MHP'li Başkan: Teknoloji Üreten Türkiye Hedefine Yaklaştı

MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, TBMM Genel Kurulu'nda 229 sıra sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine MHP Grubu adına yaptığı konuşmada, MHP'nin içinde olduğu koalisyon Hükümeti döneminde alınan Teknoloji Geliştirme Bölgeleri kararının günümüzdeki teknoloji üretiminin önünü açtığını belirterek, teknoloji tüketen toplum olmaktan çıkıp teknoloji üreten bir ülke olunması hedefinde önemli hamleler yapan Türkiye'nin bölgesinde Lider ülke olacağını söyledi.

 

21. YÜZYILDA BİLİM VE TEKNOLOJİ TOPLUMSAL HAYATI ETKİLEYEN BİR ALANA DÖNÜŞTÜ

 

21'inci yüzyılda bilim ve teknoloji, ekonomik hayatın yanında toplumsal hayatı da etkileyen bir alana dönüşmüştür. Teknoloji bilgisine sahip olmak artık hem ülkeler arası hem de şirketler arasında rekabeti farklı alanlara taşımış ve bu alanlara yatırımları tetiklemiştir. Söz konusu yatırım alanlarından biri ve en önemlisi de teknoparklar, teknoloji geliştirme bölgeleridir. Bu bölgelerin temel mantığı, insan kaynakları ve bölgesel potansiyeller kullanılarak üniversiteler ve araştırma merkezlerindeki AR-GE sonuçlarının endüstriye aktarılmasıdır. Teknoparklar ülkelerin araştırma geliştirme, teknoloji ve patent üretim merkezi olarak tanımlanmaktadır. Bir başka deyişle teknoparklar; üniversiteler, araştırma kurumları ve sanayi kuruluşlarının aynı ortam içerisinde araştırma geliştirme ve inovasyon çalışmalarını sürdürdükleri, birbirleri arasında bilgi ve teknoloji transferlerini gerçekleştirdikleri, akademik, ekonomik ve sosyal yapının bütünleştiği organize araştırma ve iş geliştirme ekosistemleridir.

 

MHP'NİN İÇİNDE OLDUĞU KOALİSYON HÜKÜMETİ DÖNEMİNDE TEKNOLOJİ HAMLESİ

 

2001 yılında, MHP'nin de içinde bulunduğu 57'nci Hükûmet döneminde Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu'yla yasal zemine kavuşan teknoloji geliştirme bölgeleri; üniversiteleri, araştırmacıları, iş dünyasını bir araya getirerek teknoloji üretimi ve ürünlerin ticarileşmesine izin vermektedir. Bu tarihten itibaren uygulanmaya başlayan 4691 sayılı Kanun neticesinde ülkemizde 87 adet teknoloji geliştirme bölgesi kurulmuştur. Bugün itibarıyla, faaliyette olan 72 teknokentte AR-GE çalışmalarını yürüten firmaların sayısı 6335'e ulaşmıştır. Teknoloji geliştirme bölgelerinde bugün itibarıyla toplam 65.946 personele istihdam sağlanmaktadır. Bu bölgelerde tanımlanan AR-GE proje sayısının 38.872'ye, yürütülen AR-GE projelerinin 10.631'e ulaşması ülkemiz için umut ve gurur kaynağıdır. Yabancı sermaye açısından baktığımızda ise teknoloji geliştirme bölgelerinde toplam yabancı ve yabancı ortaklı firma sayısı 325'e ulaşmıştır. Bu çalışmalar kapsamında da farklı bölgelerde faaliyet gösteren firmalar tarafından 1.260 patent tescil ettirilmiş, 2.768 patentin ise başvuru süresi devam etmektedir. Teknoparklarda istihdam edilen temel bilimler mezunlarına, 2017 yılında yayınlanan üretim reform paketi sonrasında, bugüne kadar 43 teknoparkta, 135 firmada, 163 kişiye yaklaşık 4 milyon TL nakdi destek sağlanmıştır. Ayrıca teknoparklarda teknoloji tabanlı işletmelere sağlıklı bir ekosistem sunulabilmesini teminen bölge yönetici şirketlerine altyapı, idare binası ve kuluçka merkezi inşaatına 61 milyon Türk lirası 2020 yılında olmak üzere, yaklaşık 660 milyon TL hibe destek sağlanmıştır.

 

ARGE MERKEZLERİNİN BELGELENDİRİLMESİ RESMİYET KAZANDI

 

2008 yılında 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun'un yürürlüğe girmesiyle birlikte AR-GE ve yenilik ekosisteminin gelişmesine büyük katkı sağlayan AR-GE merkezlerinin belgelendirilmesi resmiyet kazanmıştır. Bu merkezlerle özel sektörün AR-GE ve inovasyon kültürünün artması, yüksek kalite ve standartlarda ürün geliştirilmesi ve nitelikli iş gücü istihdamının artırılması hedeflenmiştir. Bugün itibarıyla faaliyette olan AR-GE merkezi sayısı 1.243 olmuştur. Bu merkezlerimizde istihdam edilen personel sayısı 66.469'a, tamamlanan proje sayısı ise 39.391'e, yürütülen proje sayısı 14.472'ye, tescilli patent sayısı 7.041'e, başvuru yapılmış patent sayısı 17.414'e ulaşmıştır. Bu merkezlerimiz arasında yabancı ortaklı firma sayısı ise 207'dir. AR-GE merkezlerinde istihdam edilen temel bilimler mezunlarına 2016 yılında yayınlanan AR-GE reform paketi sonrasından bugüne kadar 720 kişiye yaklaşık 15 milyon TL tutarında nakdî destek sağlanmıştır. AR-GE reform paketi olarak bilinen 16/2/2016 tarihli ve 6676 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmündeki Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile ülkemizde AR-GE ekosistemine önemli katkı sağlayan düzenlemeler hayata geçirilmiştir. Bu düzenlemelerin uygulamaya geçmesinden sonraki süreçte, sahadan alınan geri bildirimler teknolojik gelişim ve dönüşüm ile ortaya çıkan ihtiyaçlar gözetilerek, bu teklifle ilgili düzenlemelere yer verilmiştir. 

 

KANUN TEKLİFİNDE GETİRİLEN DÜZENLEMELER

 

Teklifle, temelde AR-GE insan kaynakları kapasitesini artırma, teknolojik ve yenilikçi şirketlerin ortaya çıkmasını ve gelişmesini destekleme, üniversite-sanayi iş birliğini geliştirme ve kurumsallaştırma, AR-GE ve yenilik ekosisteminin güçlendirilmesi amaçlanmıştır. 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ve 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ile oluşturulan yapılar birbirini tamamlayan bir yapı oluşturmuştur. Bundan sonraki süreçte ülkemizde AR-GE ve yenilik ekosisteminin daha da geliştirilmesi için her 2 kanunun birbirini tamamlayıp destekleyerek belli bir noktaya gelen teknoloji yoğun çalışmaların daha da değerli hâle gelmesi amaçlanmaktadır.

 

GİRİŞİMCİLERİN DESTEK TEŞVİK VE MUAFİYETLERDEN YARARLANDIRILMASI

 

Teknoloji geliştirme bölgesi kurulmasına karar veren Değerlendirme Kurulunda, teknoloji konusunda faaliyet gösteren yetkin kurum, kuruluş sayısı artırılmaktadır. Dünyada teknoloji girişimciliğinin geldiği noktada üniversitelere yakın bölgelerde gerçekleştirilen üniversite-sanayi iş birliğinin yanında, şehir merkezlerinde yer alan ortak çalışma alanlarında kuluçka merkezlerinde girişimciler etkileşim hâlinde faaliyetlerini sürdürmektedir. Teklifle farklı ülke uygulamaları dikkate alınarak ülkemizdeki AR-GE ve yenilik ekosisteminin önemli aktörlerinden olan teknoloji geliştirme bölgeleri yönetici şirketlerinin, bünyelerinde yer alan ve bünyesinde küçük ölçekli genç girişimcilerin yer aldığı kuluçka merkezlerinin bölge dışında da açabilmelerine imkân tanınmakta ve bu şartlar çerçevesinde girişimcilerin destek, teşvik ve muafiyetlerden yararlandırılması amaçlanmaktadır. Girişimlerin desteklenmesinin yanı sıra ilgili idarelerden alması gereken iş yeri açma ve çalışma ruhsatının da Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı il müdürlükleri marifetiyle verilmesi yoluyla girişimcilere önemli bir kolaylık getirilmektedir.

 

ÖZEL SEKTÖRÜN AYIRACAĞI KAYNAKLARIN KURULMASI

 

Ülkemizdeki AR-GE, yenilik-tasarım faaliyetlerini geliştirmek ve desteklemek amacıyla devlet tarafından önemli miktarda vergisel teşvik ve nakit destekleri sağlanmaktadır. Dünya örnekleri incelendiğinde sermeye fonlarının hayati öneme sahip olduğu görülmektedir. Var olan devlet desteklerinin yanı sıra bu ekosistemin en önemli etkenlerinden biri olan sermeye fonlarının, yine, bu sistem içerisinde kalmak kaydıyla özel sektörün ayıracağı kaynakların kurulması ve güçlendirilmesi de amaçlanmaktadır.

 

GİRİŞİMCİLERİN GELİŞTİRDİKLERİ PROJELERİN HAYATA GEÇİRİLMESİ

 

Teknoparklarda faaliyet gösteren girişimcilerin, üniversite-sanayi iş birliği ve geliştirdikleri projelerin hayata geçirilmesi, projelerde ortaya çıkan ürünlerin prototipinin oluşturulması, testlerinin yapılması amacıyla bölge yönetici şirketlerine altyapı, idare binası ve kuluçka merkezi için yardım amaçlı verilen desteğin yanı sıra AR-GE binası, atölye ve buralarda yer alacak ekipmanlara yönelik destekler de verilebilecek olması büyük önem arz etmektedir.

 

AR-GE PERSONELİ İSTİHDAM EDEN GİRİŞİMCİLERİN DESTEKLENMESİ

 

Ülkemizde AR-GE ve yenilik sisteminin güçlendirilmesi, teknoloji transferinin sağlanması, üniversite-sanayi iş birliğinin artırılması, yüksek katma değerli AR-GE ve yenilik faaliyetleri ile bunlardan doğan çıktının artırılması kapsamında Bakanlıkça belirlenen şartları taşıyan doktora öğrencisi, AR-GE personeli istihdam eden girişimcilerin desteklenmesi hedeflenmektedir. Temel görevi, girişimcilerin yürüttükleri AR-GE projelerine destek olmak olan teknopark yönetici şirketlerinde desteklenecek program mezunlarının, AR-GE personeli statüsünde olmadan istihdam edilebilmelerini ve desteklenmelerini parti grubumuz olarak önemli bulduğumuzu ve desteklediğimizi belirtmek isterim.

 

CORONAVİRÜS SALGINI SÜRECİNDE AR-GE ÇALIŞMALARI

 

17/4/2020 tarih ve 31102 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanan Yeni Koronavirüs Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile "5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun kapsamında Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde yürütülen faaliyetlerin Ar-Ge ve tasarım merkezleri dışında da yapılmasına; 26/6/2001 tarihli ve 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında Bölge sınırları içinde yürütülen faaliyetlerin Bölge dışında da yürütülmesine 11/3/2020 tarihinden itibaren 4 ay süreyle sınırlı olmak üzere, Sanayi ve Teknoloji Bakanı tarafından izin verilebilir. Bu süre, bitiminden itibaren Sanayi ve Teknoloji Bakanınca 3 aya kadar uzatılabilir. İzin verilmesi durumunda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bilgilendirilmesi kaydıyla, 5746 sayılı Kanun ile 4691 sayılı Kanun kapsamındaki indirim, istisna, destek ve teşviklerden yararlanmaya devam edilir." hükmü getirilmiştir.

 

AR-GE ÇALIŞMALARININ UZAKTAN ÇALIŞMA YÖNTEMİYLE YAPILMASI

 

16 Ekim 2020 tarihinde Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 7254 sayılı Kanun'daki düzenlemeyle değişiklik yapılarak uzaktan çalışma düzenlemesi bir yıl daha uzatılmıştır. Gelinen noktada, AR-GE ve yenilik faaliyetlerinin yalnızca dört duvar arasında yapılmakla sınırlı tutulabilecek faaliyetler olmadığını, uzaktan esnek çalışmayla faaliyetlerin başarılı bir şekilde yürütülebildiğini de bu süreçte görüyoruz. Teklifle esnek çalışma saatlerine uyumlu olarak teknoloji geliştirme bölgelerinde yer alan işletmeler ile özel sektör AR-GE ve tasarım merkezlerinde çalışan personelin faaliyetlerinin bir kısmını bölge, merkez dışında da yürütebilmesi ve kanunla sağlanan destek ve muafiyetlerden aynı şekilde faydalanması amaçlanmaktadır.

 

NİTELİKLİ ELEMAN YETİŞTİRİLMESİNE İMKAN VERİLMESİ

 

Yükseköğrenimlerine ve mesleki eğitimlerine devam eden öğrencilerin alanlarıyla ilgili sanayinin beklenti ve ihtiyaçlarını gözlemlemelerine ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda kendilerini geliştirmelerine imkân veren ve ara eleman olarak nitelendirdiğimiz nitelikli eleman yetiştirilmesi noktasında uygulama fırsatlarının artırılmasına yönelik olarak ülkemizdeki özel sektörün, AR-GE, yenilik ve teknolojik alt yapısını güçlendirecek insan kaynağı girdisinin desteklenmesi için gerekli şartları taşıyan firmalara nakdî destek verilmesi son derece önemlidir.

 

SANAYİ VE ÜNİVERSİTELER ARASINDA İŞ BİRLİĞİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ

 

Doktora mezunu AR-GE ve tasarım merkezi personelinin üniversitelerde ders vermeleri sayesinde akademik bilgi ile sanayideki bilginin etkileşiminin artırılması sağlanacağı gibi kurumsal firmalardaki bilgi ve tecrübenin, teknolojik geliştirme bölgeleri bulunan girişimcilere danışmanlık hizmeti sağlanarak kazanılan bilgi ve birikimin aktarılması sonucu sanayi ve üniversite arasındaki iş birliğinin güçlenmesi amaçlanmaktadır. Sanayi ve üniversiteler arasında kurulacak olan bu iş birliğinin özendirilmesi ve daha çok teşvik amacıyla AR-GE ve tasarım merkezi dışında geçirilen sürelerin destek kapsamına alınması sağlanmış olacaktır. Ayrıca öngörülen düzenlemelerle bu personellerin daha esnek çalışmasına imkân sağlanmaktadır. Nitelikli insan kaynağı ve bilgi birikiminin geliştirilmesi ve ülkemizin teknoloji alanında çekim merkezi hâline gelmesi için yüksek lisans, doktora eğitimi desteklenmektedir.

 

TEKNOLOJİ TÜKETEN DEĞİL TEKNOLOJİ ÜRETEN BİR ÜLKE OLUNMASI HEDEFİ

 

Geldiğimiz süreçte AR-GE ekosisteminin gelişmişliği giderek artmış, AR-GE kültürü önemli ölçüde gelişmiştir. Artık AR-GE kültürünün önemli bir bölümü ticarileşmekte ve yurt dışına da ihraç edilmektedir. Bu teklifle destek, teşvik ve muafiyetlerin süresinin uzatılarak üreten, istihdam oluşturan, üretim yapısında yüksek teknolojiye dayalı, yüksek katma değerli ürünlerin payının artırılacağı, insan gücünün niteliğinin geliştirileceği, yüksek teknoloji yatırımlarına büyük destekler verilerek teknoloji tüketen değil, teknoloji üreten bir ülke olunması hedeflenmektedir.

 

TÜRKİYE'NİN TEKNOLOJİ YATIRIMI HAMLESİ

 

2016 yılında her 2 kanunda yapılan reform niteliğindeki değişikliklerle ülkemiz yeniliklerde önemli gelişmeler kaydetmiştir. Bu teklifle de kaydedilen gelişmeler bir üst seviyeye çıkarılarak daha da olgunlaştırılacak, teknoloji seviyesi yüksek katma değerli ürünlerin geliştirilmesi de hedeflenecektir. AR-GE ve teknoloji yatırımlarının önemine ve ülkemize kazandırdığı katma değerlere yakın zamanda hepimiz şahit olduk. Bunlardan en önemlilerinden bazıları: İHA ve SİHA başta olmak üzere yerli helikopter motoru TS1400, Karadeniz ve Akdeniz'de tarih yazan petrol ve doğal gaz arama ve sondaj gemilerimiz ve geçtiğimiz hafta sonu MİLGEM Projesi'nin 5'inci gemisi, İ sınıfı fırkateynlerinin ilki olan İstanbul'un Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla suya indirilmesi ülkemiz adına gurur verici bir gelişme olmuştur.

 

TEKNOLOJİ VE SAVUNMA SANAYİSİNDE DIŞA BAĞIMLILIKTAN KURTULUNMASI

 

Ayrıca ülkemizin, teknoloji ve savunma sanayisinde dışa bağımlılıktan kurtulmasının yanı sıra teknoloji ihracatı yapan bir konuma gelmesi ise son derece önem arz etmektedir. Bu konuda en çarpıcı örnek geçtiğimiz aylarda Dağlık Karabağ'ın işgalinden kurtuluşunda kullanılarak büyük bir destan yazan yerli ve millî SİHA'lar olmuştur. Yine, ayrıca, aynı tören kapsamında Pakistan için inşa edilmekte olan Ada sınıfı korvetlerden 3'üncüsünün ilk kaynağında yapılması bu konuda milletimiz adına gurur vericidir.

 

MHP'NİN BİLİM VE TEKNOLOJİ POLİTİKASI

 

MHP olarak bilim ve teknoloji politikamızın esasında bilime, bilim insanına, bilimsel düşünceye, yenilikçiliğe, teknoloji üretimine ve teknolojinin üretiminde kullanılmasına önem verilmesi; üretim yöntemlerinin rekabetçi düzeye ulaştırılarak sanayileşmenin gerçekleştirilmesi ve bilgi toplumuna geçişin sağlanması amaçlanmaktadır. 2018 seçim beyannamemizde "AR-GE ve yenilikçilik, inovasyon kültürünün yerleştirilmesi, ara malı üretiminin Türkiye'de yapılmasının desteklenmesi sağlanmalı, teknolojik değeri yüksek ürün ve hizmetlerin üretilmesi tercih edilmeli, yenilikçilik sürecinde destek sunmak için etkin mekanizmalar geliştirilmelidir." demiştik. Üzerinde konuştuğumuz kanun teklifiyle bu konuda güçlü bir adım atılmıştır diyebiliriz.

 

YÜKSEK TEKNOLOJİDE YERLİLİK ORANININ ARTMASI TÜRKİYE'Yİ HEDEFLERİNE YAKLAŞTIRACAK

 

Teknolojik bilgiye sahip olanın güce de sahip olduğu günümüz dünyasında yüksek teknolojili ürünlerde yerlilik oranın artması ülkemizin her alanda güçlenmesini de sağlayacaktır. Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli Bey'in dediği gibi, cumhuriyetin 100'üncü yıl dönümü olan 2023'te ekonomide yerli ve millî diriliş sayesinde, siyasette birlik ve dayanışma ruhunun ayağa kalkışıyla Türkiye bölgesinde süper güç, küresel düzeyde de sözü dinlenen bir ülke seviyesine mutlaka çıkarılacaktır.