AKP Hükümeti, Müslüman Türk Milletimizin Habur ve Oslo organizasyonlarına tepkisini bildiğinden, PKK ile yaptıkları İmralı müzakeresine karşı olabilecek tepkileri önlemek amacıyla, yandaş anket firmalara yaptırılan anketlerle halkı yönlendirmeye başladı.
AKP, küresel politikalara amade medyaları, küresel iradenin istediği politikaların uygulanması için çabucak organize edebiliyor. Küresel uşaklığa doymayan bazı medyalar ve yazarlar ise zaten hiç kimsenin bir şey demesine gerek kalmaksızın otomatikman AKP'nn bir çok politikasının başarıya ulaşması için halkı manipüle ediyor.
AKP HÜKÜMETİ İLE PKK'NIN İMRALI MÜZAKERESİ İÇİN HALKIN YÖNLENDİRİLMESİ
İmralı görüşmelerine halkın tepki göstereceğini bilen AKP Hükümeti, anketlerle halkı yönlendirmeye başladı. Bu anketlerde halkın PKK açılımlarına destek verdiği pompalanıyor.
İmralı'da PKK ile yapılan müzakerelerin yankıları sürerken kamuoyunun gelişmelere bakış açısı merak ediliyor. A&G Araştırma'nın sahibi Adil Gür, 2011 yılının sonunda 48 ilde, 6 bin 500 hanede gerçekleştirdiği anketi açıklıyor.
Her iki Kürt'ten biri 'PKK terör örgütü değildir' diyor. Bu oran, BDP'ye oy veren seçmene gelince, dörtte üçüne yükseliyor. Kürtlerin yüzde 63'ü 'PKK'nın silah bırakıp aktif siyasete katılması gerektiğini' düşünüyor. Türklerde bu oran yüzde 25... PKK liderinin serbest bırakılması veya ev hapsine alınması fikrine Türkler şiddetle karşı. Yüzde 75'lik kesim, o tarihte Öcalan'ın idam edilmesini istiyor. Kürtlerde ise Öcalan'ın şartlarının iyileştirilmesiyle alakalı olarak yüzde 34'ü 'Serbest bırakılsın', yüzde 27'si 'Ev hapsi olsun' diyor.
Kürtlerin yüzde 66'sı devletin Öcalan'la görüşmesi gerektiğini söylüyor. Türklerde bu oran yüzde 11. Ortalamaya vurunca yüzde 19 'Görüşülsün' diyor. Ancak, Adil Gür'e göre Başbakan Erdoğan ve CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun görüşme konusundaki olumlu sözleri, bu oranı bir miktar daha artırmış ve yüzde 25-30'lara çıkarmış olabilir.
VATANDAŞLAR İKNA EDİLMELİYMİŞ..!
Yaklaşan üç seçim öncesi böyle bir girişimi 'Ateşten gömlek giymek'le eşdeğer bulan Gür, kamuoyunun çoğunluğunun İmralı ile müzakereye 'Hayır' dediğini vurguluyor. İşte Adil Gür'ün tespitleri:
- Türkiye'de, 2014 Martı'nda yerel seçim, sonra Cumhurbaşkanının halk tarafından belirleneceği seçim ve sonra milletvekili genel seçimleri var. Böyle bir tabloda, samimi olabilirler ama gerek AK Parti'nin, gerek CHP'nin çok radikal adımlar atabileceğini zannetmiyorum.
- 2009'da benzer bir tablo yaşandı. Bazı adımlar atıldı ama Habur olayıyla yarıda kaldı. Bu konuda ilerleme sağlanması için tüm siyasi partilerin elini taşın altına sokması, sokaktaki vatandaşın Türkiye'nin üniter yapısının bozulmayacağı konusunda ikna edilmesi gerekiyor.
PKK İLE MÜZAKEREYE HALKIN % 42'Sİ DESTEK VERİYORMUŞ..!
Metropoll Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Özer Sencar, Eylül 2012'de yaptıkları kamuoyu araştırmasına göre PKK ile görüşmeye destek verenlerin oranının yüzde 42'yi bulduğunu söyledi. Sencar'ın değerlendirmeleri şöyle:
- 27 ilde, 14-19 Eylül 2012 tarihleri arasında, toplam bin 275 kişi ile 'Türkiye'de Siyasal Durum Araştırması' yaptık. Araştırmadaki sorularımızdan biri de PKK ile görüşmelere ilişkindi. Araştırmaya katılanların yüzde 42'si, PKK ile hükümetin yeniden görüşmesi fikrine destek verdi. Oranın yüzde 40'ın üzerine çıkması önemli bir rakam. AK Partili seçmenin yüzde 46'sı, CHP'li seçmenin ise yüzde 48'i PKK ile yeniden görüşmeden yana. Ancak siyasi parti yönetimlerinin tabanlarındaki bu talep ve beklentiyi bugüne kadar yansıttıkları söylenemez. Görüşülmemesini isteyenlerin oranı yüzde 49'u buluyor. Kararsız kitle de var.
- Meselenin özü: Milliyetçi-muhafazakar kesim, örgütle veya Öcalan'la her türlü ilişkiye, görüşmeye tavır alıyor. Bunda, MHP'nin tavrı ve sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın milliyetçi söylemi etkili. Başbakan, daha önce 'Biz olsak asardık' diyor, şimdi 'Görüşülür' diyor. Dolayısıyla bu söylem, insanlarda PKK, Öcalan ve Kürtlere karşı negatif hava üretiyor. Sonra araştırmalarda biz sorunca çoğunluk 'Görüşülmesin' diyor. Yine de bu tabloda yüzde 42'lik bir kesimin görüşülmesi taraftarı olması önemli bir orandır. 'Görüşülmesin' diyenler, görüşmelerden olumlu sonuç çıkarsa alkışlarlar.
HALKIN AKLINA İŞTE BÖYLE GİRİLİYOR..
Siyaset risk almaktır. Sayın Recep Tayyip Erdoğan da risk alıyor. Başarırsa bundan hem önemli oranda rant elde eder hem de sorunu çözmüş olur. Şu an, sorunu çözmede birinci derecede de kendisi sorumludur. Alınan bu insiyatifi ilk andan 'olumsuz' diye etiketlemek yanlış olur.
- Önümüzde üç seçim var. 1.5 yıl sonraki Cumhurbaşkanlığı seçimleri çok önemli. Ama bu sürede böyle bir sorun çözülemez. Dolayısıyla burada ilk beklenti, silahların bırakılmasından çok silahların susmasıdır. Uzunca süre şehit cenazesi gelmez, Kürt delikanlıları dağda ölmezse, sorun çözülememiş olsa bile bu hem Türkler hem Kürtler üzerinde pozitif etki yaratır. Cumhurbaşkanlığı seçiminden önceki 6-8 aylık süreçte silahlar susarsa, bu Cumhurbaşkanlığı seçimlerine büyük bir pozitif etki yapar.
GEL VATANDAŞ MANİPÜLASYONA GEL !
Bütün küresel uşaklar hizaya gelerek AKP Hükümetinin PKK açılımları çerçevesinde başlattığı İmralı müzakeresine halkın tepki vermemesi için el birliğiyle çaba sarfediyor. Halkın yarısına yakının İmralı görüşmelerine destek verdiği pompalanarak, halkın daha fazla İmralı görüşmelerien destek olması sağlanmaya çalışılıyor.
Manipülasyoncu küresel uşaklar utanmasalar şöyle bağıracaklar:
Gel vatandaş ! En güzel manipülasyonlar burada ! Sen de manipüle olmak istiyorsan yönlendirmelerime katıl ! Gel vatandaş manipülasyona gel...!
Aslında manipülasyonların başka uygulamaları da var. Müslüman Türk Milletimizin kafasını karıştırarak PKK açılımlarına destek bulmaya çalışılıyor.
Anketçilerin dışında, analistler, STK'lar, yazarlar, türkücüler, Şehit ve Gazi Aileleri Dernekleri, stratejistler, Televizyon proğramcıları ve bilimum işbirlikçiler İmralı müzakerelerinin gerçekleşmesi için halkı yönlendirme gayretkeşliğine girdiler.
GERÇEK NEDİR?
Bütün küresel yönlendirmelere rağmen, Müslüman Türk Milletimizin ezici çoğunluğu PKK lideri ile hükümetin müzakere etmesine karşıdır. Her ne kadar AKP, CHP ve BDP İmralı görüşmelerine taraf olarak PKK açılımı istiyor ve bunun için bu üç siyasi partinin liderleri olağanüstü gayret ediyorlarsa da vatandaşların 50 bin kişinin katili PKK ile müzakereye sıcak bakmadığı biliniyor.
AKP Hükümeti, halkın desteklediğini düşünüyorsa Hodri Meydan. Bu içi referanduma götürelim. Var mısınız? Yiğit misiniz?