MHP'li Özdemir'den Maskesi Düşen Muhalefetin Rezilliği
CHP ile Halk TV arasında yaşanan sözleşme feshi gerginliği üzerine değerlendirmelerde bulunan MHP Genel Başkan Yardımcısı Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, işini onuruyla sürdüren basın mensupları ve kuruluşlarını yandaş olmakla itham eden rezil anlayışın maskesi düştükçe, rezilliğin boyutunun daha iyi anlaşıldığını söyledi.
MHP'Lİ İSMAİL ÖZDEMİR CHP İLE HALK TV ARASINDA YAŞANAN GERGİNLİĞİ DEĞERLENDİRDİ
Her fırsatta medyayı ağzına aldığında “yandaş” tabirini kullanan CHP’nin, Halk Tv’den gelen itiraflarla ipliğinin pazara çıkması ve bazı medya kuruluşlarını fonladıklarını açıkça beyan etmeleri, muhalif kesimin yaşadığı mevcut hesaplaşmaların ürünü olarak kendisini gösteriyor. Bu zamana kadar muhaliflik kisvesi altında yayın yapan tüm medya kuruluşlarının her fırsatta basın özgürlüğünden dem vurarak, rezil anlayışlarını gizlemeye çalıştığı da böylelikle deşifre olmuştur. Bunların basın özgürlüğü dediği ne varsa gerçekte Türkiye hasımlarının sesi olmaktı.
Parayı verenin düdüğü çaldığı bir düzenin CHP anlayışıyla medyada kendisini göstermesi, aynı zihniyetin Türkiye’ye ne derecede büyük bir tehdit olduğunu açık etmiştir. Yeri geldiğinde yurtdışı kaynaklı fonlardan da para alarak, Türkiye’de beşinci kol faaliyetlerine soyunan çevreler için artık yol bitmiş, ederleri belli olmuştur. Siyasi pazarlıkları aynı dönemde deşifre olan zillet mensuplarının beslediği medya organları birer birer kendisini gösterirken, akıllara gelen bir başka konu da; FETÖ ve PKK terör örgütünün uzantısı olan bazı sözde basın yayın kuruluşları ile sosyal medya hesaplarının da kendilerinden destek alıp almadıklarıdır.
Böyle giderse, gelecek yeni itiraflarla sosyal medya üzerinden bazı odaklara dağıtılan paralar karşılığında ne gibi rezil kampanyaların yürütüldüğüne ve kimlerin türlü iftiralarla hedef alındığına da tanıklık edeceğiz. Üstelik bu durumun muhatapları da sadece CHP ile sınırlı kalmayıp, zillet ittifakının diğer yandaşlarını da ele verecektir. Acaba CHP ve yanında kümelenen diğer siyasi partiler, bu iki terör örgütünün sosyal medyadan yürüttükleri kampanyalara da maddi destek vermiş midir? Verilen para karşılığında hangi faaliyetler yürütülmüştür? Bu konunun da araştırılması ve mutlaka hukuken soruşturulması önem arz etmektedir.
İşini onuruyla sürdüren basın mensupları ve kuruluşlarını yandaş olmakla itham eden rezil anlayışın maskesi düştükçe, Türkiye kamuoyu kimlerin hangi niyette olduğunu daha iyi anlayacaktır. Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere CHP'li belediyelerin medya ve sosyal medya üzerinden yürütülen kirli pazarlıklarda, kamu kaynaklarını vatandaşa hizmet yerine nerelere aktardıkları da ortaya çıktığında rezilliğin boyutu daha iyi anlaşılacaktır.