Hükümeti ve küresel güçlerin oluşturduğu, Suriye’deki kaos ortamı için yardım topluyorsunuz.   Namaz sonrası cemaatin kendi aralarında konuşmalarına baktığımızda, camide siyaset yapılıyor eleştirileri geldi. Biz aç ve yoksulken başkalarına yardım edecek halimiz yok sesleri duyuldu.   Yüz bini aşan sayıda Suriyeli mülteciyi Türkiye’ye alan AKP lideri, bu kararı Müslüman Türk Milletimize sorarak mı aldı? Hayır. Yüz binden fazla Suriyeli mülteciye her birine ayrı ayrı bankamatik kartı çıkararak, maaş ödeyen AKP Hükûmeti bu kararı alırken, vatandaşlara mı sordu? Türkiye’de milyonlarca vatandaşımızın bankamatiği ve düzenli maaşı yokken, Suriyeli mültecilere bu hizmeti vermek hangi adalet duygunuza sığmaktadır?   Suriyeli mülteciler, elektrik parası, su parası, yakacak parası ödemiyor. Bir de maaş ödeniyor. Kimin parasını kime peşkeş çektiğinizi sorabilir miyiz? Yani insanın durup dururken mülteci olası geliyor. Kendi insanlarını doyurmaktan aciz AKP Hükûmeti, kendisinin kışkırttığı savaş ortamından dolayı, Müslüman Türk Milletimizden para dilenmeye kalkmasını kınıyoruz.   KÜRESEL GÜÇLERİN MANİPÜLASYONU: SURİYE’DE “ERBAKAN TABURU”   Suriye’nin kuzeyinde savaşan, Liva’ul Asifetuş Şimal Tugayları kontrolünde “Necmeddin Erbakan Taburu” kuruldu. Yayınlanan bir video ile Suriye’deki savaşta var olduklarını duyurdular. Oldukça ilgi çekici söylemler barındıran videolu mesajda Türk Milleti manipüle edilmeye çalışıldı. Özellikle Saadet Partisi camiasına hitap eden savaşçılar, Suriye’de Esad ile görüşüldüğü gibi kendileriyle de görüşülmesini istediler.   Bilindiği üzere, Saadet Partisi, AKP liderinin Suriye politikasına karşı çıkıyor. Bu sebepten dolayıdır ki, küresel güçler bir tabur kurarak Milli Görüş lideri Erbakan’ın adını tabura veriyorlar. Eğer Erbakan sağ olsaydı bu küresel güçlere vereceği cevap herhalde şöyle olurdu: “Sizi gidi batının uşakları sizi. Erbakan Taburu imiş. Hadi oradan. Benim öyle bir küresel uşaklardan kurulu taburum olamaz.”   Küresel güçlerin Suriye’deki Lawrenceleri, akıllarınca Müslüman Türk Milletimizi yönlendirmeye kalkıyorlar. AKP’ye oy verenler dahi AKP Hükümetinin Suriye politikalarının yanlışlığını dillendirdiğinden, küresel güçlerin yönlendirmek istediği SP tabanından çok AKP tabanı diye düşünüyorum.   Çünkü SP tabanını hâlâ Milli Görüş gömleğini çıkarmayanlar oluşturuyor. AKP lideri Milli Görüş gömleğini çıkarttığı için zaten SP ile uyuşamaz. Küresel güçlerin bu manipülasyonunun AKP tabanını kandırıp kandırmayacağı merak ediliyor…   SON SÖZ:.. KİM NE DERSE DESİN… KİM NE FETVA VERİRSE VERSİN… BU SAVAŞ MÜSLÜMAN TÜRK MİLLETİMİZİN SAVAŞI DEĞİLDİR.