MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak, AKP'li Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın ''Türkiye Halkları'' sözünü eleştirerek, ''AKP-BDP ve PKK Türkiye Halkları Koalisyonu kurdu'' dedi.
CHP'nin, enerji alanında bazı şirketlere imtiyazla çıkar sağlamak amacıyla devlet olanaklarını kullandığı, milli güvenliği tehdit edecek, Irak'ın ve Türkiye'nin bölünmesine neden olacak açık ve gizli antlaşmalar imzaladığı iddiasıyla Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınması, TBMM'de AKP oylarıyla ret edildi.
Dışişleri Bakanı hakkında verilen gensoru önergesi ret edildi ama görüşmeler sırasında yapılan tartışmalar gündeme damgasını vurdu. Bu tartışmalarda MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak, Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın söylediği ''Türkiye Halkları'' sözünden yola çıkarak AKP zihniyetinin foyasını ortaya çıkardı.
(Haberin en sonundaki haberin yorumu bölümü, bu tartışmaların yapılmasının nedenlerini açıklamaktadır.)
DIŞİŞLERİ BAKANI AHMET DAVUTOĞLU ADINA ENERJİ BAKANI TANER YILDIZ KONUŞTU
Türkiye Cumhuriyeti Hükümetleri antlaşma veya anlaşma çerçevesi içerisinde Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ile herhangi bir uluslar arası anlaşma hükümetler arası anlaşma yapmamıştır ve bunun altına imza atmamıştır. Burada ne TBMM'ye sevk edilmiş ne Başbakanlığa sevk edilmiş ne de herhangi bir metin herhangi bir belge düzenleme veya kararname bulunmamaktadır ama çerçeve sözleşmesi adı altında özel hukuk hükümlerine tabi ticari şirketlerin ister kamu ister özel sektör, özel hukuk hükümlerine tabi herhangi bir sözleşmesinin yapılmasına herhangi bir mani bulunmamaktadır.
Siz merkezi Irak Hükümeti'nin gerekçeleri sağlamlaştırılmamış bir şekilde savunmanızı yapacağınıza İran'ın savunmasını yapacağınıza gelin Türkiye halklarının ve Türk halklarının savunmasını yapın burada.
MHP AYDIN MİLLETVEKİLİ ALİ UZUNIRMAK : AKP-BDP+PKK TÜRKİYE HALKLARI KOALİSYONU KURULDU
Sayın Bakan Yıldız'ıntutanaklarından sözlerini aynen okuyorum. 'Siz merkezi Irak Hükümeti'nin gerekçelerini sağlamlaştırmamış bir şekilde savunmanızı yapacağınıza İran'ın savunmasını yapacağınıza gelin Türkiye halklarının ve Türk halklarının savunmasını yapın burada'. Size hayırlı uğurlu olsun, AKP-BDP artı PKK koalisyonudur bu.
Ne demek Sayın Bakan Türkiye halkları? Ve oradan da alkışlanıyor. Bu AKP-BDP ve PKK koalisyonun burada tescilidir. Türkiye Türk milletinindir. Türkiye halkları diye terimler AKP sıralarında yer bulması AKP'ye oy veren kendisini orada milliyetçi tanımlayan millet bütünlüğünden bahseden oy veren halkımıza duyurulur.
CHP İZMİR MİLLETVEKİLİ AYTUN ÇIRAY'IN KONUŞMASI
Davutoğulu'nun stratejik şarlatanlık politikaları evrensel değerlere ve hakiki barışa tamamen aykırıdır" derken şöyle devam etti:
"Sayın Başbakan diyor ki... Muhtemelen bütün bu yapılanlar Sayın Başbakan'ın aldım verdim pazarlığıyla ilgili. Baldıran zehri içer mi içmez bilmiyorum ama Sayın Başbakan'ın zehirli ilişkiler içine girdiği kesin.
Örgütün ele başı olarak sizin içinde gensoru vereceğiz Sayın Başbakan. Savaşların kazananları da vardır, değerli vekiller, onlar kaybedenlere barışı dikte ederler. Bugün şartları PKK dikte ediyorsa size, savaşın kazananı Öcalan, kaybeden Erdoğan'dır.
GENSORU ÖNERGESİ GÖRÜŞÜLÜRKEN TBMM'DEKİ TARTIŞMALAR
BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, "Kaybeden siz olacaksınız, siz! Kaybeden CHP olacak, hiç merak etmeyin" diyerek yerinden bağırdı.
MHP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş, "Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, son sözüm Sayın Başbakan'a. Obama'nın sesini özlemiş. Haberin var mı taş duvar, zincirli köle, kör pencere... On binlerce şehit anası evladının sesini, binlerce gazi kaybettiği uzuvlarını özlüyor. Sen efendilerinin sesine hasret kal, bizde şehitlerimizin sesine" dedi.
CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, "Şu gördüğünüz haber Iraklı yetkilinin Türkiye ile ilgili resmi bir anlaşmayaptığına dair ve Neçirvan Barzani'nin bu nedenle Türkiye'ye geldiğine dair 26 Mart tarihli haberdir" diye konuştu.
Enerji Bakanı Taner Yıldız, "Gazete haberiyle iş yaparsak evin yolunu bulamayız" dedi.
CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, "Sayın Başbakan, Dışişleri Bakanı'nı buradan boşuna kaçırmadı. Sayın Başbakan burada Sayın Abdullah Gül'e yakın olan Sayın Enerji Bakanı'nı boşuna göndermedi. Sayın Dışişleri Bakanı buradan kaçırılmıştır" diye konuştu.
Enerji Bakanı Taner Yıldız, Uzunırmak'ın konuşmasına işaret ederek, "MHP milletvekilimiz bir cümle söyledi ve cümlelerini kapatırken dedi ki 'ben halkıma' dedi, 'bunları bildiriyorum' dedi. Ben o halkımadan kastı neyse onun dışında bir kastımın olmadığını aynı şekilde cümlelerimin de, siz halkıma dediğiniz de niye siz iyi bir şey bahsetmiş oluyorsunuz da ben halkıma dediğim de kötü bir şey bahsetmiş oluyorum, böyle bir şey olur mu?" diye sordu.
MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak, Enerji Bakanı'nın konuşmasına tepki gösterdi. Ayağa kalkan Uzunırmak, komisyon sırasında oturan Enerji Bakanı'nın yanına giderekelindeki Bakan Yıldız'ın konuşma tutanaklarını sıra kapağına vurarak bıraktı. Uzunırmak, "Türkiye halkları diyorsun" diyerek bağırdı ve yerine oturdu.
AKP'li milletvekilleri tepki gösterdi ve "otur" diye bağırdı. Salonda tansiyon yükselirken Mumcu, Uzunırmak'ı yerine oturması için uyardı.
Uzunırmak ile AKP'li vekiller arasında bir süre karşılıklı sözlü tartışma yaşandı. Salonda "yürü", "gel" sesleri yükseldi. Bu arada Enerji Bakanı, "Benim kastımın ne olduğunu beni tanıyanlar iyi bilirler" diyerek konuşmasını bitirdi.
Dışişleri Bakanı hakkındaki gensoru önergesinin gündeme alınması tartışmalar arasında reddedilirken Mumcu oturuma ara verdi. Arada da Uzunırmak ve AKP'li vekiller arasında tartışma sürdü. Genel Kurul'a ara verildiğinde "yürü", "at arabası" sesi duyuldu.
HABERİN YORUMU: TÜRKİYE HALKLARI TARTIŞMASININ KAYNAĞI; ''HALKLARIN KENDİ KADERİNİ KENDİSİ TAYİN EDER'' MADDESİ
TBMM'de tartışılan AKP'nin ortaya koyduğu ''Türkiye Halkları'' konusunun kaynağı nedir?
1980 sonrasında kurulan ilk hükümete küresel iradenin hazırlığını yaptırdığı ''Halkların kendi kaderini kendisi tayin eder'' maddesi AKP Hükümeti döneminde Uluslararası Anlaşmalar altında imza altına alınmıştır.
Bu madde, Osmanlı Devleti'nin parçalanması için iki asır önce ortaya atılıp uygulanmaya konulmuş bir maddedir. Nihayetinde Müslüman Türk Milletimizin, Çanakkale Savaşı'na kadar toprak kaybetmesinin en büyük nedenlerinden birisi bu maddenin uygulanmasıdır. Çanakkale Zaferi ile bu maddenin uygulanması sona ermiştir.
Müslüman Türk Milletimizin Çanakkale Savaşı'nda çöpe attığı bu maddeyi, İmralı'da AKP Hükümeti ile PKK arasında yapılan müzakerelerde tutulan tutanaklarda tekrar hortladığını görüyoruz. İmralı tutanakları, Müslüman Türk Milletimizin çöpe attığı Sevr Anlaşmasının Postmodern Sevr Anlaşması olarak karşımıza çıkmasının şeklidir.
Nihayetinde, ''Halkların kendi kaderini kendisi tayin eder'' maddesi, AKP Hükümetinin Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın ağzından ''Türkiye Halkları'' cümlesinin çıkmasıyla TBMM'de gündeme yeniden getirilmiştir.
BDP EŞEBAŞKANI SELAHATTİN DEMİRTAŞ'IN, ''HALKLARIN KENDİ KADERİNİ KENDİSİ TAYİN EDER'' MADDESİNİ GÜNDEME GETİRİŞİ:
Şubat 2012'de Temaslarda bulunmak üzere İngiltere'nin başkenti Londra'da bulunan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve BDP Dış ilişkiler Komisyonu Başkanı Nazmi Gür'ün katılımıyla İngiliz parlamentosunun alt kanadı House of Commons'da bir toplantı düzenlendi. Demirtaş, Kürt sorununun çözümünde kritik ve belirleyici olan noktanın Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkı olduğunu belirterek öncelikle bu hakka saygı duyulması gerektiğini belirtti.
Demirtaş ve Gür'ün yanı sıra işçi Partisi Milletvekili Jeremy Corbyn, Galler parlamentosu Plaid Cymru Partisi temsilcisi Hywel Williams ve Lord Rea'nın konuşmacı olarak katıldığı toplantı, İngiltere'de faaliyette bulunan çeşitli Kürt organizasyonlarının ve ‘Kürdistan'da Barış Kampanyası'nın desteğiyle gerçekleştirildi.
Toplantının açılış konuşmasında Türkiye'deki genel siyasi durum ve son dönemde artan devlet baskısı hakkında görüşlerini açıklayan Demirtaş, BDP'nin Kürt kimliğinin tanınması, bütün halkların kendi dillerini özgürce kullanabilmesi, Kürtlerin kendi kimlikleriyle örgütlenme ve politika yapma özgürlüğünün sağlanması ve demokratik özerklik altında Kürt halkının kendi kendini yönetmesi olmak üzere dört temel talebi olduğunu söyledi. Demirtaş son yapılan seçimlerde Kürt halkının yarıdan fazlasının bu çerçeveyi desteklediğini ve aslında Kürt halkının kendi kaderini belirlediğini söyledi.
İngiliz hükümetinin Kürt sorununun derinleşmesinde özel bir yeri olduğunun da altını çizen Demirtaş, "İngiltere'nin Kürt halkına yüz yıllık bir borcu vardır" dedi. Demirtaş, akan kanın durdurulması için İngiltere'nin artık çözümden yana ve barış lehine bir tutum takınması gerektiğini, özellikle yeni anayasanın yapım sürecinde Kürt halkına verilecek desteğin belirleyici olacağını belirtti.
Orta Doğu'nun kaderinin belirlenmesinde Kürtlerin son derece kritik bir konumda olduğunu belirten Selahattin Demirtaş da, özellikle Suriye ve Irak'ta Kürtlerin belirleyici bir dinamik olduğunu belirterek, "Bizim Türkiye için söylediğimiz her şey dört parçaya yayılmış Kürtlerin tümü için geçerlidir. Irak'ta da Suriye'de de Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkı çerçevesinde bir anlaşma sağlanmalıdır. Bu anlamda dört parçadaki Kürt partilerinin bir araya geleceği Kürt Ulusal Konferansının toplanması bizim için hayati önemdedir" diye konuştu.
BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN LAZİSTAN VE KÜRDİSTAN VURGUSU
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kanal D ve CNN Türk'te canlı olarak yayınlanan "Başbakan ile Özel" programında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplarken Eyalet Sistemi isteği olduğunu dışa vurdu.
Çözüm sürecinden, iç ve dış meselelere değinen Erdoğan, "Güçlü bir Türkiye asla eyalet sisteminden korkmamalıdır." dedi. Erdoğan, partisinin Akdeniz bölgesi milletvekilleri ve teşkilat temsilcileriyle yaptığı istişare toplantısında, Osmanlı'da da eyalet sistemi olduğunu anımsattığını belirtti.
Eyalet yapılanması süratle kalkınmayı getirir. Bu güçlenme alametidir. Güçlü Osmanlı'da Lazistan eyaleti var Kürdistan eyaleti var. Güneyde başka eyaletler var. MHP'nin endişesi eyalette başka bir etnik unsur seçimi kazanırsa ne olacak. O zaman sen de gir kazan. Bizim öyle bir endişemiz yok. 81 ilin 81'inde belediyemiz var.
Güçlü bir Türkiye asla eyalet sisteminden korkmamalı. Siz eyalet sisteminde de bu üniter yapıyı koruyabilirsiniz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ İÇİN OSMANLI DEVLETİ'NİN PARÇALANMASI FORMÜLÜ MÜ UYGULANIYOR?
Bütün bu tartışma ve açıklamaları okuyanlara şu soruyu soralım:
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni Üniter Yapısı ile parçalayamayan Küresel Güçler, Osmanlı Devleti'ni parçalama formülü olan ''Halkların kendi kaderini kendisi tayin eder'' maddesini Türkiye için uygulama alanı oluşturmaya mı çalışıyorlar?
AKP, BDP ve PKK'nın TBMM bile tartışmaktan çekinmediği Türkiye Halkları cümlesinin doğuşunun ''Halkların kendi kaderini kendisi tayin eder'' maddesi olduğu görülmüyor mu?
Başbakan Erdoğan'ın on yıllardır 36 etnik kökeni sürekli olarak dillendirmesi ve günümüzde Lazistan, Kürdistan (Henüz dillendirmediği Ermenistan) ve diğer eyaletleri dillendirmesinin kaynağı, AKP Hükümetinin Türkiye adına imzaladığı ''Halkların kendi kaderini kendisi tayin eder'' maddesi midir?
BÜTÜN BU SORULARIN CEVABI EVET İSE MÜSLÜMAN TÜRK MİLLETİMİZİN VE DEVLETİMİZİN BEKASI TEHLİKEDEDİR.
EY TÜRK MİLLETİ TEHLİKENİN FARKINA NE ZAMAN VARACAKSINIZ?
TİTRE VE KENDİNE DÖN.