MHP'li Atar: Hayvancılık politikası fiyaskoyla bitti...
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Adana İl Başkan Yardımcısı Tarım Komisyonu Başkanı Taylan Atar, son beş yılı kapsayan Dokuzuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda öngörülenlerin aksine hayvancılığın büyük bir darbe yediğini söyledi. Atar, üç gün hastalığı yüzünden binlerce hayvanın telef olmasının afet olarak değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi.
FİYASKO İLE BİTTİ
Atar, konu hakkında yaptığı açıklamada, “Son on yılda izlenen yanlış tarım politikaları hayvancılık sektörüne büyük bir darbe vurmuştur. Önceki dönemde olduğu gibi 2007-2013 yılları arasında öngörülen Dokuzuncu Kalkınma Planı’nda da bırakınız hedef tutturmayı hayvancılık sonuç olarak fiyasko ile bitmiştir.” dedi.
SAMAN 80, SÜT 50 KURUŞ
Atar şöyle devam etti:
“Bakanlığın dışarıdan getirdiği ve üreticilerimizi borçlandırılarak 6-7 bin liraya satılan büyükbaş hayvanlar ve yavruları şu an pazarlarda 2-3 bin liraya alıcı bulamamaktadır. Çiftçi hayvanını beslemekten aciz duruma gelmiştir. Bir torba yem 50 lira, samanın kilosu 80 kuruş ama yarım litre suyun 50 kuruştan satıldığı Türkiye’de sütün litresi 70 kuruş. Üreticinin sahibi yok. Sahipsiz çiftçi şaşırmış durumda. Yazıktır, günahtır.”
SORUMLUSU HÜKÜMET
Atar şunları söyledi:
“İnsanların bile sınırlarımızda kontrolsüz geçtiği ülkemizde her gün binlerce hayvan girmektedir. Hastalıklı, uyuz, ırkı ve cinsi bile belli olmayan bu hayvanlar cirit atmaktadır. Ucuz et yedirme gayretleri, insanlarımız için tehlike arz eder duruma gelmiştir. Üç gün hastalığı yüzünden hayvan ölümleri, aylarca bölgemizi tehdit etmiş, 5 bine yakın hayvan telef olmuştur. Hayvan ölümleri de başlı başına bir afettir. Bu afetin sorumlusu, hem yanlış Suriye politikasından hem de hastalıklara dayanıksız hayvan ithal edilmesinden dolayı Hükümettir. Dolayısıyla meydana gelen zararın karşılanması gerekmektedir. Bu afete kim zemin hazırladıysa iki dünyada da hesap verecektir.”
SORUMLULAR VURDUM DUYMAZ
MHP Adana İl Başkan Yardımcısı Tarım Komisyonu Başkanı Taylan Atar, “Hastalıklara dayanıksız olan ve ithal edip üreticiye 7-8 bin liraya satılan hayvanlar şu an piyasada yarı fiyatına alıcı bulamamaktadır. Toplu ölümlerde yerli ırktan bir tane dahi telef olmaması dikkat çekicidir. Ölen hayvanların kulak küpe numaraları kaçak hayvanlara takılmakta, bu yolla da trilyonlarca liralık rant sağlanmaktadır. Bu konuda İl Tarım Müdürlüğü’nün vurdum duymazlığını hayretle izlemekteyiz.” diye konuştu.
İŞTE HEDEF İŞTE SONUÇ
Dokuzuncu Kalkınma Planı’nda özetle “Hayvan ıslahına, hayvan hastalık ve zararlılarıyla mücadeleye, kaliteli yem bitkileri üretiminin artırılmasına ağırlık verilerek, AB’ye katılım öncesi rekabet gücünün artırılması hedeflenecektir. Sınırlarımızdaki yasal olmayan hayvan hareketleri engellenecektir” şeklindeki hedefin tam aksine bir seyir izlendiğine işaret eden Atar, “Sınırların delik deşik olduğu, hastalıklı hayvanların cirit attığı, samanın ithal edildiği, sütün sudan ucuz hale geldiği bir Türkiye’de yerli üretici bırakınız rekabeti, yabancıya ancak köle olur. Bu anlayıştan vazgeçilmesi, Türk üreticisine sahip çıkılmasını istiyoruz. Sorumluları ve yetkilileri göreve davet ediyoruz.” dedi.