MHP'li Yılık'tan Aile ve Gençlik Fonu Kurulmasının Önemi
Aile ve Gençlik Fonu Kurulması Hakkında Kanun Teklifi'nin tümü üzerine MHP Grubu adına TBMM Genel Kurulunda konuşan MHP Aile, Kadın, Engellilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Çankırı Milletvekili Pelin Yılık, Türklerin Aile kurmanın devlet kurmak olduğu bilinciyle hala evlilik törenlerinde bayrak dikme merasimi gerçekleştirdiğini hatırlatarak; gençleri hayata hazırlamak ve aile yapısını güçlendirmek adına yeni evlenecek çiftlere ekonomik destek sağlamasının önemine dikkat çekti.
MHP'Lİ PELİN YILIK'IN TBMM'DE YAPTIĞI KONUŞMA
Aile toplumun en küçük birimi olmasına rağmen toplumu en iyi yansıtan temel kurumdur çünkü aile toplumun benimsediği değerlerin, normatif kuralların ve sosyalleşmenin en yoğun olarak yaşandığı toplumsal yapıdır. İnsanın doğumuyla birlikte katıldığı ilk sosyal yapı ailedir. Aile kişiyi yaşamı boyunca etkiler ve biyolojik, sosyolojik ve psikolojik unsurlarıyla varlığı evrensel olan bir kurumdur.
Günümüzde aile bir sosyal yapı olarak küçülmüş ancak kurum olarak güçlenmiştir. Toplumun sosyal ve kültürel temelleri aile içinde beslenip kökleşir. Ailenin görevinin ve öneminin kaynağı aile içi dayanışmadan gelir. Hülasa aile kan bağıyla başlayan ve evlilikle kurulan aslî bir birimdir. Toplumun en küçük birimi olan ailenin sanayileşen dünyada önemi giderek artmaktadır. Aile sadece bireyin temel ihtiyaçlarına cevap veren sosyal bir kurum değil aynı zamanda karmaşıklaşan dünyada hayatın getirdiği zorlukların da sığınağı konumundadır. Aile hayatımıza dair en önemli kararları beraberce aldığımız, zorluklarla nasıl baş edeceğimizi bize öğreten en önemli yapıdır.
"Güçlü aile" kavramı da ailenin sorunlarla başa çıkabilme yetkinliği ve sorun çözme gücüyle eşleştirilmektedir. Aile bireylerin maddi ve manevi olarak karşılaştığı her türlü sorunun ilk elden paylaşıldığı bir sığınaktır, burada sorunlara çözümler üretilir. Bu bakımdan aile, bireyinin en güçlü sosyal güvencesidir. Aile, bütün toplumlar için varlığın temel unsuru olarak kabul edilmekte, aile yapısını desteklemek ve korumak siyasetçilerin, hukukun olduğu kadar sivil toplum kuruluşlarının ve toplumun görev ve sorumluluk alanındadır. Aile, bireyi ve toplumu etkileyen bir kurum olduğu gibi, aynı zamanda birey ve toplumdan da etkilenen bir sosyal kurumdur. Zaman içerisinde gerçekleşen her türlü değişim, dönüşümün izlerine aile kurumunda rastlamak mümkündür.
Toplumun refah şartlarını iyileştirmeyi amaçlayan sosyal devletin temelleri 19'uncu yüzyılın ortalarında atılmıştır. Refah devleti sosyal devlet olarak tarihsel bir yapıda toplumun refah koşullarını iyileştirme amacıyla güvenlik kurumları oluşturma ve adaleti yaygınlaştırma temelinde şekillenmiştir. Bugün tanımını yaptığımız aile kavramı, aynı zamanda toplumun bünyesinden doğabilecek sosyal ve iktisadi tehlikelere karşı sosyal haklarla donatılmış ve bu haklarını sosyal devletten isteyebilen anayasal bir kuruluştur. Devlet, aileyi korumakla yükümlüdür. Anayasa'mızın 3'üncü bölümünde "Sosyal Ve Ekonomik Haklar ve Ödevler" başlığı altında düzenlenen "Ailenin Korunması ve Çocuk Hakları" başlıklı 41'inci maddede "Aile Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar." şeklinde düzenlenmiştir. Dolayısıyla aile yapısının korunması, Türk toplumunun temeli olan aile yapısının desteklenmesi devletimizin anayasal görevidir.
Dünyanın gelişmiş ülkelerinde genç çiftlere yapılan evlenme yardımları, kira veya konut yardımları, gıda yardımları, dışarıda çalışmayan ev kadınlarına yardımlar, aile ödenekleri şeklinde yapılan doğum öncesi ve doğum sonrası yardımları, çocuğun okuma masraflarına yapılan yardımlar sosyal devlet olma anlayışının gereğidir.
Eski Türk toplumunda ilk sosyal birlik aileydi. Aile, eski Türk toplumunun çekirdeği konumundaydı. Türklerin dünyanın dört bucağına dağılmalarına rağmen varlıklarını korumaları aile yapısına verdikleri büyük önemden ileri gelir. Aile kurmak, devlet kurmak demektir ve bu nedenledir ki günümüzde hâlâ Anadolu'da evlilik törenlerinde bayrak dikme merasimi gerçekleştirilmektedir. Türk devlet töresinin kendine özgü özellikleriyle eski Türk aile yapısı arasında yakın bir ilişki gözlemlenmektedir. Türklere göre gök kubbe devletin, çadır ise ailenin birer örtüsü ve kubbesi gibiydi. Gök kubbesi altında devlet, çadır kubbesi altında ise aile düzeni yer alıyordu. Bu sebeple Türklerde devlet düzeni ile aile düzeni arasındaki benzerlik çok canlıydı.
Eski Türk toplumunda dikkat çeken en önemli noktalardan biri de kadına verilen ehemmiyettir. Eski toplumlar içinde hiçbir toplum Türkler kadar kadına hak vermemiş ve saygı göstermemiştir. Türklerde kadın devlet yönetiminde, toplumda, aile içinde ve ekonomik hayatta eşiyle eşit söz hakkına sahip ve eşi kadar işin içindeydi.
Türk toplumunda aileye büyük önem verilir çünkü çocuğun ilk öğreticileri olan anne-babanın bireyin ihtiyacı olan psikolojik, sosyolojik, biyolojik, ekonomik ve kültürel konularda yeterli düzeyde bilgiye sahip olması geleceğin toplumsal yapısının sağlamlığı açısından vazgeçilmez bir ön koşuldur. Çocuk gelişiminde aile ortamında edinilen bu ön ve temel öğrenmelerin geriye kalan yaşam süresinin tüm evrelerini etkilediği gerçeği bilimsel bir veri olarak bilinmektedir. Toplumsal yapının diğer tüm birim, kurum ve kuruluşlarına yön veren, nicelik olarak en küçük fakat nitelik olarak en büyük merkezi ailedir. Sosyal politika kapsamında baktığımızda sosyal güvenliğin tabana yayılması ve tüm toplumu kapsayacak şekilde işlev kazanabilmesi için ve aynı zamanda toplumsal ve sosyolojik olarak da büyük önemi olan ailenin korunması gerekmektedir.
Aile ve toplum arasında yakın bir ilişki vardır. Aile toplumun en önemli birimidir ve bir toplum birçok aileden oluşur. Evlilik aileyi meydana getiren ilk sosyal kurumdur. İnsanların çoğu için sosyal kurumlar toplumun sosyal tutarlılığının yanı sıra insan gelişiminin temel unsurları olarak kabul edilir. Günümüzde aile kavramı bağlamında evlilik ile ilgili TÜİK verilerine bakıldığında 2021 yılında evlenen çift sayısı 561.710 iken 2020 yılında bu sayı 488.355'te.
Gençlik bir milletin yarınlarının umudu, geleceğinin ilerletici gücüdür. Gençlik bir milletin var olma nedeni, geleceğinin güvencesidir. Yine, aynı şekilde gençlik içinde bulunduğu toplumun aynasıdır. Bizler gençlerimizin yeteneklerine inanıyor, kendilerine güveniyoruz. gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk gençliğine olan inancı çerçevesinde onun gösterdiği hedefe erişmede gençlerimizin çok büyük atılımlar yapacaklarını biliyoruz. Yine, Ata'mızın Gençliğe Hitabe'sinde belirttikleri gibi Ey Türk gençliği! Birinci vazifen Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir." sözlerinden de anlaşılacağı gibi gençliğe duyduğu sonsuz güvenin de tezahürüdür.
Aile ve Gençlik Fonunun Kurulması Hakkında Kanun Teklifi'yle Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı olarak Aile ve Gençlik Fonunun Kurulması öngörülmektedir. Kurulması planlanan bu fon vasıtasıyla aile kurumunun güçlendirilmesine katkı sunmak, yürütülen destek programlarının etkinliğinin artırılması, hizmetlerin çeşitlendirilmesi planlanmaktadır. Bu kapsamda, genç nüfus yapısının korunması, evlenecek gençlerin desteklenmesi, evrensel olarak varlığı ve önemi kabul görmüş aile yapısının güçlendirilmesi hedeflenmektedir. Gençlerimizin gelişen ekonomi ve teknolojiyle değişen dünya koşullarına daha hızlı adapte olmaları yine gençlerimizin nicelik ve nitelik bakımından en üst düzeye taşınmaları için girişimlerinin desteklenmesi hedeflenmektedir. Bu çerçevede, fon kaynaklarının aile kurumunun korunması ve güçlendirilmesi, gençlerin evliliklerinin daha sağlam temeller üzerine kurulması, gençlerin ve ailelerin sosyal risklere karşı korunması, gençlere gelişim ve girişimlerinin desteklenmesi için kullanılması öngörülmektedir. Bu meyanda belirlenen kaynakların yalnızca bu sayılan amaçlara eşleştirildiği fon şeklinde özel bir yapı kurulmaktadır.
Bahsi geçen fonun gelirlerinin önemli bir kısmının kamu kaynaklarından karşılanacağı, yönetiminin kaynak aktarımı yapılacak projelerin, projelere aktarılacak kaynak tutarının ve harcama programlarının Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı başkanlığındaki Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı ile Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısından oluşan ve kararları oy çokluğuyla alan bir yapı öngörülmektedir. Kurula gelen projelerin kabul edilmesinde de tek bir kişi değil, oy çokluğuyla bir kurul kararı gerekmektedir. Fonun çalışma usul ve esasları, fonun kaynakları ve giderleri ile fondan kaynak aktarımına ilişkin usul ve esasların Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından belirlenmesi ve kamu kaynaklarının kullanımına ilişkin hesap verilebilirlik ve şeffaflık ilkeleri kapsamında fona ilişkin mali verilerin en geç altışar aylık dönemlerde kamuoyuyla paylaşılması öngörülmektedir. Oluşturulması planlanan fon Sayıştay denetimine tabi olacaktır.
Görüldüğü üzere, teklifin temel amacı aile müessesesinin korunması ve güçlendirilmesidir. Toplumun temeli aile olduğu için esas üzerinde durduğumuz konu ailedir ancak bu teklif sadece aileyi değil, geleceğimizin teminatı olan gençlerimizi de yakından ilgilendirmektedir. Bu kanun teklifiyle, aslında Türk gençlerinin kendi ayakları üzerinde durabilen ve topluma yabancılaşmayan bireyler olarak geleceği inşa etmeleri desteklenmektedir. MHP olarak Türk gençliğini geleceğimizin teminatı olarak görmekteyiz. Tarihine, kültürüne, medeniyetine, öz değerlerine, inançlarına ve ruh yapısına sımsıkı bağlı erdemli, enerjik ve sorumluluk sahibi bir gençliğe sahip olmak bizleri gururlandırmaktadır. Türk gençleri, bizim geleceğe umutla baktığımız yarınlarımız, en değerli hazinemizdir; gençlik yarınlarımızın en değerli mükafatıdır.
Ziya Gökalp sosyalleşmenin önemini şu sözlerle ifade etmektedir: "Bireylerin toplumsal açıdan benimsemesi yani sosyalleşmesi cemiyetin bekası için gereklidir. Bir cemiyet fertlerine lisanını, ahlakını, estetik zevkini, ilmi mantığını, teknik süreçlerini aşılamazsa yaşayamaz." Ailede başlayan bu toplumsallaşma süreci bireyin toplumsal hayata intibakını da kolaylaştırır. Çocuğun kişilik gelişiminde aileden edindiği bilgi, tutum ve davranışlar önemlidir. Ailedeki eğitim sürecini yalnızca maddi bir eğitim sürecinden ibaret olarak düşünmek yanlış olur. Zira, aile üyeleri arasında bağlılık ve güven duygusu, samimi ilişkiler bireyin kişiliğinin gelişimi açısından sağlam bir zemin oluşturur. Aile; yüksek karakterli, öz güven sahibi bireylerin toplumsal ilişkileri öğrendiği yerdir. Aile zayıflarsa hem bireyler hem de toplumu var eden değerler zayıflar.
Sonuç olarak toplumun maddi ve manevi olarak güçlenmesi ancak ailenin güçlenmesiyle mümkün olacaktır. Tarihin tüm dönemlerinde aile, toplumun temel yapı taşı olmuştur. Aile ve akrabalık bağlarının zayıflaması, toplum dayanışmasının temelden sarsılmasına ve medeniyetlerin kısa ömürlü olmasına sebep olmuştur. Dolayısıyla güçlü aile toplumun da temelidir.
Genç bireyler için akran grubunun anlamı ve önemi büyüktür. Öncelikle, gençler için akran grubu tarafından kabul görmek her şeyden önemlidir ve gençler bu grup sayesinde kendilerini güvende hisseder. Dolayısıyla gençlerimizin içinde bulundukları akran grupları içinde sigara, alkol, uyuşturucu gibi maddelerle tanışma ihtimali yüksektir. Onları bu tarz bağımlı davranışlardan koruma anlamında en büyük görev de biz siyasetçilere düşmektedir. Günümüzde gençlerimizin en önemli sorunları arasında; işsizlik, eğitim, zararlı alışkanlıklar, aile içi iletişim problemlerini sayabiliriz.
Sonuç olarak bu kanun teklifiyle, gençlerimizi hayata hazırlamak anlamında onlara ekonomik destek sunulması, aile yapısının desteklenmesi ve güçlendirilmesi; yeni evlenecek çiftlere ekonomik destek sağlaması, aile ve gençlik gibi toplumun yapısını ve geleceğini yakından ilgilendiren iki önemli konunun devlet güvencesine alınacak olması, devletimizin sunacağı bu toplumsal desteğin sosyal devlet anlayışının önemli bir yansıması olması, evlilik kurumuna adım atmayı düşünen gençlerimizin bu kararlarını maddi gerekçelerle ertelemeyecek olması... 2022 yılı TÜİK verilerine göre genç nüfus toplam nüfusun yüzde 15,2'sini oluşturmaktadır. Genç nüfusumuzu 2022 yılında Avrupa Birliğinde yaşayan genç nüfusla karşılaştırdığımızda üye ülkelere göre yüksek olduğu görülmektedir. Dolayısıyla gençliğimiz için destekleyici politikaların üretilmesi, evlilik birliğinin ve dolayısıyla aile kurumunun güçlenmesini hedeflemesi partimiz tarafından memnuniyetle karşılanmaktadır.
Bu perspektiften bakıldığında, günümüzde gençlik tanımının sadece yaşa, gençlerin var oluş amaçlarına, yetişkin bireyler oluncaya kadar dayalı olarak yapılmaması, sosyolojik ve bilimsel açıdan tüm bu süreçlere bütünsel olarak bakılması gereklidir. Ailenin, bireyi toplumsal yaşama hazırlayan önemli bir kurum olarak değerlendirilmesi, ailenin varlığını ekonomik olarak desteklemesi toplumumuzun geleceği açısından son derece önemlidir. Aile müessesesinin güçlendirilmesi, gençlerin sosyal risklere karşı korunması, gelişimlerine ve girişimciliklerine destek olunması ve bu kaynakların Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Başkanlığında oluşturulan 5 kişilik bir heyetten teşekkül etmesi kararların değerlendirilmesi anlamında fonun yönetimsel yapısını güçlendirmektedir. Konuyla ilgili farklı bakanlıkların görüşü ve katkısıyla bu süreç yönetilecektir. Gelen kanun teklifinin kanun maddesi olması ve fonun genel çerçevesini çizmesi, çalışma prensibinin ve işleyişinin detaylanması ise çıkarılacak yönetmeliklerle oluşturulacaktır.
Gençliğin tanımı üzerinden kavram kargaşası yaratmak doğru değildir. Önemli olan, sosyal devlet anlayışıyla kurulması teklif edilen aile ve gençlik fonunun toplumumuza, özellikle aile kurumuna ve gençliğimize yapacağı katkıdır. Bugün aile müessesesini koruyan, gençlerimizin geleceğini ekonomik olarak sübvanse edecek sosyal kararları müştereken desteklemeliyiz çünkü bu gençlik bizim gençliğimiz, aile kurumu bizim toplumumuzun temel yapı taşıdır. Bu bağlamda, teklif edilen Aile ve Gençlik Fonu Kurulması Hakkında Kanun Teklifi'ni Türk milletinin en önemli varlığı olarak gördüğümüz ve gelecek nesillerin yetişmesine katkıda bulunan en önemli kurum olarak değerlendirdiğimiz aile yapısının daha da güçlenmesine katkı sunacağı düşüncesiyle Milliyetçi Hareket Partisi olarak desteklediğimizi belirtmekte, gelecek nesillere yapılacak her türlü yatırımın da destekçisi olmaya devam edeceğimizi ifade etmekteyim. Bu vesileyle Genel Kurulun gündemine taşınan kanun teklifinin ülkemizin geleceğine ve sosyal devlet varlığının güçlenmesine katkıda bulunmasını temenni ediyorum.