MHP Tekirdağ İl Başkanı Süleyman Fethi Şirin'in güven tazeleyerek yeniden seçildiği, İsmet İnönü Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen MHP Tekirdağ İl Teşkilatının 14. Olağan Kongresinde konuşan MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, illete geçit vermemeye kararlı olan Türk Milletinin, zilletin defterini Yerel Seçimlerde dürmeye muktedir olduğunu söyledi.
MHP'Lİ TAMER OSMANAĞAOĞLU'NUN TEKİRDAĞ İL KONGRESİNDE YAPTIĞI KONUŞMA
Şüphesiz hem Türk tarihi hem de insanlık tarihi için önemli bir şehirde bulunmak, aynı heyecan ve duyguları paylaştığım siz değerli dava arkadaşlarımla bir arada olmak büyük bir bahtiyarlık sebebidir. MHP'nin sarsılmaz iradesi; nasıl ki Anıttepe ile Kocatepe arasında çekilmiş çelikten bir halat kadar sağlamsa, Türk milletinin bu topraklara aidiyeti de Anadolu ve Balkanlar arasındaki konumuyla özel Tekirdağlı hemşerilerimizin mensubiyet şuuru kadar güçlüdür.
Hiç şüphe yok ki; Kahraman ecdadımız Murat Hüdavendigar tarafından 1357 yılında fethedilen, Türk’ün adaletiyle tanışan, İslam’ın hoşgörüsüyle müşerref olan bu topraklar kıyamete kadar aynı ruhu taşıyacak, aynı mensubiyet şuurunu yaşayacaktır. Hiç şüphe yok ki; Çanakkale’de destan yazan kahramanların, Mustafa kemal Atatürk önderliğindeki 19. Tümenin son hazırlıklarını yaptığı bu topraklar, sonsuza kadar Türk’ün mukaddesatına sahip çıkma kararlılığını gösterecektir. Hiç şüphe yok ki; Tekirdağ’ımızın Türk milletine armağanı, Vatan Şairimiz Namık Kemal’in " mâlimiz efkârımız ikbâl-i vatandır" mısraındaki inanç, mazide olduğu gibi gelecekte de bu topraklarda en sağlam haliyle var olacaktır.
İşte; Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin “Benim Aklım hep Türkiye’dir” sözünün tözü bu inançtır. İşte; MHP'nin siyasetinin özünü oluşturan “Önce Ülkem ve Milletim” kaidesinin kaynağı bu inançtır. Bilinmelidir ki; bugün bu salondaki irade, Cumhuriyet’imizin 100. Yılında, önümüzdeki asrı Türk asrı yapacak olan iradenin ta kendisidir. Çünkü bu salondaki kararlılık, Kosova zaferinin ardından suikastla şehit edilen Murad Han’ın şehadete erişirken verdiği “Attan inmeyesiniz!” emrindeki, ülkülere erişme kararlılığının ta kendisidir.
14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta hep birlikte şahitlik ettik ki; Anadolu feraseti, topraklarına yabancı, kendisine yabancılaşmış hiçbir dayatmayı kabul etmemiştir. Büyük Türk milleti bu dayatmayı reddetmekle kalmamış, dayatmanın sahiplerini de, sahiplerine yaranmak adına karakterlerini vitrine koyanları da elinin tersiyle itmiştir. Sanılmasın ki delalet içinde olan çaşıtlar defterlerini kapatmışlardır. Zannedilmesin ki Türk’e husumet besleyenler gizli gündemlerini gerçekleştirmekten vazgeçmiştir. Açık yüreklilikle ifade etmem gerekir ki; Türk milleti zilletin defterini dürmeye muktedirdir. Türk milleti illete geçit vermemeye kararlıdır. Bu kararlılık inşallah 2024’ün Mart ayında gerçekleştirilmesi planlanan yerel seçimlerde kendisini gösterecektir.
Çünkü bu millet; asrın felaketi olarak literatüre giren depremler sebebiyle evinden yurdundan olan başımızın tacı depremzede vatandaşlarımızı, sırf 14 Mayıs’taki siyasi tercihlerinden dolayı, kaldıkları otellerden çıkaracak kadar rozetinin kölesi olmuş vicdansızları unutmamış, unutmayacaktır. Çünkü Türk milleti; adalet için, hak için, dostluk için, kardeşlik için ve dayanışma için kazanç beklemenin en büyük utanç olduğunu bilen bir millettir. Çünkü Türk milleti; ucunda kar ve ödül olmadığı için hasletlerini terk edenlerin iyi değil kötü insanlar olduğunu idrak edebilen bir millettir.
Değerli misafirler; affınıza sığınarak bu konuya değinme ihtiyacı hissettim. Çünkü bizim bildiğimiz siyaset millet için yapılır. Bize göre devletimizin imkânları milletimize seferber edilmek için vardır. Bizim arzuladığımız siyaset mekanizması; karakterli, ilkeli ve her şeyden önemlisi vicdanlı bir siyaset mekanizmasıdır. Bize göre siyaset vatandaşımızı sadece en iyi olanla değil, gerekli olanla da kavuşturma sanatıdır. Biliyor ve inanıyorum ki; vicdandan yoksun, liyakatten bihaber, ilkelerinden uzaklaşmış kimselerin milletimize de devletimize de vereceği hiçbir şey yoktur. Hatta faydası olmadığı gibi zararı olduğu da kesindir. Milletimiz bunları görmektedir, yaptıklarına şahitlik etmektedir. Medeniyetten ve insaniyetten nasipsiz kalmışların gerçek yüzlerini görmüş ve maskelerini tamamen indirmek için gün saymaktadır.
Çünkü Türk milletinin mayasını Hoca Ahmet Yesevi’nin “Nerede görsen gönlü kırık, merhemi ol sen. Öyle mazlum yolda kalsa, hem dem ol sen.” sözü oluşturmaktadır. Çünkü Türk milletinin harcı; dostluk, kardeşlik ve sevgiye açılan kapı olan Hünkar Hacı Bektaş-ı Velinin "Bir olalım, iri olalım, diri olalım." sözüyle karılmıştır. Hamdolsun; ne mayamız bozuktur ne de harcımız zayıftır! Akıl ve vicdan seviyesi dip yapmış, idrak ve izzet ufku daralmışlara karşı mücadelemizde muvaffak olacağımıza inancımızın membaı işte bu ruh kökümüzdür. Tekirdağ başta olmak üzere, beceriksiz yerel yönetimlerin hatalarının ceremesini çeken vatandaşlarımıza sözümüzdür: İstikrar ve hizmet için uyumlu yönetimle umutlu bir geleceğe ilk günkü heyecanla yürümeye devam edeceğiz.
Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin ifade ettikleri gibi: “Hedefimiz, “İstikrar ve Hizmet İçin, Uyumlu Yönetimle, Umutlu Geleceğe” ulaşmaktır. Hedefimiz, “Merkezden Yerele, İstikrarı Bozmadan Umuda Doğru” yol almaktır. Hedefimiz, “Aklın Yolu Bir, Genelden Yerele Birlik, Ülkede Yönetimde Dirlik” oluşturmaktır. Hedefimiz, “Ayırmadan, Ayrışmadan Yerelde İktidar, Ülkede İstikrar” sağlamaktır.” Sözümüzün teminatı; dürüst, ilkeli, temiz, namuslu ve milli duruşuyla, Genel Başkanımız, Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’dir. Sözlerimizin güvencesi; mazisi şan ve şerefle dolu, ilkeli siyasetin adresi MHP'dir.
Sözlerime son verirken bir kez daha hepinize hürmet ve muhabbetlerimi sunuyorum. Kongremizin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Kaybedenin olmadığı, kazananı ise her zaman MHP, dolayısıyla Türk milleti olan kongremizde siz değerli delegasyonumuzun iradesiyle oluşacak yönetimi ve İl Başkanımızı tebrik ediyor, kolaylık ve muvaffakiyet diliyorum. Sağ olun var olun. Hepiniz Allah’a emanet olun.