|
||
BAHÇELİ: BİZİM TEMELİMİZDE HARAM LOKMA YOK | ||
Balyoz Hükümlüsü Engin Alan'ın da ilk kez katıldığı grup toplantısında MHP Lideri Devlet Bahçeli önemli açıklamalar yaptı. | ||
- Haberi | ||
|
||
|
||
Darbelerden hesap sormak istiyorsan, "28 Şubat'ın, 27 Nisan'ın hesabını sor" diyen Devlet Bahçeli, Erdoğan'ın "çatısız temelsiz" diye eleştirdiği Ekmeleddin İhsanoğlu'na da destek çıktı. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun "Türk aşığı" olduğunu dile getiren Bahçeli, "ne Pensilvanya'nın nede Washington'un adayıdır" dedi.. İşte, Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları: Sorumsuz cinayetler siyasete çok zaman kaybettirmiştir. Dünyanın kendi etrafında döndüğünü düşünen küçük kafalar, böyle devam ederek toplumsal kutuplaşmadan zevk duymuşlardır. Savaş mantığıyla çapsız siyaset ispirtocuları siyasetimizden çok şey götürmüştür. Her darbe toplumsal istikrarı zedelemiştir. Her ne sebeple yapılırsa yapılsın hiçbir askeri müdahale doğru değildir, tehlikelidir. Başbakan Erdoğan ve hükümeti millete korku enjekte etmiştir. Erdoğan içi boş demokrasi söylemleriyle yıllardır huzursuzluk kaynağı haline gelmiştir. ERDOĞAN, EVREN'İN KUCAĞINDA PIŞPIŞLANAN DESPOT Algısı kapanan Kenan Evren’in hapse kapatılarak 12 Eylül hesabı sorulduğu düşünülmesi çok ucuzdur. 12 Eylül darbesini sorgulayacaksak sadece iki yaşlı darbeciyle güç gösteri yapılmaması gerekmektedir. 12 Eylül düzenini, hak kayıplarını nasıl yorumlayacağız? Evren ve Şahinkaya’yı cezalandırınca çekilen çileler sıfırlanacak mı? MHP 12 Eylül’ün en ağır sonuçlarına maruz kalmıştır, ölümle sınanmıştır. Şimdi herkes Evren ve Şahinkaya’ya odaklanmıştır. MHP’ye kin kusan 12 Eylül cellatlarını kimse konuşmamaktadır. Önce adam olması, önce kalbinin vatan aşkıyla çarpması gerekecektir. Bu da olmayacağına göre bu sonuçlar hiçbir işe yaramayacaktır. Demokrasi şampiyonu kesilen yazar takımının o dönemlerde 12 Eylül’cüleri nasıl alkışladığını biliyoruz. İki yaşlı insanın yargılanmasıyla 12 Eylül davası kapanmaz. 34 yıldır kan kustuk kızılcık şerbeti içtik dedik. Belki doğru belki yanlış ama bu devlet bizim hepimizin dedik, buna da dayanacğız dedik. Şimdilerde Erdoğan bize 12 Eylül’le ilgili parmak sallamakta ve ahkam kesmektedir. Erdoğan, senki Kenan Evren’in kucağında pışpışlanan süt emen, 12 yıldır Türkiye’ye kan ağlatan bildik bir despotsun. Sen 12 Eylül’ü bırak da 28 Şubat’ın peşine düş. Bir gün gelecek 17-25 Aralık için yaptıklarınının bedelini ödeyecektir. Pınarhisar’daki günlerini bile mumla arayacaktır. ERDOĞAN, BAŞBAKAN OLMAK İÇİN ABD'YE YALVARDI 16 Aralık’ta başlayan Balyoz 21 Eylül’de sonuçlanmış ve onanmıştır. Bu kapsamda yüzlerce kişi ceza almıştır. Hukuku linç eden yağmur gibi ceza yağdıran savcılar tarihe kara bir leke olarak geçmişlerdir. Tanık olarak gösterilen askerlerin dinlenmemesi gibi hatalar Balyoz davasının omurgasını çökertmiştir. Türk askerini cezaevine koymuştur. Balyoz darbe planından dolayı içeride tutulan askerler özgürlüklerine kavuştular. Uyduruk delillerde sınır tanımayan savcılar şimdi nereye sığınacaklardır? Askerlerimizin kaybolan yıllarının hesabını kim geri verecektir? Hukuku takip eden savcılar şimdi ne yapacaklar? İyi ki Anayasa Mahkemesi vardır, iyi ki vicdanını satmayan hakimler vardır. Erdoğan tahliyeleri hala içine sindirememiştir. Bu çerçevede Başbakan Erdoğan’ın Haliç’te yaptığı konuşması kendisi adına yüz karasıdır. Madem 12 Eylül referandumu tahliyelere neden olmuştur, bu halde Erdoğan 13 Eylül’de kendisi için yapılan anayasa değişikliği olmasaydı kendisi de cumhurbaşkanı adayı olamayacaktır. Mağdurlara gelince mi bize minnet duyun demek istemektedir. Ne saçmalamaktadır. Erdoğan başbakan olmak için ABD’ye yalvarmıştır. Hukuku parayla karartmayı aklından geçiren birisinin başbakanlık koltuğunu işgal etmesi utanç kaynağıdır. Tahliye olan herkesin sevincini paylaşıyoruz. Grup sıralarımızda hep bir eksik vardı. O tarihlerde aramızda bulunamıyordu, hedef seçilmişti. Bizler hep birlikte sabrettik. Adaletin tecelli edeceğine inandık. Bu oyuna düşmedik. Biz AKP’ye rağmen doğrunun kazanacağına hep güvendik. 18 yıl ceza almış arkadaşımızın komployu kurban gittiğine inandık. Başbakan bizler bedel ödeme sıramızı savdık ama bedel ödeme sırası sana geçtiğinde adaletin karşısında ayakta uzun uzun dikileceğin günler bilesin ki çok yakındır. BİZİM TEMELİMİZDE HARAM LOKMA YOK Türkiye 10 Ağustos’ta cumhurbaşkanını belirleyecektir. Cumhur yani halk ilk kez aracısız devreye girecek veya Çankaya’yı 7 yıl teslim edecektir. Ekmel Bey inançlıdır, millet değeridir. Ne var ki Ekmel Bey'in adaylığından korku duyanların, telaş yapanları varlığı az olmakla birlikte kendisini göstermiştir. Bu adaylıktan korku duyanlar kriz taciridir. Bunlar Türkiye’nin huzurunun felç olmasını düşleyen zavallılardır. Bazıları çatı adayı eski Türkiye kokusu taşıyor diye zırvalamış, bazıları adayın yanlış olduğunu söyleyerek suya yazı yazmıştır. Ne kadar dili ve zihniyeti bozuk olan varsa çatı adayımıza kulp takmak istemişlerdir. Çatı adayımızı Pensilvanya adıyla küçültmeye çalışan omurgasızlar çıkmıştır. Başbakan Erdoğan kurduğu hayallerin olmayacağını anlamış adayımızda dolayı korkuya kapılmıştır. Temeli olmayanın çatısı olmayacaktır. Bizim çatımızın binası da vardır kapısı da vardır ve ortadadır. Anlayamadığımız muamma Başbakan’ın temelinde nelerin olduğudur. Bizim temelimizde haram lokma yoktur, ayakkabı kutuları yoktur. Papaz cübbesi giyip sırıtmak yoktur. Yol için cami yıkmak, evlat için hazine yağmalamak bizim temelimizde yoktur görülemez. Başbakan Erdoğan bizim çatı ve temelimizi bırakmalı, kendi köksüzlüğüne çare aramalıdır. Sayın İhsanoğlu’nun mayasında Türk aşkı vardır. Bizim çatımızın kökü tarih kadar eskidir. Sayın Erdoğan şunu anla, senden cumhurbaşkanı asla olmaz ve olamayacaktır. Gel bu sevdadan vazgeç, inat etme ve milletimize aday olmayacağını açıkla. Eğer Başbakanlıktan sıkıldıysan biraz daha sabret, sık dişini. Allah’ın izniyle bir seneye kalmaz seni oradan sandıkla indirip defterini düreceğimizden emin ol. | ||
|
||
Etiketler: BAHÇELİ:, BİZİM, TEMELİMİZDE, HARAM, LOKMA, YOK, |
|
||
|