MHP'li Bulut: Yöntemlerini Yok Etmezsek Başaramayız

MHP Grubu adına TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, yapılacak kanuni düzenlenlemelerin insan odaklı olmasının önemine dikkat çeken MHP Tokat Milletvekili Yücel Bulut, FETÖ terör örgütüyle mücadele edilirken icat ettiği yöntemleri ortadan kaldırmadan başarıya ulaşılamayacağını belirterek, sistemi yaşatacak olan insanların kaliteli, nitelikli ve ehliyet sahibi liyakatli olmasına özen gösterilmesi gerektiğini söyledi.

 

TBMM'DE YAPILACAK DÜZENLEMELER İNSAN ODAKLI OLMALIDIR

 

TBMM'de hangi düzenlemeyi hayata geçirmiş olursak olalım, o yasal düzenlemeyi bir sistem hâline getirecek olan insan unsurudur. İnsan kaliteli, nitelikli ve ehliyet sahibi olursa, bunun anlamı güçlü yargı ve güçlü adalet demektir, düzgün işleyen hizmetler demektir. Burada Liyakat kavramı ön plana çıkar. Sistemi düzeltme arayışlarının başı ve temeli insan olmalı, nitelikli insan arayışı olmalı, liyakatli insan arayışı olmalıdır aksi takdirde bugün, bu Mecliste çıkardığımız, bundan sonra çıkaracağımız, bizler bu görevi devrettikten sonra gelecek nesillerin çıkaracağı bütün kanuni düzenlemeler, uygulayıcının elinde ya eksik uygulanan ya hiç uygulanmayan ya da kişiye göre uygulanan birer kâğıt parçası hâline gelir. 

 

FETÖ'NÜN TERÖR ÖRGÜTÜ BOYUTUNA GELME SÜRECİNİN SEBEBİ NEDİR?

 

Sistemi yaşatacak olanın, sistemi kurgulayacak ve etkili bir biçimde hayata geçirecek olanın insan olduğu bilinciyle bu hamleleri yapmak zorundayız. Burada bir parantez açmak istiyorum: Şimdi "FETÖ" denilen yapının mensuplarını fiziken ve önemli ölçüde devlet hayatından temizlemiş bulunuyoruz. Bu mücadelede bir konunun altının çizilmesi gerekiyor, bu vurgu yapılmalı ki liyakat kavramının aslında her türlü örgütsel ve zararlı yapının da ilacı olduğu bir kez daha anlaşılabilsin. "FETÖ" denilen yapı esas itibarıyla diğer tüm yapılar gibi bir insan topluluğudur; aldatmış, aldanmış, yanlışa sürüklemiş, yanlışa sürüklenmiş, zehirlenmiş bir insan topluluğu ve bu insan topluluğu 1960'lı yılların sonundan itibaren, aşama aşama bir cemaat ve topluluk olmaktan çıkmış, bir terör örgütü boyutuna gelmiştir. Bunun sebebi nedir? 

 

FETÖ İLE MÜCADELE EDİLİRKEN YÖNTEMLERİYLE DE MÜCADELE EDİLMELİDİR

 

Bunun sebebi insanların bir araya gelip bir topluluk oluşturması değil, o topluluğa mensup olan insanların kullandıkları yöntemlerdir, yoldur ve metotlardır. Dolayısıyla, bu mücadelenin fiziken yapıldığı kadar, yöntemlere karşı da savaş açarak yapılması gerekiyor. Nedir bu yöntemler? Rakip gördüğün herkesi itibarsızlaştırma, itibar suikastı düzenleme, kumpaslar tertip etme ve günün birinde içinden çıktığın millete silah doğrultacak kadar hırslarının esiri olma. Dolayısıyla, FETÖ fiziken temizlenmiş olabilir ama bu topluma bulaştırdığı bu hastalıkların her biri -yöntemler ve metotlar- bazıları tarafından bugün hâlen takip edilen, tatbik edilen yöntemler olarak ayaktadır. Dolayısıyla, bu örgüte karşı fiziksel temizlik nasıl yapılmışsa bu mücadele sadece fiziki mücadele olarak bırakılmamalı, yöntem mücadelesi de yapılarak toplumdaki bu hastalıklı yapı temiz bir hâle getirilmeli, bu metotların hepsi toplum hayatından temizlenmelidir.

 

BUNLAR TOPLUM HAYATINDAN İZOLE EDİLMELİDİR

 

Her kim ki iftirayı bir silah olarak kullanıyorsa, siyasette, bürokraside, sosyolojide ve sosyal hayatta her kim iftirayı bir silah olarak kullanıyorsa; her kim rakiplerini elemek adına kumpas, tertip ve iftiraya başvuruyorsa; her kim itibar suikastlarından medet umuyorsa bir terör örgütü üyesi olmasa bile mutlaka ama mutlaka bu yöntemlerin itibar görmeyeceğini bilmeli, toplum hayatından izole edilmelidir. İşte, bu şekilde bu yöntemleri bir metot olmaktan çıkardığımız vakit ideal insanı, sistemi üzerine inşa edeceğimiz ideal ve liyakatli insanı hep beraber inşallah yetiştireceğiz. 

 

REFERANS KAVRAMINI HAYATIMIZDAN ÇIKARMALIYIZ

 

Bunu yapabilmemiz için yüzyılları aşkın bir süredir hayatımıza sirayet etmiş, en nazik ifadesiyle "referans" olarak ifade ettiğimiz bu kavramın hayatımızdan çıkarılıp atılması gerekiyor. Bunu daha önce de vurguladık: Anadolu çocuklarının, bin bir zorlukla okuyan Anadolu çocuklarının -hepiniz bu mücadelenin içerisinden geliyorsunuz- verdikleri emeğin dışında, bir de kendilerine referans aramak mecburiyetini ortadan kaldıracağımız bir bürokratik sistemi birlikte, bu Parlamento çatısı altında müşterek bir iradeyle ortaya koymamız ve topluma egemen kılmamız gerekiyor.

 

KİMSE HAK ETMEDİĞİ MAKAMA GELMEMELİDİR

 

Kimse hak etmediği makama gelmemeli. En çalışkan dururken sadece ama sadece içeriği, ne olduğu belli olmayan bir referans nedeniyle kimse hak etmediği koltuğa oturmamalı, koltuğa oturan herkes o koltuğun bu milletin namusu gibi kendisine tevdi ve emanet edilmiş bir şeref payesi olduğunu bilerek, emek vererek mesai yapacak liyakatli insanlardan teşekkül etmeli. İşte, bu yapıyı inşa ettiğimizde, ideal insan modelini ortaya çıkartıp ehliyet sahiplerine bu yetkiyi verdiğimizde yapacağımız bütün yasal düzenlemeler anlamlı hâle gelecek, ehil ellerin içerisinde, ehil ellerde sağlıklı ve topluma faydalı birer sistem hâline gelecektir.