MHP'li Bülbül: Hain Emel ve İsteklere Boyun Eğmeyeceğiz
TBMM Genel Kurulu'nda Ankara'daki bombalı saldırı ve Türk dünyasına yönelik açıklamalarda bulunan MHP Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül, 21. yüzyılın Türk ve Türkiye yüzyılı olması hedefine odaklanan Türkiye'nin, bölgesinde terörün hain emel ve isteklerine asla boyun eğmeyeceğini söyledi.
MHP'Lİ MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL'ÜN TBMM'DE YAPTIĞI KONUŞMASI
Cumhuriyetimizin 100'üncü yıl dönümünü idrak edeceğimiz TBMM'nin 28'inci Dönem İkinci Yasama Yılının aziz milletimize, ülkemize, devletimize hayırlar getirmesini diliyoruz. Bu vesileyle bütün milletvekili arkadaşlarımıza, Meclis çalışanlarımıza yeni dönemde başarılı çalışmalar diliyorum.
1 Ekim Pazar günü, Gazi Meclisimizin açılacağı gün Meclisimize 100 metreden yakın bir mesafede bulunan İçişleri Bakanlığı kampüsü içerisindeki Emniyet Genel Müdürlüğü binasına yönelik olarak PKK'lı teröristler tarafından gerçekleştirilen bombalı saldırıyı bir kez daha şiddetle lanetliyor, hastanede tedavileri devam eden kahraman Emniyet mensuplarımıza acil şifalar diliyorum. Bombalı saldırıdan önce Kayseri'nin Develi ilçesinde veteriner teknikeri olarak çalışan Mikail Bozlağan adlı vatandaşımız bu alçak teröristlerce hunharca katledilerek aracı gasbedilmiştir. Şehit edilen Mikail Bozlağan kardeşimize Yüce Allah'tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve aziz milletimize başsağlığı diliyoruz.
Bilinmelidir ki Türkiye terörün hain emel ve isteklerine asla boyun eğmeyecektir. Terörün arzuladığı kaos, kargaşa ve korku iklimi devletimizin kararlılığı ve milletimizin ferasetiyle yerle yeksan olacaktır. Bitme noktasına gelen alçak terör örgütü PKK ve iş birlikçilerinin son çırpınışlarını izlediğimiz bu süreçte terörle mücadeleye olan desteğimiz tavizsiz ve kararlı bir şekilde devam edecektir.
On yıllarca ülkülerimizde ve özlemlerimizle yaşattığımız ve yeşerttiğimiz Türk Devletleri Teşkilatının temelleri Nahçıvan Anlaşması'yla 3 Ekim 2009 tarihinde Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan arasında imzalanmıştır. Nahçıvan Anlaşması'nın imzalandığı bugün Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Günü olarak kabul edilmiştir. 12 Kasım 2021 tarihinde İstanbul'da düzenlenen zirvenin ardından Türk Devletleri Teşkilatı adını alan Türk Konseyinin 14'üncü kuruluş yıl dönümünü ve Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Günü'nü kutluyoruz.
Bu birliğin oluştuğu böyle bir dönemde Türk devletlerinin ve Türkiye ile Azerbaycan'ın birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmesi neticesinde otuz yıldan bu yana işgal altında kalmış olan Azerbaycan toprakları 2020 yılında hürriyetine kavuşmaya başlamış, 10 Kasım 2020'de işgalci Ermenistan Karabağ yenilgisini kabul etmek durumunda kalmıştır. "2'nci Karabağ zaferi" olarak ifade edilen, bilinen bu zaferden sonra üç yıl boyunca bölgedeki silahlı grupların anlaşmaya uymaması sebebiyle Azerbaycan bölgenin silahsızlandırılması ve sözde yönetimin kendini feshetmesi için 19 Eylül 2023'te Dağlık Karabağ bölgesine harekât düzenlemiş ve yirmi dört saat içerisinde ayrılıkçı Ermeniler silah bırakmak zorunda kalmıştır. Karabağ bölgesinde işgal rejimi kuran sözde Ermeni yönetimi antiterör operasyonu sonucunda kendini feshetmiş, işgalci Ermeni çeteleri bölgeyi terk etmek zorunda kalmış ve terk etmeye devam etmiştir. Bununla birlikte burada bulunan Azerbaycan güçlerine yönelik Batı'da özellikle Ermeni lobileri eliyle türlü tezviratlar yapılarak sivillere saldırılar yapıldığı yönünde iftiralar atılmıştır.
Geçtiğimiz gün Birleşmiş Milletler heyeti tarafından bölgede yapılan incelemeler neticesinde Ermeni sivillere yönelik şiddet uygulandığına ilişkin herhangi bir bulguya rastlanmadığı ve bölgede sivil kayıpların hedef alınmadığına dair rapor tüm dünya kamuoyuyla paylaşılmıştır. Birleşmiş Milletlerin kırk yılda bir olsa da yapmış olduğu bu doğru tespitle ortaya atılan iddialar çürütülmüş ve Türk milletinin aleyhine oluşturulan ve Azerbaycan aleyhine oluşturulan o algı yönetimi çökmüştür. Biliyoruz ki bu gelişmeler, bu saldırılar ve bu kriz girişimleri, bölgemizde kaos alıştırmaları ve denemeleri bu süreçte yine devam edecektir.
Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Günü'nde ifade etmek gerekir ki Türk dünyası birlik ve beraberliğini daha iyi bir şekilde tahkim ettiği takdirde, özellikle Zengezur koridoru gibi fiziksel anlamda da bağlantımızı tam manasıyla temin ettiğimiz takdirde inşallah bölgede yaşanan her türlü oldubittiye karşı Türkiye ve Türk dünyası, Türk devletleri gerektiği şekilde pozisyon alabilecek ve tavrını koyabileceklerdir. Böyle bir günde ben Türk birliğine olan inancımızı ve beklentilerimizi yeniden tekrar ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.