MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, AKP'nin Türk Milleti aleyhine geliştirdiği 'Hayaldi Gerçek Oldu' slogan serisinin yenisini deşifre ederek, ''Öcalan hayal etti Erdoğan gerçekleştirdi'' olarak açıkladı.
Oktay Vural, PKK liderinin bütün isteklerini yerine getiren AKP ve Başbakan Erdoğan'ın yeni sloganını açıklayarak gündeme damgasını vurdu. Oktay Vural "PKK terör örgütü her istediğini alır hale gelmiştir. Öcalan, 'yalnızım'demişti, yanına arkadaş gönderdiler. Bir de oda istiyormuş. PKK karargahını İmralı'ya taşıyacak. AKP'nin yeni sloganı belli oldu: Öcalan hayal etti Erdoğan gerçekleştirdi" dedi.
AKP Hükümetinin dış politikasını da eleştiren Oktay Vural, Türk dış politikasının Ortadoğu dışında hiçbir amacı ve hedefi olmadığını, orta ve uzun vadeli stratejik amaçların temin edilemedeğini söyledi.
MHP GRUP BAŞKANVEKİLİ OKTAY VURAL'IN BASIN TOPLANTISI KONUŞMASI
Başbakan Erdoğan İslam ülkelerinde lider diye pazarlanıyordu. Madem öyle, İslam ülkelerinin Mısır'daki katliamla ilgili tutumu karşısında neden bunu kullanamadı? Körfez ülkeleri ve Suudi Arabistan nezdinde neden girişimlerde bulunulmamaktadır?
Erdoğan Mısır'daki gelişmeleri bir iç politika aracı olarak kullanıyor. Sayın Başbakan, 'Mısır'da oynanan oyunlar Türkiye'de de oynanacak?'diyor. Türkiye demokrasinin erdemine inanmış bir toplumdur. Mısır olayı ile Türkiye'de kimleri tehdit ediyorsun. Türkiye'deki herkes Mısır'daki katliama karşı tutum sergilemiştir. Kimse bizi, 'Mısır'daki gelişmeler 'Türkiye'de de olacak'diye tehdit edemez. Bu, siyasi rant kapma amacına yöneliktir.
Mısır politikası şunu ortaya koymuştur ki hükümet milli politika gütmek yerine yabancı merkezlerde hazırlanmış senaryoların parçası olma gayreti gütmüştür. Başbakan, 'Bize Arapların işine niye karışıyorsunuz diyenlere sesleniyorum: Suriye ile ilgili olduğu zaman neden destek istediniz o zaman?'diyor. Böyle bir ifade, Türkiye'nin Suriye politikasının ABD tarafından yönlendirildiğini ortaya koyuyor. Bu bir itiraftır. Türkiye, Suriye'de ABD ya da batının gazına gelmiştir. Mısır politikasında, bu ülkenin siyasi bütünlüğünü sağlayacak sürece gidilmesi gerekir. Birileri burada iç çatışmayı tahrik ediyorsa unutmayalım ki, biz İslam coğrafyasında Müslümanların birbiriyle çatışmasını kabul edecek inanca sahip değiliz.
ERDOĞAN'IN KENDİSİ DEMOKRAT DEĞİLDİR
Başbakan Erdoğan, "Batının Mısır tavrı, demokrasinin sorgulanmasına yol açar" dedi. Ne demek? Demokrasi sadece batı da mı olur. Demokrasi neden sorgulanacak? 'Demokrasinin sorgulanacağını ve bunun Türkiye için de geçerli olduğunu'söylüyor. Demokrasiyi sorgulamak, demokrasiyi istememek demektir. Ne yapacağız, demokrasiyi mi sorgulayacağız? 'Sultanlık, şeyhlik, monarşi mi olacak'diyeceğiz? Başka rejim mi isteyeceğiz? Başbakan'ın bu ifadesi, demokrasiye olan inançsızlığını ortaya koyuyor.
İslam ülkeleri nezdinde gerekli inisiyatifi oluşturamayan AKP iktidarı, İslam Ülkeleri İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri üzerinden bunun üstünü örtmeye çalışıyor. Hükümetin, İslam ülkeleri nezdinde inisiyatif oluşturması gerekiyor. Cumhurbaşkanı'nın bu süreçle ilgili Başbakan'la farklı görüşlere sahip olmasından dolayı Genel Sekreter nezdinde adım atıldığı ve Mısır konusunda Başbakan ile Cumhurbaşkanı arasında yapılacak görüşmenin iptaline kadar götürecek sürecin yaşandığına ilişkin yorumlar yapılıyor.
AKP'nin iç post kavgaları ve çatışmaları, gerek Gezi Parkı olaylarında gerek diğer süreçlerde maalesef Türkiye'nin milli tavır oluşturmasını engelleyecek noktaya kadar gelmiştir.
PKK HAKİMİYET ALANINI GENİŞLETİNCE İNSANLAR YANINDA DEVLETİNİ BULAMIYOR
Başbakan Erdoğan terör örgütü PKK'nın silahı bırakması gerektiğini söyledi ancak bu gerçekleşmedi. Aksine terör örgütü, hakimiyet alanını genişletti. PKK terör örgütüne 3 çocuğunun gitmesinden dolayı tepki koyup bu konuda tavır oluşturan aile neden devletine gitmez de PKK'ya BDP'ye gider? Devlet nerede? Çocuğu götürülmüş ama devlete şikayet edemiyor. Çünkü devlet yok. Kendi işini kendi görüyor.
O çatışma şunu ortaya koymuştur ki PKK'dan şikayet fazladır ama bu şikayet karşısında oradaki insanlar devletini yanında bulamamaktadır. Başbakan da ifade ediyor; çekilme, silahı bırakma diye bir şey yoktur. Süreç, PKK'nın tehdit ve istekleriyle şekillenmiştir. Süreç, ucu açık sürece dönüşmüştür. Nerede duracağı belli değil. AKP teslimiyet belgesini imzalamıştır. Bu süreçte atılan her adım PKK hanesine yazılan kazanca dönüştü. PKK'yı durdurmanın yolu artık AKP'nin taviz politikasını durdurmaktan geçmektedir.
Bu süreci sandıkta durdurmamız geretiği gayet açıktır. Öyle noktaya geldik ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti, PKK tarafından tehdit ediliyor. Sen kimsin ki tehdit ediylorsun? Öcalan artık stratejik bir rol üstlenmeye çalışıyor. Yakında akil adam olarak Öcalan'ı çıkaracak herhalde. Bir terör örgütü, 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin stratejik ortağı olacağım'diyor. Şu rezalete bakın.
ÖCALAN HAYAL ETTİ ERDOĞAN GERÇEKLEŞTİRDİ
PKK terör örgütü her istediğini alır hale gelmiştir. Öcalan, 'yalnızım'demişti, yanına arkadaş gönderdiler. Bir de oda istiyormuş. PKK karargahını İmralı'ya taşıyacak. PKK'nın her istediğini AKP yerine getiriyor.
Bu gidişle sloganlarını değiştirecekler herhalde, 'Durmak yok, PKK ve Öcalan'a hizmete devam'diyeceklerdir. 'Öcalan hayal etti, Erdoğan gerçekleştirdi...'yeni sloganları bu.
Kaçakçılar orduya saldırır hale geldi. Bunlar kaçakçı mı yoksa PKK, PYD'li mi? Bu tavırlar sınırımızı anlamsız hale getiren tavırlar. Daha önce kaçakçılar kaçardı, şimdi saldırıyor. Bunlar gerçekten kaçakçı mı?
MISIR YÖNETİMİNİN TÜRKİYE'YE HAKARETİ KABUL EDİLEMEZ
Mısır'ın geçici Cumhurbaşkanı Adli Mansur, Ermeni soykırımını tanıyacak projeye katkıda bulunacağını açıkladı. Buradan sesleniyorum: Bu milletin geçmişine böyle bir karar leke süreceklerin, milletimizle problemi var demektir.
Türkiye'deki hükümete kızıp Türk milletine düşmanlık beslenmesini kabul etmemiz mümkün değildir. Ermeni sıykırımı iddiaları emperyalist batının uydurduğu bir iddiadır. Böyle bir iddiaya Mısır'ın Cumhurbaşkanı'nın katılacağını ifade etmesi, gerçekten Türk milletine yapılmış bir hakarettir. |