AKP’nin Başkanlık Sistemi fikrinde yalnız kalması neticesinde, tartışmanın içine MHP’yi dahil etmek için AKP lideri Erdoğan’ın, Başbuğ Alparslan Türkeş’in 9 Işık Kitabından örnekler vermesinden bu yana ‘’9 Işık ve Başkanlık Sistemi’’ tartışılıyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbuğ Türkeş günümüzün şartlarında olsaydı, 9 Işık Kitabından Başkanlık Sistemini çıkartıp yeniden düzenlemeye gideceğini söyleyerek tartışmaya son noktayı koydu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'de bir grup gazeteciyle sohbet ederken, bir gazetecinin, "Anayasa süreci Başkanlık sistemi ısrarına takıldı gibi görünüyor. İktidar partisi Başkanlık sistemiyle ilgili Türkeş'in 9 Işık kitabıyla MHP'yi vurmayı planlıyor" demesi üzerine şunları söyledi:
Başkanlık sistemi konusunda yalnız kaldılar. Polemik olsun diye söylemiyorum. Rahmetli Başbuğumuz Türkeş, bugün yaşamış olsaydı, tekrar 9 Işık görüşünü kapsayan kitabını yeni bir baskı olarak hazırlamaya gayret gösterseydi. Başbakan'ın başkanlık sistemi arzusunu o fark etmiş olsaydı, o fasıl çıkmış olurdu. Başbakan'ın bu kadar hırsı inatkar tavrını görmüş olsaydı, 9 Işık kitabından o bahsi çıkartırdı, o faslı çıkartırdı. Yani parlamenter sistemi daha güçlü savunma ihtiyacı hissederdi. Türkiye'nin başına gelecekleri görürdü. Türkiye'nin gelecekteki sıkıntıları hissederdi zannediyorum.
9 Işık'ın tanımlanması o günkü şartlar içinde demokrasi üzerinde devlet sistemi üzerinde duran bir bakış açısı. Devlet geleneğinden gelen bir anlayışla, güçlü iktidar anlayışıyla hazırlanmış. O dönem Meclis ikiliydi, senatörlük vardı. Yani Meclis'te yetki dağılımı, yetki gecikmesi var, işler gecikiyor. Bunları giderebilmek için Başkanlık sistemini öneriyor.. Şimdi Türkiye’nin şartları böyle mi?
AKP LİDERİ, 9 IŞIK KİTABINDA BAŞKANLIK SİSTEMİ OLDUĞUNU SÖYLEMİŞTİ
AKP lideri Erdoğan, Başkanlık Sistemi konusunda partisinin sıkıntıya girdiğini gördükçe, bir gün referanduma gidileceği öngörüsüyle, kendi seçmenleri dışındaki vatandaşları ikna edebilme çalışmalarına girmişti.
AKP lideri, bu kapsamdaki manipülasyon çalışmalarının ürünü olaraktan ilk hedefine Ülkücüleri koymuştu. AKP lideri, Alparslan Türkeş’in 9 Işık Kitabına atıfta bulunarak, 9 Işık Kitabında Başkanlık sisteminin yer aldığını söylemişti.
Aynı manipülasyonun ürünü olaraktan AKP’li Burhan Kuzu, Cumhuriyetin ilk yıllarında Atatürk Döneminde Başkanlık Sisteminin izleri olduğunu söyledi.
Bu bağlamda, AKP’nin Ülkücüleri ve Ulusalcıları, Başkanlık Sistemi konusunda ikna etme manipülasyonları yaptığı açıkça belli oluyor.
YİĞİT BULUT’UN MHP ÜZERİNE MANİPÜLASYON YAPMA CÜRETİ
Küresel iradenin ve AKP’nin propagandasını yapan Yiğit Bulut, MHP'nin başkanlık sistemine karşı çıkmayacağını iddia ederek, "Türk'ün gönlünde başkanlık sistemi yatıyor. Başbuğluk bir nevi başkanlık sistemi. MHP milletin partisi CHP ise sistemin partisidir." demişti.
Küresel taşeron Yiğit Bulut, MHP ve AKP'nin başkanlık sistemi noktasında ortak hamlelerde bulunacağını söyleyerek aklı sıra Ülkücüleri yönlendirmeye kalkmıştı.
Yiğit Bulut, medyaları kullanarak küresel iradenin planlarını Türk Milletimize şırınga etme görevini sürdürüyor. Türkiye’de ABD’deki Başkanlık sisteminin aynısının kurulması için küresel taşeron neferliği yapıyor.
Bu haliyle Yiğit Bulut’un Türk Milliyetçisi olması mümkün müdür? Kendisini Türk Milliyetçisi olarak tanıtma gayretinde olan Yiğit Bulut, Aydın Doğan’ın bacanağı Namık Kemal Zeybek’in damadıdır. ABD tarafından, AKP’ye yüklenen Yeni Osmanlı Projesi’nin medyalar kullanılarak Türk Milletimize anlatılması görevini üstlenen bir Amerikan sevdalısıdır.
Bu haliyle, Yiğit Bulut’un Ülkücü Hereket’e ve MHP’ye akıl vermeye kalkması akıllara ziyan bir durumdur. Ey saçları buzağı yalamalı Jöleli Yiğit Bulut, Ülkücü Hareket mensuplarına ve MHP’ye akıl vermeye kalkmak senin haddin değildir.
MHP LİDERİ, BAŞKANLIK SİSTEMİNİ İLK ORTAYA ATILDIĞINDA ERDOĞAN’A NE DEMİŞTİ?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Başkanlık sistemi merhum Alpaslan Türkeş'in Dokuz Işık ilkeleri içinde de var" biçimindeki açıklamasına yanıt verirken, "Başkanlık sistemi şartlarının, ortamının, siyasi ve toplumsal ikliminin oluşması ve olgunlaşması için; otoriter heveslerin, dikta özlemlerinin terk edilmesi, üstelik Türk milletinin bir ve bütünlüğü konusundaki tüm kaygıların giderilmesi keyfiyetten öte birzorunluluktur" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın MHP eski Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in düşüncelerine atıf yapmasıyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Bahçeli, "Şahlık, sultanlık, tiranlık, krallık ve emirlik hayalleri Başbakan Erdoğan'ın aklını başından almış ve bu unvanlara ulaşma çabası şuurunu kaybettirmiştir" iddiasında bulundu.
DOKUZ IŞIĞI ELİNE TUTUŞTURMUŞLAR
Başbakan'ın her yurt dışı ziyareti öncesinde ülke gündemini meşgul edecek çıkışlar ve teklifler getirmesinin, iyice klasikleşmiş ve bayatlamış bir siyaset taktiği olduğunu iddia eden Devlet Bahçeli, "Dokuz Işığın Başbakan'ın işine gelince referans kitapları arasına girdiği ve yurtdışı seyahatlere giderken bile alelacele eline tutuşturulduğu anlaşılmaktadır" derken açıklamasını şöyle sürdürdü:
ŞARTLAR OLGUNLAŞTIĞINDA
"Aslına bakılırsa bu bizim açımızdan memnuniyet verici, kendisi açısından bir nebze de olsa umut verici bir gelişmedir. Başbakan'ın ilham kaynakları arasında merhum Başbuğumuzun fikirlerinin bulunması, göz nurumuz "Dokuz Işık'tan havaalanlarında bile pasajlar okuması son derece dikkat ve ilgi çekicidir. Ancak fikriyatımızın pusulası niteliğinde bulunan bu eserin, "Tek Başkan-Tek Meclis Sistemi'nin izah edildiği bölüme dar, kısır, sabit ve çapsız bir zihniyetle yaklaşması Dokuz Işığı layıkıyla anlamadığına delil teşkil etmiştir.
Dokuz Işık'ta tarih ve töremiz bağlamında, milli ve üniter devlet çatısı altında başkanlık sisteminin savunulduğu ve tavsiye edildiği hepimizce bilinen bir husustur. Ancak bunun şartlarının, ortamının, siyasi ve toplumsal ikliminin oluşması ve olgunlaşması için; otoriter heveslerin, dikta özlemlerinin terk edilmesi, üstelik Türk milletinin bir ve bütünlüğü konusundaki tüm kaygıların giderilmesi keyfiyetten öte bir zorunluluktur."
TÜRKİYE CUMHURİYETİ'Nİ "ANADOLU HALKLAR TOPLULUĞU' YAPACAKLAR
MHP Lideri Devlet Bahçeli Başbakan Erdoğan'ın başkanlığı şahsi egolarını tatmin, bölünmeyi sağlama, üniter yapıyı federasyonla yer değiştirme amacıyla benimsediğini iddia ederken, "Türkiye Cumhuriyeti'ni "Anadolu Halklar Topluğu' haline dönüştürmeyi, Türk milletini etnik kimliklere geriletmeyi bu yolla gerçekleştireceğini hesap etmektedir. Şüphesiz bu konuda en büyük engel olarak partimizi gördüğünden, merhum Başbuğumuzu ve düşüncelerini pervasızca, kurnazca ve işgüzarca amaçlarına istismar etmekten kaçınmamaktadır" dedi.
ERDOĞAN DOKUZ IŞIĞI KABUL EDERSE SÖYLEYECEK SÖZÜMÜZ OLMAZ
Başbakan Erdoğan'ın şayet, Dokuz Işığın tüm ilkelerini kabul ettiğini itiraf etmesi, yıkımdan dolayı özür dilemesi ve bu zamana kadar ki çarpık ve dağılmayı teşvik edecek politikalarından caydığını açıklıkla belirtmesi durumunda kendisine söyleyecek sözlerinin olmayacağını kaydeden Bahçeli, "Bu şartlar altında Türkiye Cumhuriyeti'ni ve bin yıllık kardeşlik hukukunu teminat altına alan, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü sağlam esaslara bağlayan, huzuru ve ekonomik gelişmeyi hayata geçirecek olan, her adıma destek ve yardımdan hiçbir zaman imtina etmeyiz" dedi.
GÜL, BAŞKANLIK SİSTEMİ KONUSUNDA GÖRÜŞLERİNİ AÇIKLASIN
Bahçeli, başkanlık sisteminin Türkiye'nin bugünkü siyasi ve sosyal ortamı içinde hayata geçirilmesi asla uygun olmadığı yönündeki görüşünü yineledi. Devlet Bahçeli, "Bununla birlikte oturduğu makamı tartışılır hale gelen ve icra ettiği görevi ihmal edilen Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'de, başkanlık sistemiyle ilgili görüşlerini ve bu kapsamda nerede durduğunu milletimize mutlaka açıklamalıdır. Zira spekülasyonların merkezinde Cumhurbaşkanlığı ve doğrudan doğruya bizatihi kendisi bulunmaktadır" çağrısında da bulundu. MHP Genel Başkanı Bahçeli şöyle devam etti:
Bilinmelidir ki, Başbakan Erdoğan'ın başkanlık sistemine istekli olması Türkiye Cumhuriyeti'nin feshedilmesine ve milletimizin ayrıştırılmasına dönük sinsice döşenmiş tuzaklarla doludur. Bu itibarla Milliyetçi Hareket Partisi başkanlık sistemine karşı duracak, karşı gelecek ve karşı çıkacaktır. Başbakan'a tavsiyemiz, Dokuz Işığın bir sayfasına değil de, asıl ruhuna odaklanması ve kendi payına düşmesini temenni ettiğimiz gecikmiş dersleri çıkarmasıdır. Ancak bu sayede kararan, kapanan, kasvetleşen vicdanı aydınlanacak; milletin, milliyetin ve milliyetçiliğin ne demek olduğunu ümit ederiz ki idrak edebilecektir.