Kadir Yıldız'dan Akşener'in Siyasetine Manidar Tanımlama

Türkgün gazetesinde yayınlanan ''Vasiyet'' başlıklı köşe yazısında siyasi hayatında 5 kapı gezen İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e yönelik değerlendirmelerde bulunan Türkgün Gazetesi Ankara Temsilcisi Kadir Yıldız, Babadan CHP’li, ağabeyden MHP’li, eşten Doğu Perinçekçi, oğuldan Gezici, Diyarbakır’dan Balkan göçmeni olan Meral Akşener'in izlediği siyasetin, kuşak çatışmasına işaret etmediğini belirterek, bunun resmen pırıl pırıl gökkuşağı olduğunu söyledi.

 

MERAL AKŞENER'İN SAĞDAN SOLA SİYASİ ZİKZAK VE ÇELİŞKİLERİ

 

Siyaset yaptığı DYP, Ak Parti ve MHP'de vefasını gösteren sözler sarfettiği tüm liderlerine ihanet eden Meral Akşener, son olarak CHP'den kiralık 15 Milletvekili almasıyla ilgili Kemal Kılıçdaroğlu'na vefa gösterisi yaptığı açıklamasında, ''CHP benim babamın partisi. Rahmetli babamın rahmetli İnönü ile fotoğrafı var. Sonra paylaşırız.'' sözlerini sarfederek, kocasının solculuğu bilinirken, daha önce Türkeşçi dediği Babasının aslında CHP'li olduğunu itiraf ediverdi. Sağdan sola kapı kapı gezerek siyasi zikzaklar çizdiği halde, hızlı bir şekilde gittiği yerin yenisi olabilmenin ötesinde o yerin yerlisi olma becerisini gösterebilen Meral Akşener'in siyasi tutumu hakkında değerlendirmelerde bulunan Türkgün Gazetesi Ankara Temsilcisi Kadir Yıldız, Meral Akşener'in izlediği siyasete yönelik manidar tanımlamalarda bulundu.

 

KADİR YILDIZ'IN AKŞENER HAKKINDA VASİYET BAŞLIKLI KÖŞE YAZISI

 

Tansu Çiller’in ‘Hazır Kıtalar Komutanı’ydı. Dönemin Hürriyet yazarı Bekir Coşkun kendisinden “İkinci Suna Abla” diye bahsederken, Oktay Ekşi “Çiller’in Sosyal Sekreteri”, Sabah gazetesi yazarı Cengiz Çandar “Getir götür görevlisi”, Milliyet yazarı Umur Talu “Joystick Akşener”, Gözcü gazetesi yazarı Mehmet Türker de “Özer Çiller’in kuklası” başlıklarını atıyordu. 

 

TANSU ÇİLLER'İ SIRTINDAN HANÇERLEMEK İÇİN FIRSAT KOLLAYAN AKŞENER

 

Yol arkadaşlığı yaptığı Çiller’in koltuğuna oturmak için fırsat kolluyordu. İlk tökezlemesinde uzun süredir bilediği hançerini sırtına indirecek ve kıratların papatyası olacaktı. İlk kongrede Çiller’e karşı imza topladı. Tansu Çiller aldığı 922 imza ile Meral Akşener ve imzacı arkadaşlarını silindir gibi ezip geçti. Soluğu gazete köşelerinde alan Meral Akşener, “Çiller beni test aygıtı gibi kullandı” dedi. Hazır Kıta Komutanından geriye ‘kırat’ın üzerinden attığı bir aygıt kaldı.

 

AKŞENER'İN ANAP VE AK PARTİ SERÜVENİ

 

Rütbeleri sökülen Meral Akşener bir dönem kanlı bıçaklı olduğu ANAP’ın kapısına dayandı. Mesut Yılmaz ile iş birliği yapıp Tansu Çiller’den intikam almak istiyordu. Tüm çabalarına rağmen bir ayağını içeri attığı kapı yüzüne kapanmıştı. Bu süreçte mahkemelerden de yakasını kurtaramıyordu. 7 aylık İçişleri Bakanlığı döneminde savurduğu tehditler yüzünden başı beladaydı. Hatta Hürriyet gazetesini dinlettiği gerekçesiyle yazar Sedat Ergin ile mahkemelik olmuş, tazminat ödemeye mahkûm edilmişti. Bulunduğu merkezde siyaset yapma fırsatı kalmayan Meral Akşener, Abdullah Gül ve Abdüllatif Şener’in tavsiyesi ile AK Parti’nin kuruluşunda yer almıştı. Orada da 2 ay kadar kalabildi.

 

AKŞENER'İN SONDAN BİR ÖNCEKİ DURAĞI MHP OLDU

 

Siyasi gezintilerinde bir sonraki durağı MHP oldu. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli, kendisine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığını emanet etmiş, milletvekili adaylığı kapılarını açmış, TBMM Başkanvekilliğine önermişti. Vefa duygusu parti içindeki hızlı yükselişine ters bir orantı gösterdi. Huylu huyundan yine vazgeçmemişti. Uzun yıllar önce çıkardığı o zehirli hançerini tekrar çıkarıp; “ilke, bilgi, inanç, dürüstlük, karakter, tarihsel liderlik dendiğinde Devlet Bahçeli derim” dediği Liderini sırtından vurmak istedi.

 

AKŞENER'İN SİYASİ HAYATININ ÖZETİ

 

16 Nisan 2017’de HDP ile birlikte ‘Hayır’ dedi. 31 Mart 2019’da HDP ile aynı aday için çalışıp, aynı sandığa girdi. Velhasıl; uzun bir serüvenin ardından İP isimli bir parti kurup cambazlık yapmaya başladı. Gittiği yerin yerlisi, görmediği kıtaların çelebisi, giymediği kaftanların ‘demir leydi’si oldu. İzmit’te Balkan göçmeni… Diyarbakır’da, atadan babadan Diyarbakırlı biri… Ahlat’ta da, ev kiraladığı için Bitlisli oldu. DYP’li, ANAP’lı, AK Partili, MHP’li, İP’li… Belki de aynı anda her partiliydi…

 

AİLESİNİ SİYASETEN KULLANMAYI ÇOK SEVEN AKŞENER

 

Ailesini siyaseten kullanmayı çok sevdiğine de şahit olduk bu süreçte. Rahmet ağabeyi Nihat Gürer’in MHP Kocaeli İl Başkanlığı yaptığını söyler dururdu hep. Doğruydu ama daha da doğrusu onun siyasi hayatına ‘DYP Haysiyet Kurulu’nda devam etmesiydi. Yine bu süreçte öğrendik rahmetli babası Tahir Ömer Efendi’nin de Türkeşçi olduğunu… Gelin görün ki o da CHP’li çıkıverdi bir anda… Eşi Tuncer Akşener de sıkı dev-solcu ve Maocuymuş meğer. Bakmayın şimdilerde Doğu Perinçek için atıp tuttuklarına… O da az koşturmamış peşinde zamanında… Ya evlatları Fatih’e ne demeli. O da Ülkü Ocaklarının Atsız kolundan çıkmasın mı? Çıkmasın mümkünse! Gezicilerin önünde olmasa da ortasında gidenlerdenmiş o da…

 

KUŞAK ÇATIŞMASI DEĞİL GÖKKUŞAĞI

 

Babadan CHP’li, ağabeyden MHP’li, eşten Doğu Perinçekçi, oğuldan Gezici, Diyarbakır’dan Balkan göçmeni… Kuşak çatışması falan değil. Basbayağı, pırıl pırıl gökkuşağıydı bu! Sülalesine; 15 milletvekili transfer ettiği için CHDP’li Kemal Kılıçdaroğlu’nu vasiyet etmek yerine, memleketi karşılıksız seven dümdüz bir siyasi çizgi vasiyet edebilseydi keşke...