MHP'li Akçay Deşifre Ettiği Muhalefetin Fişini Çekti

Terör örgütü PKK'nın Mersin saldırısı konusunda açıklama yaparken gündem değiştirmek için MHP ve Lider Devlet Bahçeli'yi hedef alan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in beyanatı üzerine sosyal medya hesabından 40 tweet atan MHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Erkan Akçay, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Fırkası ile hiçbir bağı kalmayan bugünkü CHP'nin terör destekçileri, Atatürk ve Türkiye düşmanları tarafından işgal edildiğini belirterek, CHP'nin kurtuluşuna yönelik tavsiyelerde bulundu.

 

MHP'Lİ ERKAN AKÇAY'IN SOSYAL MEDYADAN ATTIĞI 40 TWEET

 

CHP’nin “Tutuklu Gazeteciler Raporu”nda gazeteci diyerek masumlaştırmaya çalıştığı pkk’lı terörist Mersin’deki hain saldırıda bir polisimizi şehit etmiş, bir polisimizi yaralamış, bomba patlatmıştır.

 

CHP’nin “Tutuklu Gazeteciler Raporu”nda Dilşah Ercan’ın pkk terör örgütü üyeliğinden hükümlü olduğu, 2,5 yıldır cezaevinde yattığı yer almaktadır. Gerçek ortadayken CHP’nin raporunda bu teröristin tutuklu gazeteci diye masumlaştırılmaya çalışılması tam bir terörist hamiliğidir.

 

Tüm bu gerçekler ortadayken CHP’nin Tutuklu Gazeteciler Raporu’nu hazırlayanlardan biri olan CHP’li Özgür Özel suçüstü yakalanmanın telaşıyla “bizim raporumuzun üzerinden uzun süre geçmiş, Dilşah o zaman terörist değildi” demesi tam bir ikiyüzlülüktür.

 

Suçüstü yakalanan CHP’li Özel, kendini ve partisini aklamaya çalışırken yine terörist Demirtaş’a güzellemeler yaparak aklamaya çalışmıştır. Bu tam bir aymazlıktır.

 

Tutuklu Gazeteciler Raporu CHP’nin terör örgütlerini ve yandaşlarını masumlaştırmaya yönelik ilk vukuatı değildir.
Kılıçdaroğlu, helalleşme adı altında HDP’yi, pkk ve fetö terör örgütünü meşrulaştırmaya çalışmakta, terörist Demirtaş ve Kavala başta olmak üzere cezaevindeki teröristleri siyasi suçlu veya düşünce suçlusu olarak aklamaya çalışmaktadır.

 

Pkk, pyd ve fetö’ye açıkça terör örgütü demeyen Kılıçdaroğlu,  Diyarbakır’da hendek kazan pkk’lı hainlere “arkadaşlar” diyerek, askerimize kurşun sıkan YPG’yi “Terör örgütü değildir. Vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur. " diyerek meşrulaştırmaya çalışmıştır.

 

Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz hain darbe girişimine “tiyatro, kontrollü darbe” diyerek, terör örgütleriyle mücadele için 20 Temmuz 2016’da çıkarılan OHAL Kararnamesi’ne karşı çıkıp “Asıl darbe 20 Temmuz OHAL Kararnamesidir” diyerek fetö terör örgütünü aklamaya çalışmıştır.

 

Kılıçdaroğlu, 5 Aralık 2016’daki Adana Mitinginde başta Nazlı Ilıcak, Ahmet ve Mehmet Altan olmak üzere cezaevindeki fetö’cü teröristlerin adını tek tek sayıp alkışlatmış, “burada” diye slogan attırarak fetö terör örgütünü meşrulaştırmaya çalışmıştır.

 

CHP, HDP’nin legal bir parti olduğunu söyleyerek HDP’nin kapatılmasına karşı çıkmış,pkk destekçisi milletvekilleri Leyla Zana, Semra Güzel ve Saliha Aydeniz’in dokunulmazlığının kaldırılmasına yönelik oylamada ret oyu kullanarak HDP’yi ve pkk destekçilerini aklamaya çalışmıştır

 

Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun Teklifi 14 Nisan 2020’de Meclis’te görüşülmüştür. Bu kanun görüşmeleri sırasında CHP ve HDP; cezaevlerindeki pkk’lı ve fetö’cü teröristlere af çıkartılması için önerge vermiştir.

 

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve CHP Muğla Mv. Nurettin Demir, PYD'li terörist Özge Aydın ile TBMM’de basın toplantısı düzenlemiş, toplantıda terör örgütü lehine propaganda yapılmıştır. Bu terörist Suriye’de Mehmetçik ile girdiği çatışmada ölü ele geçirilmiştir.

 

Terörist Demirtaş “Pkk’lıların cenazesine gitmeyen HDP milletvekillerine soruşturma açarım.” derken, CHP milletvekilleri pkk'lı teröristlerin cenazesine katılarak, mezarlarını ziyaret ederek pkk terör örgütünü meşrulaştırmaya çalışmaktadır.

 

Kılıçdaroğlu pkk terör örgütünün siyasi kanadı HDP’yi aklamak için canını dişine takarken, CHP’li Özgür Özel HDP ile gönül bağı olduklarını söylemiş, CHP Milletvekilleri Gürsel Tekin ve Dursun Çiçek HDP’ye bakanlık verilebilir” diyerek gerçek niyetlerini ortaya koymuştur.

 

Kılıçdaroğlu 20 Şubat 2022’de Reuters’e “İktidara geldiğimizde S-400’lerden vazgeçeceğiz, Suriye’den çekileceğiz, KHK ile ihraç edilenleri bir haftada göreve iade edeceğiz” diyerek emperyalistlere “hizmetinizdeyim” mesajı göndermiş, fetö’cü ve pkk’lılara af sözü vermiştir.

 

İmralı Canisi açılım sürecinin hukuki yapıya kavuşturulması için 10 maddelik paket açıklamıştır.  Kılıçdaroğlu, 1 Haziran 2012’de İmralı Canisinin 10 maddelik paketini  “CHP’nin Kürt Sorunu Çözüm Önerisi”  olarak kamuoyuna sunarak İmralı Canisini meşrulaştırmaya çalışmıştır.

 

İmralı Canisi 18 Şubat 2015’te TBMM’de “Hakikat ve Yüzleşme Komisyonu” kurulmasını istemiştir. CHP, 8 Aralık 2015’te “Toplumsal Mutabakat ve Ortak Akıl Heyeti Komisyonu” kurulması için TBMM İçtüzük Değişiklik Teklifi vermiş, 27. Dönemde bu teklifini yenilemiştir.

 

İmralı Canisi 18 Şubat 2015’te açılıma kanuni bir zemin kazandırmak için “Toplumsal Mutabakat Kanun Teklifi” verilmesini istiyor. CHP, 14 Aralık 2015’te İmralı Canisi Öcalan’ın talepleri doğrultusunda 68 Maddelik kanun teklifi veriyor. 27. dönemde kanun teklifini yeniliyor.

 

Kılıçdaroğlu, “CHP iktidarında yerel yönetim özerkliği getireceğim” diyerek Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısına düşmanlıkta sınır tanımadığını bir kez daha göstermiştir.

 

Terörizmin Finansmanının Önlenmesine yönelik kanun 27 Aralık 2020’de TBMM’de görüşülmüştür. CHP, HDP ve İP ağız birliğiyle konuşup, el birliğiyle ret oyu kullanarak kimlerle işbirliği yaptıklarını, kimlere hizmet ettiklerini bir kez daha göstermiştir.

 

Terör örgütleriyle iltisaklı olanların ve terör destekçilerinin kamu kurumlarına sızmasını engellemek amacıyla hazırlanan Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu 17 Nisan 2021’de TBMM’de görüşülerek yasalaşmıştır.

 

CHP, HDP ve İP, bu kanun oylamasında ret oyu kullanmıştır. CHP, HDP ve İP Grup Başkanvekilleri bu kanun teklifi aleyhine TBMM’de 30 dakikalık ortak basın toplantısını kardeş payı yaparak bölüşmüşler, 10’ar dakika birlikte basın toplantısı yapmışlardır.

 

Kılıçdaroğlu “Bu devlet katil, Türkiye Cumhuriyeti devleti katil bir devlettir, seri katildir.  Bu devleti yıkmamız gerekiyor.” diyen HDP milletvekili Ahmet Şık’a sahip çıkmıştır.

 

Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı Operasyonlarına karşı çıkan CHP, HDP ile birlikte 26 Ekim 2021’de Suriye ve Irak Tezkerelerine ret oyu kullanarak terörle mücadeleye karşı olduğunu bir kez daha göstermiştir.

 

Teröristleri baş tacı etmek ve rütbe takmaktan bahseden CHP’li Özel’e sormak gerekir: Pkk’lı, YPG’li ve fetö’cü hainleri baş tacı eden CHP değil midir? Cezaevinde yattığı her gün için terörist Demirtaş’a şeref madalyası vereceğini söyleyen Kılıçdaroğlu değil midir?

 

Demirtaş’ın ve Kavala’nın serbest bırakılmasını istiyorsanız bizi destekleyin diyen Kılıçdaroğlu değil midir? Miting meydanında fetö’cü hainlerin adını okutup alkışlatan, KHK ile ihraç edilen hainleri bir haftada göreve iade edeceğini söyleyen Kılıçdaroğlu değil midir?

 

CHP’li Özel “19 Mayıs 1919’da neredeysek yine oradayız. 23 Mayıs 1919’da Erzurum’da Kongredeydik. Mandaya da himayeye de karşıyız” diyerek Kılıçdaroğlu döneminde CHP’deki değişim ve dönüşümü gizlemeye çalışmaktadır.

 

Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olmasıyla CHP’de büyük bir dönüşüm yaşanmıştır. Kılıçdaroğlu, Atatürkçüleri tasfiye etmiş, HDP’lileri, pkk sempatizanlarını, fetöcü hainleri, Türkiye ve Atatürk düşmanlarını CHP’nin kritik noktalarına getirmiştir.

 

Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Fırkası ile Kılıçdaroğlu’nun CHP’si taban tabana zıttır. Kılıçdaroğlu 20 Haziran 2014’te bir televizyon programında  “Atatürk'ün CHP'si ile bugünkü CHP arasında dünya kadar fark var." diyerek bunu itiraf etmiştir.

 

Atatürk, emperyalistlere karşı bağımsızlık mücadelesini başlatmak için 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkmıştır. Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP ise emperyalistlerin taşeronluğunu yapmakta,  emperyalistlere “Bizi iktidara getirirseniz her istediğinizi yaparız” mesajı göndermektedir.

 

Gazi Mustafa Kemal Atatürk Erzurum Kongresi’nde “Manda ve himaye kabul edilemez” kararını aldırarak mandacı zihniyeti tarihe gömmüştür. Ancak 103 yıl sonra Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP mandacı zihniyetle emperyalistlerden iktidar dilenmektedir.

 

Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu değerlerine savaş açarak Anayasa’nın ilk üç maddesinin değiştirilmesi gerektiğini söylemekte, bu konuda anayasa çalışması yapmaktadır.

 

Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Fırkası, her zaman Türkiye’nin milli çıkarlarını savunmuştur. Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP, Türkiye düşmanları ve terör örgütleriyle iş birliği yapmakta, Türkiye’nin milli çıkarlarına muhalefet etmektedir.

 

Kılıçdaroğlu, Atatürk’e küfredenleri, terör destekçilerini, Atatürk’ü ve CHP’yi Dersim’de katliam yapmakla, Türkiye’yi sözde Ermeni soykırımıyla suçlayanları, Türk ordusuna “katil, satılmış” diyenleri, il başkanı, milletvekili, genel başkan yardımcısı yapmıştır.

 

Görüldüğü üzere, bugünkü CHP yönetimi ile Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Fırkası arasında hiçbir bağ kalmamıştır. Bugünkü CHP, terör destekçileri, Atatürk ve Türkiye düşmanları tarafından işgal edilmiştir.

 

CHP’li Özgür Özel de iyi bilmektedir ki, MHP ve Liderimizin duruşu nettir. MHP olarak safımız bellidir. Sevdamız millet, gücümüz devlettir. Ne istiyorsak Türk Milleti içindir.  “Önce ülkem ve milletim, sonra partim” diyoruz. Onun için “Aday Belli Karar Net” diyoruz.

 

Milliyetçi Hareket Partisi; ilkeli, sorumlu, sorun çözen, çözüm üreten, sorumluluk ve inisiyatif alan bir partidir. MHP daima kendi gündemine hakim olmuştur, başkalarının gündemine asla kapılmamıştır. Ne istiyorsak Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk Milletinin çıkarı içindir.

 

Zillet ittifakı ise Türkiye düşmanları ve terör örgütleriyle iş birliği yapmakta, milli çıkarlarımıza muhalefet etmektedir. Toplumda karamsarlık, umutsuzluk yaymaya, kışkırtıcılık yapmaya, kaos çıkarmaya çalışmaktadır.

 

Milliyetçi Hareket Partisi bütün meselelere Ankara Merkezli bakmakta, Ankara merkezli konuşmaktadır. CHP ve zillet ortakları ise Kandil, Pensilvanya, Beyaz Saray ve Brüksel gözlüğüyle bakmakta, onlardan aldığı suflelerle konuşmaktadır.

 

Görüldüğü üzere pkk ve fetö virüsü CHP yönetiminin kılcal damarlarına kadar girmiş ve partiye hakim olmuştur. CHP, pkk ve fetö virüsünden kurtulmak istiyorsa yapması gereken tek şey partilerini Kılıçdaroğlu’ndan ve işgalden kurtarmaktır.