MHP'li Yıldız'dan Yüksek Mahkeme Tartışmasına Son Nokta
Gezi Parkı davası sanığı Can Atalay'ın tahliyesini ve TBMM'ye dönmesini sağlayacak Anayasa Mahkemesi kararına uyulmamasına hükmeden Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin, hak ihlalinin kabulü yönünde oy kullanan ilgili Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar vermesi konusunda çıkan tartışmalara yönelik değerlendirmelerde bulunan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, iki Yüksek Mahkemenin kararları hakkında çıkan tartışmaya son noktayı koydu.
ANAYASA MAHKEMESİ İLE YARGITAY ARASINDA YAŞANAN KARAR TARTIŞMASI
Son yıllarda; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, HDP'nin Hazine yardımına bloke konulması ile ilgili başvurusunu reddedip terör örgütü PKK'nın siyasi uzantısı olan partinin seçimlerde Hazine yardımını kullanmasını sağlayan, terör örgütü propagandası yapma suçundan cezalandırılan 9 akademisyenin bireysel başvurusunda hak ihlali kararı veren Anayasa Mahkemesi, son olarak Türkiye İşçi Partisinden (TİP) milletvekili seçilen Gezi Parkı davası sanığı Can Atalay'ın davasında hak ihlali olduğuna karar vererek, milletvekilinin TBMM'ye dönmesini sağlayacak bir karara imza atmıştı.
Ancak, Yargıtay 3. Ceza Dairesi; Can Atalay hakkındaki Anayasa Mahkemesinin verdiği ihlal kararına uyulmamasına hükmetti. Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine yönelik işlemlere başlanması için karar örneğinin TBMM'ye gönderilmesine karar veren Yargıtay 3. Ceza Dairesi; Anayasa hükümlerini ihlal eden ve kendisine verilen yetki sınırlarını yasal olmayacak şekilde aşarak hak ihlalinin kabulü yönünde oy kullanan ilgili Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında gereğinin takdir ve ifası için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
CHP VE SOLAKLARIN ALAYI HAREKETE GEÇTİ
Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin kararına karşı Gezi Parkı davası sanığı Can Atalay'ın tahliyesini ve TBMM'ye dönmesini sağlayacak Anayasa Mahkemesi'nin kararını savunan CHP'nin yeni genel başkanı Özgür Özel, Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ni darbe yapmakla suçlayarak, ''Bu karar düpedüz bir darbe girişimidir; halkı bu kalkışmayı bastırmaya davet ediyoruz.'' dedi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin aldığı karara ilişkin Ak Parti ve MHP'yi suçlamaya çalışan Özgür Özel'in halkı kalkışmayı bastırma daveti üzerine harekete geçen sosyal medyadaki PKK'lı, FETÖ'cü ve Solakların alayı, Can Atalay'ı savunup Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin kararını hedef aldı.
HUKUKÇU VE SİYASETÇİLERİN YARGISAL AKTİVİZM TARTIŞMASI
Hukukçuların ve siyasetçilerin son yıllarda en çok tartıştığı kavramlarından birisi olan Yargısal Aktivizm, Yüksek Mahkemelerin kendisini kanun koyucu yerine koyarak karar almasıdır. Anayasa Mahkemesi’nin özellikle son yıllarda siyaset alanını kuşatan ve demokratik karar alma sürecini etkisizleştiren bir tutum içine girmiş olması, Yargısal Aktivizmi anlatan bir örnektir. Anayasa Mahkemesi’nin siyasete müdahale niteliğindeki kararlarının aktivist bir tutumu yansıttığına dâir yaygın bir kanaât söz konusudur.
Yargı organları tarafından yapılan anayasaya uygunluk denetimi, yasama işlemlerinin anayasal geçerlilik şartlarının yargısal usûllere göre tespit edilmesidir. Yasama işlemlerinin gerektiğinde yargı organları tarafından geçersiz kılınabilmesine yol açan böyle bir denetim, yargısal denetim sınırlarının aşılmasına yol açabileceğinden, hukuk ve siyasetin iç içe geçtiği bir alanda çözümü kolay olmayan pek çok sorunu beraberinde getirmektedir. Yasamanın siyasî takdirlerine yargı organları tarafından müdahale edilmesi, aktivist yargıçların mahkemeden çok yasama organı gibi hareket etmesi, Hukukçu ve siyasetçileri karşı karşıya getirmektedir.
MHP VE LİDER DEVLET BAHÇELİ'DEN YETKİSİNİ AŞAN YÜKSEK MAHKEMELERE TEPKİ
Son yıllarda MHP'nin; yetkisini aşan kararlar alan Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne tepki göstermesi bu yüzdendir. Konu FETÖ yargılamaları olunca yerleşik içtihadından ayrılarak delil değerlendirmesi yoluna başvuran ve Türk Mahkemelerinin FETÖ terör örgütünün hiyerarşisine tabi olan bir kişiye verdiği hapis cezasını hak ihlali olarak değerlendiren AİHM, yetkisini aşmıştı. Kapatılma davası yılan hikayesine dönen HDP'nin Hazine yardımı hesabına konulan blokeyi kaldıran Anayasa Mahkemesi'ne tepki gösteren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Anayasa Mahkemesi’nin kapatılmasını ve yeniden yapılandırılmasını istemesi, bu yüzdendir.
MHP'Lİ FETİ YILDIZ'DAN ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANI ZÜHTÜ ARSLAN'A CEVAP
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan ise Anayasa Mahkemesi'nin kararlarını savunan açıklamalar yaptı. Son aylarda Yargısal Aktivizm konusunda; Hukuk normu koymanın milletin seçilmiş temsilcilerine ait olduğunu belirterek, Yüksek Mahkemelerin kendisini kanun koyucu yerine koyup karar almak suretiyle yetkisini aşamayacağı konusunda, defalarca uyarılarda bulunan MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, Anayasa Mahkemesi’nin yargısal aktivizm de bulunamayacağını ve mevcut olan Hukuk normunu görmezden gelip Anayasayı yeniden yorumlayamayacağını söyledi.
MHP'Lİ FETİ YILDIZ'DAN YARGISAL AKTİVİZM TARTIŞMASINA SON NOKTA
TBMM'de Anayasa Komisyonu Üyeliği görevini icra eden bir hukukçu ve aynı zamanda bir siyasetçi olarak Anayasa Mahkemesi'nin yetkisini aşamayacağını belirtip Yargısal Aktivizm konusunda en sağlıklı değerlendirmelerde bulunan MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında çıkan yargı kararları tartışması üzerine yeni bir açıklama yaptı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, ''Ceza kanunlarının yorum tekeli ceza hakimlerine bırakılmıştır. Hakim yargı faaliyetlerinin ayrılmaz bir parçasıdır. Hakim, soruna ölçülü duygusallıktan uzak ve soğukkanlı yaklaşarak gerek metne bağlı dar yorumla, gerekse kanun koyucu‘nun iradesini ortaya koyan amaca yönelik yorumla, meseleyi çözmeye ve doğru sonuca ulaşmaya çalışır. AYM kararları gücünü, bir başka hukuki merciin denetiminden geçmeyecek olmasından, herkesi bağlayıcı olmasından değil, yetkin ve tutarlı hukuki gerekçelerden almalıdır. Hukuk kuralı uygulayıcının elinde değişmemelidir. Hakimler ne diyorlarsa anayasa odur denebilir mi? Kuvvetler ayrılığı ilkesi çeşitli şekillerde zedelenebilir. Bunlardan biri de yargısal aktivizmdir. Yargısal aktivizm, bazen yasama organının etkisizleşmesine, bazen yasama kararlarının iptaline, bazen yargının yasama organının yerine geçmesi olarak karşımıza çıkar. Anayasa Mahkemesi kararlarına karşı kontrol mekanizmasının bulunmaması önemli bir eksikliktir. Hukuk normu koymanın, muhakeme meselesi değildir. Anayasa Mahkemesi yargısal aktivizm de bulunamaz. Yasama organın yerine geçerek norm da ihdas edemez, mevcut olan normu da görmezden gelemez, anayasayı yeniden yorumlayamaz. Suç ve ceza politikasını belirlemek, Anayasa Mahkemesi kararlarında sıkça ifade edildiği gibi kanun koyucunun, Türkiye Büyük Millet Meclisinin takdirindedir.'' dedi.