PKK'nın, can damarlarından biri olduğuna kesin gözü ile baktığımız üniversite yapılanmalarına, gereken müdahelenin yapılmadığını hep birlikte seyrediyoruz.
PKK'nın üniversite kadrosu, ülkemizdeki bütün üniversitelerine yerleşerek ortalık karıştırıcı eylemlerini sürdürüyor. AKP Hükümeti tarafından, kökünün kazınması için herhangi bir çaba sarf edilmeyen eli kanlı terör örgütü PKK , üniversite yapılanmaları ile hayat bulmaktadır.
Üniversitelerde yaşanan bu kahpelikler için yetkililer önlem almak yerine olayları " karşıt görüş çatışması " şeklinde basitleştirerek, medyalara servis ediliyor ve alenen Türk Milletimiz aldatılıyor. İşin emniyet tarafı ise olayı " başı al , gerisi kalsın " düşüncesi ile boşa kürek çekerek, gerçekleri maalesef gözler önüne sermemektedirler. Hülasa ; çıkan olaylar her yönden sindirilmeye çalışılmaktadır.
Bugün üniversitelerimizde, PKK'ya gönülden bağlanmış , bebek katillerine kurtarıcı gözü ile bakan birçok kişinin " başbakanlık bursu " aldığı yönünde duyumlar mevcuttur.
Bugün üniversitelerimizde, bu yapılanmalarda bulunan kişilerin yarın karşımıza kamu görevlisi ( doktor , öğretmen... ) olarak çıkacağı ve fitne tohumları ekip toplumsal yapıya ciddi hasarlar vereceği aşikardır.
Bugün üniversitelerimizde, PKK'lılarca yapılan ve milli bütünlüğümüze kastedilen gösterilerin cahillik kaynaklı olmadığı , bu eylemlerde zorlamanın olmadığı , içlerinde gayet rahat bir muhabbet ortamlarının olduğunu aşikardır.
Ayrıca üniversitelere geri dönüşü sağlayan yasa ile birçok PKK'lı ayrıldıkları/atıldıkları bölümlere yeniden kayıt yaptırarak, kampüs içerisinde elini kolunu sallayarak gezebilmekte , gösterilere katılabilmekte , rahatlıkla karışıklık çıkarabilmektedir.
Üniversitelerimizin, PKK'nın rahatça eylem yapabileceği , bölücü sloganlar atabileceği , poster açabileceği , şerefli bayrağımızı indirebileceği bir yer haline getirilmesine, PKK karargahına dönüştürülmesine mani olunmalıdır! Bu hainliğe " Dur ! " demesi gerekenler; AKP hükümeti , YÖK , üniversite yönetimleri , istihbarat ve terörle mücadele ekipleridir!
Bu olaylar, üzerleri asılsız manşetler veya kısa haberler ile kapatılabilecek olaylar değildir. Bu olaylar gelir-geçer şeklinde yorumlanabilecek olaylar da değildir. Biz ülkücüler, bölümlerimizi gönül rahatlığı ile bitirip vatanımıza ve çok sevdiğimiz milletimize hizmet etmek için çalışıyoruz.
Herkes ve her kesim tarafından bilinmelidir ki, bizler ampul vadisinin racon kesicileri değil, Türkiye'nin milli ve manevi bütünlüğünü ileriye taşımak için var olan ülkücüleriz. Allah(c.c) ömür verdiği süre böyle de kalacağız. Tavrımız nettir lakin kargaşa isteyen şeref yoksunlarının ekmeğine de yağ sürmeyiz !
Türkiye Cumhuriyeti Devletimizi, bölmeye çalışanlar bilmelidir ki; Herkes sussa biz susmayacağız ve vatanımızı gerektiğinde son nefesimize kadar savunacağız. Ne Mutlu Türküm Diyene.
Not : Uludere olayında ölenlerden birisi olan Ferhat Encü , Çukurova Üniversitesi Maden Mühendisliği öğrencisiyken ( 2011 ) üniversite içerisinde gösteriye katıldığı , Adana Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığınca " yasa dışı gösteriye katılmak , terör örgütü propagandası yapmak " suçlaması ile 2 ila 10 yıl arasında hapis istemiyle iddianame hazırlandığını da " ağıtçılara " hatırlatmak isterim.