MHP Genel Başkan Yardımcısı Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. E. Semih YALÇIN’ın “PKK Terörü ve Dokunulmazlıklar”la ilgili
yaptığı açıklamada, Mazbatalı ve kravatlı teröristlerin TBMM'den bir an önce atılması gerektiğini söyledi. Yalçın yaptığı açıklamada, terör konusunda AKP Hükümetinin uygulamalarını da eleştirerek şöyle dedi:
AKP'Lİ YÖNETİCİLER TÜRK MİLLETİNİN EGEMENLİK HAKLARINA ALLERJİ DUYUYOR
Devletin sahibi ve kurucusu olan Türk milletinin egemenlik hakları mevcut iktidarın bugüne kadar uyguladığı bütün programlarda yok farz edilmiş, Türkler etnik topluluk olarak gösterilmiştir. Yürütme erkinin başında bulunan kişi, Türklüğü bir defa bile ağzına almamıştır. Onun liderliğindeki AKP’nin son kurultayında İslam âlemine dâhil birçok ülkeye selam ve mesaj gönderilirken, aynı âlemin en necip ve ihtirama layık parçası olan Türk dünyası ağızlara bile alınmamıştır. Buna karşılık kanlı terör örgütü PKK’yı dışarıdan desteklediği bilinen bir bölgesel aşiretin işbirlikçi lideri, yüksek konuk olarak ağırlanmıştır.
AKP yöneticilerinin Türk milletinin egemenlik haklarına duyduğu alerji, ihanete ve ayrılıkçı mahfillere prim veren açılım projesiyle yeni bir boyuta taşınmıştır. Açılım; Türk’e has, Türk’e dair ve Türk için ne varsa yok etmek üzere küresel güçler tarafından içerideki işbirlikçilere dayatılmış bir yıkım projesidir. Kendisini bu milletin parçası olarak hissetmeyen ve papağan gibi Türk olmadıklarını tekrarlayan terör örgütü mensuplarına böylece gün doğmuştur.
Gözü dönmüş canilerden müteşekkil kanlı bir örgüt, arkasında halk desteği olmadığı hâlde halkın temsilcisiymiş gibi davranmaktadır. 1984 yılından beri kanlı eylemlerini sürdüren bu katiller güruhuna, ihanet senaryosunun son perdesi için masum kostümü, kuzu postu giydirilmiştir. Farklı kültürlerin tanınması, etnik çeşitlilik, ana dilde eğitim ve savunma gibi bizim sosyal dokumuza zarar verecek ne kadar fikir mikrobu varsa toplumsal damarlarımıza zerk edilmiştir.
Bu haliyle açılım projesi, toplumsal barışı dinamitlemiştir; bölücü örgüte seslendiremediği talepleri seslendirme, daha çok cinayet işleme cüreti kazandırmıştır. PKK ile masaya oturulduğunun delili olan Oslo süreci şimdi daha ileri bir safhaya taşınarak bölücü başıyla masaya oturma seanslarının işareti verilmiştir. AKP; kanlı terörü bitirmek için evlatlarını şehit veren Türk milletini değil, kanlı örgütün elebaşını muhatap almıştır. İktidar partisi tarafını belli etmiş, milletin gözyaşını dindirmek ve hukukunu korumak dururken, celladın salyasını ve sandalyesini tercih etmiştir. Cellatla dansın vicdanlardaki karşılığı, zalimin önünde reveranstır; zulme baş eğmedir.
AKP TERÖR KONUSUNDA İKİ YÜZLÜ DAVRANIYOR
AKP’nin terör konusundaki ikiyüzlü politikası, artık mide bulandırmaktadır. Bir yandan parlamentoya sızan PKK temsilcilerinin dokunulmazlığını kaldırma hazırlığı yapıyor görünen iktidar partisi, diğer taraftan da İmralı’daki kan emiciyle flört etmektedir. AKP hükümetinin politikası halk tabiriyle tavşana kaç tazıya tut demekten ibarettir. Bir başka deyişle hem nalına, hem mıhına vuran AKP’nin siyaset çekici bir gün kendi başında patlayacaktır.
Başbakan Erdoğan “Dokunulmazlıkları kaldırırız” diye külhanî açıklamalarla siyaset meydanından toz kaldırırken, yardımcısı Beşir Atalay da terör konusunda gerekirse herkesle görüşeceklerini beyan ederek İmralı ve Kandil’e göz kırpmaktadır. Bu oynak siyasi manevra ve ucuz taktikler, AKP’nin terörle mücadele konusunda ne kadar mafsalsız ve kemiksiz olduğunu ispatlamıştır. Hükümetin terör karşısında sergilediği tavır, aynı zamanda samimiyetten ve çözüm niyetinden yoksundur. Dün hükümet görevlilerinin teröristlerle görüştüğünü iddia edenleri şerefsizlikle suçlayan yüzlerine kan yürümezlerin bugünkü pervasız tutumu, bu yargıyı kuvvetlendirmektedir.
MHP EN BAŞTAN BERİ TBMM'DEKİ MAZBATALI TERÖRİSTLERİN ATILMASINI İSTEMİŞTİR
MHP; başından beri TBMM’deki mazbatalı, kravatlı teröristlerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını ve üzerlerindeki kuzu postunun sıyrılarak canavarlıklarının teşhir edilmesini ısrarla istemiştir. Çünkü yurt çapındaki kanlı saldırıların ve mütecaviz eylemlerin kamuoyundaki en büyük destekçisi, eli kanlı militanların ateşli ve ihtiraslı kucaklayıcısı bunlardır. Aralarında PKK’nın dağ kadrosundan şehir kadrosuna transfer edilmiş kartondan kahramanlarla, el yumruğu yememiş acemi sokak kabadayıları bulunmaktadır.
Teröristlerle iç içe yaşayan vekillerin parlamento çatısı altında bulunması demokrasimiz için bir tehdittir. BDP’liler eli kanlı katillerle sarmaş dolaş olmak suretiyle siyasi çözüm yolunu bilerek ve isteyerek kapatmışlardır. Bu sebeple BDP’li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması demokrasi içinde meşru bir adımdır. Meselenin 90’lı yıllara dönüş olarak gösterilmeye çalışılması, maksatlı ve yanlıştır.
MHP daha dokunulmazlıklar meselesi Başbakan Erdoğan tarafından gündeme getirilmeden önce Ağustos ayında harekete geçmiştir. Partimizce, PKK’nın meclisteki uzantılarının dokunulmazlıklarının kaldırılmasına dair teklif hazırlanmış, iktidar ve muhalefet partilerine sunulmuştur. MHP’nin bu husustaki tavrı gayet nettir.
Dokunulmazlıklar meselesi hükümet tarafından meclis gündemine getirildiğinde, MHP açıkça destek verecek ve kanlı ihanetin cezasız kalmaması için üzerine düşen sorumluluğu millet adına ifa edecektir. AKP iktidarının terörle mücadelede ne kadar kararlı ve samimi olduğu da bu vesileyle kamuoyu önünde bir kez daha test edilmiş olacaktır.