Türkiye Yaptığı Anlaşmalarla Aslında Suriye'yi Kurtardı
Türkiye, Barış Pınarı Harekatı'ndan sonra ABD ve Rusya ile Suriye konusunda yaptığı anlaşmalarla, Suriye’yi parçalanmaktan kurtaran bir ülke olarak tarihe geçti.
Barış Pınarı Harekatı ile Tel Abyad ve Rasulayn’da kurulan "güvenli bölgeyi" ABD’ye kabul ettiren Türkiye, Soçi’de ikinci diplomatik zaferini kazandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin’in 6 saat 20 dakikalık görüşmesinin ardından yayınlanan muhtıraya göre, terör örgütü PKK 150 saat içinde sınırdan 30 kilometre içeriye çekilecek.
Türkiye, Fırat Kalkanı Harekatı, Zeytin Dalı Harekatı ve Barış Pınarı Harekatı’nda Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağladı. Eğer Türkiye bunları engellemeseydi, Suriye koridorunda terör koridoru oluşturulması bölgeyi geri dönülmez duruma sokardı.
Türkiye bölgede etkili olan ABD ve Rusya ile masaya oturdu. Askeri harekatta yürüttüğü süreci diplomatik olarak sürdürdü. Ulusal güvenliğinden taviz vermeyen, Suriye’nin sınırlarını güven altına alan, Türkiye’deki sığınmacıların büyük kısmını ülkelerine gönderme noktasında masadan başarılı çıktı. Terör örgütünün 30 km’den sonra çekilmesini hem Rusya hem de ABD onaylamış durumdadır.
TÜRKİYE RUSYA MUTABAKATI İLE BAŞARISINI TAÇLANDIRDI
Türkiye ve Rusya, yaptığı anlaşmayla Suriye'nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün muhafazası ve Türkiye'nin milli güvenliğinin korunması konusunda samimi olduğunu gösterdi.
Terörizmin tüm şekil ve tezahürleriyle mücadele etme ve Suriye topraklarındaki ayrılıkçı gündemleri boşa çıkarma yönündeki kararlılığın vurgulandığı mutabakatta, Tel Abyad ve Rasulayn'ı içine alan 32 km derinliğindeki mevcut Barış Pınarı Harekatı alanındaki yerleşik statüko muhafaza edildi.
İki ülke arasında mutabık kalınan ‘Türkiye-Rusya Federasyonu Arasında Mutabakat Muhtırası’ yayınlandı. Yayınlanan muhtırada yer alan maddelere şu şekilde yer verildi:
1. Her iki taraf Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün muhafazasına ve Türkiye’nin milli güvenliğinin korunmasına olan bağlılıklarını teyit ederler.
2. Terörizmin tüm şekil ve tezahürleriyle mücadele etme ve Suriye topraklarındaki ayrılıkçı gündemleri boşa çıkarma yönündeki kararlılıklarını vurgularlar.
3. Bu çerçevede,Tel Abyad ve Ras Al Ayn’ı içine alan 32 km derinliğindeki mevcut Barış Pınarı Harekatı alanındaki yerleşik statüko muhafaza edilecektir.
4. Her iki taraf Adana Anlaşması’nın önemini teyit eder. Rusya Federasyonu mevcut koşullarda Adana Anlaşması’nın uygulanmasını kolaylaştıracaktır.
5. 23 Ekim 2019, öğlen saat 12.00’den itibaren,Rus askeri polisi ve Suriye sınır muhafızları,Barış Pınarı Harekat alanının dışında kalan Türkiye-Suriye sınırının Suriye tarafına, YPG unsurları ve silahlarının Türkiye-Suriye sınırından itibaren 30 km’nin dışına çıkarılmasını temin etmek üzere girecektir. Bu işlem 150 saat içinde tamamlanacaktır. Aynı saat itibarıyla, mevcut Barış Pınarı Harekat alanı sınırlarının batısı ve doğusunda 10 km derinlikte Kamışlı şehri hariç Türk-Rus ortak devriyeleri başlayacaktır.
6. Münbiç ve Tel Rıfat’tan bütün YPG unsurları silahlarıyla birlikte çıkarılacaktır.
7. Her iki taraf terörist unsurların sızmalarının önlenmesinin temini için gerekli tedbirleri alacaktır.
8.Mültecilerin güvenli ve gönüllü şekilde geri dönüşlerini kolaylaştırmak maksadıyla ortak çalışma yapılacaktır.
9. Bu muhtıranın uygulanmasını gözetmek ve koordine etmek amacıyla müşterek bir denetim ve doğrulama mekanizması ihdas edilecektir.
10. Taraflar Astana Mekanizması çerçevesinde Suriye ihtilafına kalıcı bir siyasi çözüm bulunması amacıyla çalışmalarını sürdürecek ve Anayasa Komitesi’nin faaliyetlerini destekleyecektir